Erdoğan, Bahçeli'nin sözlerine yine değinmedi: İş dünyamızdan gelen makul talepleri karşılamak görevimiz
Kabine toplantısının ardından konuşan Erdoğan: Önümüzdeki süreci piyasa aktörleri ve ihracatçılarımızla yakın istişare içinde yöneteceğiz. İş dünyamızdan gelen makul talepleri karşılamak görevimiz.
Fotoğraf: TCCB / Mustafa Kamacı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Külliyedeki Kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada TUSAŞ'taki saldırıyla ilgili olarak, “Verilmek istenen mesajları buruşturup çöpe attık” dedi. Erdoğan'ın, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin "İmralı'dan DEM'e" diyerek formüle ettiği çıkışa bu konuşmasında da hiç değinmedi.
Erdoğan'ın, “İş çevrelerimizde piyasa aktörleriyle ve ihracatçılarımızla yakın istişare içinde önümüzdeki süreci yöneteceğiz^" sözleri dikkat çekti. Erdoğan bu sözlerin hemen ardından, "Genel hedeflerimize sadık kalarak iş dünyamızdan gelen makul talepleri karşılamak görevimizdir" dedi. Uluslararası finans çevrelerinden gelen baskılarla, başta ihracatçılar olmak üzere bazı sermaye kesimlerinin talepleri arasındaki çelişki, bir süredir çeşitli vesilelerle gündeme geliyordu. Erdoğan "genel hedeflere sadakat" diyerek finans çevrelerine, "makul taleplerin karşıyanacağını" söyleyerek de ihracatçı kesime mesaj verdi.
Erdoğan dış politika konusunda da makas değiştirmeyecekleri mesajı vererek "Değişen küresel sistemde hak ettiğimiz yeri almaya çalışıyoruz" dedi. BRICS zirvesine "NATO müttefiki ve Avrupa Birliği’ne tam üyelilik müzakereleri yürüten ülke kimliğiyle" gittiğini söyledi.
Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“MAKAS DEĞİŞTİRMİYORUZ, DEĞİŞEN KÜRESEL SİSTEMDE...”
"Almanya ile işbirliğimizi güçlendiriyoruz. 50 milyar dolara ulaşan ikili ticaretimizde hedefimiz 60 milyar dolar. İsrail'in katliamları gibi konularda fikir ayrılığımız olsa da Almanya, ülkemizin Avrupa'daki en önemli ortağıdır.
Dış politikamızda, Batı'yla ilişkilerimizi güçlendirirken Doğu'ya sırtımızı dönmüyoruz. Daha önce farklı vesilelerle söylemiştik, bugün önemine binaen bir kez daha tekrarlıyorum: Bizim dış politikamızın ana omurgası Türkiye eksenidir; Türkiye'nin milli menfaatleri, güvenlik hassasiyetleri, ekonomik ve ticari çıkarları her şeyin üzerindedir, en temel önceliğimizdir. Bakınız, biz makas değiştirmiyoruz; bilakis Türkiye merkezli bir anlayışla değişen küresel sistemde hak ettiğimiz yeri almaya çalışıyoruz."
“BRICS MEVCUT ANGAJMANIMIZIN ALTERNATİFİ DEĞİL”
"22-24 Ekim tarihleri arasında BRICS'in Kazan’da düzenlenen son zirvesine, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Putin'in davetiyle katıldım. BRICS’le gelişen münasebetler, mevcut angajmanlarımızın alternatifi asla değildir. Türkiye, tüm bu platformlarda bir NATO müttefiki ve Avrupa Birliği'ne tam üyelik müzakereleri yürüten ülke kimliğiyle yer almaktadır. Millet olarak 1000 yıldır hangi mecrada ilerliyorsak bugün ve yarın da aynı çizgide istikbal yürüyüşümüzü devam ettireceğiz."
“TUSAŞ SALDIRISININ ZAMANLAMASI MANİDAR"
"Tataristan'ın başkenti Kazan'a ayak bastıktan hemen sonra TUSAŞ'ın Kahramankazan'daki yerleşkesine terör saldırısı gerçekleşti. Saldırıların zamanlamasının ve seçilen hedefin tesadüf olmadığı açıktır. Bu terör eyleminin, ülkemiz iç siyasetinde farklı bir iklimin filizlenmeye başladığı bir döneme tekabül etmesi ayrıca manidardır. Bölücü örgütün kimlerin maşası, kuklası, taşeronu olduğu son saldırıyla bir kez daha kendini göstermiştir. Türkiye Cumhuriyeti olarak bu alçak saldırıyla verilmek istenen mesajları buruşturup çöpe attık.
Nitekim hain saldırıya cevabımızı, bölücü örgütün Suriye ve Irak'taki inlerini başlarına geçirerek kat kat misliyle verdik. Irak ve Suriye'nin kuzeyinde terör örgütüne ait 470'in üzerinde nokta hedef alınmıştır; aralarında sorumlu düzeyde canilerin de bulunduğu toplam 213 terörist etkisiz hale getirilmiştir.” (POLİTİKA SERVİSİ)
