24 Ekim 2024 07:58

Bahçeli Ankara mitingini unutturdu

"Mitingin üzerinden daha iki gün bile geçmeden işçiler mitingin içeriğini ve bundan sonra ne yapılması gerektiğini konuşurken bir anda gündem hızla değişti."

Fotoğraf: Damla Kırmızıtaş/Evrensel

Paylaş

Bir metal işçisi
Kayseri

Daha pazar günü Ankara Tandoğan Meydanı’nda 150 bin işçi “Zordayız, geçinemiyoruz” diye haykırdı. Mitingin üzerinden daha iki gün bile geçmeden işçiler mitingin içeriğini ve bundan sonra ne yapılması gerektiğini konuşurken bir anda gündem hızla değişti. Ne yazık ki bizim memlekette gündemler gün içerisinde bile değişiyor. Gündemlerin hızlı değişmesi biz işçilere yansıması da farklı oluyor.

İşçiler arasındaki ilk eğilimlere göre hızlıca kafa karışıklığı yaşandığını, ırkçılığın yine bulaşıcı bir hastalık olduğunu, anında etkisini gösterdiğini söyleyebilirim. Ülkede ekonomik olarak sıkışmışlığa itiraz eden hem iktidara oy vermiş hem de CHP’ye oy vermiş işçiler, mesele Kürt meselesinin çözümü olunca, vatan, bayrak, ezan olunca beraber ezildiği ve sömürüldüğü Kürt işçilerine ya da halkına düşmanlık, kin, nefret söyleminde hızlıca ortaklaşıldığını söyleyebilirim.

Dün beraber mitinge gittiğim MHP’li arkadaşım, bugün Bahçeli’nin açıklamasından sonra küplere bindi. Başka bir işçi arkadaşım da “Bunlar yine sıkıştı. Hem ekonomik hem siyaseten güç kaybediyorlar. Bunu engellemek için Bahçeli devlet adamı olduğu için bunu bir seçim malzemesi yapacak. Devletin bekasını devam ettirmek için Bahçeli böylesi bir açıklama yapmıştır. Fakat ben bir AKP’li olarak asla kabul etmem” dedi.

İşçi arkadaşlarımın çoğunluğunun aklından 20 Ekim Ankara mitinginin izlerinin silinip, yerine Bahçeli’nin ve sonra Özgür Özel’in açıklamalarına hakaretler, küfürler ve ırkçı ifadelerin yoğunluğunun yer alması bir nebze beni endişelendirdi. Çünkü işçilerin bu meselede bilincinin bulanıklaştırıldığı tek adam iktidarı dönemi yaşıyoruz. Yaklaşık çeyrek asırdır hükümet olan AKP ve sermaye sınıfı işçi sınıfı karşısında vatan, millet, bayrak ve ezan propagandasında işçilerin önüne ustalıkla çıkıyor.

Çünkü memlekette Kürt sorununun demokratik bir şekilde çözüme kavuşmasını isteyenlerin sınırlı olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle de Bahçeli’nin açıklamasının samimi ya da gerçekçi olması için bundan sonrasında sözünün ne kadar arkasında duracak zaman gösterecektir. Biz işçiler de Kürt sorununun çözülmesi için gerekli uygun koşullar sağlanmasını talep etmeliyiz. Çünkü bizim bu talebimiz işçi sınıfının birleşmesinin önüne çıkan en büyük engeli aşmanın yollarından birisidir.

ÖNCEKİ HABER

Lübnan tezkeresi Meclis'te kabul edildi

SONRAKİ HABER

Dünyadan TUSAŞ saldırısına ilişkin kınama mesajları geldi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa