Ekrem İmamoğlu: Şaibeli referandumla dayatılan sistem, milletin iradesini yok sayıyor
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında konuşan İBB Başkanı İmamoğlu, “Şaibeli bir referandumla Türkiye'ye dayatılan bu sistem, milletin iradesini yok sayıyor” dedi.
Fotorğaf: ANKA
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yenikapı'da düzenlenen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında konuştu. “Şaibeli bir referandumla Türkiye'ye dayatılan bu sistem ülkemizin o güçlü tarihsel yolculuğunda kötü bir sapma anlamına geliyor” diyen İmamoğlu, “Parlamentoyu, milletin Meclisini küçümsüyor, milletin iradesini göz ardı ediyor, adalet kurumlarını siyasetin aracına dönüştürüyor” dedi.
“29 Ekim'de Cumhuriyet'i ilan edenlerin çok net bir hedefi vardı” diyen İmamoğlu, şöyle devam etti: “Bakın ne diyor 100 yıl önce Atatürk, dünya daha bu kelimeleri bilmiyordu; 'özgürlük, eşitlik ve adalet' diyor. Cumhuriyet işte bunları en yüksek seviyede ve herkes için sağlamak üzere kuruldu. Atatürk'ün mimarı olduğu bu muazzam tasarım milletçe verdiğimiz savaşlar ve mücadeleler sonrası ortak irademizle şekillenmiştir. Milletin iradesiyle şekillenmiştir.
Cumhuriyet sanıldığı gibi sadece devleti değil, aynı zamanda bizleri aynı devlet içinde özgür irademizle bir arada olmamızı temsil eder. Yani birlikteyiz, devletimiz bu birliğimizin kurumsal çatısını oluştururken milletimiz de ruhunu oluşturur. Cumhuriyet ve demokrasi asla ve asla güçler ayrılığı olmadan ulusal bütünlüğü sağlayamaz. Yaşamanın ve hayatın en önemli unsurudur. Bu yönüyle işte o güçler ayrılığı ne der; yasamanın, yürütmenin ve yargının birbirinden ayrılması demokratik Cumhuriyetimizin en büyük güvencesidir. Bunun da başka bir yolu yoktur. Hani her güç bir kişinin elinde olabilir mi? Olmaz! Olursa halka bu güzel yansımaz.”
KÖTÜ BİR SAPMA
Cumhuriyet'in 101'inci yılında Türkiye’nin ağır bir sınavdan geçtiğini ifade ede İmamoğlu, “Demokratik cumhuriyetimiz ne yazık ki kriz içinde. Özellikle bunun nedeni yaklaşık 8 senedir 2016'dan bu yana Türkiye'nin tarihine ve demokrasi tecrübesine asla uymayan tepeden inme bir rejim ile karşı karşıya olmamızdır. Şaibeli bir referandumla Türkiye'ye dayatılan bu sistem ülkemizin o güçlü tarihsel yolculuğunda kötü bir sapma anlamına geliyor. İşte bize dayatılan bu sistem en önemli değerimiz olan güçler ayrılığını kaldırıyor, reddediyor. Parlamentoyu, milletin Meclisini küçümsüyor, milletin iradesini göz ardı ediyor, adalet kurumlarını siyasetin aracına dönüştürüyor. Ve özellikle sevgili gençler bu sizi ilgilendiriyor, Cumhuriyet'in temeli olan liyakat ilkesini kökünden ortadan kaldırıyor. Halbuki benim her genç evladım 'ben çalışırsam hakkımı alabilmeliyim' diyebilmeli bu memlekette. Ama bunu ortadan kaldırdılar, geri getireceğiz! Liyakati geri getireceğiz, milletin evlatlarının haklarını geri getireceğiz” dedi.
HİÇ KİMSE KENDİNİ GÜVENDE HİSSETMİYOR
Dayatılan bu sistemle ekonomik olarak ülkenin yoksullaştığını, özgürlüklerin sözde güvenlik gerekçeleriyle kısıtlandığını anlata İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu devletin ciddiyetini zedeliyor. Devleti kişiselleştiriyor. Hani şahsım diye bir kelime var ya, şahsıma dönüştürüyor. Her gün değişen kararlar ve fikirlerle ülkemizi sarsıyorlar, sersemletiyorlar. 86 milyonun gözü önünde devletimizin ne yazık ki köklü kurumları bir bir çürütülüyor. İktidara en yakın olanlar dahil hiç kimse kendisini güvende hissetmiyor. Hastanelere bile güvenimiz sarsılıyor. Evde, sokakta, işte, okulda, hastanede, mahkemede hiç kimse kendini güvende hissetmiyor. Her yerden çeteler fışkırıyor, Allah aşkına nedir bu çılgınlık! 1923'ten bu yana nice nesiller görevler yaptı. Bazı yıllarda doğanlar, şu anda devletin belli kademelerinde bir kısım süreçleri yöneten insanlar. Artık onların devri bitti, yeterince zarar verdiler. Onun için diyoruz ki artık bu iş yeni neslin işi. Biz de bu dönem görevimizi yerine getirip, alnımız açık başımız dik siz güzel gençlere geleceği hızlıca emanet etmemiz lazım. İşte Cumhuriyetimizin yeniden buluşması için Atatürk'ün kurduğu değerlere dönerek bu tarihsel sapmaya son verebilmek için yola çıktık. Yola çıkarken sizlere, özellikle de gençlerine güvendik. Bunu hep birlikte başaracağız! Yeni bir tarihi dönemecin eşiğindeyiz. Yeterince zarar verdiler; artık onların devri bitti, eski dönem aktörlerinden kurtulmanın zamanı geldi. Bu zikzaklarla dolu dönemi artık geride bırakmalı, moloz yığınını ortadan kaldırmalıyız."
KENDİNİ EŞİT HİSSETMEYEN TÜM YURTTAŞLARLA
Toplumsal barışın önemine dikkat çeken İmamoğlu, "Devletin kendini eşit hissetmeyen tüm yurttaşlarıyla barışmaya ihtiyacı var" diyerek, gençlerin haklarına sahip çıkmasının önemini vurguladı. "Derdi olan herkesle Türkiye’mizin ve geleceğin Türkiye'sini birlikte konuşmayı vadediyoruz" dedi. (HABER MERKEZİ)