Akademik linç tam gaz!

Bir öğrencisinin aldığı not sebebiyle yaptığı şikayeti değerlendiren okul yönetimi aynı zamanda Eğitim Sen İşyeri Temsilcisi de olan Akdeniz’in derslerde anlattığı bilimsel bilgileri gerekçe göstererek, “Devlet değerlerini küçümsediği, Çanakkale Şehitlerine hakaret ettiği”ni öne sürmüş, hakkında soruşturma başlatmış ve konu YÖK’e taşınmıştı.  

REKTÖR İSTİFA ET DEDİ BASIN HEDEF GÖSTERDİ

NKÜ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programında öğretim görevlisi olarak çalışan Mukaddes Akdeniz, Rektörlük Hukuk Müşavirliğinden 4 Nisan 2012 tarihinde “devleti küçük düşürücü, milletin milli ve manevi değerlerini küçümseyen belli etnik grupları ön plana çıkartmaya çalışan, genel anlamda siyasi görüşlerini öğrencilere empoze eder nitelikte söylemlerde bulunmaktan” şikayeti geldi. İnceleme yapılmaksızın soruşturmaya başvuruldu.

Hakkındaki iddiaları reddeden Akdeniz ise, konuyu Rektör Prof. Dr. Osman Şimşek’le görüşmeye gittiğinde ise Eğitim Sen’den istifa etmesi istendi. Bu arada basında “Çanakkale şehitlerine hakaret ettiği” şeklinde ard arda haberler çıkmaya başlandı. Sendikasından istifa etmeyeceğini söyleyen Akdeniz hakkında basında çıkan haberleri “ihbar” kabul eden savcılık ise soruşturma başlattı.

MEMURİYETTEN MEN CEZASI İSTENDİ

Öğretim Görevlisi Mukaddes Akdeniz, YÖK tarafından ise Yüksek Disiplin Kuruluna (YDK) sevkedildi ve hakkında memuriyetten men cezası istendi. Savunma vermeyi reddeden Akdeniz hakkında YÖK, okulla ilişkisinin kesilmesi kararı verdi.
Bir buçuk yıl boyunca şikayetler, soruşturmalar, baskılar ve hedef göstermeler ile boğuşmak zorunda kalan bir akademisyen yıllardır çalıştığı ünivesitesinden atılmış oldu.

MUKADDES AKDENİZ: TEK TİP AKADEMİSYEN İSTİYORLAR

YÖK’ün üniversite ile ilişiğinin kesilmesi kararını gazetemize değerlendiren Mukaddes Akdeniz, YÖK’ün “savunma vermeyi reddettiği” için bu kararı verdiği yorumu yaptı. Akdeniz süreci şöyle değerlendirdi: “Eğitim Sen Disiplin Kurulu Üyemizi Mustafa Altıntaş’ı YÖK Disiplin Kurulunda dinlemek istemediler. Ben de bu durumu protesto ederek ‘alacağınız olduğum kararı hükümsüz kabul ediyorum’ dedim ve savunma vermedim. Hakkımdaki dosya o kadar boş ki! Dosyam hukuksuzluk skandalları ile dolu. Bu nedenle direndim. Aslında istedikleri benim istifa etmemdi. Bizim üniversitede geçen sene 5 öğretim elamanını sürdüler, 7 kişi de istfia etti ya da başka kuruma geçti. Ciddi boyutta mobbing var. Üniversitelerde herkesi bir kutuya koymak istiyorlar ve o kutunun içindeki labirentlerin dışına çıkmanızı istemiyorlar. Bunun dışına çıkanları da atıyorlar. Kendi fikirlerine uygun tek tip akademisyen yetiştirmek istiyorlar.” (İstanbul/EVRENSEL)