DEM Parti PM: Beklentiyle değil, örgütlü mücadeleyle
DEM Parti, PM sonuç bildirgesini yayımladı. Bildirgede "Beklentiyle değil, örgütlü mücadeleyle" vurgusu öne çıkarken, demokrasi güçlerine de barış için birlikte mücadele çağrısı yer aldı.
DEM Parti logosu
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) iki gün süren Parti Meclisi'nin (PM) sonuç bildirgesi yayımlandı.
Sonuç bildirgesinde, “Yıllardır büyük bedeller ödeyerek her koşulda savaş karşıtı cepheyi büyütme ve barış talebini toplumsallaştırma mücadelesi veren partimiz, normalleşme söylemlerinin halklarımıza karşı mevcut sorunların perdelenmesi amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir. Çözüm tartışmalarının yeniden gündeme gelmesi olumludur; ancak geçmişteki 'Teslim alma' söylemlerinin yeniden dillendirilmesinin siyasal, tarihsel ve toplumsal bir sorun olan Kürt sorunu ve Türkiye’nin sorunlarının çözümüne katkı sunmayacağı açıktır. Partimiz, toplumsal sorunların çözümü için tüm muhatap ve tarafları önemsemekle birlikte asıl çözümün, iktidardan bekleyerek değil Türkiye’nin tüm işçi, emekçi ve ezilen kesimleri ile halklarının katıldığı örgütlü bir sürecin inşa edilmesiyle mümkün olacağına inanmakta ve yıllardır bunun için mücadele etmektedir” ifadelerine yer verildi.
Bildirgede, çözümün sahici bir seçenek haline gelebilmesi için PKK lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması çağrısında bulunuldu.
“BÖLGEDEKİ GERİLİM TIRMANMAKTA”
“Kapitalist hegamonik güçlerin hakimiyet mücadelesinin bir veçhesi olan bu güç savaşlarıyla Ortadoğu’da yeni bir düzenin tesis edilmesi istenmektedir” denilen bildirgede “Bu kapsamda Siyonist İsrail rejimi, savaş hukuku başta olmak üzere tüm uluslararası hukuk kurallarını yok sayarak işgalci-sömürgeci saldırganlığını Filistin ve Arap halklarına karşı bir soykırıma dönüştürmüştür. İsrail devletinin Lübnan ve İran’a yönelik saldırılarıyla Lübnan’ın istikrarsızlaştırılmaya ve bölgesel güç dengelerinin İran’a yönelik yeni hamlelerle şekillendirilmeye çalışıldığı bu süreçte, bölgedeki tüm gerilimler tırmanmakta ve gelişmeler olağanüstü bir hız kazanmaktadır” ifadeleri yer aldı.
"YENİ DOĞAN BEBEKLERİN DAHİ CAN GÜVENLİĞİ KALMAMIŞTIR"
Bildirgede şunlar söylendi: “Toplumsal, ekonomik, ekolojik ve toplumsal cinsiyet alanında yaşanan krizler ve şiddet sarmalı tüm toplumsal kesimleri nefes alamaz noktaya getirmiştir. Cezaevleri işkence merkezlerine dönüşmüş, kadınlara ve çocuklara yönelik suçlar kan dondurucu bir yaygınlık kazanmıştır. Hastaneler ticarethane ve hastalar müşteri haline getirilmiş, yeni doğan bebeklerin dahi can güvenliği kalmamıştır. İktidarın savaş politikasının bir parçası olarak HDP Kapatma Davası ve Kobani Kumpas Davası başta olmak üzere demokratik siyasete çok yönlü ve süreğen saldırılar gerçekleştirilmiştir. Ancak tüm bunlara rağmen, yerel seçimlerde de ortaya çıktığı üzere, partimizin 3. Yol hattıyla siyasal alandaki kurucu ve belirleyici rolünün güçlenmesi ve halkların umudu ve seçeneği olmaya devam etmesi AKP-MHP iktidarının hegemonyasını zayıflatmıştır.”
Bildirgenin sonuç bölümünde “Tüm siyasi ve toplumsal kesimleri barış olanaklarını büyütmeye ve sahiplenmeye çağırıyoruz” denildi. (POLİTİKA SERVİSİ)