29 Ekim 2024 16:47

Sanat sanat için midir?

Sanat kardeşlik bağlarını güçlendirmeli, barışı savunmalı ve hiçbir ayrım yapılmadan tüm insanlığın tüketimi sağlanmalıdır.

Görsel: pxhere

Paylaş

İMECE Sanat Ekibi

Zonguldak

 

Müzikten resime, tiyatrodan dansa, birçok dalda karşımıza çıkan sanat; duygu ve düşüncelerimizi anlatmaya yarayan bir araçtır. İçinde bulunduğu toplumun kültürel özlerine zenginlik katmakla beraber, aynı zamanda da toplumların aydınlanma, sorgulama, düşündürme gibi süreçlerine katkı sağlamaktadır. Toplumlara estetik bakış açısı ve eleştiri kültürü kazandıran sanat, var olan sorunlar karşısında toplumları birleştirmekte kitleleri harekete geçirme gücü sayesinde birçok kazanımın içinde olmuştur.

“TOPLUM İÇİN SANAT”A SANSÜR VE BASKILAR

Belli dönemlerde sanatın bütün dalları zor aygıtı tarafından yasaklanmış, halkın sanata ulaşma hakkı engellenmeye çalışılmış ve sanatını halk için yapan sanatçılara çeşitli yaptırımlar uygulanmıştır. Öyle ki, 11 Eylül 1973’ te Şili’de Augusto Pinochet’nin gerçekleştirdiği darbe sırasında Victor Jara, Teknik Üniversitesi'nde iş başında tutuklanarak birçok yoldaşı gibi Şili Ulusal Stadyumu’nda işkenceye maruz kalır. Bir daha gitar çalmaması için parmakları kırılır.  Türkiye’de de çeşitli nedenler gösterilerek sanatın birçok dalı yasaklanmış; Nazım Hikmet, Sabahattin Ali, Orhan Kemal, Ahmet Arif gibi isimler en verimli dönemlerini işkencede ya da sürgünde geçirmek zorunda kalmıştır. Sanat ve kültür alanında çeşitli yeniliklere imza atan yeni Cumhuriyet, aynı zamanda halkın tepkisini çekeceğini düşündüğü bazı sanat aktivitelerine kısıtlamalar getirmiştir. Çok partili dönemle birlikte sanatçılar baskı içinde yaşamış, 12 Mart 1971 Muhtırası sonrasında da birçok sanat etkinlikleri yasaklanarak, sanatçılar tutuklanmıştır. 11 Eylül Darbe’si sonrası da hapishaneler fikir ve düşünce suçlularıyla dolmuş; tiyatro, müzik gibi diğer sahne sanatlarına ciddi kısıtlama ve sansür getirilirmiştir.

BİZE DAYATILAN SANAT ANLAYIŞI NEYE HİZMET EDİYOR?

Bugünse kendinden olmayan her şeyi ötekileştiren ve kendi sanat, sanatçı anlayışını yerleştirmeye çalışan AKP hükümeti, müzik ve resim derslerini eğitim sisteminden kaldırmaya çalışmakta, Güzel Sanatlar Fakülteleri ve Konservatuvarlara eğitim için gerekli olan ödeneği ve materyalleri sağlamamaktadır. Üniversite şenliklerine kendi geri düşüncelerine uygun milliyetçi kanalın dışına taşmayacak sanatçıları getirmekte, ülkü ocaklarını ve ak gençliği ihya etmektedir. Konserleri türlü bahanelerle yasaklayıp halkın sanata ulaşabilme hakkını elinden almaktadır. Kendinden olmayan sanatı ve sanatçıyı şeytanlaştırarak halkın uzak duracağı bir alan imajı vererek hedef haline getirmektedir. Sanatın evrenselliğini, birleştirici gücünü ve çok dilliliğini yok sayıp kendi kurumu olan TRT Müzik kanalını sadece kendi sanat ve sanatçı anlayışına göre dizayn etmektedir. Kahramanlık, şehitlik ve Türklük gibi kavramları işleyerek halkın milliyetçi duygularını okşama ve bu duyguları istediği gibi soğutup kaynatmakta ve bu sayede sanatın değiştirici ve dönüştürücü gücünü kendi ihtiyaçlarına göre kullanmaktadır. Oysa sanat bilimsel yapılmalı, kardeşlik bağlarını güçlendirmeli, barışı savunmalı ve hiçbir ayrım yapılmadan tüm insanlığın tüketimi sağlanmalıdır. “Alın size sanat” diyerek bize dayatılan sanat anlayışının kime ve neye hizmet ettiğini görmekte yarar var.  Sanatın her aşamasının özgür olduğu, sanatçının özgürce ürettiği bir dünya özlemiyle...

ÖNCEKİ HABER

Şimşek’ten ‘kemer sıkmaya devam’ mesajı

SONRAKİ HABER

Yapay zekanın işlevi: Bugün ve yarın

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa