05 Kasım 2024 13:14
Son Güncellenme Tarihi: 05 Kasım 2024 16:18

Aile Sağlığı Merkezlerinde 3 günlük iş bırakma eylemi: 'Eziyet yönetmeliği’ni geri çekin

Aile hekimliği ödeme ve sözleşme yönetmeliğinin yapılan değişiklikle ‘eziyet yönetmeliği’ne döndüğüne işaret eden aile hekimleri, Sağlık Bakanlığı’na iş bırakarak yanıt verdi, bakanı istifaya çağırdı

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Paylaş

Aile hekimliği ödeme ve sözleşme yönetmeliğinin yapılan değişiklikle ‘eziyet yönetmeliği’ne döndüğüne işaret eden aile hekimleri, Sağlık Bakanlığı’na iş bırakarak yanıt verdi. Yurt genelinde iş bırakan aile sağlığı merkezi (ASM) çalışanları, il sağlık müdürlükleri önünde yaptıkları açıklamalarla yeni yönetmeliğinin hasta hekim ilişkisini müşteri ilişkisine çevirdiğine dikkat çekti. Açıklamalarda, halk sağlığını tehdit edecek, çalışanların iş güvencesini yok edecek ve emek sömürüsünü artıracak eziyet yönetmeliğinin derhal geri çekilmesi istendi.

Aile hekimleri, koruyucu sağlık hizmeti sunan aile sağlığı merkezlerinin tüm fiziki ve tıbbi donanımının kamu tarafından sağlanmasını, ASM’lere yeterli sayıda ebe, hemşire ve teknisyen görevlendirilmesini, hekim başına düşen nüfusun 2 bini aşmamasını ve tüm çalışanlara insanca yaşayabilecekleri ücret verilmesini talep ettiler.  

Hekimler, yönetmeliğe ilişkin eleştirilerini de sıraladı: “Yönetmelikle İhtiyacı olan hastayı hastaneye sevk etmemiz istenmiyor. Hekimin ilaç yazma yetkisi kısıtlanıyor. Hasta hekim ilişkisi müşteri ilişkisine çevriliyor. Hastayı tedavi etme özgürlüğümüz kısıtlanıyor. Belirsiz hedef puanlarla sözleşmemizi feshedip, mesleki güvencemiz yok ediliyor.

AİLE HEKİMLERİ İSTANBUL’DA İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ ÖNÜNDEN SESLENDİ: YÖNETMELİĞİ GERİ ÇEKİN!

 İstanbul'da sağlık meslek örgütleri, Sağlık Bakanlığı'nın Aile Hekimliği Yönetmeliği'ne tepki göstermek için Çemberlitaş'ta bulunan İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya geldi. "Eziyet yönetmeliği istemiyoruz" pankartı açan sağlık emekçileri sık sık "Ebe hekim ele ele hep beraber greve", "Yaşamak yaşatmak istiyoruz", "Susma haykır eziyete hayır", "Hekimlik yapmak istiyoruz", "Bakan şaşırma sabrımızı taşırma" sloganı attı.

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS) Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş) gibi pek çok sağlık meslek örgütünün çağrıcısı olduğu eyleme yüzlerce sağlık emekçisi katıldı. Eylemde sağlık çalışanları, bakanlığı halk sağlığını korumak adına harekete geçmeye çağırdı ve sonuç alınıncaya dek geri adım atmayacaklarını vurguladı.

“BİZİ DİNLEMEK ZORUNDASINIZ”

Ortak basın açıklamasını İstanbul Aile Hekimliği Genel Sekreteri Sercan Ahmet Uluç okudu. Uluç, yeni Aile Hekimliği Performans ve Ödeme Yönetmeliği'ne karşı sağlık çalışanlarının direncinin devam ettiğini vurgularken, Bakanlığın "Eziyet Yönetmeliği" olarak adlandırdıkları bu uygulamaya sessiz kalmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Uluç, geçtiğimiz ay verilen tepkilere dikkat çekerek, "Üzerinden bir ay bile geçmedi, biz yine buradayız! Bu yönetmeliğin taslağına olan tepkimizi gösterdik ve kabul edilmemesi gerektiğini söyledik. 19 Ekim'de Ankara'da 7.500 kişiyle bu yönetmeliği asla kabul etmeyeceğiz diye haykırdık. Ancak Bakanlık bizi kaale almadı ve yönetmeliği 30 Ekim'de resmi gazetede yayınladı. Bakanlığın bizim tepkilerimize kulak tıkama lüksü yoktur, çünkü bu ülkede birinci basamak sağlık hizmetini bizler veriyoruz" diyerek Bakanlığa tepki gösterdi.

Uluç, daha önce de sağlık çalışanlarının taleplerinin dikkate alınmadığını belirterek, "Acil nöbetleri, cumartesi nöbetleri ve en son ceza yönetmeliği bize rağmen uygulanmaya çalışıldı. Kanuna yazıldı, ancak sözleşme feshi tehdidiyle karşı karşıya kalan binlerce aile hekimi vardı. Sonuç olarak geri adım atmak zorunda kaldınız. Bu tecrübeleri hatırlatmak mı gerekiyor!" ifadelerini kullandı.

“YÖNETMELİĞİ REDDEDİYORUZ!”

Uluç, yeni yönetmelikteki belirli unsurlara karşı çıktıklarını net bir dille ifade etti. Yönetmeliğin sağlık çalışanlarını zorlayacak birçok şart içerdiğini söyleyen Uluç, şunları kaydetti:

  • “’Emeğinizi yok sayıyoruz, temel ücretlerinizi düşürüyoruz ama imkansız teşvik hedeflerini gerçekleştirin’ dayatmasını kabul etmiyoruz.
  • ‘Altı ayda bir gelmeyen kişilere ulaşın, zorla sağlık hizmeti verin’ dayatmasını kabul etmiyoruz.
  • ‘Vatandaşa sorumluluk veremedik, hastaların peşinden siz koşmak zorundasınız’ dayatmasını kabul etmiyoruz.
  • ‘Hastayı sanki müşteri gibi memnun etmek zorundasınız’ dayatmasını kabul etmiyoruz.
  • Matematik sınırlarını zorlayan, aklımızla ve emeğimizle dalga geçen bu formül yönetmeliğini kabul etmiyoruz”

“BİZ YOKUZ”

Üç günlük iş bırakmanın sorumlusunun yalnızca Bakanlık olduğunu vurgulayan Uluç. Eğer geri adım atılmazsa iş bırakmalar devam edecek. Sağlık çalışanları kendilerine dayatılan şartları kabul etmeyecek. ‘Eziyet Yönetmeliği’ geri çekilmezse, sağlık çalışanları bu süreçte yer almayacak. Biz yokuz! Buyurun, kiminle çalışıyorsanız onunla çalışın" diyerek Bakanlığa karşı tepkisini bir kez daha yineleyen Uluç, yönetmeliğin yarattığı sorunlara karşı mücadeleyi sürdüreceklerini ve talepleri karşılanana kadar geri adım atmayacaklarını ifade etti.

“2 DAKİKALIK MUAYENE İLE SAĞLIKLI OLUNMAZ”

Ortak açıklamanın ardından söz alan İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu, Aile Hekimliği Performans ve Ödeme Yönetmeliği'nin hem sağlık çalışanlarının haklarına hem de halkın sağlık hakkına zarar verdiğini belirtti. Küçükosmanoğlu, "Bu yönetmelik, çalışanların ücretlerine bir saldırı olduğu gibi halkın sağlık hakkına da bir saldırıdır" ifadeleriyle tepkisini dile getirdi. Küçükosmanoğlu, son aylarda kamu hastanelerinde muayene sürelerinin giderek kısaltılmasına da dikkat çekerek, "Muayene süreleri bazı kamu hastanelerinde 2 dakikaya kadar indi. 2 dakikalık bir muayeneyle sağlık hizmeti verilemez. Böyle bir sağlık sistemi kabul edilemez" dedi. Bu tür uygulamaların halk sağlığını tehlikeye attığını ve sağlık hizmetlerinin niteliğini düşürdüğünü belirten Küçükosmanoğlu, yeterli süre ve dikkatle yapılan bir sağlık hizmetinin önemine vurgu yaptı.

“BİRİNCİ BASAMAK GÜÇLENDİRİLMELİ!”

Sağlık sisteminde köklü değişikliklerin gerekliliğine dikkat çeken Küçükosmanoğlu, halkın nitelikli, eşit ve ücretsiz sağlık hizmetine ulaşmasının ancak birinci basamak sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesiyle mümkün olacağını belirtti. "Sağlık herkese eşit, ücretsiz, nitelikli ve ulaşılabilir olmalı. Birinci basamak güçlendirilmeli" diyen Küçükosmanoğlu, mevcut yönetmeliğin bu yöndeki ihtiyaçları karşılamaktan uzak olduğunu ifade etti.

“YOKSUL HALK SAĞLIĞA ERİŞEMEYECEK”

Birlik ve Dayanışma Sendikası Marmara Şube Başkanı Ahmet Tapduk Mehlepçi, Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve birinci basamak sağlık hizmetlerinin zayıflamasının halkın sağlık hakkına ciddi tehdit oluşturduğunu vurguladı. Mehlepçi, ASM'lerin özellikle yoksul halkın sağlık hizmetine erişimindeki kritik rolüne dikkat çekerek, bu merkezlerdeki hekim ve sağlık personeli eksikliklerinin istifalarla daha da derinleşeceğini ifade etti.

“ASM'LER KAPANMA RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA!”

Mehlepçi, sağlık çalışanlarının giderek kötüleşen çalışma koşulları nedeniyle ASM'lerden ayrıldığını, hekim ve hemşire istifalarının artması halinde pek çok ASM'nin kapanma riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. "Yoksul halkın sağlık hizmetine en kolay erişebildiği yerler ASM'lerdir," diyen Mehlepçi, buraların kapanması durumunda bu kesimlerin temel sağlık hizmetlerinden mahrum kalacağını söyledi. Mehlepçi, "Bu durum halkın sağlık hakkına yönelik bir tehdit anlamına gelir ve Sağlık Bakanlığı halk sağlığını korumaktan çok zarar vermektedir," diye ekledi. Mehlepçi, Sağlık Bakanlığı'nın performansa dayalı uygulamalarla sağlık hizmetini iyileştirmekten çok, çalışanların özlük haklarını ve halkın sağlık hakkını tehlikeye attığının altını çizdi.

HALK SAĞLIĞI VE SAĞLIK ÇALIŞANLARIN ÖZLÜK HAKLARI TEHLİKE ALTINDA!

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) adına açıklama yapan Nezahat Altınsoy Özen, Sağlık Bakanlığı'nın yeni Aile Hekimliği Performans ve Ödeme Yönetmeliği'ne sert tepki göstererek, bu yönetmeliğin işin kalitesini değil, miktarını ön plana çıkardığını belirterek, uygulamanın sağlık çalışanlarının iş güvencesini tehlikeye attığını ifade etti. "Bu yönetmelik, hekimlerin ve ASM'lerde çalışan sağlık emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldırmakta, çalışma koşullarını eziyete dönüştürmektedir" diyen Özen, yeni düzenlemenin mevcut sorunları daha da derinleştirdiğini söyledi. Özen, yönetmeliğin halk sağlığını ve sağlık çalışanlarının özlük haklarını korumak yerine daha da kötüleştireceğini vurgulayarak; "Bu yönetmelik, sağlık çalışanlarının haklarını iyileştirmek bir yana, sağlık sisteminde zaten var olan sorunları büyütecek," diye konuştu. Sağlık emekçileri adına yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığı'nın, halk sağlığını ve çalışanların refahını önceleyen yapısal değişiklikler yapması gerektiğini belirten Özen, yönetmeliğin geri çekilmesi çağrısında bulundu.

“MÜCADELEMİZ SÜRECEK!”

Eylemde yapılan konuşmalar, sağlık emekçilerinin sık sık "Bakan istifa" sloganları atmasıyla bölündü. Sağlık emekçileri, mücadelelerinin süreceğini belirterek, yarın saat 11:00'de Kadıköy'de ve Perşembe günü Beşiktaş'ta toplanacaklarını duyurdular. Yapılan açıklamalarda, yeni Aile Hekimliği Yönetmeliği'nin geri çekilmesi için kararlı bir şekilde mücadele edeceklerini vurgulayan sağlık emekçileri, taleplerinin karşılanana kadar eylemlere devam edeceklerini ifade ettiler. (İstanbul/EVRENSEL)


"HEKİME DE HALKA DA KATKI SAĞLAMAYAN YÖNETMELİĞİ GERİ ÇEKİN"

Ankara'da Aile hekimleri iş bırakma eylemlerinin ilk gününde Bilkent Şehir Hastanesi Acil Servis önünde bir araya gelerek  basın açıklaması düzenledi. CHP Sağlık Bakanlığından sorumlu Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz ile CHP Bursa Milletvekili Dr. Kayıhan Pala'nın da destek verdiği açıklamaya TTB MK Başkanı Dr. Alpay Azap, TTB MK üyeleri, Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, SES MYK üyeleri, Ankara SES Şube yöneticileri, Ankara Aile Hekimleri Derneği (ANKAHED), Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS) üyeleri ile çok sayıda hekim sendika yöneticisi katıldı.

"SAĞLIK SİSTEMİNİN İYİLEŞTİRİLMESİ İÇİN İLK ADIM BİRİNCi BASAMAĞIN GÜÇLENDİRİLMESİDİR"

15 kurumun imzalısı olduğu ortak açıklamayı ANKAHED'den Dr. Ahmet Sefa Eylevler okudu.

Her gün yüzbinlerce vatandaşı sağlığına kavuşturmak, hastalanmalarını önlemek için aile sağlığı merkezlerinde aralıksız çalışan hekimlerin, sağlık çalışanlarının örgütleri olarak; sağlık sisteminde yaşanan ve yenidoğan skandalı ile görünür hale gelen büyük sorunların görünür olduğunu ifade eden Dr. Eylevler, " Henüz yenidoğan skandalı ortaya çıkmadan önce 14 Ekim'de bakanlığın hazırlamakta olduğu Aile Hekimliği Performans ve Ödeme Yönetmeliği'nin bu sorunlara çözüm olmayacağını, 'sorunlar yumağına dönüşmüş sağlık sisteminin düzeltilebilmesinin yolunun birinci basamak sağlık hizmetlerinin ve koruyucu hekimlik uygulamalarının güçlendirilmesi' olduğunu hem her kademeden bakanlık yetkililerine hem kamuoyuna duyurmuştuk." diyerek yönetmeliğin  eksik, hatalı yönlerini ve çözüm önerilerimizi bakanlık yetkilileri ile yapılan görüşmelerde ilettiklerini açıkladı. 19 Ekim'de Ankara'da düzenlenen  mitingle de taleplerini ilettiklerini hatırlatan Dr. Eylevler, "Ancak bakanlık tüm uyarı, öneri ve eleştirilerimizi duymazdan gelip bugün (1 Kasım) itibariyle yönetmeliği yürürlüğe soktu.Sağlık Bakanlığı'nın sağlık alanında yaşanan ciddi sorunları çözmek için birinci basamak sağlık hizmetlerini ve koruyucu hekimlik uygulamalarını güçlendirecek yapısal düzenlemeler yapmak yerine; 'Performans ve Ödeme Yönetmeliği' ile ödeme üzerinden değişiklikler yapmaya çalışması sorunların büyüklüğünün kavranamamış olduğunu göstermektedir. Yürürlüğe giren bu yönetmelik halkın sağlığına ve hekimlerin, sağlık emekçilerinin haklarına bir katkı sağlamayacaktır" dedi.

"AiLE SAĞLIĞI EMEKÇİLERİNİN İŞ VE GELİR GÜVENCESİ ORTADAN KALKTI"

Söz konusu yönetmeliğe dair konuşan Dr. Eylevler, "Bu yönetmelik koruyucu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik gerekli düzenlemeleri içermemektedir. Hastalara ve koruyucu hekimlik uygulamalarına yeterli zaman ayrılabilmesine fırsat vermemektedir. Kendi içinde taşıdığı çelişkili uygulamalar ile hekimlerle hastaları karşı karşıya getirerek şiddete zemin hazırlamaktadır. Belli ilaç gruplarının reçetelenmesi ve sevkleri sınırlayarak hekim bağımsızlığına müdahale etmektedir. Karmaşık hesaplamalar ile ulaşılması mümkün olmayan, ulaşılsa bile halk sağlığı için faydasız performans kriterleri içermektedir. Yapılan işin kalitesine değil sayısına değer vermektedir.

Hekimlerin ve aile sağlığı emekçilerinin iş ve gelir güvencesini ortadan kaldırmaktadır. Aile sağlığı merkezinde mevcut ebe ve hemşire eksikliğini gidermek şöyle dursun artacak olan istifalar ile pek çok birimin geçici görevlendirmeler ile hizmete devam etmek zorunda kalmasına yol açacaktır. Özetle bu yönetmelik, çalışma koşullarını eziyete dönüştürecek bir yönetmeliktir. Halkın sağlığını, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının özlük hakları ve çalışma koşullarını iyileştirmek bir yana yaşanmakta olan sorunları daha da derinleştirecektir" diye ifade etti.

"TALEPLERİMİZ KARŞILANABİLİR"

Halkın sağlığını koruyan, geliştiren, hekimlerin ve tüm sağlık emekçilerinin mesleki bağımsızlığının olacağı ve istekle çalışacağı, ülkenin ihtiyacı olan bir birinci basamak sağlık hizmeti programını hayata geçirmek için yapılması gerekenlerin belli olduğunu ifade eden Dr. Eylevler, " Sağlık Bakanlığından 'Performans ve Ödeme'nin karmaşık hesapları ile uğraşmak yerine aşağıdaki taleplerimizi yerine getirmesini istiyoruz: Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve aile sağlığı merkezleri kamu tarafından sağlanmalıdır.

Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilinceye kadar Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2.000 nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır. Kadrolu ve güvenceli istihdam modeli ile yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir. Kadrosuz, güvencesiz bir şekilde çalışan emekçiler (gruplandırma elemanları) kadroya geçirilmelidir.

Aile hekimlerine ve tüm sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir. Gelire katkısı yüzde 20'yi geçmeyecek ve yapılan hizmetin niteliğini ödüllendiren bir performans uygulamasına geçilmelidir" diyerek söz konusu taleplerin karşılanabilir olduğuna dikkat çekti.

"SONUÇ ALINCAYA KADAR VAZGEÇMEYECEĞİZ"

Dr. Eylevler, 5 maddelik taleplerin yerine getirilene kadar her türlü hukuksal mücadele ve eylemliliği hayat geçirme konusunda kararlı olduklarını ifade ederek, "Kararlılığımızın göstergesi olarak ilk etapta 5-7 Kasım 2024'te (Salı-Çarşamba-Perşembe) üç gün süreyle iş bırakıyoruz. Sonraki haftalarda sağlık meslek örgütleri ile birlikte gerçekleştireceğimiz çeşitli eylem ve etkinliklerle halkımızın sağlığı ve haklarımız için sağlık otoritesini harekete geçme konusunda zorlamaya devam edeceğimizi, sonuç alıncaya kadar vazgeçmeyeceğimizi tüm kamuoyuna bildiriyoruz" dedi. (Ankara/ EVRENSEL)


İZMİR’DE AİLE HEKİMLERİ İŞ BIRAKTI: “AİLE HEKİMLİĞİ EZİYET YÖNETMELİĞİNE HAYIR”

Tüm itirazlara rağmen yürürlüğe sokulan Aile Hekimleri Sözleşme ve Yönetmeliği’ni protesto etmek üzere ülke genelinde olduğu gibi İzmir’de de aile hekimleri, hemşireler ve ebeler iş bıraktı. Öte yandan ‘eziyet yönetmeliğine hayır’ diyen sağlık emekçileri, İzmir Sağlık Platformu’nun çağrısıyla, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem gerçekleştirdi. Sıklıkla “Bakan istifa”, “Sermayeye değil, sağlığa bütçe” ve “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganlarının atıldığı eylemde platform adına ortak basın metnini ise İZAHED Başkanı Muhteber Çolak okudu.

“ŞİFA VEREN ELİ KIRIYORSUNUZ”

Yönetmeliğin aile hekimliği sistemini çökerteceğini belirten Çolak, “22 yıllık iktidarları döneminde sağlıkta yaşanan sorunları, artan şiddeti, ‘giderlerse gitsinler, hekim efendi dönemi bitti’ söylemlerini yaşadık, biliyoruz. Sağlıkta dönüşüm programı ile yaşanan sağlıkta özelleştirmelerin nelere mal olduğunu yaşayıp görüyoruz. Birinci basamak koruyucu sağlık hizmeti veren bizlerin yaptığı iş toplum sağlığı açısından vazgeçilmezdir. Biz bu ülkenin gelecek nesillerini, çocuklarını koruyoruz. Çocuk felci, kızamık yoksa bu bizlerin sayesinde. şifa veren eli kırıyorsunuz” diye konuştu.

“İŞ GÜVENCEMİZİ ORTADAN KALDIRARAK NİTELİK ARTIRAMAZSINIZ”

Sağlık Bakanlığı yeni yönetmelikle aile hekimliği sisteminin daha nitelikli hale geleceğini söylediğini aktaran Çolak, “Yazdığımız reçeteyi kısıtlayarak nasıl nitelik artacak? Bizleri hasta memnuniyeti ile değerlendirildiğinizde mi nitelik artacak? Sağlıkta şiddetin geldiği durum ortadayken, hekimlere yönelik iktidar politikaları ortadayken, bu mümkün mü? Sigma formülü ile açıkladığınız, karışık puanlamalarla maaş hesabı yapmanız mı hizmetin niteliğini artıracak? İş güvencemizi ortadan kaldırarak mı, aile hekimliğinin niteliğini artıracaksınız” sorularını sordu.

“HEKİMLERİN VE HASTALARIN HAKLARINI KORUYAN BİR YÖNETMELİK HAZIRLANMALI”

Çalışma koşullarına ilişkin sözlerine devam eden Çolak, “Entegrelerde 96 saat nöbet tutulmazsa maaş kesintisi yaparım ne demek? 96 saat 8 saatten 12 iş günü yapıyor. Bu kadar yoğun çalışmak insan haklarına aykırı. Normal mesainin üzerine ‘fazladan 12 gün çalışmazsan paranı keserim’ deniliyor. Bu durum, bizlerin motivasyonumuzu düşürerek, sağlık hizmetlerinin kalitesini olumsuz etkilemektedir. Bu yönetmelik derhal iptal edilmelidir. Aile hekimlerinin ve hastaların haklarını koruyan, koruyucu hekimliği destekleyen yeni bir yönetmelik hazırlanmalıdır. Bunun için bizleri temsil eden dernek, oda ve sendikaların görüşleri alınmalıdır” diye belirtti.

Son olarak sağlık sisteminde yaratılan krizlerin aile hekimleri üzerine yıkılamayacağını belirten Çolak, “Bu yönetmelik geri çekilene kadar mücadeleye kararlılıkla devam edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.

“HALK YARARINA SAĞLIK SİSTEMİ İÇİN GEREKİRSE SÜRESİZ GREVE ÇIKACAĞIZ”

Basın açıklaması ardından sözü devralan SES Eş Genel Başkanı Sıddık Akın ise, halkın sağlık hakkını gözeten, halkın yararına bir sağlık sistemi için mücadele ettiklerini belirtirken, “Onlar ise sermayeden yana, özelleştirme politikalarını hayata geçirmekte diretiyorlar. Bugün bu yönetmeliğe karşı çıkmak için yüzde 90 oranında iş bıraktık, gerekirse hep birlikte süresiz greve çıkacağız. Halkın ve emekçilerin yararına bir sağlık sistemi için mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı.  (İzmir/EVRENSEL)


ADANA’DA “BAKAN İSTİFA” SESLERİ YÜKSELDİ

Adana’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplanan yüzlerce sağlık çalışanı, yönetmeliği “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirerek geri çekilmesini talep etti.

Sağlık Emekçileri yönetmeliğin geri çekilmesini isterken Sağlık Bakanı’nın da istifa etmesi yönünde sloganlar attı.

"SORUNLAR DAHA DA DERİNLEŞECEK"

Sağlık alanında faaliyet gösteren 13 sendika ve meslek örgütünün oluşturduğu Sağlık Platformu adına basın açıklamasını Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz yaptı. Polatöz, yönetmeliğin halkın sağlığına katkı sağlamayacağını, aksine mevcut sorunları daha da derinleştireceğini belirterek yasanın geri çekilmesini istedi.

Dr. Polatöz, Sağlık Bakanlığı’nın bu yeni yönetmelikle sağlık sistemindeki yapısal sorunları göz ardı ettiğini beliretek "Yönetmelik, halk sağlığına ve sağlık çalışanlarının haklarına katkı sağlamayacak; koruyucu sağlık hizmetlerine gerekli önemi vermemekte ve hekim bağımsızlığını kısıtlayan unsurlar içermektedir," dedi. Polatöz ayrıca, performans sistemi üzerinden yapılan değişikliklerin, hekimlerle hastalar arasında gerilim yaratacağını ve sağlık çalışanlarına iş güvencesi sağlamadığını vurguladı.

Bu yönetmeliğin aile sağlığı merkezlerindeki eksiklikleri gidermek yerine, mevcut sorunları daha da artıracağını ifade eden Polatöz, "Bu yönetmelik koruyucu sağlık hizmetlerine yeterli zamanı ayırmamıza olanak tanımıyor, şiddet riskini artırıyor ve sağlık çalışanlarının güvencesini tehdit ediyor. Sonuçta, sağlık emekçilerinin çalışma koşulları daha da zorlaşacak," ifadelerine yer verdi

"TALEPLERİMİZ KARŞILANABİLİR”

Sağlık çalışanlarının taleplerinin karşılanabilir olduğunu vurgulayan Polatöz, Sağlık Bakanlığı’ndan şu taleplerde bulundu,

  • Aile sağlığı merkezlerinin kamu tarafından desteklenmesi,
  • Yeterli personelin kadrolu ve güvenceli şekilde istihdam edilmesi
  • Sağlık emekçilerinin emekliliğe yansıyacak, tek kalemden oluşan bir maaş alabilmesi.

Polatöz, talepleri karşılanana kadar mücadelelerini sürdüreceklerini ve eylemlerine devam edeceklerini açıkladı. (Adana/EVRENSEL)


DERSİM’DE İŞ BIRAKAN ASM HEKİMLERİNE İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜNDEN TELKİNE TEPKİ: DAR VE BASKICI BIR YAKLAŞIMDIR

1 Kasım itibarıyla uygulamaya konan Aile Hekimliği Performans ve Ödeme Yönetmeliği’ne karşı 3 günlük iş bırakma eylemine başlayan Dersim’deki aile hekimleri Sanat Sokağı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamada konuşan SES Dersim şube yöneticisi Meral Gülbenat Şimşek, İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 4 Kasım tarihinde görevlendirilen yetkililerin iş bırakmama yönünde telkinde bulunduklarını söyleyerek bu yaklaşımın dar ve baskıcı bir yaklaşım olduğunu ifade etti.

“SAĞLIK EMEKÇİLERİNİN HAKLARINA KATKI SAĞLAMAYACAKTIR”

Sağlık Bakanlığı’nın sağlık alanında yaşanan ciddi sorunları çözmek için birinci basamak sağlık hizmetlerini ve koruyucu hekimlik uygulamalarını güçlendirecek yapısal düzenlemeler yapmak yerine; “Performans ve Ödeme Yönetmeliği” ile ödeme üzerinden değişiklikler yapmaya çalışmasının sorunların büyüklüğünün kavranamamış olduğunu gösterdiğini söyleyen SES Şube Yöneticisi Meral Gülbenat Şimşek Yürürlüğe giren bu yönetmeliğin halkın sağlığına ve hekimlerin, sağlık emekçilerinin haklarına bir katkı sağlamayacağını söyledi.

“AİLE HEKİMLERİNİN TALEPLERİ’”

Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve aile sağlığı merkezlerinin  kamu tarafından sağlanması gerektiğini söyleyen Gülbenat Şimşek devamında şu talepleri sıraladı: “Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Koruyucu  sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilinceye kadar Aile Sağlığı Merkezi  sayısı hekim başına 2.000 nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır.  Kadrolu ve güvenceli istihdam modeli ile yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer  koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir. Kadrosuz, güvencesiz bir şekilde çalışan  emekçiler (gruplandırma elemanları) kadroya geçirilmelidir.  Aile hekimlerine ve tüm sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde  kesilmeyecek maaş ödenmelidir. Gelire katkısı yüzde 20’yi geçmeyecek ve yapılan hizmetin niteliğini ödüllendiren bir performans uygulamasına geçilmelidir.”

“DAR VE BASKICI YAKLAŞIMDIR”

Tunceli İl Sağlık Müdürü tarafından görevlendirilen yetkililerin 04.11.2024 tarihinde ASM’leri gezerek, çalışalara, aralık ayındaki bordrolarını bekleyip iş bırakmama yönünde telkinde bulunduklarını söyleyen Gülbenat Şimşek “Bu, eyleme sadece parasal boyutuyla bakan, iş ahlakına ve kamu hizmetinin niteliğini görmezden gelen dar ve baskıcı bir yaklaşımdır. Bu tür baskı girişimleri, sağlık emekçilerinin halklarını susturmaya yönelik bir girişimdir.  İl Sağlık Müdürlüğü’nün, emekçilerin hak arayışlarını engellemek yerine ASM’lerin fiziki koşullarını düzeltmek ve nitelikli sağlık hizmeti sunmak için çaba göstermesini öneriyoruz” dedi. (Dersim/EVRENSEL)


ESKİŞEHİR’DE İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ ÖNÜNDE EYLEM: AÇIKÇA, SAĞLIĞI YÖNETEMİYORLAR”

Eskişehir Bilecik Tabip Odası, Sağlık Emekçileri Sendikası Eskişehir Şubesi ve Bilecik Aile Hekimleri Derneği bugün İl Sağlık Müdürlüğü önüne bir yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe KESK Eş Başkanı Ayfer Koçak, SES MYK Üyesi Deniz Topkan, Tüm Emekliler Sendikası üye ve yöneticileri ile Emek Partisi üye ve yöneticileri de katıldı. Yürüyüş sırasında sık sık “Sağlık haktır satılamaz, Sağlık Bakanı istifa, Sağlıkta dönüşüm ölüm getirir” sloganları atıldı.

İl Sağlık Müdürlüğü önünde yapılan açıklamayı EBTO Başkanı Nazan Aksaray yaptı. Aksaray açıklamasında “Yarattıkları bu kötü sağlık sisteminde hekimin de, sağlık çalışanının da, hastanın da hiçbir değeri yoktur maalesef. 20 yıl içinde sağlığı çok kötü bir noktaya getirdiler. Artık ne yapacaklarını bilemiyorlar. Her gün çıkardıkları yama yönetmeliklerle, hayatı biz sağlık çalışanlarına da, hastalarımıza da daha da zorlaştırıyorlar. Açıkça, sağlığı yönetemiyorlar” dedi.

Çözümün paraya değil, insana, emeğe, bilime, liyakate önem veren bir sistemle olacağını vurgulayan Aksaray; “Sahadan, toplumdan ve gerçeklikten kopuk, masa başında yönetmelik hazırlama anlayışı ile bu asla mümkün olamaz. Sağlık Bakanlığı’ndan beklentilerimizi bir kez daha dile getirmek istiyoruz: Eşit, nitelikli, erişilebilir, ücretsiz, kamusal sağlık hizmeti istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Aksaray açıklamasına şu talepleri dile getirdi

  • “İyi hekimlik yapabilmenin gerektirdiği fiziki koşulların, personel ve işleyişe ait tüm gereklerin yerine getirildiği güçlü bir birinci basamak sağlık hizmeti istiyoruz.
  • Koruyucu sağlık hizmetinin öncelenmesini, sevk zincirinin getirilmesini istiyoruz.
  • Aile sağlığı çalışanlarının kadrolu ve güvenceli kamu personeli olmasını, aile sağlığı merkezi binalarının kamuya ait ve sağlık hizmeti için uygun güvenlik ve yapıda olmasını istiyoruz.
  • Performans, teşvik vb değil, emekliliğe yansıyan tek kalemde ve insanca yaşamak için gerekli, hak ettiğimiz maaşımızı istiyoruz.”

Sağlık Bakanı’na seslenen Aksaray

“Hatanızdan hemen dönün! Kabul edilemez bu yönetmeliği hemen geri çekin! Sorunlara yeni sorunlar katmayın! Şiddete son vermeniz gerekirken, şiddet yaratan ortamı beslemeyin!

Hekimlere, sağlık çalışanlarına değer vermeniz gerekirken, daha fazla değersizleştirmeyin! Mesleki onurumuzla daha fazla oynamayın! Türlü emeklerle, mücadelelerle yetiştirdiğimiz genç hekimlerimiz, sağlık çalışanlarımız çareyi, umudu onlara değer verilen başka ülkelerde arıyorlar, bunu görmüyor musunuz?

Bu onur kırıcı, değersizleştirici eziyet yönetmeliğine karşı, tüm ülkede olduğu gibi şehrimizde de bugün dahil üç gün, 5-6-7 Kasım, Salı-Çarşamba-Perşembe günleri aile sağlığı merkezlerinde halkımızın daha büyük sorunlarla karşılaşmaması için hizmet veremeyeceğiz. Sağlık haktır. Parayla alınıp satılan bir meta olamaz. Buna hep birlikte hayır demeliyiz. Bizler iyi hekimlik yapmak istiyoruz, sizlere iyi sağlık hizmeti vermek istiyoruz. Bizleri 3-5 dakikada hasta bakmaya zorlayan bu paracı, piyasacı anlayışa hep birlikte hayır diyelim. Haklı eylemimizde birlikte olacağımıza inancımız sonsuzdur. Bizler aynı taraftayız. Bizi karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Buna asla izin vermeyeceğiz.

İnsanlarımızın hak ettiği iyi sağlık sistemine ulaşmak aslında çok kolay. Bunu biliyoruz ve bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz” (Eskişehir/EVRENSEL)


 AYDIN'DA AİLE HEKİMLERİ SAĞLIK BAKANLIĞINA SESLENDİ: "EZİYET YÖNETMELİĞİNİ GERİ ÇEKİN"

"Eziyet yönetmeliği" olarak ifade ettikleri "Aile hekimliği ödeme ve sözleşme yönetmeliği"nin geri çekilmesini talep eden aile hekimleri Aydın'da iş bıraktı. 

Aydın İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplanan aile hekimleri ve sağlık çalışanları basın açıklaması ile taleplerini bir kere daha dile getirdi.

Sağlık ve sosyal hizmet alanında faaliyet gösteren 15 sendika ve meslek örgütünün oluşturduğu Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele Platformu SABİM adına basın açıklamasını Aydın Aile Hekimleri Derneği (AYAHED) Başkanı Dr. Mehmet Acar yaptı.

"Sağlık Bakanlığı'nın sağlık alanında yaşanan ciddi sorunları çözmek için birinci basamak sağlık hizmetlerini ve koruyucu hekimlik uygulamalarını güçlendirecek yapısal düzenlemeler yapmak yerine; "Performans ve Ödeme Yönetmeliği" ile ödeme üzerinden değişiklikler yapmaya çalışması sorunların büyüklüğünün kavranamamış olduğunu göstermektedir" diyen Acar: "Yürürlüğe giren bu yönetmelik halkın sağlığına ve hekimlerin, sağlık emekçilerinin haklarına bir katkı sağlamayacaktır. Bu yönetmelik, çalışma koşullarını eziyete dönüştürecek bir yönetmeliktir. Halkın sağlığını, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının özlük hakları ve çalışma koşullarını iyileştirmek bir yana yaşanmakta olan sorunları daha da derinleştirecektir." dedi.

Taleplerinin karşılanabilir olduğunu ve randevu bulunamamasından şiddete kadar sağlık sistemindeki pek çok sorunu çözebileceğini belirten Acar, şunları belirtti: "Hekimlere ve sağlık emekçilerine maddi kayıplar ve iş güvencesizliği getiren, halkın sağlığına katkısı olmayan yönetmelik geri çekilerek taleplerimiz yerine getirilene kadar her türlü hukuksal mücadele ve eylemliliği hep birlikte hayata geçirme konusunda kararlı olduğumuzu bildiriyoruz. Kararlılığımızın göstergesi olarak ilk etapta 5-7 Kasım 2024'te (Salı-Çarşamba-Perşembe) üç gün süreyle iş bırakıyoruz. Bu eziyet yönetmeliğini geri çektirinceye kadar eylemsellik sürecimiz devam edecektir."

Açıklamanın sonunda, Sağlık Platformu olarak 6 Kasım Çarşamba günü Nazilli İlçe Sağlık Müdürlüğü, 7 Kasım Perşembe günü Söke İlçe Sağlık Müdürlüğü önünde olacakları belirtildi. (Aydın/EVRENSEL)


BURSA’DA HEKİMLER "EZİYET YÖNETMELİĞİ"NE KARŞI İŞ BIRAKTI!

Bursa İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya gelen Birlik ve Dayanışma Sendikası, Bursa Aile Hekimleri Derneği (BURSAHED), Bursa Tabip Odası, Genel Sağlık İş Sendikası, Hekimler Birliği Sendikası, HEKİMSEN, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Emekçileri Sendikası Bursa Şubesi (SES) üyesi sağlık çalışanları, ‘Eziyet yönetmeliğini geri çek’ çağrısında bulundu.

Yapılan ortak açıklamayı Bursa Tabip Odası Başkanı Kadir Binbaş okudu.

Sağlık Bakanlığı’nın sağlık alanında yaşanan ciddi sorunları çözmek için birinci basamak sağlık hizmetlerini ve koruyucu hekimlik uygulamalarını güçlendirecek yapısal düzenlemeler yapmak yerine; “Performans ve Ödeme Yönetmeliği” ile ödeme üzerinden değişiklikler yapmaya çalışması sorunların büyüklüğünün kavranamamış olduğunu göstermektedir diyen Binbaş, “Yürürlüğe giren bu yönetmelik halkın sağlığına ve hekimlerin, sağlık emekçilerinin haklarına bir katkı sağlamayacaktır. Zira bu yönetmelik; 

  • Koruyucu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik gerekli düzenlemeleri içermemektedir. 
  • Hastalara ve koruyucu hekimlik uygulamalarına yeterli zaman ayrılabilmesine fırsat vermemektedir. · Kendi içinde taşıdığı çelişkili uygulamalar ile hekimlerle hastaları karşı karşıya getirerek şiddete zemin hazırlamaktadır. 
  • Belli ilaç gruplarının reçetelenmesi ve sevkleri sınırlayarak hekim bağımsızlığına müdahale etmektedir. 
  • Karmaşık hesaplamalar ile ulaşılması mümkün olmayan, ulaşılsa bile halk sağlığı için faydasız performans kriterleri içermektedir. 
  • Yapılan işin kalitesine değil sayısına değer vermektedir. 
  • Hekimlerin ve aile sağlığı emekçilerinin iş ve gelir güvencesini ortadan kaldırmaktadır. 

Aile sağlığı merkezinde mevcut ebe ve hemşire eksikliğini gidermek şöyle dursun artacak olan istifalar ile pek çok birimin geçici görevlendirmeler ile hizmete devam etmek zorunda kalmasına yol açacaktır” dedi.

“SORUNLARI DAHA DA DERİNLEŞTİRECEK”

Halkın sağlığını, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının özlük hakları ve çalışma koşullarını iyileştirmek bir yana yaşanmakta olan sorunları daha da derinleştirecektir ifadelerini kullanan Binbaş, “Oysa halkın sağlığını koruyan, geliştiren, hekimlerin ve tüm sağlık emekçilerinin mesleki bağımsızlığının olacağı ve istekle çalışacağı, ülkemizin ihtiyacı olan bir birinci basamak sağlık hizmeti programını hayata geçirmek için yapılması gerekenler bellidir. Sağlık Bakanlığından “Performans ve Ödeme”nin karmaşık hesapları ile uğraşmak yerine aşağıdaki taleplerimizi yerine getirmesini istiyoruz” diyerek talepleri söyle sıraladı;

  • Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve Aile Sağlığı Merkezleri kamu tarafından sağlanmalıdır. 
  • Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilinceye kadar Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2.000 nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır. 
  • Kadrolu ve güvenceli istihdam modeli ile yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir. Kadrosuz, güvencesiz bir şekilde çalışan emekçiler (gruplandırma elemanları) kadroya geçirilmelidir. 
  • Aile hekimlerine ve tüm sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir. 
  • Gelire katkısı yüzde 20’yi geçmeyecek ve yapılan hizmetin niteliğini ödüllendiren bir performans uygulamasına geçilmelidir.  (Bursa/EVRENSEL)

SES VE TTB SAMSUN ŞUBELERİ: “İYİ ÇALIŞAN SAĞLIK SİSTEMİNE İHTİYACIMIZ VAR, PERFORMANS VE ÖDEME YÖNETMELİĞİNE DEĞİL!”

Samsun'da Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası ile Türk Tabipleri Birliği TTB, AKP tarafından yeni çıkarılan ve birçok hak kaybına neden olan aile hekimliği yönetmeliğine karşı İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması yaptı. Açıklamaya sağlık çalışanlarının yanı sıra emekten yana siyasi parti ve dernekler de destek verdi. Açıklamayı Türk Tabipler Birliği Samsun Şube Başkanı Dr. Sema Aydoğdu okudu

“Eziyet yönetmeliğini” geri çekin diyerek konuşmasına başlayan  Dr. Sema Aydoğdu; “Bizler, her gün yüzbinlerce vatandaşımızı sağlığına kavuşturmak, hastalanmalarını önlemek için aile sağlığı merkezlerinde aralıksız çalışan hekimlerin, sağlık çalışanlarının örgütleri olarak; sağlık sisteminde yaşanan ve yenidoğan skandalı ile görünür hale gelen büyük sorunları görüyor biliyoruz. Henüz yenidoğan skandalı ortaya çıkmadan önce 14 Ekim’de bakanlığın hazırlamakta olduğu Aile Hekimliği Performans ve Ödeme Yönetmeliği’nin bu sorunlara çözüm olmayacağını, “sorunlar yumağına dönüşmüş sağlık sisteminin düzeltilebilmesinin yolunun birinci basamak sağlık hizmetlerinin ve koruyucu hekimlik uygulamalarının güçlendirilmesi” olduğunu hem her kademeden bakanlık yetkililerine hem kamuoyuna duyurmuştuk

Yönetmeliğin eksik, hatalı yönlerini ve çözüm önerilerimizi bakanlık yetkilileri ile yaptığımız görüşmelerde iletmiş ve 19 Ekim’de Ankara’da düzenlediğimiz mitingle taleplerimiz konusunda kararlılığımızı ifade etmiştik” dedi.

Bakanlığın tüm uyarı, öneri ve eleştirileri duymazdan gelip 1 Kasım itibariyle yönetmeliği yürürlüğe soktuğunu vurgulayan Aydoğdu; “Sağlık Bakanlığı’nın sağlık alanında yaşanan ciddi sorunları çözmek için birinci basamak sağlık hizmetlerini ve koruyucu hekimlik uygulamalarını güçlendirecek yapısal düzenlemeler yapmak yerine; “Performans ve Ödeme Yönetmeliği” ile ödeme üzerinden değişiklikler yapmaya çalışması sorunların büyüklüğünün kavranamamış olduğunu göstermektedir” dedi.

Yönetmeliğin aile sağlığı merkezinde mevcut ebe ve hemşire eksikliğini gidermek şöyle dursun artacak olan istifalar ile pek çok birimin geçici görevlendirmeler ile hizmete devam etmek zorunda kalmasına yol açacağına işaret eden Aydoğdu şunları söyledi; “Özetle bu yönetmelik, çalışma koşu larını eziyete dönüştürecek bir yönetmeliktir. Halkın sağlığını, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının özlük hakları ve çalışma koşullarını iyileştirmek bir yana yaşanmakta olan sorunları daha da derinleştirecektir. Oysa halkın sağlığını koruyan, geliştiren, hekimlerin ve tüm sağlık emekçilerinin mesleki bağımsızlığının olacağı ve istekle çalışacağı, ülkemizin ihtiyacı olan bir birinci basamak sağlık hizmeti programını hayata geçirmek için yapılması gerekenler bellidir. Taleplerimizin karşılanabilir olduğunu ve randevu bulunamamasından şiddete kadar sağlık sistemindeki pek çok sorunu çözebileceğini biliyoruz. Birinci basamak sağlık hizmetini sunan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının örgütleri olarak bir araya gelen bizler, halkımıza ve meslektaşlarımıza karşı sorumluluğumuzun gereği olarak, hekimlere ve sağlık emekçilerine maddi kayıplar ve iş güvencesizliği getiren, halkın sağlığına katkısı olmayan yönetmelik geri çekilerek yukarıda yer alan 5 maddelik taleplerimiz yerine getirilene kadar her türlü hukuksal mücadele ve eylemliliği hep birlikte hayata geçirme konusunda kararlı olduğumuzu bildiriyoruz. Kararlılığımızın göstergesi olarak ilk etapta 5-7 Kasım 2024’te (Salı-Çarşamba-Perşembe) üç gün süreyle iş bırakıyoruz. Sonraki haftalarda sağlık meslek örgütleri ile birlikte gerçekleştireceğimiz çeşitli eylem ve etkinliklerle halkımızın sağlığı ve haklarımız için sağlık otoritesini harekete geçme konusunda zorlamaya devam edeceğimizi, sonuç alıncaya kadar vazgeçmeyeceğimizi tüm kamuoyuna bildiriyoruz.” (Samsun/EVRENSEL) 


EDİRNE SAĞLIK PLATFORMU: SESİMİZİ DUYMAK İSTEMEDİNİZ

Edirne Sağlık Platformu, Edirne İl Sağlık Müdürlüğü binası önünde yürürlüğe giren aile hekimleri yönetmeliğini protesto etti. Platform üyeleri, “Eziyet yönetmeliğine hayır”, “Susma haykır eziyete hayır” sloganları atarak yönetmeliğe tepki gösterdi.

Edirne Aile Hekimleri Derneği Yönetim Kurulu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Taylan Önal, şunları kaydetti: “Bu ülkede birinci basamak sağlık hizmetini veren bizleriz, emeği veren bizleriz, bizi dinlemek zorundasınız. Biz emek verenlerin sesini yok sayarak bu ülkede koruyucu hekimliği ‘şöyle iyileştireceğim böyle güzelleştireceğim’ demek sadece lafügüzaftır. ‘Emeğinizi yok sayıyoruz, temel ücretlerinizi de düşürüyoruz ama imkansız teşvik taleplerimizi yaparsanız ve belki bu kaybı telafi ederseniz’ yönetmeliğini kabul etmiyoruz. ‘6 ayda bir gelmeyen kişilere ulaşın onlara zorla sağlık hizmeti verin’ yönetmeliğini kabul etmiyoruz. ‘Vatandaşa sorumluluk veremedik; hastaların peşinden siz koşmak zorundasınız’ yönetmeliğini kabul etmiyoruz. ‘Hastayı sanki müşteri gibi her şekilde memnun etmek zorundasınız’ yönetmeliğini kabul etmiyoruz. ‘Ağzınla kuş tutamazsan sözleşmeni yenilemem ve iş akdine son veririm’ diyen bu tehdit yönetmeliğini kabul etmiyoruz. Matematik sınırlarını zorlayıp aklımızla ve emeğimizle dalga geçen bu formül yönetmeliğini kabul etmiyoruz. Biz daha testi kırılmadan uyarımızı yaptık. ‘Bu yönetmelik olmamış atın çöpe’ dedik atmadınız. Sesimizi duymadınız, duymak istemediniz. Biz de anayasal hakkımız olan iş bırakma hakkımızı kullanıyoruz ve 5-6-7 Kasım tarihlerinde 3 gün iş bırakıyoruz. Bu 3 günlük iş bırakmanın tek sorumlusu bakanlıktır” (Edirne/ANKA)


Aile hekimlerinin 3 gün iş bırakmasına destek veren ve açıklamada yer alan kurumlar,

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) , Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu (ASEF), Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS), Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş), Hekim Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası (Hekim Birliği), Hekim ve Diğer Sağlık Çalışanları, Kamu Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası (HekimSen), Hürriyet Sağlık ve Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası (Hürriyet Sağlık Sen), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Tabip ve Diğer Sağlık Çalışanları Sağlık ve Sosyal Hizmetler Kamu Görevlileri Sendikası (Tabip-Sen), Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER), Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği (TAHUD).

ÖNCEKİ HABER

DİSK-AR: SGK'nin özel hastanelere yaptığı ödemenin payı yüzde 153 yükseldi

SONRAKİ HABER

Üsküdar sahilinde kaçak kafeler için onaylanan imar planına yürütmeyi durdurma kararı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa