Etlik Şehir Hastanesi emekçileri: Ticaret yapar gibi hasta bakıyoruz
Ankara Etlik Şehir Hastanesi emekçileri ağır çalışma kouşulları ve yoğun iş yükünü anlatıyor.
Fotoğraf: Google_Street_View
Melodi TAŞ
Ankara
Ankara’daki Etlik Şehir Hastanesinde çalışan sağlık emekçileri ağır iş yükünden şikayetçi. Personel sayısının az olduğunu belirten emekçiler, “Bu durumda bir hastaya verilen önem düşüyor. Çünkü en kısa sürede diğer hastayı almamız gerekiyor. Bazen beş hastayı aynı anda aldığımız oluyor. Bu durumda sağlık hizmet vermiyoruz da sanki ticaret yapıyoruz gibi oluyor” diyor.
Etlik Şehir Hastanesinde çalışan bir kadın, bir erkek iki teknikerle çalışma koşullarını ve hastanelerin durumunu konuşuyoruz. 10 yılı aşkın süredir hastanelerde çalıştığını söyleyen erkek sağlık teknikeri, “Sarf malzemelerinin kalitesi gün geçtikçe azalıyor. Ürünler aynı boyda ve kalitede bile değil. Satın alınan malzemeler hastalarda alerji yapıyor. Bu durum sağlık çalışanlarına zorluk yaratıyor. O malzemelerle hastayı tedavi edebilmek için daha fazla efor sarf etmemiz gerekiyor” diyor. Kadın sağlık teknikeri de “Hastalar için kullandığımız malzemelerin kötülüğüyle birlikte bizim çalıştığımız alanlarda da malzeme eksikliği mevcut. Sabun, peçete bulamıyoruz. Oturduğumuz sandalyeler bile kırık” diyor.
Şehir hastanesi açılmadan başka hastanelerde çalışan iki teknikere iş yoğunluğunu soruyoruz. İkisi de şehir hastanesinde çalışmalarıyla birlikte iş yoğunluğunun oldukça arttığını şöyle aktarıyor: “Hasta sayısı çok fazla ama personel sayısı çok az. Bu durumda bir hastaya verilen önem düşüyor. Çünkü en kısa sürede diğer hastayı almamız gerekiyor. Bazen beş hastayı aynı anda aldığımız oluyor. Bu durumda sağlık hizmet vermiyoruz da sanki ticaret yapıyoruz gibi oluyor. Son olarak Yenidoğan Çetesi ve daha önce yaşananlar sağlık sistemine güveni azaltıyor. Ama bunların sorumlusu biz değiliz. Biz işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz ama sağlık sistemi buna izin vermiyor.”
Erdoğan’ın doktorlar için ‘gitsinler’ açıklamalarının da halkta sağlığa güvensizliği artırdığını vurgulayan erkek tekniker, “Doktorlar hastanenin sisteminde en üstte bulunuyorlar. Doktorlara gitsin diyenler bize her türlü şeyi reva görürler ki öyle de oluyor. Bu hastalarda bize güvenmeme her türlü hakareti etme hakkını doğurmuş oluyor” diyor.
"NE SABUN NE PEÇETE VAR"
Öne çıkan meselelerden biri de Etlik Şehir Hastanesinin sağlık çalışanlarının beslenmesi, ulaşımı ve dinlenmesine yönelik imkanlarının kısıtlılığı oluyor. Sağlık emekçileri, istirahat odalarının azlığını, yemekhanenin besleyicilikten uzak, sabun peçete gibi eksikliklerle birlikte hijyen koşullarının yetersiz olduğunu anlatıyor. Sağlık çalışanlarının maaşlarının ise eridiğini vurguluyor. Erkek tekniker, “Eskiden bizim gibi çalışanlar ev alabiliyordu, araba alabiliyordu. Şimdi aldığımız para sadece geçinmeye yetiyor” diyerek durumlarını anlatıyor. Forma giymelerinin zorunlu olduğunu ama formaların hastane tarafından verilmediğini ifade eden kadın tekniker ise “Yanlış hatırlamıyorsam en son geçen sene yattı kıyafet parası. O da 36 lira gibi komik bir sayıydı. O paraya çorap bile alamam. Formalar bin 200 lira. Bir tane almak da olmuyor. Madem zorunlu, o zaman kendileri vermeli” diyor.
Hastanede sendikaların durumuna dair sorularımıza ise biraz tepki biraz da beklentisizle cevap veriyor iki sağlık çalışanı da. Sadece para verecekleri için üye olduklarını ifade ederek, “Arada yakalık getiriyorlar, bazen de tükenmez kalem. Başka bir faydasını görmedik. Ha bir haksızlık olursa avukat vs. desteği sağladıklarını duyduk. Ama bunu da sadece duyduk, bilemiyoruz, başımıza gelmedi. Yani anlayacağınız bir gün gelip bir derdiniz var mı diye soran olmadı sendikadan.”