27 Ekim 2024 18:26

CHP'nin Yaşam Mitingi: Güvenli bir toplum ve barış talebi yükseltildi

CHP'nin çağrısıyla Beşiktaş'ta düzenlenen "Yaşam Mitingi"ne katılan yurttaşlar daha güvenli bir toplum, hukukun üstünlüğü ve barış içinde bir yaşam talebini dile getirdi.

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Paylaş

Cumhuriyet Halk Partisi'nin çağrısıyla Beşiktaş Meydanı'nda "Teröre Karşı Yaşam Mitingi" düzenlendi. Mitinge İstanbul'un dört bir yanından katılım oldu. Pankartlara taleplerini yansıtan katılımcılar, toplumsal sorunlara dikkat çekerek güvenli bir yaşam taleplerini dile getirdi.

KADINLAR VE ÇOCUKLAR İÇİN ADALET TALEBİ

Kadınlar, artan kadın cinayetlerine ve çocuk istismarlarına karşı dövizler ile katledilen kadınların ve çocukların isimlerini taşıdı. Miting alanında emekli, genç ve kadınların yoğunluğu dikkat çekti. Sahil şeridinden Barbaros Caddesi'ne kadar taşan kalabalık sık sık "Sokağa güven, ülkeye huzur", "Yaşamak istiyoruz", "Faşizme karşı omuz omuza", "Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek" sloganları attı.

"CHP KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN İNİSİYATİF ALMALI"

Mitingde konuştuğumuz yurttaşlar İstanbul Sözleşmesi'nden sokak hayvanlarının öldürülmesine kadar çeşitli toplumsal sorunları dile getirdi. Kürt sorununun çözümüne yönelik farklı yaklaşımlar da dikkat çekti. İktidarın açıklamalarını samimi ve inandırıcı bulmayanlar, CHP'nin bu konuda daha cesur bir politika benimsemesini ve sürecin CHP liderliğinde yürütülmesini istedi.

Katılımcılardan Fethi Erdoğan, sorunun Meclis'te çözülmesini isterken, "CHP'nin bu konuda inisiyatif alması şart" dedi. Siyasilerin tutarsız politikaları nedeniyle ülkede güven ortamının sağlanamadığını belirten Erdoğan, hem hükümetten hem de muhalefetten daha sağlam ve inisiyatif sahibi bir liderlik sergilemesini istedi. Erdoğan, Özel'in bölge gezisini iptal etmesini de "zayıf bir liderlik göstergesi" olarak niteledi.

"GERÇEK BARIŞTAN ÇOK SİYASİ BİR OYUN"

Başka bir yurttaş ise Devlet Bahçeli ve Erdoğan'ın çıkışlarının güven vermediğini dile getirdi. Söylemlerin gerçek bir barış amacından çok, siyasi bir oyun olduğunu belirten yurttaş, "Bu bir MHP'yi bitirme planı da olabilir. Tayyip Erdoğan, milliyetçi oyları çekmek için MHP'yi sahneden silme planı yapıyor olabilir" dedi.

"TOPLUMSAL SORUNLAR ÇÖZÜLMEDEN GERÇEK BARIŞ ZOR"

Başka bir yurttaş ise barış sürecinin sağlam temellere dayandırılmasının şart olduğunu, akademisyenlerin, tarafsız ve yurtsever insanların barış sürecinde aktif rol alması gerektiğini belirtti. Toplumsal sorunlar çözülmeden barışa ulaşmanın imkansız olduğunu ifade eden yurttaş, "Gelir dağılımında adaleti sağlayabiliyor musunuz? O zaman gerçek bir ilerleme kaydedilir" ifadelerini kullandı.

"İNANDIRICI DEĞİL"

Sevim Erş ise Cumhur İttifakının söylemlerini "inandırıcı" bulmadığını ifade ederek, "Tekrar milleti uyutmaya yönelik şeyler ama biz artık uyandık. Ölü toprağını üstümüzden attık" dedi. AKP iktidarının 20 yıldır yönetimde olmasına rağmen Kürt sorununu, yoksullluğu çözemediğini de ekledi. Özellikle son dönemde yaşanan bebek ve yaşlı ölümlerinin yönetim eksikliklerinden kaynaklandığını düşünen Erş, "Bu son bebek ölümleri, yaşlıların ölümleri bunların hepsi 25 yılın birikimidir ve bizi iyi yönetemediklerinin resmidir" diye belirtti. Erken seçim talebini dile getiren Erş, toplumun tüm kesimlerinin dahil olacağı bir yönetim anlayışı istediğini vurguladı. Çözüm sürecinin tek adamın fikriyle değil, toplumun tüm kesimlerinin fikirlerinin alarak ilermesi gerektiğini ifade eden Erş, yeni iktidarın kapsayıcı ve şeffaf bir şekilde ülkeyi yönetmesi talebini dile getirdi.

"LAF DEĞİL İCRAAT ÖNEMLİ"

Mitinge katılma nedenini "demokrasi mücadelesi" olarak tanımlayan Ahmet Kasımoğlu da Türkiye'deki güvensizlik ortamının, ekonomik sıkıntıları gölgede bırakacak kadar önemli hale geldiğini ifade etti. "Sokakta güven olmayınca, evde aşın olması da önemli değil" diyen Kasımoğlu, güvenin sağlanmadığı bir ortamda ekonomik sıkıntıların çözülmesinin de zor olduğunu belirtti. Erdoğan ve Bahçeli'nin açıklamalarını inandırıcı bulmayan Kasımoğlu "Laf değil, icraat önemli. Yapılanlar ülkeyi mahvetti. Cumhuriyetin birikimleri yok edildi. Şimdi yeniden seçilebilmek için laflarla, Güneydoğulu yurttaşlarımızı kullanmaya çalışıyorlar. Ama yurttaşlar artık uyanık, aynı suda iki defa yıkanılmaz" diye belirtti. Ekonomik koşulların özellikle emekliler için dayanılmaz hale geldiğini söyleyen Kasımoğlu'nun hükümetten bu konuda bir iyileştirme beklentisi de yok. Hükümetin dini ve milli değerleri kullanarak kendi iktidarını sürdürmek istediğini ifade eden Kasımoğlu, barışın sokaktaki mücadelenin bir sonucu olduğunu ve mitingin bu anlamda önemli bir adım olduğunu belirtti. "Barış, barışa inananların mücadelesiyle gelir. Savaşa karşı olanların mücadelesiyle gelir. Bu etkinlikleri çoğaltmalıyız" diyerek barış talebinin geniş kesimlere ulaşması gerektiğini dile getirdi.

"GENÇLER GÜVENSİZLİK VE GELECEK KAYGISI İÇİNDE"

22 yaşındaki üniversite öğrencisi bir genç, geçimini sağlayabilmek ve eğitimine devam edebilmek için çalıştığını anlattı. Ekonomik krizden dolayı birçok öğrencinin eğitim hayatına devam etmekte zorlandığını ifade eden genç, "Kendimi döndürebiliyorum ama bunu yapamayan çok kişi var. Isparta'dan gelip okula devam edemeyen arkadaşım oldu, ailesinin durumu el vermediği için okulu bıraktı ve askere gitmek zorunda kaldı" diyerek yaşadıklarını aktardı.

Bahçeli ve Erdoğan'ın söylemlerinin inandırıcı olmadığını söyleyen genç, "20 yıldır iktidarda olan bir parti var. Kök salmış, gitse de bitmeyecek gibi. Asıl önemli olan refah seviyesi ve ekonomi. Tabi ki savaş istemiyoruz. Savaş demek bizim cebimize el atmaları" dedi ve barışın ve güvenliğin sağlam temellere oturması gerektiğini ifade etti.

"KADIN VE ÇOCUKLARA YÖNELİK ŞİDDETE SON"

Mitinge Şile'den katılan Nursel Özkan, kadınlara, çocuklara ve hayvanlara yönelik şiddete karşı seslerini duyurmak için mitinge geldiğini anlattı.

Barışın ancak halkın birlik içinde mücadelesiyle sağlanabileceğini söyleyen Özkan, "Biz Cumhuriyet ve Atatürk çocuklarıyız; onun ilkelerini yaşattığımız sürece barış gelecektir" dedi. Güvenlik kaygısı yaşadığını ifade eden Özkan, "Küçücük çocukları mı koruyalım, ağaçları mı, hayvanları mı, kendimizi mi?" diyerek tepkisini dile getirdi. Özkan, son dönemde artan endişelerinin temelinde güvenlik hissinin kaybolması olduğunu belirtti. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Bulgaristan'da halk, erken genel seçim için sandık başındaydı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa