31 Ekim 2024 17:00

ATO Yönetim Kurulu Üyesi Açar: Bakanlığın getirdiği şartlarla, aile hekimliği yapılamaz hale gelmiştir

ATO Yönetim Kurulu Üyesi ve Aile Hekimi Alpertan Açar,  aile hekimliği yönetmeliğindeki değişikliklerle aile hekimliğinin yapılamaz hale geldiğini belirterek yanlıştan dönülmesini istedi.

Fotoğraf: ANKA

Paylaş

Ankara Tabip Odaso (ATO) Yönetim Kurulu Üyesi ve Aile Hekimi Alpertan Açar,  aile hekimliği yönetmeliğinde yapılan son değişikliğe tepki gösterdi. ''Bakanlığın getirdiği şartlarla, aile hekimliği yapılamaz hale gelmiştir'' diyen Açar, ''Sağlık Bakanlığının bir ana önce bu yanlışından dönerek, makul, mantıklı bir yönetmelik ile yola devam etmesini istediklerini'' belirtti.

Dün yayımlanan Aile Hekimliği sözleşme ve ödeme yönetmeliğine, eziyet yönetmeliği dediklerini belirten Açar; “Yaklaşık 14 yıldır tüm Türkiye’de yaygınlaşan ve uygulanmaya başlayan aile hekimliği, bu yönetmelikle artık yapılamaz hale gelmiştir. Bunun tabii sebepleri var. Biz bakanlığa şu çağrıda bulunuyorduk. Özellikle büyük şehirlerde başta olmak üzere aile hekimliklerinin bir yerleşim sorunu var. Biz bunun kamu binasında ve herkese eşit şekilde olmasını savunurken bakanlık sanal Aile Sağlık Merkezi (ASM) adı altında bir şeylerin planlanmasını istemişti. O da kadroların açılması ve oraya talip olan arkadaşlar apartman altlarında bir takım yerleri kiralayarak bir takım tadilatlar yapıp ASM’ye uygun hale getiriyorlardı. Bundan dolayı standart bir hizmet verilemiyordu. Biz bunun en baştan bu yana karşısındaydık” dedi.

''BU ŞEKİLDE HASTALAR HEKİMSİZ KALACAKLAR''

Karşı çıktıkları diğer bir konunun ise; cari gider ödemesi altında orada çalışan aile sağlığı hekimlerine belli bir miktarda para ödendiğini, bunun karşılığında hekimlerin bir işletmeci gibi bütün masrafları üstlenmesi olduğunu ifade eden Açar şöyle devam etti; “Bu tabii ki, bizi yoran ve işimizden uzaklaştıran bir şey. Çünkü biz birinci basamak güçlendirilmeli diyoruz. Birinci basamak koruyucu sağlık hizmetine yönlendirilmeli ve güçlendirilmeli ki daha sağlıklı bir toplum oluşturalım. Bu yeni gelen yönetmelikle, tam bunun aksine şeyler planlandı. Sağlık Bakanlığı 4 bin kişiye kadar olan bağlı nüfusa ödeme yaparken bu ödemeyi 3 bin 500’e çekti. Bu özellikle nüfus yoğunluğu yaşayan İstanbul, Ankara ve İzmir gibi şehir merkezlerinde doktorların diğer baktıkları hastalar onların sorumluluğunda olacak ama ücret alamayacaklar. Bu şekilde bu hastalar aile hekimsiz kalacaklar. Zaten bir açık varken böylelikle aile hekimi açığı artmış olacak.”

''BİR ÜCRETLENDİRME OLACAKSA TEK KALEMDE OLMASI GEREKİR''

Hekimlerin içinden çıkamadığı hesaplamalarla bir sürü yükümlülükler getirildiğine dikkat çeken Açar; “Mesela, nüfusta bize bağlı hastalar bir yıl içinde 7’den fazla ikinci ya da üçüncü basamakla sağlık birimine müracaat ederse 7‘den sonraki müracaatlarında bizim maaşımızdan kesiliyor. Bizim buraya müdahalemiz yok. Bir sevk sitemimiz olsa yani hastanın ikinci veya üçüncü basamağa gideceğine biz karar veriyor olsak belki anlaşılabilir ama bizim hiç müdahalemizin olmadığı konuda vatandaşımız MHRS’ye girip internetten veya telefondan istediği zaman bir yıl içinde ikinci veya üçüncü basamaktan randevu alıp oraya gidebilmekte. Bunun ceremesini bir şekilde biz çekiyoruz.  Kronik hastalarımız var takipli diyabet, tansiyon, kanser gibi hastalığı olan hastaların belirli aralıklarla hastaneye gitmesi, bir uzman tarafından görülmesi gerekiyor. Bizim laboratuvar şartlarımız sınırlı. Ek olarak, oralarda bir takım tetkiklerin yapılması gerekiyor. Hizmete niteliksel değil, niceliksel bir takım şeyler yüklenmiş ve oradan bir ücretlendirme var. En baştan bu yana biz buna da karşıyız. Eğer bir ücretlendirme olacaksa, bunun tek kalemde olması gerekir. Biz şuan 4-5 kalemden ücret alıyoruz. Bunların tek kaleme indirilip, bize yakışır şekilde tek bir kalemden ücret almak istiyoruz'' ifadelerini kullandı.

''BİR YOL HARİTASI ÇİZİLECEK”

Açar, bundan sonra izleyecekleri yola ilişkin bilgi verirken, TTB'nin organları, dernekler ve sendikalarla bir yol haritası çizeceklerini belirterek, gerekirse uzun süreli iş bırakmalar, toplu istifaların dillendirilen eylem biçimlerinden biri olduğunu kaydetti.

''Bakanlığın getirdiği şartlarla, aile hekimliği yapılamaz hale gelmiştir'' diyen Açar, ''Sağlık Bakanlığının bir an önce bu yanlışından dönerek, makul, mantıklı bir yönetmelik ile yola devam etmesini istediklerini'' sözlerine ekledi. (ANKA)

ÖNCEKİ HABER

Cengiz, Kaz Dağlarında ağaç kesimine başladı

SONRAKİ HABER

Doç. Dr. Arzu Yılmaz: Türkiye dış politikadaki sıkışmışlığını aşmaya çalışıyor | Gündem Özel - “Yeni süreç” tartışmaları

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa