02 Kasım 2024 16:44
Son Güncellenme Tarihi: 02 Kasım 2024 19:24

Tülay Hatimoğulları: Kayyumla izledikleri pratiği gösterdiler, biz de mesajımızı aldık

HDK Kadın Meclisi Konferansı'nda konuşan Tülay Hatimoğulları, "Esenyurt’a atanan kayyumla aslında nasıl bir pratik izlemiş olduklarını göstermiş oldular. Bizler de mesajımızı aldık" dedi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kadın Meclisi, 13'üncü Kadın Konferansı’nı, “Umutla yürür, isyanla büyür, direnişle kazanırız” şiarıyla Sancaktepe ilçesinde bulunan Dr. Kadir Topbaş Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirdi.

Konferansa, HDK Eşsözcüsü Esengül Demir, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Özgür Kadın Hareketi (TJA), HDK bileşeni siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kadın örgütü temsilcisi katıldı.  

“HEDEFİMİZ BARIŞIN TAŞLARINI ADIM ADIM ÖRMEKTİR”

Divan üyelerinin seçimi ile başlayan kongrede, divan adına konuşan DEM Parti MYK üyesi Semiha Şahin, “Kadınlar, LGBT+’lar olarak hayatlarımız için bir arada olmaya demokratik cumhuriyeti inşa etmeye devam edeceğiz” dedi.  

Konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren HDK Eşsözcüsü Esengül Demir de Ortadoğu coğrafyasında yaşanan çatışma ortamını ve savaş siyasetinin iktidarlar eliyle planlı bir şekilde devreye konulduğunu söyledi.  

Ülkede yaşanan krizlerin kadınlara dönük etkilerine değinen Demir, son olarak şunları söyledi; “Bizim hedefimiz yeni dönemde Türkiye mücadele odakları ve emekçileriyle bu iktidarı alaşağı etmek ve barışın taşlarını adım adım örmektir. Yolumuz açıktır, aydınlıktır. İsyanla, direnişle umutla bu geleceği ancak biz kadınlar örebiliriz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

"YAŞAM HAKKIMIZA SONUNA KADAR SAHİP ÇIKACAĞIZ"

Konferansta konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, iktidarın, kadınların kazanmış olduğu hakları, beş bin yıllık mücadele sonucunda kadınların elde etmiş olduğu hakları ellerinden tek tek almaya çalıtığını vurgulayarak, “Bugün İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeleri bunlardan biridir. 6284 Sayılı Kanu’nu tartışmaya açmaları, nafaka hakkımızı tartışmaya açmaları bunlardan biridir. Son olarak da Meclis’e gelen 9’uncu Yargı Paketi’nde kadının kendi soyadını kullanmasının önüne geçmek istiyorlar. Gelmeyeceğine dair açıklamalarda bulunduğu halde iktidar partisi, şimdi 9’uncu Yargı Paketine bunu tekrar eklemiş durumdadır. Narinlerin, İkballerin, Ayşenurların, Rojinlerin ve erkek-devlet şiddeti sonucu kaybettiğimiz tüm kadınların yaşam hakkı için; bir daha ölmemek, bir daha öldürülmemek için hep birlikte mücadelemizi çok daha genişletmeye ihtiyacımız var. Bizler yaşamlarımıza ve yaşam hakkımıza sonuna kadar sahip çıkacağız. Bugün burada bu mesajı bütün Türkiye’ye ve dünyaya hep beraber vereceğiz" dedi.

"AHMET ÖZER DERHAL SERBEST BIRAKILMALIDIR"

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanıp, yerine kayyum atanmasına da değinen Hatimoğulları bu konuda da şunları söyledi: "Esenyurt’a geldik önceki gün, biliyorsunuz kayyum atandı. Esenyurt, kent uzlaşasıyla, ortak iradesiyle belediye başkanını seçmişti. Belediye başkanı iki oydan birini almış bir insan. Buna rağmen halkın iradesi bir kez daha tanınmadı. HDP belediyelerine, Kürdistan’taki belediyelere geçmiş dönemde kayyum atayan bu iktidar, CHP belediyelerine kayyum atamış oldu. Esenyurt halkı yalnız değildir. Kent uzlaşısıyla, toplum uzlaşısıyla, esasen toplumun kendi iç barışıyla elde ettiği bu başarıya tahammül etmeyen, kayyum atayarak halkın iradesini yok sayan, seçme ve seçilme hakkını yurttaşın elinden almaya kalkan bu iktidarın iç barıştan neyi kastettiğinin altını bir kez daha çiziyoruz. Ahmet Özer derhal serbest bırakılmalıdır ve kayyum da eski görevine gönderilmelidir. Halkı seçilmişler yönetmelidir, atanmışlar değil. Bu, demokrasinin asgari koşuludur."

"KÜRT SORUNUNUN BARIŞÇIL VE DEMOKRATİK YÖNTEMLERLE ÇÖZÜLMESİ ISRARIMIZDAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ"

Hatimoğulları, yeni süreç söylemleriyle ilgili de şu değerlendirmede bulundu: "Çok konuştuğumuz bir süreç var. Aslında biz bu sürece 'süreç' demiyoruz, dememeliyiz de. Gelişmeler var. Devlet Bahçeli’nin gelip Eş Genel Başkanımızla tokalaşmasıyla iktidar bir sürecin başladığını iddia etti. Biz ise ‘buna bir süreç diyemeyiz’ dedik. Elbette barışın parıltısının oluştuğu her yerde bizler barış için mücadele etmeliyiz. Barışı talep eden bir kongreyiz, bir partiyiz. Onurlu bir barış için mücadele ediyoruz. Kürt sorununun barışçıl ve demokratik bir yöntemlerle çözülmesi için değil elimizi taşın altına koymayı, canımızı vermeye hazır olduğumuzu her fırsatta ifade ettik. Ama buradan muhalefete, muhalif kesimlere boyun eğdirmeyi hedefliyorlarsa yanılırlar. Bunun mesajını da biz her daim verdik. Esenyurt’a atanan kayyumla aslında nasıl bir pratik izlemiş olduklarını göstermiş oldular. Bizler de mesajımızı bu anlamıyla almış olduk. Ne olursa olsun, Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi ısrarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Ne olursa olsun, Türkiye’de çatışmasızlık sürecinin başlaması ve onurlu bir barışın inşa edilmesi için mücadele etmekten asla geri durmayacağız. Ne olursa olsun, Orta Doğu'da her yeri ateş sarmalına çevirmiş olan emperyalist güçlere karşı halklar adına barışı savunmaya devam edeceğiz."

"Üçüncü Yol’un yolcuları olarak bizler, Demokratik Cumhuriyeti hep birlikte inşa edeceğimiz günlerin yakın olduğunu düşünüyoruz"

Hatimoğulları konuşmasını şöyle tamamladı: "İki bloktan da bu ülkeye fayda yok. Üçüncü yolun yolcuları olarak bizler, Demokratik Cumhuriyeti hep birlikte inşa edeceğimiz günlerin yakın olduğunu düşünüyoruz. Nesnel koşullar bu anlamıyla kesinlikle olgunlaşmıştır ve çalışmalarımızı bu anlamıyla sürdürmeliyiz. Bedenimize, emeğimize, kimliğimize saldıranlara karşı biz kadınlar birlikte güçlüyüz."

ÖNCEKİ HABER

Van'da hastanede silahlı saldırı: Biri sağlık emekçisi 2 kişi hayatını kaybetti

SONRAKİ HABER

İhracat verileri ‘İsrail ile ticaret yok’ iddiasını yalanlıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa