26 Ekim 2024 17:47

İsrail'den İran'a 'kontrollü' saldırı: ABD İsrail’in dizginlerini çekti

Yazarımız Yusuf Karadaş: “Gazze savaşından başlayarak kontrolü elinde tutmaya çalışan ABD emperyalizmi, İsrail saldırganlığını adım adım yeni bir bölgesel savaşın test sürüşüne çevirmiş bulunuyor.”

Fotoğraf: Fatemeh Bahrami/AA

Paylaş

Ela AVA

İsrail 7 Ekim’den bu yana Orta Doğu’ya yönelik saldırgan politikasını sürdürüyor. İran’ın 1 Ekim’de yaptığı misillemeye İsrail 25 Ekim Cuma gecesi yanıt verdi. İsrail’in İran’a “kontrollü” saldırısı ve bölgede süren savaş dalgasını Yazarımız Yusuf Karadaş ile konuştuk. İsrail’in yaptığı saldırının “İran’da iç kargaşa çıkarabilecek kadar güçlü bir yanıt verme” iddiasından uzak olduğunu vurgulayan Karadaş, “İsrail’in daha önce ‘İstihbarat raporları sızdırıldığı’ gerekçesiyle ertelediği saldırısının propaganda edilenin aksine oldukça sınırlı bir kapsamda tutulmuş olmasını ABD emperyalizminin tutumuyla açıklayabiliriz. Çünkü ABD, başkanlık seçimlerinin kapıda olduğu bir süreçte bölgedeki savaş ve çatışmaları yeni bir boyuta taşıyacak bir hamleden kaçınmaya çalışıyor. En azından böylesi bir hamleyi yeni başkan belirleninceye kadar ertelemek istiyor” dedi.

İRAN GERİLİMDEN KAÇINMAK İSTİYOR

Karadaş, İsrail’in İran’a karşı saldırısının “kontrollü” olarak değerlendirilmesi ve Devrim Muhafızları eski komutanının İsrail’in saldırısını “İsrail’in güç gösterisinden çok, korku ve endişeyle yapılmış bir hamle” olarak değerlendirmesine ilişkin, “Aslında İran yönetiminin bu saldırıya yanıt vermekten kaçınmak istediği biçiminde okuyabiliriz. ‘Direniş ekseni’ içindeki Hamas ve Hizbullah’ın ciddi darbeler yemeleri ve son günlerde Suriye içindeki güçlerinin de hedef alınması İran’ın neden gerilimi tırmandıracak hamlelerden kaçınmak istediğini açıklıyor” ifadelerini kullandı.

SALDIRI GÜNDEMDEN DÜŞMEDİ

ABD emperyalizminin İsrail’in saldırısının sınırlı kalması yönünde ortaya koyduğu tutumla, yeni yılla birlikte İran’ın doğrudan hedef alınacağı kapsamlı bir saldırı ihtimalinin gündemden düştüğü anlamına gelmeyeceğini de söyleyen Karadaş, şöyle devam etti: “Gazze savaşından başlayarak kontrolü elinde tutmaya çalışan ABD emperyalizmi, İsrail saldırganlığını adım adım yeni bir bölgesel savaşın test sürüşüne çevirmiş bulunuyor. Önceleri sadece Hamas’ın hedef alınacağı yönlü propaganda kısa sürede yerini Gazze’nin işgaline ve devamında da Hizbullah ile mücadele adı altında Lübnan’da yeni bir işgal harekatına bıraktı. Bunu İsrail tanklarının Suriye’nin güneyine girmesi takip etti. Dolayısıyla emperyalist saldırganlığın Orta Doğu’daki ‘koçbaşı’ olan İsrail’in bu saldırıları üzerinden bölgesel dayanaklarının zayıflatılmasına bağlı olarak İran’ın da doğrudan hedef haline gelmesi sürpriz olmayacak.”

EMPERYALİZMİN EMRİNDE YAYILAN SAVAŞ

Dünyada Türkiye, Umman, Birleşik Arap Emirlikleri, Pakistan, Sudi Arabistan gibi ülkeler İsrail’in saldırısını kınarken kiminin de İsrail’in saldırısını “meşru müdafaa” olarak  değerlendirmesine ilişkin “İngiltere’nin ‘İşçi Partili’ Başbakanı Starmer’ın bölgeyi kan gölüne çeviren İsrail’in İran’a yönelik saldırısını ‘İsrail’in kendini savunma hakkı’ ile açıklaması, batılı emperyalistlerin önümüzdeki dönemde de İsrail saldırganlığını bölgeyi kendi çıkarları temelinde dizayn etmek için bir koçbaşı olarak kullanmaya devam edeceklerini gösteriyor” diyen Karadaş, Türkiye’de iktidarın tutumuna ilişkin şunları söyledi; “Erdoğan iktidarının ‘iç cephe’yi güçlendirme açıklama ve adımları, bu gelişmelerin bir devamı ve bölgedeki olası risklerden kaçınarak yayılmacı emelleri için yeni fırsatlar yaratmak arayışı olarak anlam kazanıyor.”

Karadaş, “Sonuç olarak, bugün İsrail’in İran’a saldırısının sınırlı tutulması, daha şimdiden Filistin ve Lübnan’da milyonlarca insanı mülteci haline getiren yıkımı ortadan kaldırmadığı gibi önümüzdeki dönemde bu ateşin bütün bölgeyi sarması ihtimalini de ortadan kaldırmıyor. “Bu durum bize bölge halklarının barış içinde birlikte yaşayacakları bir gelecek için; ABD emperyalizmine, onun saldırganlığının koçbaşı olan İsrail siyonizmine ve Erdoğan iktidarı gibi diğer iş birlikçi bölge gericiliklerine karşı mücadele dışında bir seçenekleri olmadığını bir kez daha gösteriyor” dedi.

İSRAİL 1 EKİM’DEKİ İRAN MİSİLLEMESİNE YANIT VERDİ

İran'ın 1 Ekim’de İsrail’e gerçekleştirdiği hava saldırısına nasıl yanıt verileceği merak ediliyordu. İsrail’in İran’a beklenen saldırısı 25 Ekim Cuma gecesi iki aşamada gerçekleşti. İsrail, İran’ın savunma sanayi bölgeleri ve askeri üslerine onlarca hava saldırısı düzenlerken, İran İslam Cumhuriyeti devlet sözcüleri ve Devrim Muhafızları, saldırılan bölgelerin çok sınırlı düzeyde zarar aldığını duyurdu. İran İslam Cumhuriyeti Ordusu, düzenlenen saldırılarda 2 askerinin öldürüldüğünü duyurdu. İran devlet ajansları ilk saatlerde patlamaların gerçek dışı olduğunu duyursa da İran halkı sosyal medyada bulundukları mahallelerde patlama ve siren seslerini içeren videolar yayımladılar. Birçok devlet sözcüsü ise İsrail’in saldırısını küçümseyerek yanıtlar yayımladı. İslam Devrim Muhafızlarının Eski Komutanı Mohsen Rezai, İsrail'in saldırısına ilişkin “X” hesabından “İsrail’in güç gösterisinden çok, korku ve endişeyle yapılmış bir hamle” dedi.

‘PARÇİN’ KARARGAHINA SALDIRDILAR

Patlamaların tamamına ilişkin konum ve hasar bilgisi henüz paylaşılmamışken, İsrail’in hedef aldığı yerlerden birinin Tahran’ın doğusundaki “Parçin” bölgesi olduğu biliniyor. Parçin, İran’ın çok sayıda askeri ve silah karargahının bulunduğu ve Devrim Muhafızlarının karargahı olarak bilenen bölge. Bu bölgede ayrıca İran’ın füze ve askeri mühimmat depoları da yer alıyor. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının daha önceki raporlarında Parçin Askeri Tesislerinin, İran’ın nükleer programının askeri boyutlarıyla paralel düzenlendiğini açıklamıştı. Parçin dışında İsrail’in başka bölgelere düzenlediği saldırılarla ilgili henüz detaylı bilgi yok.

"İRAN’A ÖNDEN HABER VERDİK"

Bilindiği gibi İsrail’in Beyrut’ta Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah ve İran Devrim Muhafızları Komutan Yardımcısı Abbas Nilfuruşan’ı hedef alan bombalı saldırısına İran 1 Ekim’de balistik füzelerin kullanıldığı ‘güçlü’ bir yanıt vermişti. Bu saldırının ardından Netanyahu’nun “Büyük hata yaptılar ve bedelini ödeyecekler” açıklaması eşliğinde İsrail’in İran’ın askeri hedeflerinin yanı sıra nükleer ve petrol tesislerini vurabileceği yönünde haberler yapılmıştı. İsrail’in İran’a yönelik saldırısı çeşitli biçimleriyle, farklı medya kuruluşlarında, “sınırlı ve kontrollü” saldırı olarak nitelendirildi. Farklı medya kanalları saldırının daha önceden İran’a bildirildiğini ifade etti. ABD ise İsrail’in saldırısına tam destek verirken saldırıda payı olmadığını ileri sürdü.

ÖNCEKİ HABER

G7, dondurulmuş Rus varlıklarından elde edilen faizle Ukrayna’ya 50 milyar dolarlık kredi verecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa