Eğitim Sen: Sınıf birleştirmeler “Norm fazlası” olarak belirlenen öğretmenleri mağdur ediyor
Eğitim Sen, MEB’in “Tasarruf tedbirleri” gerekçesiyle öğrenci sayısı 30’un altında olan sınıfları birleştirme kararının, “Norm fazlası” olarak belirlenen öğretmenleri mağdur ettiğini belirtti.
Fotoğraf: DHA
Eğitim Sen yaptığı açıklama ile MEB’in “Tasarruf tedbirleri” gerekçesiyle öğrenci sayısı 30’un altında olan sınıfları birleştirme kararına tepki gösterdi. Kararın “Norm fazlası” olarak belirlenen öğretmenleri mağdur ettiği belirtilen açıklamada, sınıf birleştirme yerine mevcutları OECD ortalaması olan 21’e düşürülmesi talep edildi.
Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), tasarruf tedbirleri gerekçesiyle, taşımalı eğitimi sınırlandırmaya yönelik kararlarına yönelik tepkiler sürerken, öğrenci sayısı 30’un altında olan sınıfları birleştirme kararı sonrasında çok sayıda öğretmen norm fazlası durumuna düştüğü vurgulanan açıklamada; “Benzer şekilde eğitim yöneticilerinin seçmeli derslerin seçiminde açık açık yönlendirme yapması nedeniyle çok sayıda öğretmen norm fazlası haline gelmiştir. Öğretmen açıklarını kadrolu atama yaparak çözmek yerine, öğretmen yetersizliği ve bütçe kısıtlamaları nedeniyle norm fazlası öğretmenlerin “ihtiyaç fazlası” olarak görülmesi ve istekleri dışında okullarda görevlendirilmesine yönelik şikayetler her geçen gün artmaktadır” denildi.
“NORM FAZLASI ÖĞRETMENLER TEDİRGİN”
MEB’in Norm Kadro yönetmeliğinin, okulunda çalışan öğretmenleri bir anda ihtiyaç fazlası durumuna düşürebildiğini, atama yönetmeliği ile de öğretmen ikametgâhından uzak yerlere görevlendirilmekte veya resen atanabildiğinin altı çizilen açıklamada; “İlgili işlemleri yapma yetkisi illerde valiliklere bırakılmıştır. Bu durum özellikle büyükşehirlerde norm fazlası durumunda olan öğretmenleri tedirgin etmektedir. Ayrıca norm fazlası olma durumunun kimi okul müdürlerince farklı şekillerde kullanılması, ders saatleri azaltılarak bazı öğretmenlerin norm fazlası haline getirilmesi yönünde örnekler yaşandığı bilinmektedir” ifadelerine yer verildi.
“ÖĞRETMENLERİN SOSYAL VE AİLEVİ YAŞAMINI ZORLAŞTIRIYOR”
MEB’in 2024 yılı için hazırlanan “İhtiyaç ve Norm Kadro Fazlası Öğretmenlerin Yer Değiştirme Kılavuzu”nda belirtilen uygulamaların, bazı pratik sorunları ve öğretmenler üzerinde stres yaratabilecek durumları beraberinde getirdiğine işaret edilen açıklamada şöyle denildi; “Norm fazlası öğretmenlerin istemedikleri bölgelere atanması veya farklı okullarda görevlendirilmesi, öğretmenlerin sosyal ve ailevi yaşamını zorlaştırmaktadır. Özellikle belirli bir bölgede hayat kurmuş olan öğretmenler, yeni görev yerlerinin uzaklığı nedeniyle ailelerinden ayrılmak zorunda kalabilmektedir. Bu ve benzeri sorunlar, uygulama sürecinin daha hassas bir şekilde ele alınmasını ve öğretmenlerin çalışma koşullarını iyileştirecek çözümler üretilmesini gerektirmektedir.
“ÖĞRETMENLER RESEN ATAMA TEHDİDİ KARŞI KARŞIYA BIRAKILIYOR”
Normal yollarla okuluna atanmış öğretmenlerin norm fazlası durumuna düşmesinin sorumlusunun öğretmenler olmadığı vurgulanan açıklamada; “Mevcut norm kadro yönetmeliğindeki eksik ve yanlış tanımlamalar nedeniyle öğretmenler bir anda ‘norm fazlası’ durumuna düşürülüp, resen atama tehdidiyle karşı karşıya kalabilmektedir. Öte yandan çok sayıda okulda normların yıldan yıla değiştiği bilinmektedir. Dolayısıyla bugün norm fazlası olarak görünen bir eğitim emekçisi sonraki yıl norma dahil olabilmektedir. Bu durum ortadayken resen atama uygulaması hak kayıplarına ve yeni sorunlara yol açmaktadır” denildi.
“SINIF BİRLEŞTİRME YERİNE SINIF MEVCUTLARI DÜŞÜRÜLMELİ”
Açıklamada şu taleplere yer verildi;
- “Eğitime yeterli bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılarak yeni derslik yapımına hız verilmeli
- Sınıf mevcudu 30’un altına düşen sınıfları birleştirmek yerine, sınıf mevcutları OECD ortalaması olan 21’e düşürülerek, sınıf birleştirmeleri sonucunda norm fazlası haline getirilen öğretmenlerin yaşadıkları mağduriyete son verilmelidir
Norm fazlası öğretmenler sorununun, MEB'in planlama eksiklikleri ve merkeziyetçi yapısının getirdiği mağduriyetleri gözler önüne serdiğine dikkat çekilen açıklamada; “ Öğrenci sayısının düşük olduğu okullarda ve sınıflarda birleştirme yerine farklı çözümler sunulmalıdır. Örneğin, her okula öğretmen ihtiyacına paralel sayıda öğretmen ataması yapılmalı, tasarruf gerekçesiyle eğitimde bütçe kesintisi yapmak yerine bütçeden eğitim yatırımlarına ayrılan pay artırılmalıdır” denildi. (HABER MERKEZİ)