Şantaj çetesi haberi sonrası tehdit alan Öznur Değer: Kadın örgütleri sorumluluk almalı, çeteler teşhir edilmeli
Şantaj çetesine dair yaptığı haber sonrası tehditlere maruz kalan Gazeteci Öznur Değer, çetelere karşı kadın örgütlerine dayanışma ve mücadele çağrısı yaptı.
Gazeteci Öznur Değer| Fotoğraf: Kişisel Arşivi
Hazal KARA
Van
Jinnews muhabiri Öznur Değer, Van’da Özcan Polat isimli şahsın yönettiği iddia edilen şantaj çetesinin haberini yapmasının ardından, Özcan Polat ve ailesi tarafından tehdit telefonları almaya başladı. Gazeteci Öznur Değer ile şantaj haberinin detaylarını ve bölgede kadın gazeteci olarak yaşadığı zorlukları konuştuk.
Özellikle 2016 yılından sonra bölgede yürütülen ve gençlerin de dâhil edildiği özel savaş politikalarının gençleri ve kadınları etkisi altına almaya devam ettiğini söyleyen gazeteci Değer “Bu haberler görünenin sadece bir kısmı, derinlerde çok fazla suç şebekesi var. Bunların bir kısmı direkt uzman çavuşların, korucuların, devletin dâhil olduğu durumlar olurken bir kısmı da şantaj çetesi gibi iktidarın derinden destekledikleri. Bölge illerinden yaşayan gazeteciler olarak haber yapmanın zorluklarını her gün deneyimliyoruz” diye konuştu.
ÇETELERİN TEŞHİR EDİLMİYOR, KADIN GAZETECİLER HEDEFE KONUYOR
İktidarın savaş politikalarını ele alırken, bunların kadın ve çocuk boyutunun çok derin olduğunu anlatan Değer, bu politikalarla toplumun yeniden dizayn edilmeye ve yeni bir kimliğin oluşturulmaya çalışıldığını dile getirdi: “Bu politikaların en çok hedef aldığı kesim kadınlar, daha özelde de 16-17 yaşlarındaki kız çocukları oluyor. Bu tür çetelerin giderek yaygınlaşıyor olmasının sebebi de toplumsal değerlerin tahrip edilip demografyanın değiştirilmesinin amaçlanması. Bu çetelerin teşhirinde bile hedeflenen kadın gazeteciler oluyor. Daha önce arkadaşımız Rabia, Hakkâri’de uyuşturucu ve fuhuş şebekesini açığa çıkarmıştı. İçinde uzman çavuşların, korucuların olduğu hâkimlerin olaya göz yumduğu geniş bir şebekeydi. Sonrasında oluşan kamuoyu refleksi çok yerindeydi. Herkesin cesaret edemediği haberleri yazmaya başladık ve bu durum çeteleşmeyi yönetenlerin zoruna gitse de bu haberlerle toplumun sesi olmuş olduk.”
“KADINLAR HABERDEN CESARET ALDI”
Olayın ortaya çıkmasıyla beraber bu şebekenin parçalı ağları olduğunu dile getiren Değer, mağdur kadın ve çocukların sayısının sandığımızdan çok daha fazla olduğunu söyledi ve devam etti: “Aldığım tehditler sonrası adliyeye gidip suç duyurusunda bulundum. Adliyedeyken birçok kadın gelip şantaja maruz kaldıklarını anlatmaya başladı. Baronun kadın hakları merkezine de bu konuda başvurular gelmeye başladı. İşin sevindirici yanı kadınların bu haberden cesaret alarak yaşadıklarını yargıya taşımaları. Bu başvurularla beraber Özcan Polat’tan bağımsız farklı yapılanmaların olduğu bilgisine de ulaşıyoruz. Özcan Polat gibilerin arkasında cesaret aldıkları derin güçlerin olduğunu biliyoruz.”
UZAKLAŞTIRMA KARARI ÇIKARILMADI
Haberin 29 Ekim’de yayınlanmasıyla beraber Özcan Polat ve ailesi, Değer’e ulaşmaya çalışmış. Değer haber yayınlandıktan sonraki süreci de şöyle anlattı: “Özcan Polat önce Jinnews’in telefon numarası üzerinden ajansı tehdit etmeye başladı. “Haberi geri çekin, bunlar yalan haber benim itibarımla oynuyorsunuz” diyerek yaşadıklarını anlatan Değer, “Biz ısrarla hukuki yollara başvurabileceğini söyledik. Israrlarını tehditler, küfürler ve rüşvet takip etti. Bu konuşmanın ardından ağabeyi Ömer Polat kendi telefonumdan arayarak beni tehdit etti ve cinsiyetçi söylemlerde bulundu. ‘Yerini söyle gelip oraya sana ne yapacağımızı göstereceğiz’ gibi tehditler savurdular. Özcan Polat’ın eşi de bana ulaşmaya çalışıp eşinin itibarıyla oynadığımızı, yalan haber yaptığımızı iddia etti. Beni tanıyan insanlar üzerinden bana ulaşmaya, yerimi tespit etmeye çalışıyorlar”
Tehditler sonrası Van Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunan Öznur Değer, kişinin TC. numarasını bilmediği için uzaklaştırma kararı çıkaramamış. “Yargının harekete geçmesini bekliyorum. Kadın gazeteci olmanın zorluklarını sahada çalışırken hepimiz yaşıyoruz. Ülkede kadınlara yönelik yürütülen politikalar çerçevesinde bizim de can güvenliğimiz yok. Korku ve kaygı taşıdığımız, sokağa tek başımıza çıkamadığımız günler oluyor. Bu durum bizi mesleğimizden geri adım attırmıyor. Çünkü biz özgür basın geleneğinden geliyoruz ve bu geleneğin oluşturulması için verilen ağır bedeller var” diye konuştu.
“KAMUOYU REFLEKSİNE İHTİYAÇ VAR”
Kadınları ve çocukları hedef alan çeteleri teşhir etmeye devam edeceklerini aktaran Değer, yürütülecek sürecin de çok önemli olduğunu söyledi. Bu anlamda ciddi bir kamuoyu refleksi oluşması gerektiğini anlatırken son olarak şu çağrıyı yaptı: “Bu refleksin tam anlamıyla oluştuğunu düşünmüyorum. Kadınlara ve kadın örgütlerine büyük sorumluluk düşüyor. Genç kadınların nasıl bir tehdit altında olduğunu iyi anlatmak gerekiyor. Eylem ve etkinliklerle çeşitli mücadele ağları oluşturmak çok önemli. Kadınların yapamayacağı bir şey yok. Kadın örgütleri bu anlamda çok güçlü, refleks oluşturduklarında devlete bile geri adım attırabilecekleri güçleri var. Bu yüzden kadın örgütlerinin sorumluluk alarak bu çeteleri teşhir etmelerini bekliyorum. Kadınların oluşturacağı mücadele hattı bu konuda belirleyici olacaktır.”