26 Ekim 2024 04:27

Sağlık hizmeti de sağlıklı olma koşulları da ulaşılabilir değil

220 işçi sağlık durumlarına ve hizmetlerine dair soruları Evrensel için yanıtladı. Yanıtlar pek çok işçi için sağlık hizmetlerinin de sağlıklı yaşam gereklerinin de ulaşılabilir olmadığını gösteriyor.

Görseller: Unsplash, Evrensel, Canva (Kolaj: Canva)

Paylaş

‘Yenidoğan Çetesi’ olarak bilinen skandalla beraber sağlıkta özelleştirme ve sağlık hizmetlerine erişim yeniden gündeme geldi. Sağlıkta özelleşme ve sağlıkta dönüşüm programı ile sağlık hizmetleri ulaşılamaz hâle geldi, niteliksizleşti. Ancak sağlık hizmetlerine erişimin yanı sıra pek çok yurttaş sağlıklı kalabilme koşullarına da sahip değil. Sağlıklı olma koşullarına ve sağlık hizmetlerine erişime ilişkin hazırladığımız, 37 sorudan oluşan formu pek çok il ve iş kolundan işçilere ilettik. 220 işçi kendi sağlık durumlarına ve sağlık hizmetlerine ilişkin soruları Evrensel gazetesi için yanıtladı.

Anketi yanıtlayan işçilerde yoğunluğu İstanbul, Eskişehir, Antalya, İzmir ve Antep oluştururken Kars, Kastamonu, Adana, Ankara, Aydın, Bilecik, Bitlis, Bursa, Çankırı, Denizli, Düzce, Erzincan, Hatay, Kayseri, Kırklareli, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Ordu, Sivas, Urfa, Tekirdağ, Trabzon, Dersim, Van, Yozgat, Zonguldak illerinden de yanıtlar geldi. Soruları yanıtlayan 220 işçiden 179'unu erkek işçiler, 41'ini kadın işçiler oluşturdu. Yaş aralığına göre ise soruları yanıtlayan katılımcıların yüzde 9.5'i 15-25 yaş aralığında, yüzde 26.8'i 26-35 yaş aralığında, yüzde 53.2'si 36-50 yaş aralığında, yüzde 10.5'i 50 yaşın üstünde oldu. Soruları yanıtlayan işçilerin çalıştığı iş kollarına göre ise dağılım şöyle oldu: Yüzde 29.5 kamu, yüzde 15.9 hizmet, yüzde 10.5 tekstil, yüzde 10.5 metal, geri kalan katılımcılar için ise turizm, cam, iletişim, sağlık, plastik, inşaat, büro, depo, gıda, enerji, şoför, serbest meslek. Soruları yanıtlayan işçilerin yüzde 21.4'ünün sağlık sigortası yok.

Soruları yanıtlayan işçilerden yüzde 74.3'ü ek iş yapmadığını belirtirken kalan 56 işçi ise ek iş yaptığını ifade etti. Ankete katılan işçilerin günlük çalışma saatine ilişkin soruya yanıtlarına göre soruları yanıtlayan işçilerin yüzde 47.9'u 8 saat, yüzde 35.8'i 9-11 saat, yüzde 11.6'sı 12-14 saat, yüzde 4.7'si ise 14 saatin üstünde çalışıyor.

Soruları yanıtlayan işçilerin yüzde 32'si 25 ila 35 bin, yüzde 25.6'sı 20-25 bin, yüzde 16.4'ü 35 ila 45 bin, yüzde 14.6'sı 17 ila 20 bin, yüzde 11'i ise 45 bin lira üstünde ücret alıyor. 1 kişi ise asgari ücretin altında ücret aldığını belirtti. Soruları yanıtlayan işçilerden 128'i haftada bir gün, 75'i haftada 2 veya daha fazla gün izin yaparken 15 işçinin ise haftalık izin hakkı yok.

İŞÇİLERİN YÜZDE 77.7’Sİ SPOR YAPAMIYOR

Ankete katılan işçilerin "İşten döndüğünüzde ertesi gün tekrar çalışabilecek kadar dinlendiğini düşünüyor musunuz?" sorusuna verdiği yanıtlara göre; işçilerin yüzde 54.6'sı dinlenemiyor, yüzde 34.4'ü kısmen dinlenebiliyor, yüzde 11'i ise dinlenebildiğini belirtiyor.

İşçilerin sağlıklı yaşama koşullarına ilişkin sorulara verdiği yanıtlar da soruları yanıtlayan işçilerin pek çoğunun temel sağlıklı gıdalara ve spor tesisi gibi imkanlara büyük oranda erişemediğini gösteriyor. Yanıtlara göre, spor yapabildiğini söyleyen işçilerin sayısı 12 (yüzde 5.5) ile sınırlı kalırken yüzde 77.7'si spor yapmadığını söylerken yüzde 16.8'i ise kısmen yapabildiği yanıtını veriyor.

"Evinizin yakınında spor için ücretsiz olarak kullanabileceğiniz alan/tesis var mı?" sorusuna işçilerin yüzde 55.7'si (122 kişi) evinin yakınında bir tesis olmadığı, yüzde 38'i (85 kişi) ise bir tesis olmasına rağmen vakit gibi sıkıntılar nedeniyle kullanamadığını söylüyor. İşçilerin yalnızca 12'si (yüzde 5.5) hem tesis olduğunu hem de tesisi kullandığını ifade ediyor.

İKİ İŞÇİDEN BİRİ SAĞLIKLI BESLENEMEDİĞİNİ DÜŞÜNÜYOR

Soruları yanıtlayan işçilerin yüzde 50.9'u sağlıklı beslenemediğini düşünüyor, yüzde 41.8'i kısmen sağlıklı beslenebildiğini düşünüyor, yüzde 7.3'ü ise sağlıklı beslendiğini düşünüyor. İş yerinde sağlıklı beslenebildiğini düşünenlerin oranı ise yüzde 10.6. Geri kalan yüzde 89.5 ise iş yerinde sağlıklı beslenemediğini ya da kısmen sağlıklı beslenebildiğini düşünüyor. Güne peynir, yumurta, zeytin, domates-salatalık gibi temel sağlıklı kahvaltı maddeleriyle başlayabildiğini söyleyenlerin oranı yüzde 35, yüzde 65'i ise kahvaltıyı bu ürünlerle yapamadığını belirtiyor. Soruları yanıtlayan işçilerin yüzde 7.3'ü güne her gün poğaça, simit gibi ürünlerle başlarken yüzde 31.4'ü haftada 2-4 gün, yüzde 9.5'i 5-6 gün, yüzde 17.3'ü bir gün tüketiyor. Yüzde 34.5'i ise hiç tüketmiyor. İşçilerin yüzde 25.9’unun evine haftada ya 1 kilodan az ya da hiç meyve girmiyor. Yine işçilerin Yüzde 41.1’i bir hafta içinde ya 1 kilodan az beyaz et tüketiyor ya da hiç tüketmiyor. Kırmızı et tüketiminde ise sonuçlar daha çarpıcı, son bir ayda ne kadar kırmızı et tükettiklerini sorduğumuz işçilerin yüzde 40’ı bir ay içinde 1 kilodan az kırmızı et tükettiğini söylüyor. 1 ayda evine kırmızı et girmediğini söyleyenlerin oranı ise yüzde 20.

Kendini fiziksel olarak sağlıklı hisseden işçilerin oranı yüzde 16.4 iken kısmen sağlıklı hissedenlerin oranı yüzde 50.7, sağlıklı hissetmeyenlerin oranı yüzde 32.9. Kendini psikolojik olarak sağlıklı hissedenlerin oranı ise yüzde 14.1'e düşüyor. Psikolojik sağlığa ilişkin soruda 'hayır' oranı artarak kendini psikolojik olarak sağlıklı hissetmeyenlerin oranı yüzde 51.4' çıkıyor. Kendini psikolojik olarak kısmen iyi hissedenlerin oranı ise yüzde 34.5.

DEVLET HASTANESİNDE RANDEVU YOK

Sağlık hizmetlerine erişime ilişkin sorular ise soruları yanıtlayan işçilerin pek çoğunun randevu bulamadığını, hastaneye gidemediğini gösteriyor. "En son ne zaman hastaneye gittiniz?" sorusuna verilen yanıtlara göre; işçilerin yüzde 11.4'ü 1 yıldan daha uzun sürede hastaneye gitmediğini, yüzde 9.6'sı son 1 yıl içinde hastaneye gittiğini, yüzde 14.6'sı son 6 ayda hastaneye gittiğini, yüzde 21.9'u son 3 ay içinde, yüzde 38'i son 1 ay içinde hastaneye gittiğini belirtiyor. Ne sıklıkla sağlık kontrolü yapıldığına ilişkin soruya göre ise işçilerin yüzde 50.2'si düzenli sağlık kontrolü yaptırmıyor, yüzde 16.9'u daha önce hiç sağlık kontrolü yaptırmadığını belirtiyor. Soruları yanıtlayan işçilerden yüzde 19.2'si 6 ayda bir, yüzde 9.6'sı yılda bir, yüzde 4.1'i 2 yılda bir sağlık kontrolü yaptırıyor. İhtiyaç duyduğu anda devlet hastanesinden randevu alabilenlerin oranı yüzde 22.1'de kalırken yüzde 77.9'u randevu bulamadığını belirtiyor.

Daha önce hiç özel hastaneye gitmeyen işçilerin oranı yüzde 27.9, her doktora gideceğinde özel hastaneye giden işçilerin oranı ise yüzde 15.5. Özel hastaneye nadiren gittiğini belirten işçilerin oranı ise yüzde 56.6. Sağlık sigortası olmayan 47 işçiden ise 8’i son 1 yıl içinde hastaneye gitmemiş, 35’i ya hiç sağlık kontrolü yaptırmamış ya da düzenli sağlık kontrolü yaptırmıyor, 42’si ihtiyaç duyduğu anda devlet hastanesine gidemiyor, 30’u muayene olması gerektiğinde özel hastaneye gidiyor.

İŞÇİLER SAĞLIK KOŞULLARINI YETERSİZ BULUYOR

Katılımcıların 1 ila 5 arasında değerlendirmesinin istendiği "Devletin sağlık politikalarından memnun musunuz?" sorusuna verilen yanıtların ortalaması 1.69. Devlet hastanelerinde sağlık hizmetinin niteliğine dair yapılan değerlendirmede ise yanıtların ortalaması 5 üzerinden 1.88. Soruları yanıtlayan işçilerin yüzde 69.1'i muayene sürelerini yeterli bulmuyor, yüzde 24.5'i kısmen yeterli buluyor, yüzde 6.4'ü ise yeterli buluyor. Yine katılımcıların 1 ila 5 arasında değerlendirmesinin istendiği "Yaşadığınız mahallenin çevre-hava kirliliği, temizlik, çeşitli kurumlara (ücretsiz spor salonu, sağlıklı yaşam merkezleri) erişim açısından sağlıklı yaşayabileceğiniz bir mahalle olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuna verilen yanıtların ortalaması 5 üzerinden 2.25. Aynı şekilde "Çalıştığınız iş yerinin temizlik, koruyucu iş önlemleri, iş yeri doktorunun bulunması gibi faktörler açısından sağlığınızı koruyabileceğiniz bir iş yeri olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuna verilen yanıtların ortalaması 5 üzerinden 2.42.

VAKİT DE YOK HİZMET DE

Sağlık hizmetlerine ve sağlıklı olmak koşullarına dair işçilerin form sonuna yazdığı yanıtlarda ise dikkat çekenler şöyle:

  • Antalya’dan gıda işçisi kadın: Birkaç bölümden randevu almamız gerektiğinde iş yerinden izin almakta zorlanıyoruz. Doktor muayenesi, tahlil ve sonuçları değerlendirme derken o hafta 2-3 gün izin almamız gerekiyor. İş yeri problem yapmasın diye özel hastaneye gidip sağlık hizmetini parayla almak durumunda kalıyoruz.
  • İzmir’den bir işçi: Yakındaki hastaneler yeterli donanıma sahip olmadığından genelde şehir hastanelerine yönlendiriliyoruz. Şehir hastaneleri çok uzak, dağ başında, ulaşmakta zorluk çekiyoruz. Ayrıca aldığımız ücretlerin yetersizliği aile içinde sorunlar yaşamamıza neden oluyor, bu tüm ailenin ruh sağlığını kötü etkiliyor.
  • İstanbul’dan cam dekorasyon işçisi: Geçen yıl doktorlar katarakt için ameliyat olmam gerektiğini söyledi. Ancak gittiğim iki farklı devlet hastanesi ameliyat için randevu veremedi. Başvurduğum üçüncü hastane ise bir yıl sonrasına randevu verebildi. En basit katarakt ameliyatına dahi bir yıl sonrasına randevu veriliyor.
  • Kocaeli’den kamu işçisi: Türkiye’de sağlık paralı hale geldiği için bizler hasta değil müşteriyiz. Özel hastaneler derhal kamulaştırılmalıdır. Sağlık bir insan için parasız olmalıdır.
  • Ankara’dan bir metal işçisi: Ücretler bu kadar düşükken toplumun sağlıklı kalması mümkün değil. Ayrıca doktorlar da hak ettiği değeri görmüyor. Sağlığı ticarileştiren politikalar doktorları kısa sürelerde çok fazla hastaya bakmaya zorluyor.
  • Antep’ten bir tekstil işçisi: Çalışmaktan fırsat olsa sağlığımızla ilgileneceğiz. O da devlet hastanesinde sürünerek.
  • Kayseri’den bir işçi: Çalışmaktan sağlığımızla ilgilenmeye vaktimiz bile kalmıyor. Haftalık çalışma saati 45 saatten aşağı çekilmeli. Çalışma koşulları düzeltilmeli.

(İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Betek Boya işçileri mesaiye kalmamaya başladı

SONRAKİ HABER

Munzur Üniversitesi’nde öğrencisini taciz eden öğretim görevlisine uzaklaştırma cezası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa