Trabzon’da maden ve enerji şirketlerine karşı miting: Tekellerin talanına seyirci kalmayacağız

Trabzon Emek ve Demokrasi Güçleri ile Derelerin Kardeşliği Platformu, bölgede yaşanan doğa katliamına karşı Trabzon Atatürk Meydanı'nda miting düzenledi. Ortahisar’da bir araya gelen bölge halkı Maraş Caddesi üzerinden mitingin yapıldığı Atatürk Meydanı'na yürüdü. “Yaşam alanlarımıza, emeğimize ve geleceğimize sahip çıkıyoruz” pankartının taşındığı yürüyüşte “Betona değil doğaya hayat ver”, “Doğuya dokunma geleceği koru”, “Fındıkta beton değil, yerli üretici korunmalı” ve “Yaşam alanlarına müdahale geleceğe ihanettir” dövizleri taşındı.

Mitinge bölgedeki il, ilçe ve köy platformları, dernekler, sendikalar, CHP Milletvekili Sibel Suiçmez, Trabzon Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu da katıldı.

Mitingde konuşan Derelerin Kardeşliği adına konuşan Mehmet Akçelep , “Dedelerimizin elleriyle kurduğu köyler, ninelerimizin özenle işlediği tarlalar, bahçeler tarihimizin sessiz tanıklarıdır. Atalarımızın bize emanet ettiği bu toprakları biz de çocuklarımıza aynı bilinç ve onurla devredeceğiz. Çünkü bu topraklar bizim kaderimiz, bizde onların bekçileriyiz. Şirketler kâr hırsıyla ülkenin her köşesini talan ederken biz sadece seyirci mi kalacağız? Bugün Trabzon’da yurdumuzun çeşitli yörelerinden gelen, yaşam için direnen kardeşlerimizle birlikte meydandan en güçlü sesimizle hayır diyoruz” dedi.

YAŞAMIMIZA VE YAŞAM ALANLARIMIZA DOKUNDURTMAYACAĞIZ”

Mitingde konuşan Trabzon Emek ve Demokrasi Platformu  Sözcüsü Muhammet İkinci miting alanına gelenlerin talep iletmeye değil, irade ortaya koymak ve uyarılarda bulunmak için geldiğini belirterek “Halkız biz! Kendi topraklarımızın marabası, sermayenin kölesi hiç değiliz. Yaşam alanlarımıza saldırıyorlar. Dağlarımız, yaylalarımız, ormanlarımız, topraklarımız, derelerimiz, kıyılarımız tehdit altında. Yaşama dair her ne varsa ranta dönüştürmek istiyorlar.  Şimdi Trabzon meydanından sesleniyoruz. Bu sömürücü şirketler ve onlara yol verenlere bir cevabımız var: Hayatta tek değer para değildir. Yaşama paha biçilemez. Söz konusu olan bizim geçmişimiz, kültürümüz, kimliğimiz, bugünümüz, geleceğimizdir. Dokundurtmayacağız” dedi.

“TOPRAKLARIMIZI KORUYACAĞIZ”

İkinci, Karadeniz bölgesinin adeta işgal kuvvetlerinin çıkarmasını andırırcasına hedef alındığını. HES’lerle maden arama sahalarıyla, taş ocaklarıyla her yerde bir kıyım ve talanın halkın önün çıktığını ifade ederek şu soruyu sordu; “Buna izin verilebilir mi? Bundan büyük ihanet olabilir mi? Geçit vermeyeceğiz kardeşler. Topraklarımızı koruyacağız, bu bir memleket savunmasıdır. Ki biz, bir memleket nasıl savunulur çok iyi biliriz. Bundan 100 yıl önce işgal edildiğinde savunduk yurdumuzu. Ne ve nasıl yaptığımızı merak edenler Karadağ sırtlarına baksınlar. Dedelerimizin kazdığı mevzilerin izleri henüz kapanmadı. Bugün de savunuruz.”

“EMPERYALİST ŞİRKETLERE UYARIMIZDIR: SİZ ZARAR EDERSİNİZ”

“Emperyalist şirketlere ve yerli taşeronlarına uyarımızdır” diye sözlerine devam eden İkinci “Her zeminde mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Hukuki yolları sonuna kadar kullanacağız. Yetmedi, korumak için topraklarımızı, birlik içinde her ne gerekiyorsa yapacağız. Karadeniz çoraklaşmayacak! Sularımız özgür olacak. Karadenizi İLİÇ yaptırtmayacağız. O nedenle sakın ama sakın diyoruz. Çok fena yanılgıya düşer, çok büyük zarar edersiniz” ifadelerini kullandı.

“BU KÖHNE DÜZEN DAHA FAZLA SÜRDÜRÜLEMEZ”

Baştan aşağı çürümüş, köhne bir düzenin içinde olunduğunu vurgulayan İkinci şöyle devam etti; “Bir memleket düşünün; emeklisi sefalet içinde, milyonlarca çalışan asgari ücretle yaşamını sürdürmeye çalışıyor. İşsizlik kol geziyor. Gençler umutsuzluğa sürüklenmiş, çareyi dışarıda arıyorlar.  Öğrencilerden bir öğün sıcak yemek esirgeniyor. Kadın cinayetleri dur durak bilmiyor.

Bir memleket düşünün kardeşlerim en değerlisini, çocuklarını koruyamıyor. Tarikat-cemaat  yurtlarında çocuklarımız istismar edildi, yanarak can verdiler. Dünyaya gözlerini daha yeni açan çocuklarımıza sırf para için hastanelerde kıyıldı. Bundan büyük kıyamet olur mu? Bu düzeni değiştirmek zorundayız. Yoksa hep birlikte insanlığımızı kaybedeceğiz.

Hiç eğitim, sağlık parayla alınıp satılır mı? Başımıza ne geliyorsa kardeşler paranın egemen olduğu bu düzen nedeniyle geliyor. Bu vicdansızlığın arkasında özelleştirmeci anlayış yatıyor. Bu köhne düzen daha fazla sürdürülemez.”

“EMEK BİZİM, MEMLEKET BİZİM SÖZ BİZİM”

Yeryüzünde örgütlü bir halkı, birlik içinde dayanışma içinde bir halkı yenebilecek bir gücün olmadığının altını çizen İkinci; “Daha sıkı sarılacağız birbirimize, kucaklayacağız komşularımızı, daha sıkı kavrayacağız toprağı, daha sevgiyle bakacağız dağlara, daha kararlı duracağız zalimin ve zorbanın karşısında. Emeğimizi hor görenlere, geleceğimizi çalmak isteyenlere daha yüksek sesle haykıracağız. Emek bizim, memleket bizim söz bizim” diyerek konuşmasını sonlandırdı

Muhammed  İkinci’nin konuşmasının ardından mitinge katılan kurum sözcülere konuşma yaptı, Yapılan konuşmalarda Karadeniz Bölgesi'nin maden ve enerji şirketlerinin talanına açılmak istendiği halkın buna karşı direnmeye devam ettiği belirtildi Mitinge kadınların yoğun katılımı ve coşkuları dikkat çekti kadınlar kürsüde yaptıkları kısa konuşmalarda topraklarına yaşam alanlarına kararlılıklar sahip çıkacaklarını belirtti.

Fatsa Tüm Emekli Sen Örgütlenme Sekreteri Naime Fatsalı konuşmasında topraklarımızın üstünü kokarcalar, altını maden şirketleri istila etti” dedi

KESK Eş Başkanı Ayfer Koçak da yaptığı konuşmada halkın topraklarını, sularını, yaşam kaynaklarını gasbedenlerin kamu emekçilerinin de haklarını gasbettiğini belirterek, “Kamu alanlarında uygulanan tasarruf tedbirleri ile yeterli kaliteli hizmet  üretemedikleri için halk ile kamu emekçileri karşıya getiriliyor. Bizler hizmet üretenler hizmet alanlarla birlikte birleşerek mücadele ederek hep birlikte kazanacağız” dedi. Koçak 30 Kasım'da düzenledikleri bütçe mitingine herkesi davet etti. 

(HABER MERKEZİ)