Dev Sağlık İş: Yenidoğan çetelerine karşı tek çare eşit, parasız, ulaşılabilir, nitelikli bir sağlık sistemidir
Dev Sağlık İş’in “Yenidoğan çetesi” ile ilgili açıklamasında “Yenidoğan Çetesi”ne ve benzerlerine karşı tek yol eşit, parasız, ulaşılabilir, nitelikli bir sağlık sistemidir” denildi.
Fotoğraf: Evrensel
Dev Sağlık İş Genel Yönetim Kurulu “yenidoğan çetesi” ile ilgili bir açıklama yaptı. Sendikanın yıllardır “İnsan İhaleyle Çalıştırılmaz, Sağlıkta Taşeron Olmaz!” dediği vurgulanarak; “Yenidoğan Çetesi”ne ve bunların henüz ortaya çıkarılmamış olan benzerlerine karşı tek yol eşit, parasız, ulaşılabilir, nitelikli bir sağlık sistemidir” denildi.
“OLAY MÜNFERİT GİBİ GÖSTERİLEREK ÜSTÜ KAPATILMAK İSTENİYOR”
Son günlerde İstanbul’da çok sayıda bebeğin tıbbi gereklilik olmadığı halde bazı özel hastanelerin yoğun bakım ünitelerine yönlendirilerek Sosyal Güvenlik Kurumu ve ailelerden haksız kazanç elde eden bir “çetenin” varlığının kamuoyunun gündemine girdiği hatırlatılan açıklamada; “Yıllardır sendikamız ve birlikte mücadele ettiğimiz sağlık emek ve meslek örgütleri olarak “sağlıkta dönüşüm ölüm getirir” diye açıklamalarla, eylemler yaparak sağlıkta dönüşüm programının halkın ve sağlık çalışanlarının faydasına olmadığını defalarca dile getirdik. Ancak AKP iktidarı bu çağrıları dikkate almak yerine özel hastane patronlarını Bakan yaparak bu konudaki tercihini net şekilde belli etmiştir. Ve bugün bu bakanlardan birinin bizzat sahibi olduğu bir hastane de “yenidoğan çetesi”nin merkezi halinde. Sağlık sisteminin aksaklıklarını büyük, gösterişli binalar yaparak kapatmaya çalışan zihniyet, yine bu olayı münferit, kendini bilmez birkaç sağlık çalışanın yaptığı bir hukuksuzluk, birkaç hastanenin para hırsı olarak geçiştirmeye ve üstünü örtmeye çalışıyor” denildi.
“ZEMİNİ OLUŞTURANLAR, YÖNETENLER VE DENETLEMEYENLER HESAP VERMELİ”
Sağlıkta ticarileştirmeyi esas alan Sağlıkta Dönüşüm Programı devam ettikçe bugün yenidoğan çetesi, yarın kanser ilacı şebekesi, laboratuvar şebekesi, yetişkin yoğun bakım şebekesi, diyaliz şebekesi, tıbbi malzeme şebekesi gibi yenileriyle karşılaşılacağının açık olduğu vurgulanan açıklamada “Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitelerini özel hastanelerde bile bir başka taşeron şirkete devretmiş olmak, burayı bile daha fazla kar elde edilen, komisyon alınıp verilebilen bir alana dönüştürmek, yaşanan bu insanlık suçuna ortak olmak anlamına gelir. Yenidoğan Yoğun Bakım Üniteleri taşerona devredilemez, yaşama tutunmaya çalışan bebekler ve aileleri üzerinden şirket karını ve komisyonunu esas alan insanlık dışı bir sağlık uygulaması sürdürülemez. Sadece adı geçenler değil, bu vicdansız vurgun düzeninin üzerinde şekillendiği zemini oluşturanlar, yönetenler ve denetlemeyip palazlandıranlar da hesap vermeli ve istifa etmelidir.”
“KAPATILAN HASTANELERDE ÇALIŞAN SAĞLIK EMEKÇİLERİNİN HAKLARI GÜVENCE ALTINA ALINMALI”
Sağlık Bakanlığının ismi geçen hastaneleri kapatıp sorunu çözeceğini düşündüğüne işaret edilen açıklamada şöyle denildi; “Ancak çözüm, sağlığın ticarileşmesine son vermek, özel hastanelerin kamulaştırılmasıdır. Kapatılan hastanelerde hali hazırda çalışan, olayla ilgisi olmayan sağlık çalışanlarının durumu konusunda belirsizlik devam ediyor. Sağlık Bakanlığı’nın kapatılan hastanelerde olayla ilgisi olmayan sağlık çalışanlarının ücretleri, tazminatları gibi her türlü alacak ve haklarının güvencesi olması zorunluğunu da hatırlatıyoruz. Sağlık hizmetini ticarileştiren, hastaneyi ticarethane, hastaları müşteri haline getiren, sağlığı bir hak olmaktan çıkarıp piyasada alınıp satılan bir mal haline getiren sağlıkta dönüşüm programına son verilmeli, herkesin eşit, parasız ve nitelikli sağlık hizmeti alabilmesi için koruyucu ve birinci basamak sağlık hizmetlerinin öne alındığı sağlık çalışanlarının insanca koşullarda güvenceli çalışabileceği bir sağlık sistemi bir talep değil bir zorunluluktur.” (HABER MERKEZİ)