24 Ekim 2024 22:31

Didim Kadın Platformu: İstanbul Sözleşmesine dönülsün

Didim Kadın Platformu, İstanbul Sözleşmesi'ne dönülmesi, 6284 Sayılı Kanun'un tam olarak uygulanması ve cezasızlık politikasının son bulması çağrısında bulundu.

Fotoğraf: Evrensel

GÜNCEL KADIN

Paylaş

Didim Kadın Platformu, artan kadın şiddetine ve cinayetlerine karşı yürüdü. Belediye önünden başlayarak Didim Kent Meydanına kadar yürüyen kadınlar “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz”, “yaşasın kadın dayanışması” sloganları attı.

dik duran kadınlara hepinizi alıştıracağız dövizi taşıyan kadın — Fotoğraf: Evrensel

Kadınlar yürüyüşünde “caydırıcı cezalar istiyoruz”, “bu cinayetler yaşanmadan önlemler alınsın istiyoruz”, “insanca yaşamak istiyoruz”, “İstanbul sözleşmesine dönülsün” diyerek taleplerini haykırdı.

Yürüyüşün ardından açıklamayı Didim Kadın Platformu adına Hasret Deniz okudu. Deniz, “Son günlerde iyice artan kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri toplumun hemen her kesiminden tepkiler alıyor ve ‘İstanbul Sözleşmesi'ne dönülsün’ çağrıları gündemde önemli bir yer tutuyor. Bunlara rağmen siyasal iktidar ve çevresi ‘sapkınlık’, ‘sosyal medya etkisi’, ‘incellik’ gibi tartışmaları ön plana çıkararak kadına yönelik şiddetin ‘münferit değilse bile siyasal iktidarın sorumlu tutulamayacağı’ bir hal olduğu algısı yaratmaya çalışıyor” dedi.

Ülkenin her yerinde kadınların hakları ve talepleri için alanlara çıkan kadınların çağrılarını da yineleyen Deniz, “Kadın cinayetlerinin politik olduğuna, sorunların münferit değil sistematik olduğuna ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden, AKP-MHP iktidar bloğunun kadın düşmanı siyaseti ve politikalarından kaynaklandığına dikkat çeken eylemler yaparak İstanbul Sözleşmesi'ne dönülmesi, 6284 Sayılı Kanun'un tam olarak uygulanması ve cezasızlık politikasının son bulması çağrısında bulunuyor” diye konuştu.

Deniz son olarak şunlar kaydetti:

“İmzaya açıldığı ilk günden bu yana İstanbul Sözleşmesi'nin ve CEDAW, Pekin Deklarasyonu, Lanzarotte Sözleşmesi gibi uluslararası belgelerin ve ILO'nun 190 Sayılı Sözleşmesi gibi araçların, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama ve ayrımcılığın her türlü biçimini ortadan kaldırma yolunda önemli kazanımlarımızdan olduğunu savunuyor ve bu kapsamda taraf olunmayan ve uygulanmayan tüm ulusal ve uluslararası hukuk araçlarının tam olarak yürürlükte olmasında, etkin bir biçimde uygulanmasında ısrar ediyoruz.” (Aydın/Evrensel)