28 Ekim 2024 12:42

Özgür Özel, 'yeni' süreç açıklaması: Öcalan'la mutabakata varılmaksızın yapıldığına ihtimal vermiyorum

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bahçeli'nin başlattığı 'yeni' süreçle ilgili, "Erdoğan'ın haberi olmadan, Öcalan'la mutabakata varılmaksızın yapıldığına ithimal vermiyorum" dedi.

Fotoğraf: CHP

Paylaş

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gazeteci Fatih Altaylı'nın programına konuk oldu ve gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Bahçeli'nin çağrısıyla başlayan tartışmalara ilişkin görüşlerini paylaşan Özel, iktidar bloğunun Öcalan ile bir mutabakata varılmaksızın tartışmaların açıldığına ihtimal vermediğini belirterek, "Devlet beyin bir sözcülük yaptığı belli, anlaşılmış bir projeye sözcülük yaptığı belli. Ancak artık sözcünün susup meselenin esas sahibinin konuşması lazım, Tayyip Erdoğan bir şey konuşmuyor. Erdoğan'ın çıkıp, korkmadan , Devlet beyi öne sürmenin konforundan yararlanmadan, insanların gözünün içine bakarak gerçek niyetlerini açıklamaları lazım" dedi.

Özel, Bahçeli'nin başlattığı 'yeni' süreçle ilgili, "Erdoğan'ın haberi olmadan, Öcalanla mutabakata varılmaksızın yapıldığına ithimal vermiyorum" diye konuştu.

Altaylı'nın seçim anketlerine ilişkin sorusuna yanıt veren Özel, "Toplam 9 anket firması takip ediyoruz. Bütün anketlerde birinci olduğumuzu gördük" ifadelerini kullandı.

Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun olası Cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin de konuşan Özel, Fatih Altaylı'nın “Ekrem Bey aday olamaz” demesi üzerine "Ondan çok emin olmasın. Öyle bir süreç yürür ki Ekrem Bey aday olur. Ayrıca şu anda çıkacak karar istinaf kararı, adaylığa engel değil. Yargıtay’ın onay aşamasına kadar öyle bir süreç yürür ki pişman olurlar bu kararı verdiklerine" diye yanıtını verdi.

Türkiye'nin hareketli gündeminde şimdilik gölgede kalsa da iktidarın getirdiği Anayasa tartışmalarına ilişkin "Erdoğan için bir anayasa yapmaya bizim yanaşmamız mümkün değil, kendisine de söyledim; anayasaya uymayan biriyle anayasa konuşamayız" dedi.

Özgür Özel'in AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan karşısında 'yumuşak muhalefet' yaptığına yönelik eleştirilere de yanıt veren Özel, "Ben o sert yap diyenlerin dedikleri sertliğin 5 katını yapabilirim hiç sorun yok ama 5 yıl daha Erdoğan’a katlanmaya hazır olsunlar" diye konuştu..

"MUTABAKATA VARILMAKSIZIN YAPILDIĞINA İHTİMAL VERMİYORUM"

Özgür Özel, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin açıklamalarının ardından başlayan 'yeni' sürece ilişkin şunları söyledi:

"Şimdi Devlet beyin bu çağrısı konusunda ben bugün mitingde de söyledim, söyleyeceğim şu; Devlet beyin bir sözcülük yaptığı belli, anlaşılmış bir projeye sözcülük yaptığı belli. Ancak artık sözcünün susup meselenin esas sahibinin konuşması lazım, Tayyip Erdoğan bir şey konuşmuyor -Büyük ihtimalle ölçümler, mölçümler yaptırıyorlar, bir şeyler yapıyorlar- ama bir kez böyle bir çıkış Tayyip Erdoğan'ın haberi olmaksızın ve işte muhatap kişiyle Abdullah Öcalan'la bir mutabakata varılmaksızın, uzun süredir müzakeresi yapılmaksızın yapıldığına ben ihtimal vermiyorum."

"BELKİ DE DEVLET BEY SÜRECİ BALTALADI BİLİMYORUZ"

"Bir ihtimal daha var, ikinci bir ihtimal o da şu; Ak Parti bir şeyden şikayet ediyordu, Ak Parti'nin Kürt milletvekilleri hele hele 'ya bölgeye gidemiyoruz, yüzümüze bakmıyorlar. Eskiden bölgenin ikinci partiydik, şimdi dördüncü partisi bile değiliz, CHP bile bizden çok oy alıyor. Ve muhafazakar Kürtler dahi bu yaptıklarımızdan dolayı -işte bu kayyum atama başta olmak üzere- koptu bizden, bir şey yapmalı.' (AKP'li vekillerin böyle düşündüklerini/söylediklerini aktarıyor) Belki de Tayyip bey, Devlet beye söyledi, 'Bir şey yapacağım'.  O da (Bahçeli) destek verir gibi ama en ileri, en olmayacak şey ilk söyleyerek belki de süreci baltaladı bilmiyoruz. Eğer böyleyse bu başka bir taktik ama bunların hepsi için iki satır Tayyip Erdoğan'ın çıkıp, korkmadan , Devlet beyi öne sürmenin konforundan yararlanmadan, insanların gözünün içine bakarak gerçek niyetlerini açıklamaları lazım.

Yüzde %90 ihtimalle tam mutabık olduklarını düşünüyorum, konuştuklarında. Bir %10 da Devlet beyin, Tayyip beye 'hayır' diyemeyip katkı sağlar gibi baltaladığını düşüyorum ama %90 süreçte tam mutabık olduklarını düşünüyorum."

CHP'NİN YAKLAŞIMINI ANLATTI: MECLİS ODAĞINDA, MECLİS ELİYLE

"İkincisi benim pozisyonum, partimin pozisyonu. Bizim pozisyonumuz son derece tutarlı; biz şunu söylüyoruz bir Türkiye Büyük Millet Meclisi odak olmalıdır diyoruz. Yani bütün süreç Türkiye Büyük Millet Meclisinden takip edilmeli, hiçbir siyasi parti dışlanmamalı,  DEM de, MHP de, İyi Parti de, Saadet de, biz de, Ak Parti de bir masanın etrafında bu önemli sorunun çözümü için bir yöntem geliştirmeliyiz. İkincisi burada toplumsal bir mutabakata ihtiyaç var; bu Meclisten örülür ama sivil toplum; işte bölgenin kanaat önderlerinden tutun da sağdan soldan işçi sendikalarına kadar herkesin bu işin içinde olması lazım. Herkesin bu işin içine, Meclis eliyle dahil edilmesi lazım ve bir büyük toplumsal mutabakat icra edilmeli, inşa edilmeli diyoruz. Çünkü bu sorun çözülürse Türkiye'nin önü çok açılacak.

Üçüncü pozisyonumuz net, dünya kadar şehidimiz var, gazimiz var. Onların gözünün içine bakamayacağımız, onlara izah edemeyeceğimiz, onlara 'senin evladın boş yer öldü anacım' demeyeceğimiz bir şeyin içinde olmamız lazım. En kıymetli rıza şehit ailelerinin ve gazilerin rızasıdır diyoruz.

Ve dördüncüsü;  olabildiğince şeffaflıktan yanayız. Tabii burada bunların hepsini birden yapmak istediğinizde, yöntemin Devlet beyin söylediği yöntem olmadığı çok açık.

İlk kez söyleyeceğim bunu, o dediği kürsü aslında kendi kürsüsü. DEM'le MHP aynı kürsüyü kullanıyorlar. Yani diyor ki gelsin benim bu kürsüde -birer saat arayla grup toplantıları aynı salonda yapılıyor- gelsin bu kürsüde Abdullah Öcalan çıksın konuşsun diyor. İşte umut hakkını da ona bağlıyor falan. Bu olmaz."

ANAYASA TARTIŞMALARI

Özel, yeni anayasa tartışmalarına ilişkin şunları söyledi:

"Ben Türkiye'nin bir anayasa yapması gerektiğine yürekten inanıyorum ama bu şartlarda bir anayasa değişikliği yapılamaz. Şundan dolayı olamaz; mesela dünyanın birçok ülkesinde zaten OHAL ve sıkıyönetim şartlarında anayasa değişmez diyor, çünkü özgürlük ortamı zedelenir, özgürlükçü fikirler ortaya atılamayacağı için anayasa gerçek bir toplumsal mutabakata dönüşmez.

Bu Meclis şu anda tartışmalı bir anayasa değişikliğiyle tahakküm altında bir Meclis ve bu Meclisin şu anda anayasa yapması için temel aktör -yani temel tetikleyici anayasaları meşru kıldığı kılan şey toplumsal taleptir- toplumsal talep yok. Anketlerde anayasa değişikliği isteyenlerin oranı yani 18 sırada falan. Tetikleyici olan bir kişinin -geçen anayasada onun için yapılan- talebi. Yani anayasalar her doğan için yapılacakken bizimkisi Erdoğan için yapılıoyr. Erdoğan için bir anayasa yapmaya bizim yanaşmamız mümkün değil, kendisine de söyledim; anayasaya uymayan biriyle anayasa konuşamayız. Kendisine de dedim, 'Ben Türkiye'nin bir anayasa ihtiyacı olduğunu düşünüyorum ama bunun şartlarının olmadığını düşünüyorum açıkçası da bunun önündeki en büyük engelin sizin ve ortağınızın anayasaya, mevcut anayasaya uymamanız. Devlet bey Anayasa Mahkemesini kapatmaktan bahsediyor veya siz AİHM kararlarını tanımıyorsunuz ve anayasamızda tanınacağı yazıyor.' Can Atalay anayasaya aykırı biçimde içeride tutuluyor. Tayfun Kahraman işte Vera'sına kavuşamasının sebebi anayasa tanımazlar."

YUMUŞAK MUHALEFET ELEŞTİRİLERİNE YANIT VERDİ

Altaylı’nın “yeterince sert muhalefet yapmamakla suçlandığını” hatırlatması üzerine Özel, şunları kaydetti:

“Bunu bana söyleyenler olduğunda, bana bir sert muhalefet tarif et diyorum. Ne yapayım ne yapmayalım. Mesela okullar pis, 973 ilçeye yazı yollayın bu okulları çocuk mahremine saygılı bir şekilde öğretmenlerden kurulu bir kadro ile ziyaret edin sorunu tespit edin velilerle konuşun, okullara destek evrelim, en yakın belediyemizi yönlendirelim, uzak kalana hizmet satın alçağız deyip yollayın. O en can meseleye bu şekilde yaklaşmak mı sert muhalefet? Yoksa Ey Tayyip Erdoğan senin evinde altın varaklı tuvaletin varken bu okulların tuvaletinin hali ne desem mi daha sert? Bence birincisi daha sert muhalefet. Millet rozetlerini bile çıkarmış bazıları okullar rahatsız olmasın diye. CHP eğitim komisyonu gelmiş bakmış etmiş deterjan verelim şunu bunu yapalım diyorlar, birçok müdür gece gelin demiş. Köpük köpük yıkadık o okulları. Çünkü Mansur Bey sayı verince bastılar hemen, 600 bilmem kaç okula bu hizmeti vermeye başlıyoruz dedi, 500’ü vazgeçtik dedi. Siyaset uğruna çocukların sağlığını tehdit altına atıyorlar. Sert muhalefet etkili olan muhalefettir. Esas mesele, yenidoğan ünitelerinde ölen bebekler meselesinde yumuşak muhalefet mi yaptık? Mesele o ama üslup başka bir şey. Ben Meclis’in en sert muhalefet yapan grup başkanvekiliydim. Arkada gittiğimizde de çözüm odaklı DEM ile MHP de kavga ederse arayı ben buldurmaya çalışırdım. Biz aynı masanın etrafında çorba içebilen insanlarız. Şöyle bir sahtekarlık yapmıyorum diye yumuşak muhalefet oluyor. Herkes MHP ile DEM arkada birlikte iftar yaparlar öne çıkınca terörist bunlar, elini sıkan da bilmem nedir falan. Bak nereye geldiler. Ben içeride nasılsan dışarıda aynıyım. Kişisel polemiğe girmiyorum. Bir gerçek var, bana televizyonda gördüğünde kanalı değiştiren adamın dur ya ne diyor demesi lazım. Bu olmadan olmayacak. Ben o sert yap diyenlerin dedikleri sertliğin 5 katını yapabilirim hiç sorun yok ama 5 yıl daha Erdoğan’a katlanmaya hazır olsunlar. Ben Tayyip Erdoğan’ı önümüzdeki seçimde, eğer erken olursa aday olabiliyor YSK kararı yüzünden ya da onun belirleyeceği adayı yenip, Atatürk’ün partisini cumhuriyetin ikinci yüzyılında iktidar yapmak istiyorum."

ANKET SONUÇLARI

Özgür Özel, partisinin anket yaptırıp yaptırmadığı ve ne gibi sonuçlar aldıkları yönündeki soruya ise şöyle cevap vardi:

"Mayıs ve Haziran aylarında oldukça yüksek bir seyirdeydik, Temmuz'da bir hamle daha oldu, açıklanmayan asgari ücretin de etkisi olduğunu -zam verilmeyen asgari ücretin- düşünüyoruz. Toplam dokuz anket firması takip ediyoruz, dokuzda dokuzken bir tek Eylül ayında ikisinde ikinci olduk, Metropol ve Panorama TR de ikinci olduk. Bu ay yeniden Metropol'de birinci olduğumuzu gördük, Panorama TR de basım aşamasındaymış ama veriler 'CHP yeniden birinci' diyor. Yani yine bütün anketlerde birinci olduğumuzu gördük.  Bir yerde durup biraz düştüğümüz ay, kendi içimize kapandığını ay. Ne yaptık, tüzük değişikliği çok başarılıydı partiyi nasıl yöneteceğinize mutabakatımız tamdı... Kelime bulutları ölçtürüyoruz biz, yani bizim ağzımızdan en çok konuşulan kelime, bulutun en büyük parçası oluyor.

Mayıs; işsizlik, enflasyon, ekonomi falan, biraz orada diyalog-normalleşme falan var olumlu reaksiyon almışsa seçmenden karşılıklı ziyaretler falan. Temmuz'da; asgari ücret, enflasyon... Ağustos ve Eylül'de; ön seçim, tüzük, delege kurultay konuşmuşuz ve o içeriye dönünce düşüyor."

İMAMOĞLU MU, YAVAŞ MI?

Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında açılan ve siyasi yasak ile hapis cezası istenen 'ahmak davası'na ilişkin de konuştu.

Fatih Altaylı'nın “Ekrem Bey aday olamaz” demesi üzerine Özgür Özel, "Ondan çok emin olmasın. Öyle bir süreç yürür ki Ekrem Bey aday olur. Ayrıca şu anda çıkacak karar istinaf kararı, adaylığa engel değil. Yargıtay’ın onay aşamasına kadar öyle bir süreç yürür ki pişman olurlar bu kararı verdiklerine" yanıtını verdi.

Adaylık tartışmasında ismi geçen Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Özgür Özel şöyle konuştu:

"Bizim Ekrem İmamoğlu ile ilişkimiz bir kardeşlik hukuku. Bunu bozmaya çalışanlar oluyor, gülüyoruz. Her türlü fitneyi birbirimize ilk biz paylaşıyoruz. Aramızda bir fitnesavar var. Çünkü birbirimize düşersek parti mahvolur. Bizim umudumuz Türkiye'yi yeniden demokrasiye taşıyacak ve insanların sıkıntılarını çözecek bir CHP iktidarını kurmak. Bunun için Ekrem Bey ile ben yeminden daha ileri bir noktadayız.

Benim açımdan aday belirlemeden 'Ekrem Bey'i seçtik' desem kimsenin diyecek bir şeyi yok. Ama kamuoyu karşılığı açısından bir Mansur Yavaş gerçeği de var. Bu yükü kendi sırtıma alırsam bencillik olur. Ben bu yükü sadece milletvekili grubuna da bırakmayacağım, ben bu yükü sadece PM'ye de bırakmayacağım. Örgüte ve belki de daha fazlasına soracağım. Yolunu bulursak, 6-8-10 milyon kişiyle bile bir ön seçim yapmaya razıyız.

CHP'nin kayıtlı üyelerine sorarak ve biz CHP'nin adayını Türkiye İttifakı'nın adayı yaparak ve aday gösterildiği gün seçimi kazancağı garanti olarak belirlemek istiyoruz" yorumunu yapan Özel, "Ben Ekrem Bey'i seçip Mansur Bey ve sevenlerini; Mansur Bey'i seçip Ekrem Bey'in sevenlerini kırma lüksümüz yok. En doğrusunu arayacağız ve bu demokratik bir şekilde olacak." (POLİTİKA SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Mersin’de işçilerin kaldığı evde yangın çıktı: 2 işçi öldü 4’ü yaralandı

SONRAKİ HABER

Yankı Bağcıoğlu, gazilerin yaşadığı protez ve ortez sorununa dikkat çekti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa