İzmir yangını 102 yıl sonra ‘Yanık Yurt’ta
İzmir ve Batı Anadolu yangınlarına odaklanan “Yanık Yurt” sergisi ziyaretçilerini bekliyor. Serginin küratörü Nejat Yentürk, bir kentin başına gelebilecek en büyük felaketin yangın olduğunu söylüyor.

"Yanık Yurt" sergisinden bir görünüm | Fotoğraf: Ramis Sağlam/Evrensel
Ramis SAĞLAM
İzmir
İzmir tarihinin en önemli olaylarından olan İzmir yangınının üzerinden 102 yıl geçti. İzmir ve Batı Anadolu yangınlarına odaklanan “Yanık Yurt” sergisi Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi'nde (APİKAM) açıldı. Birçoğu ilk kez gösterilen fotoğraf, film, belge ve objelerden oluşan sergi, 25 Haziran'a kadar ziyaretçilerle buluşmaya devam edecek.
APİKAM, İzmir yangınını da kapsayan “Yanık Yurt-Kurtuluş Savaşı'nda İzmir ve Batı Anadolu Yangınları” sergisine bu sene 12 Eylül’den bu yana ev sahipliğini yapıyor. ‘Yanık Yurt Sergisi’nin küratörlüğünü Nejat Yentürk ve Aybala Yentürk, proje koordinatörlüğünü ise APİKAM Şube Müdürü Dr. Serhan Kemal Saygı üstlenmiş.
30 yıldır ulusal ve uluslararası müzayedelerde topladıkları objelerin devlet arşivlerinde bulunmadığını belirten Yentürk, sergiyi kendi özel koleksiyonu ve Albert Kahn'ın koleksiyonlarını kullanarak hazırlamış.
Kentlerin tarihlerinde yangınların çok önemli yer tuttuğunu ifade eden Yentürk, bir kentin başına gelebilecek en büyük felaketin yangın olduğunu söyledi.
İzmir yangınının konuşulmadığını, üzeri örtülmüş bir konu olarak değerlendirildiğini belirten Yentürk, “Olay tartışılırken, politikanın merkezine konularak suçluyu yakalamak üzerinden yaklaşılıyor. Bütün kabahati bir tarafa yıkmak tamamen etik dışı olduğu için bir yere varamıyorsunuz. Burada şunu sormak gerekir; savaşlara o kadar maruz kalan kentler bu kadar büyük yangın yaşamamışken, bu kent niye bu kadar büyük yangın yaşamış, buna bakmak gerekir” dedi.
Nejat Yentürk | Fotoğraf: Evrensel
İZMİR İTFAİYESİ YETERLİ DEĞİLDİ
1922 yılındaki yangının söndürülememesi ya da bilerek söndürülmediği iddiaları oldu. Dönemin itfaiyesini değerlendiren Yentürk, “19. yüzyıla kadar, hava gazı şebekesinin kentlerde gelişmesine kadar bugünkü anlamıyla bir itfaiye teşkilatından söz etmek mümkün değil. 22 yangınına son derece ilkel at arabasıyla çıkıyoruz. Bu büyüklükteki bir yangını söndürebilecek o dönemde bir itfaiye teşkilatı olduğunu düşünmüyorum” bilgisini paylaştı.
‘KENT MİMARİSİ, YANGININ YAYILMASINA NEDEN OLDU’
Burada kentin mimarisine de değinilmesi gerektiğini söylüyor Yentürk: “Yangının çıktığı bölge açısından baktığımızda sokakların darlığı öncelikle gözümüze çarpıyor. Dar sokaklardaki binaları biz hep taş bina olarak biliyoruz. Fakat evlerin taşıyıcı bölümleri ahşaptan yapılıyordu. Ahşaptan yapılan cumbalı evlerde çıkan yangınlar hızla kentin önemli bölümlerine yayılmasına neden oldu. Bu noktada yangını kimin başlattığının çok büyük önemi yok. İzmir'de başlayan yangın kuvvetli lodosun etkisiyle hızla yayıldı. İzmir yangını, kentin bütününü yakmak üzerine çıkarılmış bir yangın değil.”
‘KENTİN YANMASIYLA ORTAK KÜLTÜR DE YOK OLDU’
Yüzlerce yılda oluşan ortak kültürün sadece İzmir'de değil Batı Anadolu'daki yangınlarla da olumsuz etkilendiğinin altını çizen Yentürk, “Yok olan kültür sadece İzmir'de değil, bir bütün olarak yok oldu. Yunan ordusuna, Anadolu'da yaşayan Rumların asker vermesiyle ortak yaşam kültürü bitmiş oldu. Savaş sırasında yaşanan kadın tecavüzü birçok şeyin konuşulmasının önüne geçiyor. Bir anlamıyla susma kararı alındı. Manisa çok önemli bir Yahudi kentiydi, fakat daha sonra bir tane Yahudi kalmadı. 1922'de yaşanan katliamlar nasıl unutulmuyorsa, Mora'da yaşanan katliam da unutulmuyor” dedi.
'SAKALLI NUREDDİN YAKTI' İDDİASI
Falih Rıfkı Atay, "Çankaya" isimli hatıra kitabında şehri Sakallı Nurettin Paşa'nın yaktığını iddia etmişti. Atay, kitabında, "Gâvur İzmir karanlıkta alev alev gündüz tüte tüte bitti. Yangından sorumlu olanlar, o zaman bize söylendiğine göre, sadece Ermeni kundakçıları mı idi? Bu işte ordu komutanı Nurettin Paşa'nın hayli marifetli olduğunu da söyleyenler çoktu... Yağmacılar da ateşin büyümesine yardım ettiler" diye kaleme aldı. Fakat aynı Atay, başka bir kitabında ise İzmir yangınını Ermeni Direnişçilerin çıkardığını söylüyordu.
Nurettin Paşa emrindeki askerlerin, Ermeni Mahallesi'nde sıkıştırdıkları Ermeni militanlarını yok etmek için ablukaya aldığını vurgulayan Yentürk, "Onları yakalamak için başlatılan yangınlar çıkartılır. Bu konuda Mark Prentiss, 'Türkler Ermenileri öldürerek o kadar büyük suç işledi ki yangını bari onların üzerine atmayın' dediğini biliyoruz" dedi.
Evrensel'i Takip Et