Hasta mahpuslar Dede Anıl ve Cengiz Sinan Halis Çelik için tahliye çağrısı
İstanbul ve Ankara’da hasta mahpuslar için düzenlenen eylemlerde yüzde 98 engelli Dede Anıl ile 28 yıllık hasta tutsak Cengiz Sinan Halis Çelik’in tahliyesi talep edildi.
Fotoğraf: MA
Ankara’da Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi açıklamasında ve İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu F oturumunda yüzde 98 engelli Dede Anıl ile 28 yıllık hasta tutsak Cengiz Sinan Halis Çelik’in tahliyesi talep edildi.
Ankara’da Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi eylemlerinin 529’uncu Marmara1 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan Dede Anıl’ın durumuna dikkat çekti. Demokratik kitle örgütlerinin de katıldığı eylemde “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın” yazılı pankart açıldı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi Eşbaşkanı Ömer Faruk Yazmacı, Dünya Hasta Hakları Günü olduğunu hatırlatarak manhpusların sağlığa erişimindeki engellere dikkat çekti.
CEZAEVİNDE KALABİLİR RAPORU
Yazmacı, hasta mahpus Dede Anıl'ın durumuna dair şunları söyledi: "7 Ekim 2022 tarihinde hastane bahçesinde fenalaşan, beyne pıhtı atmasına rağmen geç müdahale edilen hasta 3-4 ay yatalak hale gelmiştir. Beynine pıhtı atması sonucu inmeden kaynaklı sağ tarafı komple felçli durumda ve beyni yüzde 75 hasar görmüştür. Kalbi yüzde 30 çalışıyor, kronik KOAH ve fibromiyalji hastası, psikolojik tedavi görüyor. Yüzde 98 engelli. Dede Anıl, 2023 Mayıs ayında gözaltına alındı ve önce Metris Cezaevine, sonrasında Silivri’ye ve 1 hafta 10 gün geçmeden 23 Mayıs 2023 tarihinde Metris R Tipi Kapalı Cezaevine götürüldü. R Tipi cezaevine konulduğunda, cezaevi yönetimi re ’sen cezaevinde kalamayacağına dair işlem başlattı. Çam ve Sakura Hastanesine götürülüp getirildi. Raporlar tamamlandıktan sonra, raporlar eşliğinde Adli Tıp Kurumuna sevk edildi. Ancak Adli Tıp Kurumu yaklaşık 2,5 ay önce ‘Cezaevinde kalabilir’ raporu verdi ve 2 ay kadar önce Metris R Tipi Kapalı Cezaevinden alınıp Marmara (Silivri) 1 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevine konuldu” dedi.
ENGELLİ RAPORU
Anıl’ın kendine bakamayacak durumda olduğuna ve öz bakımının yanında kalan mahpuslar tarafından sağlandığına vurgu yapan Yazmacı, “Beyni yüzde 75 hasarlı olduğu için neredeyse hiçbir şey hatırlamıyor, sorulara cevap mantıklı cevaplar veremiyor, nerede olduğunu bilemiyor. 24 Ocak 2024 tarihinde Bahçelievler Devlet Hastanesi tarafından verilen engellilik raporunda; Kardiyoloji yüzde 55, göğüs hastalıkları yüzde 20, Nöroloji yüzde 67, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon yüzde 84 engellilik tespit edilmiş ve tüm hastalıkları çerçevesinde süresiz yüzde 98 engelli olduğu tespit edilmiştir. Bahçelievler Devlet Hastanesi tarafından 13 Temmuz 2023 tarihinde heyet tarafından verilen sağlık raporunda durum tespiti yapılmış olup, raporun karar kısmında ‘Akli dengesinin akıllıca yaşam sürmek için yeterli olmadığına, kendi işlerini görebilecek güce sahip olmadığına, sürekli yardıma muhtaç olduğuna, başkalarının emniyetini tehdit etmeyip bu anlamda muhafaza altında tutulmasına gerek olmadığına, hastalığının sürekli olduğuna, uyuşturucu ve alkol bağımlısı olmadığına, TMK’nin 408 maddesine göre işlem yapmaya gerek olmadığına, Hakimlikçe dinlemesine yarar olmadığına, TMK’nin 405 maddesine göre vasi tayini gerektiğine’ karar verilmiştir” diye de ekledi.
Yazmacı, Anıl’ın tahliye edilmesi gerektiğini ifade etti.
İSTANBUL
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, her hafta düzenlediği “F Oturması” eyleminin 657’ncisini Beyoğlu'nda bulunan dernek binası önünde gerçekleştirdi. Bu hafta Marmara 5 Nolu L Tipi Cezaevi’nde tutulan 28 yıllık hasta mahpus Cengiz Sinan Halis Çelik’in durumuna dikkat çekilerek serbest bırakılması çağrısı yapıldı. Eylemde, “Tedavi haktır engellenemez” ve “Hasta mahpus Cengiz Halis Çelik serbest bırakılsın” pankartları açıldı.
Basın metnini okuyan İHD Hapishane Komisyonu üyesi Taylan Bekin, Çelik’in mesane kanseri, epilepsi, ülser, kas ve kemik erimesi hastası olduğunu ve hem kafa hem de omuriliğinde şarapnel parçalarının bulunduğunu belirtti. Bekin, bu hastalıklardan dolayı Çelik’in yaşamını arkadaşlarının yardımı ile tekerlekli sandalyeye bağlı olarak sürdürdüğünü söyledi.
“ADLİ SUÇLUNUN SALDIRISINA UĞRADI”
Bekin, Çelik’in 1996 yılında yaralı olarak yakalandığını vurgulayarak, “Vücudunda bulunan şarapnel parçalarından kafasında ve omuriliğinde bulunanlar felç riski nedeni ile çıkarılamamıştır. Bu durum epilepsi krizlerinin giderek artmasına neden olmuştur. Bu arada Mesane Kanseri teşhisi konulan Cengiz, tedavi için Metris R Tipi Hapishanesine götürüldüğünde adli suçtan tutuklu bir mahpusun saldırısına uğramış ölümcül yaralar almıştır. Yapılan tıbbi müdahaleler sonucunda hayati tehlikeyi atlatmış ancak sol ayağına platin takılmış, yürüyemez hale gelmiş ve tekerlekli sandalyeye mahkûm olmuştur. Tekerlekli sandalye ile yaşamına zor koşullarda devam ederken, sürekli farklı hapishanelere sevk edilmiş bu nedenle kanser tedavisi de devam ettirilememiştir” dedi.
“TEDAVİ VE BAKIMDAN MAHRUM BIRAKILIYOR”
Bekin, ablasının 24 Ekim’de Çelik’i ziyaret ettiğini ve sağlık durumuna dair son bilgileri İHD Hapishane Komisyonu’na ilettiğini ifade etti. Bekin, Çelik’in ablasının ilettiği bilgileri şu şekilde aktardı: “ 'Kardeşim Cengiz, mesane kanseri, ülser, epilepsi, bacaklarında kas çökmesi, omuriliğinde ve kafasında şarapnel parçaları var. Yılda bir kere mesane kanseri dolayısıyla Sistoskopi dediğimiz kazıma yöntemi yapılıyor. Eskiden üç ayda bir yapılıyordu. Uzun birçok ameliyattan geçti. En son bu yakın zamanda tahlilleri için hastaneye götürülmüş. Mesane kanseri ile ilgili bir tarama yapılacak. Cengiz'in ayrıca epilepsi nöbetleri çok sık periyotlarla devam ediyor. Mide ülseri var Cengiz'de. Uzun yıllar sonra bir zayıflama, kilo kaybı görebiliyoruz biz. Her hafta görüşüne giden ben ablası olarak daha çok fark edebiliyorum. Uzun süren tedavi ve ilaçlar Cengiz'de fiziksel olarak değişiklikler yaratmış. Omurilik ve kafasında şarapnel parçaları var. Omurilikteki şarapnel parçasının yarattığı hasarın tedavisi yapılamıyor. Cengiz, ağır hastalıkları, tekerlekli sandalyeye mahkûm olması ve epilepsi krizlerinin yaşamına ağır risk oluşturduğu bilinmesine rağmen yeterli tedavi ve bakımdan mahrum olarak hapiste tutuluyor. Bu duruma bir son verilmesini istiyoruz' demiştir.”
Bekin, son olarak Çelik'in ve tüm hasta mahpusların serbest bırakılması çağrısında bulunarak, yetkilileri göreve ve kamuoyuna da duyarlılık çağrısında bulundu.
Eyleme, “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın”, “Cengiz Halis Çelik serbest bırakılsın” ve “Tedavi haktır engellenemez” sloganlarıyla son verildi. (MA)