29 Ekim 2024 13:45

Gazze’nin kuzeyinde dehşet sürüyor: ‘Kimse kurtarmaya gelmiyor’ 

İsrail’in kuşattığı kuzeyin karanlık bir sokağında çektiği videoda Gazeteci Anas El Şerif, “Sivil savunma yok, haber yok, ölüm ve yıkımdan başka bir şey yok” diyor: “Kimse kurtarmaya gelmiyor.”

Fotoğraf: Khalil Ramzi Alkahlut/AA

Paylaş

Geçtiğimiz perşembe günü bir başka kesintinin ardından Gazze’nin kuzeyindeki Cibaliya’da internet bağlantısı geri döndüğünde, Al Jazeera (El Cezire) Muhabiri Anas El Şerif sosyal medya hesaplarına girerek bölgenin kapalı olduğu saatler boyunca neler olduğunu tüm dünyaya duyurdu. İsrail hava saldırılarının El Havaca mahallesinde aynı sokaktaki birkaç evi vurduğunu, tahminen 150 kişinin öldüğünü ya da yaralandığını ancak kimsenin kesin durumu bilmediğini söyledi.

Cibaliya ve Gazze’nin kuzeyindeki diğer bazı bölgelerde tanklar ve kara birlikleri tarafından uygulanan ve giderek sıkılaşan İsrail kuşatması nedeniyle sivil savunma ekipleri ve sağlık görevlileri enkaz altında kalanları kurtarmaya gelemedi. Yakınlarda yaşayan El Şerif dışında hiçbir muhabir de ulaşamadı. Sessiz ve karanlık sokakta çektiği bir videoda “Sivil savunma yok, haber yok, ölüm ve yıkımdan başka bir şey yok” dedi El Şerif: “Kimse onları kurtarmaya gelmiyor.”

Birkaç gün sonra, El Havaca’ya yapılan saldırılarla ilgili hâlâ resmi ya da kapsamlı bir açıklama yapılmadı; bu durum, İsrail’in bölgeye yönelik dört haftadır devam eden saldırılarının ardından hareket ve iletişimin giderek zorlaştığı kuzey Gazze’de de tekrarlandı.

İLETİŞİMİN KESİLMESİNİN SONUÇLARI…

İsrail, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’nin telefon ve internet ağlarını rutin olarak kesiyor. Altyapının hasar görmesi ya da jeneratörler için elektrik veya yakıt bulunamaması nedeniyle ağlar da rutin olarak devre dışı kalıyor.

Ancak Gazze’nin kuzeyinde sahada bulunan siviller, sağlık görevlileri ve medya çalışanları, sorunun giderek kötüleştiğini, kurtarma görevlileri ve sağlık görevlilerinin hayat kurtarma çabalarının yanı sıra gazetecilerin haber yapma olanaklarını da etkilediğini söylüyor.

Hastaneler, sağlık çalışanları ve yardım kuruluşları arasındaki iletişim düzensizleşiyor ve kara çatışmaları seyahati giderek daha tehlikeli hale getirerek bakım ve tedaviyi koordine etmeyi ve yaralı verilerini doğru bir şekilde toplamayı zorlaştırıyor. Sivil savunma servisi, ekiplerin İsrail güçleri tarafından saldırıya uğraması ve tank bombardımanının son itfaiye aracını da imha etmesinin ardından geçtiğimiz çarşamba günü faaliyetlerini askıya almıştı.

28 yaşındaki Eczacı Raja, cumartesi günü Beyt Lahiya’da en az 40 kişinin ölümüne neden olan hava saldırılarının ardından iki arkadaşıyla birlikte yaralılara yardım etmek için elinden geleni yaptı. Bölgede hâlâ faaliyette olan üç hastaneyle iletişim kurmanın hiçbir yolu yoktu ve ambulanslar hiç gelmedi; bilinmeyen sayıda insanın yıkılan binaların altında kaldığına inanılıyor.

Raja, “Yaralıları taşıyarak ya da eşek arabalarıyla taşıyarak yardım ettik ve onları evimize götürdük. Birkaç aletimiz vardı, bu sayede ilk yardım yapabildik ama hepsinin son nefeslerini verişlerini izledik. Kafatası açık olan küçük bir çocuk hâlâ hayattaydı, nasıl oldu bilmiyorum” diyor: “En çok acı veren de bu, bu kadar güçsüz hissetmek. Eğer ambulanslar olsaydı, çoğu şimdi hayatta olurdu.”

İSRAİL’İN KUZEY’E SALDIRI EN AZ 800 CAN ALDI

İsrail’in Gazze’nin kuzeyine yönelik yeni hava ve kara saldırıları, bölgedeki sağlık görevlileri ve sağlık bakanlığına göre en az 800 kişinin ölümüne neden oldu. Bu sabahı Filistinli yetkililer Beyt Lahiya’daki bir başka İsrail saldırısında en az 60 kişinin öldüğünü açıkladı.

Kuzeyde tutunmaya çalışan tahmini 400 bin kişi, koşulların bugüne kadar yaşadıklarının en kötüsü olduğunu söylüyor. İsrail hastanelere ve barınaklara saldırdı ve yardım sevkiyatına uygulanan abluka ve hareket kabiliyetini sürekli kısıtlayan Cibaliya, Beyt Lahiya ve Beyt Hanoun’a odaklanan kuşatmalar nedeniyle yiyecek ve su tükeniyor. Guardian’ın konuştuğu birkaç kişi temiz suyun bir haftadan uzun bir süre önce tükendiğini ve hayatta kalmak için günde az miktarda atık su içtiklerini söyledi.

GAZETECİLERE SALDIRILAR DA ARTTI

Bu zorlukların yanı sıra, İsrail’in Gazze’nin zor durumdaki gazetecilerine yönelik kampanyasını hızlandırdığı görülüyor: hafta sonu İsrail’in hava saldırılarında beş muhabir öldürüldü ve geçen hafta İsrail, Gazze’nin kuzeyinde çalışan ve aralarında El Şerif’in de bulunduğu diğer altı kişinin Hamas ya da Filistin İslami Cihad üyesi olduğunu iddia ederek onları hedef haline getirdi.

Filistin İnsan Hakları Merkezi’nin yeni raporuna göre İsrail bugüne kadar Gazze’de en az 170 gazeteciyi öldürdü ve 86 medya tesisini tahrip etti.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün (RSF) İngiltere direktörü Fiona O’Brien şunları söyledi: “Gazze’deki gazetecileri terör gruplarıyla ilişkilendiren asılsız suçlamaların devam etmesi bizi dehşete düşürüyor... İsrail’in bu iddialara ilişkin belgeler yayınlaması yeterli bir kanıt ya da öldürme ruhsatı değildir ve gazetecileri daha da yüksek bir risk altına sokmaktadır. İsrail’in Gazze’yle ilgili medya yayınlarını durdurmak ve haberlerin duyulmasını engellemek için sistematik bir girişimi var, en bariz olanı da gazetecileri öldürmek. Araştırmalarımız en az 32 gazetecinin yaptıkları iş nedeniyle hedef alındığını gösteriyor ancak şu ana kadar tam bir cezasızlık söz konusu.”

Kaynak: The Guardian

(DIŞ HABERLER)

ÖNCEKİ HABER

29 Ekim tüm yurtta etkinliklerle kutlanıyor

SONRAKİ HABER

Almanya’da binlerce metal işçisi ‘uyarı grevi’ meşalesini yaktı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa