Evrensel'in manşeti | Güvenen yok!

Cumhur İttifakının Bahçeli’nin ‘Öcalan çıkışı’ ile hızlanan hamlesi toplumun geniş kesimlerinde karşılık bulmuyor. Halk, söylenenlere tatmin edici bir anlam veremiyor ve söyleyenlere güvenmiyor. Kürtler de Türkler de iktidarın gerçek niyetinin ‘Sorun çözmek’ olmadığı görüşünde.

HALK İNANMIYOR

1 Ekim’deki TBMM açılışında Erdoğan’ın “İsrail için asıl hedef Türkiye” sözleri ve Bahçeli’nin DEM Parti’lilerle tokalaşması, adı konmamış bir girişimin ilk adımlarıydı. O günden itibaren pek çok başka söz söylendi ve sonunda Bahçeli, Abdullah Öcalan üzerinden bir hat işaret etti. Tüm bu olan bitenin toplumdaki en belirgin karşılığı ise “güvensizlik”.

GÜVENCE VE SOMUT ADIM

Diyarbakır’da “barış şart” sözü herkesin dilinde. Ancak kiminle konuşsak bir ‘ama’sı var. “Kürtleri kullanıyorlar”, “Sıkışan iktidarın kandırmacası”, “Olur mu bilmiyoruz”, “Tek taraflı olmaz, Kürt tarafı da dahil edilmeli” güvensizliğin ifadeleri. Sürecin yasal güvence altına alınması ve Demirtaş’ın serbest bırakılması gibi somut adımlar görmek istiyorlar.

KENDİ İŞLERİNE NE GELİRSE…

İstanbul, Ankara, İzmir ve Kayseri’de farklı iş kolu ve siyasi görüşten emekçiler arasında tepki, kızgınlık, şaşkınlık ve niyeti anlama çabası görülüyor. Yoksullaşma, bebek ölümleri gibi iktidara duyulan güvensizliği büyüten tüm olayların üzerine gelen Bahçeli çıkışı, “Neden şimdi” sorusunu doğuruyor. Pek çok kişi “Bunlar işlerine ne gelirse onu derler” diyor.

SOFRADA ÖCALAN GÜNDEMİ

Ankara’da geçim derdini konuşmak için gittiğimiz belediyenin kent lokantasında, Bahçeli’nin sözleri bir anda tüm masalardaki gündemi değiştiriyor. Bir vatandaş, “Boşa konuşmadı ama neden bugün, bizi ne bekliyor, bakıp göreceğiz” derken, bir başkası “Bu işler böyle mi olur? Şurada barış dediği için akademisyenleri cezalandırdılar...” dedi.

“YAPILANLAR DEVLETİN ACELESİ OLDUĞUNA İŞARET EDİYOR”

Prof. Dr. Mesut Yeğen: “Yapılanlar devletin acelesi olduğuna işaret ediyor. Ardında da 7 Ekim’den sonra oluşan yeni bölgesel durum içerisinde Kürtlerin yeni ve büyük imkanlar bulacağı yönünde bir tespit var. Türkiye Kürtlerle bölgesel düzeyde bir büyük çatışmadan sakınmak istediğini gösteriyor. Bunca cüsseli bir işin iç siyasetten çok dışarıdaki gelişmelerle ilgili olduğunu düşünüyorum.”

BÜYÜK İDDİALAR, KÜÇÜK HESAPLAR

“İç cephe”, “Kürt sorununun nihai çözümü”, “beka”, “Türkiye’nin bölgedeki büyük rolü” iddialarına yakından bakıldığında asıl amacın iddia edilenle kıyaslandığında küçük oyunlar olduğu görülüyor. Erdoğan-Bahçeli ittifakının samimiyeti konusundaki şüpheler de her adımda büyüyor.

‘SORUN OLUP OLMADIĞINA DEVLET DEĞİL, KÜRTLER KARAR VERİR’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Diyarbakır, Batman, Mardin, Şırnak, Hakkâri ve Van’ı kapsayan bölge turu başladı. Ziyaretine Diyarbakır’la başlayan Özel’in, ilk durağı kadınlarla kahvaltı etkinliği oldu. Özel’in ziyaretlerini daha sonra esnaf ziyareti ve Dört Ayaklı Minare ve Amedspor ziyareti takip etti.

Kahvaltı etkinliğinde konuşan Özel, Demirtaş ile çalışma toplantısı yaptıklarını dile getirerek Demirtaş’ın bildirisi için “Altına imzamı atarım” dedi. Bahçeli’nin çıkışına dair de “Kürtlerin sorunları Kürtler ‘Sorun var’ diyene kadar vardır. Devlet karar veremez buna Kürtler karar verir” dedi.

AÇMAZIN BÜYÜMESİYLE BAĞLI

Erdoğan ve Bahçeli’nin “normalleşme” gerekliliği üzerine açıklamalarını DEM’li siyasetçileri “teröre karşı savaş cephesi”ne çağrıya genişletmeleri, Kürt sorunu bağlantılı açmazın bölgesel-uluslararası gelişmeler dolayısıyla daha fazla büyümüş olmasıyla bağlıdır.

Öcalan’dan önce PKK’nin konuşması ne anlama geliyor? | 'Açıklamaların başlıca muhatabı Ankara'

Karayılan’dan ‘silah bırakma’ çağrılarına yanıt: Apo’nun devreye girmesi gerekiyor

Avukatlardan yeni İmralı başvurusu

Barış ve demokrasi için iktidardan umut tükeniyor

Bahçeli'den İmralı açıklaması: Beklenen çağrı bir an evvel açıklanmalı

İHH ve İNSAMER'den Kürt meselesi çalıştayı: 'Çözüm iç cepheyi güçlendirecek'

TAMAMI...