24 Ekim 2024 04:43

On hastane, sıfır sendika, onlarca bebek, binlerce işsiz: Sağlığa da emekçiye de zararlılar

Patronların kâr hırsı için bebekleri öldüren 10 özel hastane kapatılınca en az 3 bin 128 masum sağlık emekçisi işsiz kaldı. Hastanelerin kamulaştırılarak, sağlıkçıların kamuya alınması isteniyor.

Fotoğraf: İbrahim Halil Aktürk/AA

Paylaş

Vural NASUHBEYOĞLU
İstanbul

Bebek acil hastalarını anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) haksız kazanç sağlayıp bebeklerin ölümüne neden olan 47'si şüpheliden 22'si tutuklandı. Bu vahşete karıştığı belirtilen 10 özel hastane de kapatıldı. Kan donduran olaya tepkiler büyürken kapatılan özel hastanelerde çalışan ve hiçbiri suçu olmayan 3 bini aşkın emekçi ise işsiz kaldı. Sağlığın ticarileştirilmesi, Sağlık Bakanlığı ve İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünün ihmalleri ve denetim eksikliği nedeniyle bebeklerin canına kıyılırken fatura sağlık emekçilerine kesildi. Sendikal örgütlenmeye de izin vermeyen özel hastane düzeni halk sağlığının yanı sıra emekçilerin haklarına da zararlı.   

Sağlık emek ve meslek örgütleri, kapatılan hastanelerde yaşanan vahşette hiçbir dahli olmayan binlerce masum sağlık emekçisinin mağdur edilmemesini istedi. Kapatılan 10 hastanedeki hekim, hemşire, temizlik görevlisi, hasta bakıcı, sekreter ve tekniker olarak görev yapan binlerce emekçi için bu hastanelerin kamulaştırılması ve mevcut kadrosuyla sağlık hizmetinin kamu eliyle sunulması isteniyor. 

"MASUM İNSANLAR İŞSİZ KALDI"

Devrimci Sağlık-İş Sendikası Genel Sekreteri Erdoğan Demir, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerinden elde ettikleri verilere göre kapatılan 10 hastanede hekim, hemşire, güvenlik, temizlikçi, hasta bakıcı gibi çalışan sigortalı en az 3 bin 128 emekçi olduğu bilgisini verdi. Hastaneler kapatılınca bir anda açıkta kalan ve durumlarının ne olacağına dair de yetkililer tarafından tek bir söz edilmeyen yüzlerce sağlık emekçisinin aileleriyle birlikte mağdur olduğuna dikkati çeken Demir “Sorun bu insanların sadece işsiz kalması da değil. Bu hastanelere yıllarını veren emekçiler var. Bunların içeride kalan alacakları, kıdem tazminatları ve özlük haklarının ne olacağı da belli değil. Sağlık Bakanlığı ya da İl Sağlık Müdürlüğü bu konuda tek bir açıklama yapmıyor, bilgi de verilmiyor” tepkisini gösterdi. Yaşananlarda özel hastane patronları, Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlüğünün ihmal ve sorumlulukları olduğunun altını çizen Demir “Bu yüzden Sağlık Bakanlığı hiçbir suçu olmayan yüzlerce sağlık emekçisinin hak kaybı yaşamasının önüne geçmeli. Hastane kapatmak popülist bir karar. Asıl olarak bu hastaneler kamulaştırılarak kapı önüne konuşan sağlık emekçileriyle birlikte kamusal sağlık hizmeti veren yerlere dönüşmeli. Sağlık Bakanlığı asıl olarak bu adımı atmalı” diye konuştu.

ÖZELDE SENDİKA DA HAK DA YOK

İstanbul’da kapatılan hastaneler de dahil özel sağlık kuruluşlarında sendika olmadığı, hiçbir yerde toplu iş sözleşmesi (TİS) yapılamadığı bilgisini veren Demir “Ama buralarda üyelerimiz var. Zaten buralarda sendikalı ve örgütlü iş yerleri olsaydı böyle vahşi işlere girişmeye kimse cesaret edemezdi. Sonuç olarak özel hastaneler halk sağlığına zararlı olduğu gibi çalışanların haklarına da zararlılar” dedi. 

"HASTANELER KAMU DENETİMİNE ALINMALI"

İstanbul Tabip Odası Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu, bu 10 hastanede odalarına kayıtlı en az 469 hekim olduğunu ama kayıtsız olanlarla birlikte bu sayının daha fazla olacağını söyledi. Toplamda ise 3 bini aşkın hiçbir suçu olmayan sağlık emekçisinin hastanelerin kapatılmasıyla işsiz kaldığını dile getiren Küçükosmanoğlu “Birçok doktor hak edişlerini alamadı; alacakları, işçi hakları, tazminatları tehlikede. Bir de üstüne işsiz kaldılar. Bu hastaneler kamu denetimine alınarak yeniden faaliyete geçirilmeli, kamulaştırılmalı ve çalışanların özlük hakları korunarak kamu statüsüne geçirilmeli” dedi.

ÖZELDE TAŞERON DÜZENİ VAR

Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Genel Sekreteri Adem Sarıçoban, örgütlenme çalışması yürüttükleri bu özel hastanelerde sadece yenidoğan ünitelerinde değil yoğun bakım vb. birçok alanda taşeronlaştırmayla karşılaştıklarını söyleyerek “Ameliyathanelere kadar girmiş taşeronlaştırma. Sağlık emekçileri güvencesiz, düşük ücret ve ağır çalışma koşullarına mahkum” dedi. Bu yüzden buralarda örgütlenmenin de daha zor olduğunu anlatan Sarıçoban “Bunun acı sonuçlarını bugün hep birlikte görüyoruz. Buralarda sağlık emekçileri sendikalı, örgütlü olabilseydi bu acı olaylar da yaşanmazdı. Biz sağlık hizmetlerinin özelleştirmesine karşıyız. Kapatılan hastanelerin tamamı kamu denetimine alınmalı, işsiz kalan masum sağlık emekçileri buralara alınmalı” dedi. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şişli Şubesi Eş Başkanı Fadime Kavak Sevim, bebeklere eziyet eden, öldüren sağlık çalışanlarının en ağır cezayı alması gerektiğini belirterek “Bahsi geçen hastanelerin kapatılmasıyla iş akdi sonlandırılan binlerce sağlık emekçisi ise hiçbir suçu olmadığı halde işsiz kalmıştır. Bu hastanelerin hızlıca kamulaştırılması ve sağlık emekçilerinin de güvenli bir şekilde istihdam edilmesi gerekir” dedi.

EN AZ 3 BİN 128 İŞÇİ İŞSİZ KALDI

Yenidoğan çetesiyle iş birliği yaptığı için kapatılan 10 hastanede olaylarla hiçbir ilişkisi olmayan en az 3 bin 128 işçi işsiz kaldı. Bu hastanelerde temizlik görevlisi ve hasta bakıcı olarak çalışırken işsiz kalan işçilerin sayısı şöyle: 

  • Özel Avcılar Hospital Hastanesi: 447 çalışan
  • Özel TRG Hospitalist Hastanesi: 195 çalışan
  • Özel Birinci Hastanesi (2 şube): 320 çalışan
  • Özel Bağcılar Medilife Hastanesi (2 şube): 525 çalışan
  • Özel Reyap İstanbul Hastanesi, Çorlu Reyap Hastanesi: 938 çalışan
  • Özel Şafak Hastanesi Bağcılar (2 şube): 514 çalışan
  • Özel Doğa Hospital (2 şube): 179 çalışan
ÖNCEKİ HABER

İşçinin dönüp dolaştığı yer fazla mesai

SONRAKİ HABER

Tüm Bel-Sen İzmir 2 Nolu Şube: Ödemelerin gerçekleşmesini istiyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa