29 Ekim 2024 16:13

Tepkimizi sanatımızla büyütüyoruz

Biz oyunumuzu, insanlara, tercih ettikleri değil de zorunda kaldıkları bir durumda dinletmek istedik. Çünkü üniversite kulüplerinin bir şeyler yapmaları gerektiğini düşünüyoruz.

Fotoğraf: Pexels

Paylaş

Ahmet YAKACI

Dicle Üniversitesi Kolektif Tiyatro Atölyesi mezunu

 

Baktığımız zaman her gün kadın cinayetleri haberleri okuyoruz, bunun önü alınmıyor.  Önünün alınması için bir çaba gösterilmiyor. İnsanların öfkesi geçsin diye 1-2 göstermelik açıklama, paylaşım ve bitti gitti. Sanatın bu noktada çok değiştirici olduğunu düşünüyoruz, özellikle de tiyatronun. Tiyatro bize göre bir tık muhalif bir sanat dalıdır. Biraz tepkiseldir. Her yanlışa muhalif olması gerekir.

Şimdiye kadar sosyal olaylarda hep bildiri yayınlıyorduk. Tabii her zaman olumlu dönütler almıyoruz ama bunlar bizi yıldıracak şeyler değil. Art arda aldığımız kadın cinayeti haberlerinden sonra bu defa yazmayalım, en iyi bildiğimiz şekilde tiyatro ile tepkimizi gösterelim dedik. Çünkü maalesef tepkilerimiz çok sessiz artık.

BU OYUN BİLDİKLERİMİZİN UYARLAMASI

Bu oyunu baştan sona biz yazmadık. Aslında uyarladık. Oyunda her bir kadının söylediği bir Ajda Pekkan şarkısı, Demet Evgar’ın “hadi kadeh kaldıralım” olayı vardı, biraz oradan aldık, Boğaziçi Ses Sanatları öğrencilerinin yaptığı bir şarkıda kadınların ağzını kapatma eylemi vardı. Kadınların ilk söyledikleri replikler kadın cinayetlerinin ardından duyduğumuz yorumlar aslında. Bütün bunları bir araya getirerek, uyarlama bir gösteri hazırladım. Yazdığım oyunu ekipteki arkadaşlara önerdim. 15 dakika sonra çalışmaya başlamıştık. Ardından, hiç kimsenin beklemediği bir zaman diliminde üniversitenin içinde oynadık.

Oyundaki kadınların çoğu koyu renkler veya siyah giyinmişti. Temel olan şuydu, bu kadar cinayetin olması bir yastır, biz kabul edemiyoruz. Biz tepkimizi göstermek zorundayız. Bunu bir tiyatro sahnesinde de yapmak istemedik. Tiyatro sahnesinde olacağı zaman da tamamen tiyatroya odaklı seyircilerin geleceği bir oyun olacaktı. Biz oyunumuzu, insanlara, tercih ettikleri değil de zorunda kaldıkları bir durumda dinletmek istedik. Çünkü artık biraz diretmek gerektiğini düşünüyoruz. Bu böyle artık susarak, ılımlı yanaşarak olacak işler değil. Mesela kadın cinayetleri ile ilgili ne diyoruz: Yaptırım olmadığını. Ilımlı yaklaştığımız için yaptırım yok.

SUSMAMAYI BİRLİKTE BÜYÜTMELİ

Biz zaten sustuğumuz, tepkimizi göstermediğimiz için bu hâldeyiz. İlla ortalığı yıkmak değil ama en azından bir farkındalık. Tepki göstermenin başka bir biçimini denedik. Dedik ki susmayacağız, tiyatromuz ile tepki göstereceğiz. Çekilen videoları izlerken görüyoruz. 4-5 kişi susmuşlar, bizi dinliyorlar ama dönüp bakmıyorlar, ilerleyince birkaç kadın daha sesini çıkarınca ortam iyice gerilince, tepkisellik artınca ortama dahil oluyorlar. Bitince alkışlıyorlar. Orada bu farkındalığı yaratabilmekti amacımız zaten.

Biz bunu paylaştıktan sonra şikâyet edilmişiz, üniversite içinde kaos ortamı yaratıyorlar diye. Bu bizim geçmişte de başımıza gelen bir şeydi. Oysa orada biz sadece kendi tepkimizi gösterdik. Dedik ki herkes tepkisini göstersin. Kimse susmasın, biz nasıl susmuyorsak siz de susmayın. Biz yasal olmayan hiçbir şey de yapmadık. Tiyatromuzu yaptık, herkese açık bir alanda sergiledik, üniversite içerisinde, üniversiteli oyuncular olarak kendi sanatımızı sergiledik. Ve şu an üniversite kulüplerinin bulunduğu her yerde küçük de olsa bir şeyler yapmaları gerektiğini düşünüyoruz. Bu küçük küçük şeyler birleşip büyüğü oluşturur.

ÖNCEKİ HABER

Cumhuriyet dönemi eğitim ve eğitimin sınıfsal karakteri

SONRAKİ HABER

Kayıp olarak aranan 13 yaşındaki kız çocuğu; 9 suç kaydı olan erkeğin evinde bulundu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa