1 Kasım 2024 14:39
/
Güncelleme: 22:13

“Hastane belgeleri kaybettiği için haklılığınıza karar veremiyoruz”

42 günlük bebeğe özel hastanede ameliyathanede yanlış işlem yapıldı, ölümden dönen bebeğin belgeleri kaybedildi, mahkemeden “Belgeler kayıp olduğu için haklılığınıza karar veremiyoruz” kararı çıktı.

Gaziantep’te Özel NCR İnternational Hastanesinde 2016 yılında doğan Serra bebek 42 günlükken, aynı hastanede kontrole götürüldüğünde ailesine “Bebeğinizin kasık fıtığı ameliyatı olması gerekiyor, 15 dakikalık basit bir ameliyat” dendi. Aile doktorlara güvenerek bebeklerinin ameliyat olmasına karar verdi. 15 dakika denilen ameliyat 6 saat sürdü. Ameliyat sırasında bebeğin kalbi 2 kere durdu, iç kanama geçirdi, yapılan müdahale nedeniyle kolu kırıldı, solunum yetmezliği nedeniyle makineye bağlandı. 11 günlük yoğun bakım sonrasında “Bebeğiniz kendi solunumunu yapamıyor, trakeostomi (boğazın delinerek cihaz takılması) gerekiyor” denilerek aileden bebeği Gaziantep Üniversitesi Çocuk Hastanesine götürmeleri istendi. Aile kendi çabalarıyla bebeği götürdü, Serra bebek, özel hastanedeki kasık fıtığı ameliyatında yaşadıkları yüzünden Gaziantep Üniversitesi Hastanesinde tam 30 kez operasyon geçirmek zorunda kaldı.

Serra taburcu edildikten sonra anne ve babası eve yoğun bakım şartları sağlayacak steril bir oda kurmak, yıllar boyunca 10 dakikada bir aspirasyon yapmak zorunda kaldılar ki Serra nefessiz kalıp ölmesin. Annesi işini bırakmak zorunda kaldı, ameliyat ve sonrasındaki sağlık masrafları için borçlandılar, ellerinde ne var ne yoksa satmak zorunda kaldılar.

Serra şimdi 8 yaşında. Anne ve babasının emeği ve çabasıyla sağlığına kavuştu ancak yaşıtlarına göre gelişim geriliği var.

Ailenin yaşadıkları ise bununla sınırlı değil. Yaşadıklarını başka bir bebek, başka bir aile daha yaşamasın, en azından Serra’nın sağlık masrafları karşılansın diye hastaneye açtıkları davada da yeni mağduriyetlerle karşı karşıya kaldılar.

DOKTORLAR BİRBİRİNİ SUÇLADI, HASTANE SAHTE EVRAK HAZIRLADI

Serra’nın annesi Nur Damla Yüzbaşı Özel NCR Hastanesine dava açtı. 6 yıl boyunca süren davada anestezi uzmanı doktor çocuk cerrahını, çocuk cerrahı anestezi uzmanını suçladı. Daha sonra kendi aralarında da davalık oldular. Dosyaya da giren ifadelerde ameliyat sırasında bir silsile halinde bebeğe yanlış müdahalelerde bulunulduğu ortaya çıktı. Ancak hatanın kime ait olduğu ortaya çıkarılamadı çünkü özel hastane, dava açıldığı bilgisini alır almaz tüm gerçekleri açığa çıkaracak olan ve hukuken arşivlenmesi zorunlu olan belgeleri kaybetti, mahkemeye belgelerin anestezi uzmanı tarafından arşivden alınıp kaybedildiğini iddia eden sahte bir belge gönderildi, Serra bebeğin tüm kayıtlarının silindiği ortaya çıktı. Dava süresince üç farklı bilirkişi heyeti ‘Dosya tetkikinde yapılan ameliyata dair anestezi fişi, onam formu, anestezide kullanılan ilaçlara ait tıbbi belgeler mevcut olmadığından NCR İnternational Hastanesinde 12.11.2016 tarihinde gerçekleştirilen ameliyatta meydana gelen klinik tablo ile ilgili değerlendirme yapılamadığı’ yönünde rapor hazırladı.

GAZİANTEP İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ “UYARI” CEZASIYLA YETİNDİ!

Aile, Gaziantep İl Sağlık Müdürlüğüne, CİMER’e hastanenin kanunen tutmak zorunda olduğu belgeleri ortadan kaldırma suçu nedeniyle defalarca başvurdu. Gaziantep İl Sağlık Müdürlüğü ise hastaneye uyarı cezası vermekle yetindi. Hastane belgeleri mahkemeye sunmadığı için davada hastanenin suçuna ilişkin bir karara varılamadı, Serra bebek ve ailesinin tazminat talepleri karşılanmadı.

ANNE YÜZBAŞI: ÖZEL HASTANELERDE DÖNEN BU DOLAPLARI HERKES BİLMELİ

Dosya şimdi İstinaf Mahkemesinde. Serra’nın annesi Nur Damla Yüzbaşı ise senelerdir özel bir hastaneye karşı verdikleri adalet mücadelesini tüm kamuoyuyla paylaşmak istiyor. Yenidoğan çetesiyle gündeme gelen özel hastanelerin bebeklerin hayatıyla oynamasının bu kadar kolay olmaması gerektiğini söyleyen anne Nur Damla Yüzbaşı, yaşadıkları sürece ilişkin şöyle konuşuyor:

‘Kızımızı bu duruma düşüren NCR Hastanesi ile davamız 6 yıldır devam ediyor. Dava boyunca ortaya çıktı ki hastane sorumluluğunu gizlemek için delil olacak her şeyi yok etmiş. Bununla kalmamış 72 saatlik kritik ölüm ihtimali olan süreçte eğer ölürse çocuğun anesteziye alerjisi vardı şeklinde usulsüz dosya hazırlamış, olası kötü durum için kendilerini güvence altına almaya çalışmış. Mahkeme sürecinde mahkemeye sahte belgeler gönderdiler, apaçık bir biçimde evrakta sahtecilik yaptılar. Özel hastaneler kanunen evraklarını arşivinde tutmakla yükümlü, bu yükümlüğünü bile, yerine getirmedi hastane. Haklılığımız ortada olmasına rağmen mahkeme heyeti bir karar veremedi. Bilirkişi raporları "Belgeler olmadığı için ortaya çıkan hatanın kimden kaynaklandığını belirleyemiyoruz" dedi, mahkeme bilirkişi böyle dediği için biz de kim suçlu karar veremiyoruz dedi. İl Sağlık Müdürlüğü kızımın hayatına karşılık sadece uyarı cezasıyla yetindi. İl Sağlık Müdürlüğü bizim davamızın adaletle sonuçlanması için gereken o evrakların yok edilmesine adeta ortak oldu.”

KARAR İSTİNAFA TAŞINDI

Hastanenin olayla alakalı kendilerinin aleyhine ifade veren, tanıklık yapan herkesi işten çıkarttığını dile getiriyor anne Yüzbaşı. Hayatlarını darmadağın eden bu olaydan sonra bir tek özrü çok gördüğünü, maddi manevi bir tek yarayı sarmadıklarını ifade ediyor. Kaybettirilen belgeler nedeniyle haklı oldukları tazminat davasını kaybettiklerini söyleyen Yüzbaşı devam ediyor: “Dava hakimi dosyanın içinden çıkamıyorum diyerek davayı bizim aleyhimize haksız sebeple karara çıkarttı. Her şey bu kadar ortada ve açıkken hastane bunca hatayı örtbas etmeye çalışmış, sahte evrak düzenlemiş ve hastane dahil herkes benim 42 günlük minnacık bebeğimin yaşadıklarına gözünü kulağını kapatmış ve bu suçlara ortak olmuştur. Evladımızın sağlığına kavuşabilmesi için anne baba olarak elimizden geleni yaptık, yıllarca onun için savaştık. Haklı davamız haksız bir biçimde karara çıkarıldı fakat bu savaşı kaybetmedik ve kaybetmeyeceğiz. Bu haksız kararı istinafa taşıdık. Sonuna kadar da gideceğiz.”

“BEBEKLER PARA UĞRUNA ÖLMESİN”

Bebek katili hastaneler ve mağdur aileleri hatırlatan Yüzbaşı, “Biz de onlarla aynı kaderi yaşadığımızı düşünüyoruz, çok etkilendik, Allah yardımcıları olsun. Bebeklerimizi özel hastanelerde kâr ve rant hırsıyla öldürsünler diye doğurmadık. Özel hastanelerde dönen bu dolaplar açığa çıksın, başka bebekler başka anne babalar benzer şeyler yaşamasın diye davamızı sürdüreceğiz. Herkesi bizim davamıza destek olmaya, yaşadıklarımızı gündem etmeye çağırıyoruz. Sesimizi duyurun. Bebekler para uğruna, rant uğruna öldürülmesin diye sesimizi sesinizle buluşturun” diyor.

Yüzbaşı ailesinin avukatı Besim Koray Saraçoğlu ise 6 yıldır verdikleri hukuk mücadelesini sonuna kadar sürdüreceklerini söyledi.

HASTANE YÖNETİMİ DÖNÜŞ YAPMADI

İddiaları sormak için aradığımız hastane yönetimi dönüş yapacaklarını söylerken, yetkililer gazetemize herhangi bir dönüş yapmadı. (HABER MERKEZİ)

Evrensel'i Takip Et