Herkes asgari ücreti konuşuyor, Türk-İş sessiz
Asgari ücrette erime devam ediyor. TCMB Başkanı Karahan ve Maliye Bakanı Şimşek, ABD'de yatırımcılara yeni asgari ücrette yüzde 25 zam vaadederken Türk-İş zam oranı için erken demekle yetinmekte.
Fotoğraf: Hilal Tok/Evrensel
Andaç Aydın ARIDURU
Murat Uysal
İstanbul
Eylül ayında açıklanan yıllık enflasyon verileri yüzde 63.47’yken Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) bu yıl sonu için hedeflenen yıllık enflasyon oranını yüzde 38 olarak güncelledi. TCMB Başkanı Fatih Karahan, asgari ücret zammında yüzde 25 oranını telaffuz ederken, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de “En yüksek asgari ücret bizde” dedi. Asgari ücret masasında işçileri temsilen oturan Türk-İş’in Genel Başkanı Ergün Atalay zam talebini rakama dökmenin anlamsız olduğunu öne sürdü. Asgari ücretli işçiler ise Türk-İş’in kendi açıkladığı yoksulluk sınırını işaret ediyor.
2024 yılı başından itibaren asgari ücretlilerin cebine giren 17 bin 2 TL, Türk-İş ve Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezinin (BİSAM) 2024 ocak ayı için sırasıyla açıkladıkları 15 bin 48 ve 15 bin 33 TL’lik açlık sınırının neredeyse 2 bin lira üzerindeyken, asgari ücret açlık sınırının üzerindeki konumunu dört ayda yitirdi. Nisan ayında BİSAM’a göre açlık sınırı 17 bin 756 lira iken Türk-İş’in açıkladığı açlık sınırı ise 17 bin 725 TL oldu. 2024 ekim ayı için Türk-İş’in açıkladığı açlık sınırı 19 bin 830 TL’yken, BİSAM verilerine göre ise 20 bin 478 TL.
BİSAM’ın açlık sınırı araştırmasına göre 4 kişilik bir ailenin sağlıklı beslenebilmek için yıl başında günlük harcaması gereken miktar 501 TL’ydi. Yani ocak ayında bir asgari ücretin yüzde 88.4’ü beslenme giderlerini karşılamaya gidiyordu. Aynı araştırmanın eylül ayı bulgularına göre harcanması gereken miktar 682 TL olarak hesaplanıyor. 30 günlük bir ayda 20 bin 460 TL tutan beslenme masrafları 10 ayda asgari ücretin 3 bin 458 TL üzerine çıkmış durumda. Asgari ücrete bugün yüzde 25 zam yapılırsa ortaya çıkacak ücretten, sağlıklı beslenme masraflarının ardından işçi ve emekçilerin eline diğer tüm giderleri için 792.5 TL kalmış olacak. Tabii asgari ücret işçinin eline geçene kadar enflasyonun sabit kaldığı varsayımıyla.
FATURALAR EKLENDİĞİNDE İŞÇİ BORÇLU ÇIKIYOR
Elektrik Piyasası Dağıtım Kurulu, 4 kişilik bir hanede ortalama asgari ihtiyaçlar için kullanılan elektriği 240 kWh olarak kabul ediyor. 2024 yılı ocak ayında elektrik fiyatlarıyla aylık elektrik masrafları 491 TL oluyordu. Eylül ayı için yüzde 38 zamlanmış elektrik fiyatlarıyla hesaplandığında ise 4 kişilik bir hanede elektrik faturası ortalama 678 TL tutuyor.
Yine asgari düzeyde tüketim yapıldığında bir hanede aylık ortalama 162 metreküp doğal gaz tüketiliyor. Ortalama fiyatlar üzerinden ocak ayında hanenin doğalgaz masrafı aylık 972 TL lirayken eylül ayında bu masraf 1300 TL’ye yükselmiş oluyor.
Elektrik ve doğal gaz masrafları da bu yıl geçerli asgari ücrete eklendiğinde ocak ayında gıda masraflarının ardından elde kalan 1972 TL’den düşüldüğünde 502 TL kalıyordu. Eylül ayında ise masraflar toplamı asgari ücreti 5 bin 436 TL aşmış oluyor.
IMF, MALİYE VE MB DÜŞÜK ZAMDA ISRARCI
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek 1 Haziran’da Türkiye’deki asgari ücretin gelişmekte olan ülkeler arasında en yüksek asgari ücret olduğunu öne sürdüğü konuşmasında, “Türkiye’de asgari ücret düşük değil” ifadelerini kullandı. Şimşek asgari ücretin 524 dolar seviyesinde olduğunu hatırlattı ve “Türkiye’de asgari ücreti reel olarak yüzde 5.5 artırmışız. Türkiye’nin reel büyümesi ise yüzde 5.4” dedi.
Türkiye, asgari ücret alanında 29 ülke arasında 22. sırada bulunuyor. Bugün asgari ücretin dolar karşılığı ise 496.2 dolar. Yani asgari ücret sadece son 5 ayda 28 dolar eridi.
Şimşek, Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) tarafından 25 Ekim’de düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada ise “Asgari ücret sendikaların, işverenlerin ve hükümetin müzakereleri sonucu belli oluyor, şu aşamada benim yorum yapmam uygun olmaz. Sendikaların, işverenlerin ve hükümetin rekabet gücünü belirli bir düzeyde koruma konusunda duyarlı olacaklarına eminim” dedi. Şimşek bir numaralı önceliğinin fiyat istikrarını sağlamak olduğunu söyledi.
2025 yılı bütçe taslağı baz alınarak yapılan hesaplamalar ise bütçenin asgari ücrette yüzde 17 oranında zamma imkan tanıyacak şekilde kurgulanıyor.
TCMB Başkanı Fatih Karahan, “Yüzde 25 oranındaki asgari ücret artışı enflasyonla uyumlu olacak” derken, IMF Türkiye Masası Başkanı Jim Walsh ise asgari ücrete geçen seneki oranda zam yapılmaması gerektiğini vurgulamıştı.
TÜSİAD, “Asgari ücreti beklenen enflasyona göre yaparsak adil olmuyor. Asgari ücreti gerçekleşen enflasyona göre yaparsak programı bozuyor” derken, Ankara Ticaret Odası da “Asgari ücrete yapılacak zammın yüzde 25 seviyesinde olması gerektiği kanaatindeyiz” ifadelerini kullandı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da 10 Ekim’de katıldığı yayında asgari ücret sürecinin ‘Erken başladığını’ düşündüğünü söyledi. Işıkhan, “İş gücünün taleplerini karşılayacak oranları kapsamlı bir şekilde değerlendirerek, asgari ücret tespit komisyonu ile birlikte belirleyeceğiz. Ekonomimizin genel istikrarına zarar vermeyecek düzeyde belirleneceğini umut ediyorum” dedi.
2024’te asgari ücrete 2022 ve 2023 yıllarında olduğu gibi temmuz ayında ara zam yapılmadı. Ancak TÜİK verilerine yıllık enflasyon halen geçen senenin eylül ayına göre yüzde 49.38 ve 12 aylık ortalama enflasyon ise yüzde 63.47 seviyesinde.
TÜRK-İŞ SESSİZLİĞİNİ KORUYOR
DİSK, Türk-İş ve Hak-İş’in 9 Temmuz’da açıkladığı ortak talepler listesinde asgari ücretin acilen arttırılması talebi yer alıyordu. Üç işçi sendikası konfederasyonun ortak açıklamasında söz alan Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, “Hâlâ asgari ücret fazladır demek ayıp ve günahtır. Kemeri sık, faizi artır, vergileri yükselt, yok bahşişten nasıl vergi alırım diye bak. Bu yetkileri bir önceki maliye bakanına verselerdi, o da böyle bakanlık yapardı” tepkisini gösterdi.
Türk-İş’in “Zordayız, geçinemiyoruz” eylemleri ve mitinglerinde de asgari ücretin arttırılması yönünde talepleri kürsüden dile getiren Atalay 20 Ekim Ankara mitingi öncesi gerçekleştirilen mitinge çağrı açıklamasında ise “Asgari ücretli, ücretini şubat ayında alacak. Dört ay evvel asgari ücreti konuşmaya başladığınız zaman ev sahibi de market de zam yapmaya devam ediyor. Dört ay evvel bu konuşmanın kimseye faydası yok. Zamlara faydası var” dedi.
İŞÇİLER: YOKSULLUK SINIRININ ÜSTÜNDE OLMALI
TÜRK-İŞ asgari ücret için söz söylemenin erken olduğunu öne sürerken işçiler ise böyle düşünmüyor. 17 bin TL olan asgari ücretle geçinmenin imkansız olduğunu belirten bir LC Waikiki işçisi, “Henüz ücretimi almadan 20 bin TL kredi kartı borcum var. Bizim asgari ücret talebimiz en az 55 bin 60 bin TL. Şu an borçlarla birlikte geçinebilmek için harcadığımız miktar bu” diyor.
Başka bir LCW işçisi ise geride bırakılan 10 ayda asgari ücretin yarı yarıya değer kaybettiğini, kiralardaki yüzde yüz artış ile örneklendiriyor. “Türk-İş ben yüzde 25 zam veriyorum diyen hükümete nasıl cevap vermiyor. ‘Zam oranı söylemek anlamsız, biz açıklarsak her şeye zam gelir’ diyorsan enflasyonun sebebi ücretler diyen devletle aynı şeyi söylüyorsun. Çıkıp yüzde 25 zammı kabul etmiyoruz, yoksulluk sınırının üstünde asgari ücret istiyoruz demeleri lazım” yorumunu yapan işçi Türk-İş’in asgari ücret görüşmelerinde masada teklif edilen oranlarla mücadele etmeyeceği endişesi taşıdıklarını ifade ediyor.
“Mutfak kira ve yakacak giderlerini asgari ücretle ödemek mümkün değil” diyen bir LCW işçisi de “İş yerinde en az 45 bin TL civarından başlıyor asgari ücret beklentisi. Tüm işçiler zaten aylık bu seviyede para harcıyor. Ama insanca yaşayabilmek için, çocuğunu gezmeye çıkarınca istediği ufak tefek şeyleri alabilmek için en azından yoksulluk ücretinin üzerinde bir ücret almamız lazım” diyor.
Metal sektöründe asgari ücretle çalışan bir işçi de ay sonunu kredi kartı borçlarıyla ancak getirebildiğini ifade ediyor. İşçi kendisinin de her aya 15 bin TL borçla başladığını söylüyor. Asgari ücrete yüzde 25 oranında zam yapılacağının Merkez Bankası Başkanı tarafından ifade edilmesinin ardından fabrikada yoğun tepki olduğunu söyleyen işçi, “Bizim ücretlerimizin 70 bin TL olması lazım diye tartışıyoruz kendi aramızda. Türk-İş asgari ücrette zam talebi açıklamıyorsa bizim onları açıklama yapmaya zorlamamız gerekiyor. Çünkü sonrasında bize gelip bu kadar istendi biz de uyduk diyorlar. Biz ücretlerin yoksulluk sınırının üstüne çıkmasını istiyoruz. Türk-İş zam oranı söylemek için erken diyormuş. Duysun bizi” ifadeleriyle Türk-İş’i ve Atalay’ı göreve çağırıyor.