ABD başkanlık seçimleri: Arap Amerikalı seçmenler kime oy verecek?
ABD'de seçim yaklaşırken kilit eyaletlerdeki Arap Amerikalıların oyu giderek daha çok tartışılıyor. Biden yönetiminin Gazze politikası oyları etkilerken Trump politikaları da unutulmuş değil.

Fotoğraflar: AA
İLGİLİ HABERLER

Kamala Harris: İsrail'e silah ambargosu uygulamayacağım

ABD başkanlık seçimlerinde kritik eyaletlerde Trump önde
ABD’de başkanlık seçimlerine bir hafta kaldı. Anketler baş başa gösterse de gösterse de Donald Trump’ın kazanma ihtimalinin yüksek olduğu konuşuluyor. Özellikle ABD’nin mevcut Demokrat Partili yönetiminin İsrail’e her koşulda destek politikası, Gazze’deki soykırıma varan saldırıların boyutlarının ortada olması “salıncak eyalet” denilen ve seçim sonucu için kritik olan eyaletlerdeki Amerikalı Arap ve Müslüman toplulukları Demokrat Parti Adayı Kamala Harris’ten uzaklaştırıyor. Buna karşılık geçtiğimiz hafta sonu Trump, Detroit kentindeki miting kürsüsüne Müslüman toplulukların bazı temsilcileriyle çıkarak “Barış sözü” verdi. Ancak Trump’ın başkanlığındaki “Müslüman düşmanı” çok sayıda kararı ve açıklaması da unutulmuş değil.
DEMOKRAT PARTİ ARAP OYLARININ YÜZDE 18’İNİ KAYBETTİ
Arap Amerikan Enstitüsü (AAI) tarafından Arap Amerikalı seçmenler arasında yapılan ve sonuçları 2 Ekim’de yayımlanan bir ankete göre, Biden yönetiminin Gazze’deki krizi ele alış biçimi Arap Amerikalıların desteğini erozyona uğrattı ve sonuçta her iki partinin de yüzde 38 oranında destek aldığı eşit bölünmüş bir topluluk ortaya çıktı. Başkanlık yarışında eski Başkan Donald Trump ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris sırasıyla yüzde 42’ye yüzde 41 ile neredeyse berabere kaldı. Yüzde 12 ise diğer adaylara desteğini açıkladı.
“Arab American Vote 2024” adlı ankete göre Harris, Biden’ın 7 Ekim’den sonra kaybettiği desteğin büyük bir kısmını geri kazanmış olsa da Biden’ın 2020’de Arap Amerikalı seçmenlerden aldığı yüzde 59 desteğin 18 puan altında kaldı.
Arap Amerikalı seçmenlerin seçimlere katılımı yüzde 80 aralığındayken ankete göre bu yıl toplumun yüzde 63’ü “oy verme konusunda hevesli” olduğunu açıkladı. 18-29 yaş grubundakilerin oy kullanmama eğilim ise yüzde 55 oranında.
Arap Amerikalıların yüzde 81'i Gazze’nin oylarını belirlemede önemli olduğunu belirtti. En önemli sorunlarını sıralamaları istendiğinde ise Arap Amerikalı seçmenler ilk üç sırada şunları sıraladı: İş ve ekonomi (yüzde 39), Gazze (yüzde 26) ve silahlı şiddeti (yüzde 21).
"HİÇ BU KADAR HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAMAMIŞTIK"
Anket istatistikleri böyle. Peki Arap Amerikalılar yaklaşan seçimler hakkında kişisel olarak ne düşünüyor, ne hissediyor?
Michigan eyaletinin en büyük kenti Detroit’te haber ajansı AP’ye konuşan Arap Amerikan Sivil Haklar Birliği Başkanı Nabih H. Ayad, “Bu ülkeyi seviyorum ama size söyleyeyim, bu ülkede hiç bu kadar hayal kırıklığına uğramamıştık” diyor örneğin: “Demokrat Parti’ye bir şeyler yapması için fırsat vermek istedik ama yapmadılar. Geçemeyeceğimiz tek çizgi soykırımdır.”
Detroit, ABD’nin en yoğun Arap Amerikalı nüfusuna sahip. Normalde Demokrat Partiyi destekleyen topluluk üyeleri imkansız bir kararla karşı karşıya olduklarını söylüyor. Ya en az 43 bin Filistinlinin ölümünde suç ortaklığı yaptığı için Harris’i cezalandıracaklar ya da toplumlarına yönelik ayrımcılığı yeniden canlandıracağından korktukları Donald Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşüne katlanacaklar.
"BUGÜN KAÇ ÇOCUK ÖLDÜRDÜN?"
Harris’in pazartesi gecesi eyaletin bir başka kenti Ann Arbor’da düzenlediği kampanya mitingi durumun karmaşıklığını bir kez daha hatırlattı. Michigan’da Harris’i destekleyen az sayıdaki Arap Amerikalı seçilmiş yetkiliden biri olan Esad Turfe, toplumunun “bizi gören, anlayan ve acılarımıza ses verecek” birine ihtiyacı olduğunu söyledi ve “hiç şüphesiz Kamala Harris bu liderdir” diye ekledi.
Ancak mitingde, Harris sözlerine başlarken Filistin yanlısı protestocular “İsrail bombalıyor, Kamala ödüyor, bugün kaç çocuk öldürdünüz?” sloganlarıyla sözlerini kesti. Harris, “Hey çocuklar, sizi duyuyorum” ve “Hepimiz bu savaşın bir an önce bitmesini istiyoruz” şeklinde karşılık verdi.
Harris’in kaç “şüpheci” Demokrat Partiliyi kazanabileceği belli değil. Ne ABD’nin İsrail’e yönelik politikasında ne de Gazze’deki saldırılarda somut bir değişiklik önermiyor. Dört yıl önce Joe Biden, 110 bin nüfusun neredeyse yarısının Arap kökenli olduğu Dearborn’da 3’e 1 farkla kazanmıştı. Şimdi partisi bu seçmenlerin bir kısmının Trump’a ya da Jill Stein gibi üçüncü adaylara yöneleceğinden endişe ediyor.
TRUMP’IN "MÜSLÜMAN DÜŞMANLIĞI" DA UNUTULMADI
Harris’in kampanya temsilcilerinden Ro Khanna, “Bölünmüş durumdalar. Masada yer alabileceklerini düşünerek Harris’e oy verecek olanlar var. Ancak Stein’a oy verecek ya da evde kalacak bir kesim var. Bir de Trump’a oy verecek bir azınlık var” diyor.
Trump, Detroit dışında Müslümanların çoğunlukta olduğu şehirleri temsil eden iki Demokrat belediye başkanı da dahil olmak üzere bölgedeki Müslümanlardan bir dizi destek aldı. Cumartesi günü Detroit metrosunda düzenlenen bir mitingde birkaç Müslümanı sahneye çıkardı.
“Bitmek bilmeyen savaşlara bir son vereceğini” söyledi ve başkanlığı sırasında İsrail’in çeşitli Arap ülkeleriyle imzaladığı İbrahim Anlaşmalarına dikkat çekti.
AP’nin haberine göre birçok üst düzey Arap Amerikalı lider, Trump’a karşı hâlâ son derece olumsuz ve desteklerinin toplumun çoğunluğunu yansıtmadığını söylüyor. Ayrıca Trump’ın Müslümanların ülkeye girişini “tamamen ve tamamen durdurma” çağrısını ve Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkelerden gelen ziyaretçilere yönelik seyahat kısıtlamalarını da hatırlıyorlar. Bazıları da Trump’ın İsrail’e bölgedeki rakiplerine saldırması için daha fazla hareket alanı tanıyacağını söylediğine dikkat çekiyor.
Lübnan asıllı bir Amerikalı olan ve Wayne County’de yönetici yardımcılığı yapan Esad Turfe, Michigan’da Harris’i destekleyen az sayıdaki Arap Amerikalı lider arasında yer alıyor. Turfe, bunun amacının toplumun “11 Eylül sonrası yılları yaşamış nesil için eski yaraları açan” bir Trump başkanlığına geri dönmemesini sağlamak olduğunu söylüyor. Turfe, 2005 yılında ülkeye 2 yaşındayken gelen ve yasal vatandaşlığı olmadığından habersiz olan eşini gözaltına almaya gelen göçmenlik bürosu görevlileri tarafından sarsılarak uyandırıldığını hatırlıyor: “Onun için geldiler ve ailemi parçaladılar.”
Turfe’nin iki büyükannesi ise 2006 yılında Lübnan’da, İsrail’in Başkan George W. Bush’un desteklediği bir savaşta Hizbullah ile savaşırken öldürüldü. Turfe’ye göre cemaati o yıllara kadar ağırlıklı olarak Cumhuriyetçiydi. Ancak Barack Obama’nın başkanlığı sırasında Demokratlara yöneldiler ve ardından Biden’ın 2020’de Trump’ı yenmesine yardımcı oldular. Ancak bu siyasi bağlar şimdi kopmuş durumda.
"PROTESTO OYU" HAREKETİ
Gazze’de sivil kayıplar artarken, Michigan’daki ve başka yerlerdeki savaş karşıtı Demokratlar, Demokratların ön seçimlerinde bir protesto oyu hareketi başlatmıştı. Çoğunluğu Dearborn gibi eyaletteki Müslümanların çoğunlukta olduğu şehirlerden olmak üzere 100 binden fazla “bağlılık göstermeyen” oy topladılar.
Turfe, Biden yeniden seçilmek için yarışırken “bağlılık göstermeyenler” hareketinin bir parçasıydı, ancak Harris aday olduğunda fikrini değiştirdi. Ağustos ayında Harris’i destekledi ve ekim ayında Detroit yakınlarındaki bir mitingden önce onunla tanıştı. Harris’e büyükannelerinin yaklaşık yirmi yıl önceki ölümlerinden bahsettiğini ve “onun empatisini hissettiğini” söylüyor.
Turfe’nin desteği tepkilere yol açtı. Sosyal medyada, fotoşoplu resimler onu Gazze’deki vahşeti desteklemekle suçladı. Ayrıca kendisini “vatan haini” olarak etiketleyen mesajlar da aldı. Memleketi Dearborn’da uzun süredir devam eden ilişkiler gerginleşti.
"KAYBEDERSE KENDİ SUÇU OLACAK"
Dearborn sakini Suehaila Amen ise kendisini “ömür boyu Demokrat” olarak nitelendiriyor. Ancak Amen, Harris’e oy vermeyecek. 2017’den 2021’e kadar Lübnan’da yaşayan Amen, “Adamlarını gelip nasıl hissettiğimizi görmeleri için göndermek istiyorlar çünkü şimdi salıncak bir eyaleti kaybedeceklerinden korkuyorlar” diyor: “Ama bilirsiniz, kaybederse bu kendi eliyle olur ve bunu hak eder.”
Amen, Trump’ın kazanmasını da istemiyor ancak “günün sonunda geceleri uyumak zorundayım” diyor.
SON KONUŞMA: DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK
Harris, Detroit’in dışındaki Oakland County’de yaptığı son konuşmasında İsrail’in Hamas ve Hizbullah’a karşı verdiği mücadeleye nadiren atıfta bulundu. “Gazze’deki ölüm ve yıkımın boyutları ve Lübnan’daki sivil kayıplar ve yerinden edilmeler göz önüne alındığında bu yıl çok zor geçti” dedi. Hamas lideri Yahya Sinvar’ın ölümünün “bir dönüm noktası olabileceğini ve olması gerektiğini” söyledi. Ayrıca Turfe ve diğer Müslüman liderlerin “desteğini almaktan gurur duyduğunu” belirtti.
Ancak, ABD’nin İsrail’e silah akışında herhangi bir azalma çağrısında bulunmadı ve kampanyası, ağustos ayındaki Demokratik Ulusal Kongre’de Filistin yanlısı bir konuşmacının sahneye çıkmasına izin vermedi ki bu "bağlılık göstermeyenler" hareketinin temel taleplerinden biriydi. (DIŞ HABERLER)
Evrensel'i Takip Et