2025 yılı bütçe görüşmeleri başladı
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu toplandı, 2025 yılı bütçesi ve Sayıştay raporları üzerinde görüşmelere başlandı.
Fotoğraf: AA
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin geneli ile Sayıştay raporları üzerinde görüşmelere başlandı.
Komisyon, AKP Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın katıldığı komisyonda, milletvekilleri değerlendirmelerde bulunuyor.
CHP'Lİ TÜRELİ: DIŞ DİNAMİK DEĞİL BİLİNÇLİ BİR SONUÇ
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu CHP Grup Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, bütçenin geneli üzerine yapılan görüşmelerde; "Dezenflasyon sürecine baktığımızda bu noktaya nasıl geldik? Durup dururken Türkiye ‘Bir dezenflasyon süreci, orta vadeli programda enflasyonu indirelim’ demedi. Bu da bilinçli bir tercihti. Bu, Cumhurbaşkanının ‘Faiz sebep, enflasyon neticedir’ tezinin ortaya çıkardığı bir sonuçtur. Hiç kendimizi aldatmayalım, dış dinamik falan değil. Bilinçli olarak ekonomiyi hızlandırmak açısından verilmiş bir şeydir ama maliyeti çok yüksek olmuştur" dedi.
CHP Grup Sözcüsü Rahmi Aşkın Türeli’nin konuşmasından satır başları şöyle:
"ÇÖKÜŞÜ ÇÖZECEK BİR PERSPEKTİFE SAHİP DEĞİL"
"Bugün önümüzdeki Orta Vadeli Program -ki bütçenin de çerçevesini oluşturuyor, üç yıllık- ve bütçeler bu sorunları çözebilecek bir perspektife sahip mi? Yoksa dediğim gibi, geçmiş yılların bütçeleri gibi aynı şeyleri belli bir enflasyon oranında artırarak harcamaları, gelirleri, bu yapıları ciddi biçimde değiştirmeyerek, müdahale etmeyerek mevcudun korunması ve devam ettirilmesi üzerine mi oluşturulmuş? Bunu görmek lazım. Bütçe, Türkiye'nin içinde bulunduğu kurumsal çöküşü, Türkiye'nin yapısal sorunlarını çözebilecek bir perspektife sahip değil. Orta vadeli program, bir istikrar programı; bir kalkınma programı değil ve çok ilginç olan, 12'nci Kalkınma Planı'yla olan ilişkisi de tamamen kesilmiş durumda.
2021 Eylül-2023 Mayıs seçim sonrasına kadar yaklaşık iki buçuk yıllık bir dönem. Şimdi, yeniden enflasyonu tek haneye indirebilmek için yaklaşık iki buçuk yıllık bir sürecin daha istendiğini görüyoruz bu yapının içinde."
"VATANDAŞ İÇİN BİR ŞEY YOK"
Türeli, konuşmasını, “Bu bütçede hiçbir şey yok. Seçmenlerimizle görüştüğümüz birçok yerde bana soruyorlar. Vatandaşlarımızla karşılaştığımız zaman ‘Bu bütçede benim için bir şey var mı?’ diyorlar. Ben de diyorum ki ‘Bu bütçede sizin için hiçbir şey yok.’ Bu bütçe geçmişte yapılmış bütçelerin bir benzeri. Sanki bir kriz içinde değilmişiz, sanki hiçbir şey yokmuş gibi yine önümüze geçen seneki bütçenin hemen hemen benzeri geliyor” sözleriyle bitirdi.
“EMEKLE SERMAYE ARASINDAKİ EŞİTSİZLİK BÜYÜDÜ”
DEM Parti Grubu adına söz alan Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç, Türkiye'deki sistemin, vatandaşların bütçe yapma hakkını elinden aldığını savunarak, "Aynı zihniyette bütçe hazırladığınız için bu ülkeyi adaletsizlikler ülkesi haline getirdiniz" ifadesini kullandı.
Oluç, GSYH açısından emeğin aldığı payın son 6 yılda çok ciddi bir düşüş gösterdiğini söyleyerek, "5 yılda yüzde 7'lik bir düşüş gerçekleşmiş. Sermayenin milli gelirden aldığı payın ise arttığını görüyoruz. Aradaki fark büyümüş. Emekle sermaye arasındaki eşitsizliği sizin hazırladığınız bütçeler büyütmüş. Bu politik ve ekonomik bir tercih" diye konuştu.
Türkiye'nin servetinin yüzde 40'ının yüzde 1'lik dilimde toplandığını dile getiren Oluç, şunları kaydetti: "Kürt coğrafyasındaki bu konulardaki adaletsizlikler batıyla karşılaştırıldığında inanılmaz yüksektir. En yoksullar, en az eğitim alanlar, gelir dağılımı adaletsizliğinde en dipte. Kürt coğrafyasına yönelik çok ağır bir eşitsizlik dalgasının sizin iktidarınız döneminde sürdüğünü görüyoruz ve biliyoruz. 'Sizin iktidarınız bu eşitsizliği yarattı' demiyorum. Cumhuriyet tarihi boyunca var olan bir eşitsizliktir, bir ayrımcılıktır ama sizin iktidarınız döneminde de bu zihniyetten maalesef uzaklaşılamamış vaziyette."
ANAYASANIN 3. MADDESİ
Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Mehmet Muş ise Oluç'un sözlerine ilişkin milletvekillerinin dile getirdiği görüşlerle alakalı herhangi bir yorumda bulunmadığını belirterek, "Fakat konuşmanız içerisinde 'Kürt coğrafyasında ekonomik dağılım' veya 'uygulanan politikalar daha ağır' şeklinde bir ifadeniz oldu. Bununla alakalı Sayın Oluç, Anayasa'nın 3'üncü maddesinde devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olduğu belirtilmektedir. Dolayısıyla bizim kanunlarımızda başka bir tanımlama bulunmamaktadır. Bu anlamda bütün milletvekillerinden yapacakları konuşmalarda Anayasa'nın bu hükmü doğrultusunda gerekli hassasiyeti göstermelerini rica ediyorum" diye konuştu.
Oluç, "Anayasa'nın 3'üncü maddesiyle herhangi bir sorunumuz yok, net olarak bunu söyleyeyim. Bu konuda ayrımcılık yapılmamasını talep ediyorum aslında. Mesela 'Rumeli' dediğim zaman bu uyarıyı yapmıyorsunuz, 'Trakya' dediğim zaman bu uyarıyı yapmıyorsunuz" dedi.
“ENFLASYON RAKAMININ TARTIŞMA KONUSU OLDUĞU BİR ÜLKEDE…”
Saadet Partisi Grubu adına konuşan İstanbul Milletvekili Selim Temurci, Türkiye'deki ekonomik sıkıntıların temelinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin yer aldığını savunarak, Sistem'in revizyonunun en önemli ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Bütçenin güvenilirliğinin ve şeffaflığının tartışılması gerektiğini anlatan Temurci, "Enflasyon rakamının tartışma konusu olduğu bir ülkede bütçedeki hiçbir rakamın gerçekleşmesi mümkün değil" diye konuştu.
Borç stoku verilerine de değinen Temurci, "6,5 yılda bir ülkenin toplam borcu 10,5 kat nasıl artar? İşin başında bütçe değerlendirmesine başlarken milletle bir helalleşmek, yüzleşmek lazım. 'Bazı konularda hatalar yapıldı, bunları gördük ve bunları artık şöyle yapacağız' demek lazım" değerlendirmesinde bulundu.
CUMHUR TÜİK’İ ŞAHİT GÖSTERDİ
MHP Grubu adına söz alan Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, yoksulluk oranlarına değinerek "TÜİK'in gerek göreli yoksulluk gerek maddi veya sosyal yoksulluk gerek sürekli yoksulluk gerekse de yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olanların oranında düşüş olduğunu görüyoruz" iddiasında bulundu.
AKP Aksaray Milletvekili Hüseyin Altınsoy 2025 yılı bütçesinin yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı destekleyen; sosyal refahı artıran bir yaklaşıma sahip olduğunu ileri sürdü.
Bütçe görüşme takvimi şöyle:
- 30 Ekim Çarşamba: Bütçenin geneli üzerindeki görüşmeler
- 31 Ekim Perşembe: TBMM
- 5 Kasım Salı: Gençlik ve Spor Bakanlığı
- 6 Kasım Çarşamba: Tarım ve Orman Bakanlığı
- 7 Kasım Perşembe: Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
- 8 Kasım Cuma: Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı
- 12 Kasım Salı: Ticaret Bakanlığı
- 13 Kasım Çarşamba: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
- 14 Kasım Perşembe: Milli Eğitim Bakanlığı
- 15 Kasım Cuma: Hazine ve Maliye Bakanlığı
- 18 Kasım Pazartesi: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
- 19 Kasım Salı: Sağlık Bakanlığı
- 20 Kasım Çarşamba: İçişleri Bakanlığı
- 21 Kasım Perşembe: Dışişleri Bakanlığı
- 22 Kasım Cuma: Kültür ve Turizm Bakanlığı
- 25 Kasım Pazartesi: Milli Savunma Bakanlığı
- 26 Kasım Salı: Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı
- 27 Kasım Çarşamba: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı
- 28 Kasım Perşembe: Adalet Bakanlığı
- 29 Kasım Cuma: Cumhurbaşkanlığı
(POLİTİKA SERVİSİ)