29 Ekim 2024 14:54

Temsilcilik bizi temsil ederse işimize yarar

İrem

Hacettepe Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu üyesi

Geçtiğimiz günlerde İkbal Uzuner ve Ayşenur Hali’nin vahşice katledilmesiyle birlikte artan kadın cinayetlerinin geldiği son noktayı görmüş olduk. Kadınlar, yaşadıkları her türlü eşitsizliğe, tacize ve şiddete karşı omuz omuza vererek sokaklarda, mahallelerde ve okullarda taleplerini haykırdı. Biz de Hacettepe Üniversitesi’nde haklarımız ve hayatlarımız için bir eylem örgütlemenin gerekliliğini hissettik. Çünkü kampüsümüzde, yurtta ve fakültede şiddete ve tacize uğramamızın sebebi ne bu cinayetlerden ne de bu cinayetleri yaratan cezasızlık politikalarından bağımsız. Önceki dönemlerde üniversitemizde gerici çetelerin saldırılarına karşı yönetim hiçbir tedbir almadı ve bugün erkek yurdunda kalan bir öğrenciye bir grup saldırıda bulundu. Saldırıya uğrayan arkadaşımızla görüştüğümüzde eylemlere destek verdiği için tehdit edildiğini söyledi. Kadın Çalışmaları Topluluğu olarak üniversitedeki topluluklarla birlikte ördüğümüz bir eylem sürecine girmiştik. Bu eylem güvenli kampüs ve etkin CİTÖK öne çıkan taleplerimizdendi.

ATANMIŞLARIN ÖTK’Sİ ATANMIŞLARLA HAREKET ETTİ

Demokratik olarak seçilmeyen Öğrenci Temsil Kurulu, topluluğumuzla birlikte hareket etmeyeceğini, kampüslerin zaten güvenli olduğunu ve bu olayı siyasileştirmemek gerektiğini söyleyerek eylemle aynı saate anma etkinliği koydu ve bu süreçte de Kadın Çalışmaları Topluluğu’nu hedef gösteren paylaşımlar yaptı. Ancak kampüsün içindeki hastanede doktor tarafından tacize maruz kalan, fakültesinde şiddete uğradığı için yönetim tarafından uyarı alan, her geçen gün otostopta, yurtta tacize ve şiddete uğrayan birçok kadın kampüsün iddia edildiği gibi pek de “güvenli” olduğunu düşünmüyor. “Yasta değil isyandayız” ve “kadın cinayetleri politiktir” sloganlarıyla haykıran binlerce kadın bu tutuma cevap verdi. ÖTK anma etkinliğiyle kadın ve öğrenci mücadelesini pasif hale getirmek, kadınların öfkesini dindirmek ve başka bir yere yönlendirmeyi amaçladı. İktidara ve üniversite yönetimine zeval gelmesin diye atanmış temsilcilerin, bizim taleplerimizi ve çıkarlarımızı savunmadıklarını, demokratik temsilcilere olan ihtiyacı bu süreçte görmüş olduk. İşte bu yüzden bugün demokratik üniversite ve demokratik ÖTK için mücadelemizi ve taleplerimizin sesini yükseltmemiz gerek.

Evrensel'i Takip Et