TTB UDEK’ten Sağlık Bakanlığı’na çağrı: Aşılama için acil eylem planı gerekli

Sağlık alanının ticarileşmesi ve aşı tereddüdünün ülkemizin iki büyük halk sağlığı sorunu olduğuna işaret eden Türk Tabipleri Birliği Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu, Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın aşı alanındaki olumsuz etkilerine dikkat çekti. Sağlık İstatistikleri 2023 Yıllığı Haber Bülteni’ne göre ülkemizde 2023’te toplam kızamık vaka sayısının 3 bin 571’i yerli vaka olmak üzere 5 bin 88 vaka olduğu belirtilen açıklamada “2022 verilerine de bakarsak 2023’ün kızamık açısından son zamanların en kötü yılı olduğu görülebilir” denildi.

"AŞIYLA ÖLÜMLER ÖNLENİYOR"

Çiçek hastalığı gibi dünyada 300 milyondan fazla insanın ölümüne yol açmış bir hastalığın aşılama sayesinde dünyadan tamamen silinebildiği hatırlatılarak “Kovid-19 pandemisi de geliştirilen aşılar sayesinde yönetilebilir bir salgın haline gelmiştir. Araştırmalar Kovid-19 aşılarının sadece Avrupa’da üç yıl içinde 1.4 milyon insanın ölümünü önlediğini kanıtlamıştır. Küresel aşı programlarının ise son 50 yılda 154 milyon insanın hayatını kurtardığı ve yaşama tutundurulan bu insanların 101 milyonunun 1 yaşından küçük bebekler olduğu bilimsel araştırmaların ispat ettiği şüphe götürmez bir gerçekliktir. Hayatları kurtarılan  154 milyon kişinin 94 milyonunun (%60) yaşamlarını kurtaran müdahalenin kızamık aşısı olduğunu kanıtlamıştır” bilgisi verildi.

DÜŞÜK AŞILAMA HALK SAĞLIĞINA TEHDİT

Kızamık aşısının 2000-2022 yılları arasında dünya çapında yaklaşık 57 milyon ölümün önlenmesini sağladığı hatırlatılarak “Bu dönemde, yıllık kızamık kaynaklı ölüm sayısı 761 binden 136 bine düşmüştür. Ancak, Kovid-19 pandemisi süresince aşılamada yaşanan aksaklıklar, kızamık vakalarında yeniden artışa neden olmuştur.  2022 yılında dünya genelinde yaklaşık 9.2 milyon kızamık olgusu görülmüş ve 136 bin ölüm olmuştur. Düşük aşılama oranları nedeniyle, kızamık yeniden halk sağlığı için bir tehdit oluşturmaktadır. Kızamık aşısının, ölümleri engellemenin dışında kızamık hastalığının yol açtığı ilerleyici, sakat bırakan, sonuçta ölüme neden olan kronik bir beyin iltihabı gibi durumları da önlediği bilimin kanıtladığı başka bir gerçektir” ifadelerine yer verildi. Ancak Kovid-19 pandemisinin tüm dünyada, çocuk bağışıklama konusunun gözardı edilmesine yol açtığına vurgu yapılarak “Pandemi nedeniyle sağlık sistemine aşırı yüklenme, aşı kaynaklarının Kovid-19 pandemisine yönlendirilmesi, sağlık çalışanlarının niceliksel eksikliği ve kapanmalar çocukluk dönemi aşılama programlarını aksatmıştır. Öte yandan Kovid-19 pandemisi ile kendisini daha belirgin biçimde gösteren infodemi, çocukluk dönemi aşılamasının önündeki temel engellerden birisi haline dönüşmüştür. Yanlış, bilimsel olmayan ve kanıta da dayanmayan bilgilerin özellikle sosyal medya aracılığıyla geniş biçimde yayılması anlamına gelen infodemi, artık çocukların yaşama tutunmasını önleyen bir halk sağlığı sorunudur” denildi.

"AŞILAMA CİDDİYETLE ELE ALINMIYOR"

Öte yandan ülkemiz özelinde yıllar içerisinde artan kızamık vakaları gerçeği dikkate alındığında konu hakkında Sağlık Bakanlığı’nın başta çocukluk dönemi olmak üzere çocuk ve erişkin aşılama programına gereken ciddiyetle yaklaşmadığı ve koruyucu sağlık hizmetlerinin ciddi biçimde aksadığını düşündürdüğü belirtilerek “Bununla birlikte ne yazık ki, kendi bilimsel camialarında dikkate alınmayan, dışlanan, cezalar verilen kimi tıp fakültesi diplomasına sahip şarlatanlar da ülkemizde yaşanan infodemi kaynaklı aşı tereddüdüne popüler olmak ya da kanıta dayanmayan ‘alternatif’ satışlardan kazanç sağlamak amacıyla destek vermektedirler” ifadelerine yer verilerek yasal mevzuat değişiklikleri de dahil olmak üzere kapsamlı bir eylem planı hazırlanması için Sağlık Bakanlığı’nın toplantı düzenlemesi istendi. (İstanbul/EVRENSEL)