26 Ekim 2024 05:03

Hastalardan ‘müşteri’ diye bahsediliyor: “Ha AVM ha hastane”

Etlik Şehir Hastanesinde çalışan işçiler, taşeron şirket yetkililerinin hastalardan ‘müşteri’ diye söz ettiğini, bunu sorguladıklarında ise “Ha AVM ha hastane” yanıtı aldıklarını söylüyor.

Fotoğraf: Google Street View

Paylaş

Melodi TAŞ
Ankara

Yenidoğan Çetesinin Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) para almak için bebekleri ölüme göndermesi, özel hastaneleri gündeme getirdi. Son dönemde özel hastanelerle birlikte, sağlık hizmetinin bir meta haline dönüşmesinden nemalananların sayısı da hızla arttı. Üstelik üzerinden para kazanılan bir sektör haline getirilen sağlıktaki bu tablo özel hastanelerle de sınırlı değil. Bir alışveriş merkezi (AVM) gibi inşa edilen şehir hastaneleri üzerinden birçok taşeron şirket de para kazanıyor. O hastanelerden biri olan Etlik Şehir Hastanesinde çalışan işçiler, ISS adlı taşeron şirket yetkililerinin hasta ve yakınlarından ‘müşteri’ diye söz ettiğini, bunu sorguladıklarında ise “Ha AVM ha hastane” yanıtı aldıklarını söylüyor.

11 aydır hastanede çalışan erkek bir işçi sağlık bakanlarının hemen hepsinin özel hastane sahibi olduğunu vurguluyor. İşçi, “Bu tesadüf değil. Her şey kâra dayalı. Para kazanmak uğruna bebekleri bile öldürebiliyorlar. Bir de bakan geçen gün çıkmış çok başarılı bir operasyon gerçekleştirdik diyor. Sanki bu yaşananlardan kendisi sorumlu değilmiş gibi bir de takdir bekliyor. Ben CHP’ye oy veriyorum, seviyorum da ama onların da örneğin SMA’lı bebekler için hiçbir şey yaptığını görmedim. Hepsinin binlerce lira maaşı var onu geçtim hepsi iş adamı ama bu konulara el atmıyorlar” diyor.

Kendisinin ise hasbelkader ev sahibi olduğunu belirten işçi, “Bu maaşlarla şimdi kiraya çıkmak imkansız. Asgari ücret için onların ağızlarından çıkan en fazla 25 bin lira ama onların en fazlaları bile çok az. Marketim vardı kapatmak zorunda kaldım. Burada çalışmaktan başka çarem yok” diyor.

"ANNE KAPILARI ALTTAN ÜSTTEN KİLİTLEYELİM"

2 yıldır hastanede çalışan bir kadın işçi ise bir çırpıda ülkede yaşanan cinayetleri sayarak başlıyor konuşmaya: “İkbal ve Ayşenur, Narin, yenidoğan bebekler, Gebze’deki hayvan katliamı… Artık yaşananlara şaşıramıyoruz. Bir duyarsızlık değil ama bu meselelere dair alışkanlık yarattılar. ISS’nin de eğitimlerinde hasta ve hasta yakınlarından bahsederken müşteri dediğini duyduğumda çok şaşırdım. Bunu şirket yetkililerine sorduğumda ‘Ha AVM ha hastane’ yanıtını aldım” diyor.

Eğitimsizlik ve ekonomik şartların insanları bu hale getirdiğini düşündüğünü ifade eden kadın işçi, “Üç çocuğum var. Aklı biraz eren, olayları bilen kızım hemen o gün anne kapıyı hem alttan hem üstten kilitleyelim diyor bana. Ben de kendi çocuklarımı korumaya çalışıyorum. Onlar güzel eğitim alsınlar, sağlıkla büyüsünler diye uğraşıyorum” diyor.

"ASGARİ ÜCRETE 30 BİN BİLE AZ"

Durakta otobüs bekleyen iki kadın işçi ise yaşananları az çok takip edebildiklerini söylerken, kendi hastanelerinde de her şeye para gözüyle baktıklarını ama ücretlere gelince 17 bin lirayı kendilerine reva gördüklerini söylüyor. Biri, ara zam yapılmadığı için ücret beklentilerinin yüksek olduğunu, 30 bin lira olursa tatmin olacaklarını söylerken diğeri ise “Kiralar olmuş 20 bin lira 30 bin bile az” diyor. Asgari ücretin en fazla 25 bin lira olacağını düşündüklerini söyleyen işçilerden biri, “Bir arabamız vardı onu da vergileriydi, sigorta ödemesiydi derken satmak zorunda kaldık” diyor. Çaya bile haftalık zam geldiğini söyleyen işçiler ücretlere de bu oranlarda zam gelmesi gerektiğini ifade ediyor ama beklentileri oldukça az. Ayrıca asgari ücrete zam geldikten sonra fiyatların daha da yükseleceği görüşündeler.

"YALNIZ YÜRÜMEYE KORKUYORUM"

Yine durakta sohbet ettiğimiz dört kadın işçi ise Narin cinayetiyle başlayan ve en son Yenidoğan Çetesiyle devam eden cinayetlere dair duydukları üzüntüyle başlıyor söze. İşçilerden biri, “Günlerce ağladım Narin için, şimdi Rojin için, sonra İkbal için. Bu insanlar nereye gidiyor diye düşünüyorum” diyor. Hepsi kendi çocukları için tedirgin olduğunu dile getiriyor. Kendilerinin de gece mesaiden çıktıktan sonra sokakların ıssızlığından, karanlığından korktuklarını sokakta yalnız yürümeye çekindiklerini ifade ediyorlar.

ÖNCEKİ HABER

Erkunt patronu ‘zordayız’ diyerek çalışma sürelerini düşürdü

SONRAKİ HABER

Amedspor’a taraftar yasağı kaldırıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa