EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan: İktidarın gaspçı siyasetine karşı mücadeleyi büyütelim
Esenyurt Belediye Başkanı Özer’in tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edilmesine, EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan tepki gösterdi.

Fotoğraf: ANKA
İLGİLİ HABERLER

Taziye telefonu, yayınlanmış kitap "delil" oldu: Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer tutuklandı

İktidar medyası duyurdu: Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı

CHP MYK yarın Esenyurt'ta olağanüstü toplanacak
DEM Parti ve Emek Partisi CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in gözaltına alınıp tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edilmesine tepki gösterdi.
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Seyit Aslan, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanma talebiyle adliyeye sevk edilmesine ve belediyeye kayyum atandığı iddialarına tepki gösterdi. “Kayyum halk iradesine darbedir” diyen Aslan, başta İstanbul halkı olmak üzere bütün emekçileri iktidarın gaspçı siyasetine karşı tüm ülkede meşru mücadeleye ve demokratik tepkilerini ortaya koymaya çağırdı.
Aslan yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in Erdoğan’ın Meclis grup konuşması yaptığı günün sabahında evinden apar topar gözaltına alınması ve yerine kayyum atanması iktidarın başlattığı ‘süreç’in iki yüzlü politikasından ibaret olduğunu gösteriyor. Erdoğan ve Bahçeli ortaklığının ortaya çıkardığı gerçek durum tüm muhalif kesimleri yeniden ezme politikasıdır. Esenyurt Belediye Başkanına karşı atılan adım bu sürecin yeni bir adımıdır.
1 milyondan fazla nüfusu olan Esenyurt’un seçilmiş Belediye Başkanı’na kadar uzanan kayyum uygulaması iktidarın Kürt politikasında zerre kadar demokratikleşme perspektifi taşımadığının göstergesidir. Meclis açıldığından bu yana kamuoyunu bir çözüm süreci mi başlıyor merakı içinde bırakan Bahçeli-Erdoğan ortaklığının verdiği mesaj terörle mücadele değil terör tanımını siyasi temsiliyetlere kadar genişleterek üstüne şiddetle gideceği ‘iç cephe’yi genişletmektir. Esenyurt’ta “kent uzlaşısı” ortak adayda birleşmesi gibi tecrübelerin, daha genel anlamda da iktidarın karşısında birleşme eğiliminde olan kesimlere gözdağı vermektir.
İKTİDARDA KALMAK İÇİN…
İstanbul’da büyük bir rant kaynağı haline getirilen Esenyurt her türlü kirli pazarlığın, mafyatik ilişkilerin, uyuşturucunun, çetelerin, açgözlü müteahhitlerin gözdesi haline gelmiştir. Seçme seçilme hakkının tasfiyesi anlamına gelen çöktürme yönteminin ranta en çok çökülen bir yerde gerçekleşmesi de tesadüf değildir.
Çünkü iktidar Kürt kartıyla nasıl Ortadoğu’daki paylaşım savaşlarının bir parçası olmak istiyorsa Kürt siyasi hareketi ve kurumlarıyla terör arasında bir özdeşlik kurarak meşhur ‘iç cephesini’ de yeniden dizayn ediyor.
Çünkü o iç cephede iktidarın yıllardır kimliklerine bölerek düşmanlaştırmaya çalıştığı kesimlerin derinleşen yoksulluk nedeniyle birleşme potansiyeli açığa çıkmıştır. Emekçileri kimlik politikalarıyla ayrıştırmanın imkânı daralmış, insanca yaşayabilmek için verilen mücadele içinde, iktidarın bölünüyoruz propagandası aşınmıştır. Oysa mevcut hukuksuzluğa bir hukuki çerçeve kazandıracak Anayasa yapımına, bir sonraki seçimlerde kazanmaya ve ilelebet iktidarda kalmaya duyduğu ihtiyaç iktidarı olağanüstü tedbirler almaya yöneltiyor.
İŞGAL VE İHLAL HAREKETİ
‘Büyük oyun’ yine Kürtler üzerinden oynanıyor.
Esenyurt belediye başkanına yapılan muamele kabul edilemez. Çünkü bu halkın tercihlerine karşı yapılmış bir işgal ve ihlal hareketidir ve başarılı olursa devamı gelecektir, başka belediyelere ve başka başkanlara sıçrayacaktır.
Bu bakımdan başta İstanbul halkı olmak üzere bütün emekçileri iktidarın bu kirli, gerici, gaspçı siyasetine karşı tüm ülkede meşru mücadeleye ve demokratik tepkilerini ortaya koymaya ve mücadeleye çağırıyoruz. Bu mücadele tüm emek ve demokrasi güçlerinin ortak mücadelesi olmalıdır.
Kimse halka ait olanı ondan alamaz. Alamayacaktır.” (İstanbul/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et