29 Ekim 2024 14:39

Rektörler, bütçe ve ÖTK’ler üzerine bir anket değerlendirmesi

Emirhan GEDİK

Serhat TANILIR

Ankara Üniversitesi

Ankara Üniversitesi’nde DTCF ve Cebeci yerleşkesinde, toplam 75 kişinin cevapladığı, öğrencilerin üniversite yönetiminin öğrencilerin demokratik, bilimsel ve özerk üniversite haklarını ne kadar gözettiğini, güvenlik ve ödeneğin karşılığının ne kadar alındığını ölçmek için bir anket yaptık.

 ÖĞRENCİLER ATANMIŞ REKTÖR İSTEMİYOR!

Üniversiteler, genel olarak araştırma ve eğitim kaliteleri, öğrencilere sundukları imkanlar ve toplumsal sorumluluklarıyla değerlendirilir. Yaptığımız ankette “Rektörümüzü tanıyor musunuz?​” sorusuna gelen %76,5’luk evet denmesiyle, Ankara Üniversitesi'ni tercih eden öğrencilerin genel kanaat olarak üniversiteyi araştırıp geldiklerini gördük. Buna karşın, ne kadar okul ve kadrosu hakkında fikir sahibi olsa da öğrencilerin “Ankara Üniversitesi rektörü olan Necdet Ünüvar’dan memnun musunuz?​” sorusuna %61,8 hayır, %26,5 ise kısmen cevabını vermesi bu noktada bize rektörün pratikteki yoksunluğunu göstermektedir. Rektörün cumhurbaşkanı tarafından atanmasının üniversitenin özerkliği, bilimselliği ve demokratikliği üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu da rektörün atandığını %94,1’lik bir kısmın bilmesi ve  %89,6’lık kesimin bunun doğru bir karar olmadığını söylemesinden anlayabiliyoruz.

ÖDENEKLER ÖĞRENCİLERE HARCANMIYOR

Ankette değindiğimiz bir diğer konuysa, Ankara Üniversitesi’nin 14 milyar 680 milyon 940 bin TL ile Türkiye’deki en çok ödenek alan üniversite olması konusunda öğrencilerin farkındalığını öğrenmek adına sorduğumuz “Ankara Üniversitesi’nin en çok ödenek alan üniversite olduğunu biliyor muydunuz?​” sorusuna azımsanmayacak bir yüzdelik olan %38,2 hayır cevabına ulaştığımız ilk sonuç, bu ödeneklerin öğrencilerin günlük hayatında bir karşılık bulmadığıdır. Sonrasında sorduğumuz “Sizce bu ödenek ulaşması gereken yerlere gidiyor mu?​” sorusuna %82,4 hayır ve %14,7 kısmen cevabıyla karşılaştık. Öğrencilerin bu konudaki tepkiselliğiyle beraber sonrasında sorduğumuz “Okulumuz yerleşkelerinde kendinizi güvenli hissediyor musunuz?​”sorusuna aldığımız cevaplarla bu ödeneğin ulaşması gereken öznelere dokunmadığı konusunda hemfikir olduk.

SÖZ HAKKI İÇİN BAŞAT AKTÖR: ÖTK’LER

Anketimizin son kısmına gelirken Ankara Üniversitesi’ndeki öğrencilerin ÖTK’nin ne olduğuna, faal hale gelmesi üzerine düşüncelerini öğrenmek amacıyla sorduğumuz “ÖTK nedir, biliyor musunuz?​” sorusuna gelen %57,6’lık hayır cevabı bize öğrencilerin ilk kısmından aldığımız cevaplar, doğrultusunda düşünsel olarak rektörden memnun olmadıkları sonucuna ulaşmakla beraber eylemsel olarak bu konuda üniversitelerini değiştirmek hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıklarını gösteriyor. Ancak ÖTK hakkında fikir sahibi olan %42,4’lük kesiminse ÖTK’lerin tekrardan faal hale gelmesini %97,7’lik kısmı olumlu görüp üniversitelerimizin genel durumu ve öğrenci inisiyatifinin önemi açısından başat aktör olarak görüyor. Tüm öğrencileri özgürce kendilerinin söz hakkı olduğu ve inisiyatiflerinin hayati kararların yöneticilerce verilmesi, öğrencinin pratikte idame alanının kısıtlı olduğunu hatta neredeyse hiç olmadığını bize gösteriyor. Bunu değiştirmek, öğrencilerin tek çatı altında fikirlerini paylaşabileceği öğrenciler arası birliktelikler oluşturarak mümkün. Ankara Üniversitesi’nde doğrudan cumhurbaşkanı tarafından atanan bir rektördense öğrencilerin söz hakkı olduğu ve karar mekanizmasında yer alabileceği bir ÖTK sisteminden yanayız. Üniversitelerin özerkliğini çoğu öğrencimizin talep ettiğini görüyor, tüm öğrencileri demokratik ÖTK’ler için mücadeleye çağırıyoruz.

Evrensel'i Takip Et