Boğaziçi'ye IŞİD destekçisi akademisyen iddiası | "Bilimsel üniversiteye saldırıdır"

Son zamanlarda Boğaziçi Üniversitesinde öğrencilerin ‘paraşüt’ olarak adlandırdığı akademisyen atamalarıyla gündem olan kayyım yönetimin Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümüne IŞİD destekçisi olarak bilinen akademisyen Jaan S. Islam’ı atayacağı gündeme geldi. Bugün konuya ilişkin Fakülte Yönetim Kurulu toplandı. Yakın zamanda ‘paraşüt’ akademisyenlerle ilgili düzenlenen ders boykotlarına ilişkin öğrenci temsilcilerine soruşturma açan yönetim, üniversitede yeni bir skandala imza atıyor.Kanadalı ilahiyatçı Jaan S. Islam’ın “Yaratılış Teorisinin Politik Teorideki Rolü”, “Modern Devletin Cihatçı Kritiği”, “Gerçek İslam, Cihat ve Terörizm” başlıklı makaleleri ve kitapları var. Cumhuriyetin ilanıyla beraber hilafet yürürlükten kaldırıldığı için IŞİD’in günümüzde hilafetin temsilcisi olduğunu söyleyen Islam, IŞİD örgütünün pratiklerini meşrulaştırıyor. “Radikal İslam, Marx ve Batı” makalesini yayınlayan sitede makalesi şöyle özetlenmiş: ‘‘Batılı yorumcular İslami cihatçıları medeniyetimizin düşmanları olarak görme eğilimindedir. Ancak Radikal İslamcıları harekete geçiren şey Marksist ve post-kolonyal Batı düşüncesinden ödünç alınan fikirlerdir. Jaan Islam, cihatçı dünya görüşünün aşinalığını kabul etmediğimiz sürece, barış da dahil olmak üzere siyasi hedeflerimize ulaşmakta başarısız olacağımızı savunuyor.” Yakın zamanda Bilal Erdoğan’ın başkanlığını yaptığı Yeni Türkiye Eğitim Vakfı İLE (YETEV) iş birliği protokolü imzalayan kayyım rektör Naci İnci’nin kampüste sık sık İslami konferanslar düzenlemesi de dikkat çekiyor. Kulüplerin etkinliklerini türlü gerekçelerle sansürleyip iptal ederken kampüste düzenlenen toplu iftarlara tebriklerle katılan kayyım, ‘paraşüt’ atama politikasıyla üniversiteyi iktidarın dinci-gerici çizgisine çekiyor.

"ÜNİVERSİTEYİ KENDİ ARKA BAHÇELERİNE ÇEVİRİYORLAR"

Durumu Evrensel’e değerlendiren bir Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümü öğrencisi; üniversitenin AKP’nin ideolojik arka bahçesine, bir şeriat yuvasına dönüştürülmeye çalışıldığını söyleyerek “O kadar gözleri döndü ki herhangi bir seküler düşüncenin okulda yer alması en büyük korkuları haline geldi. Bu nedenle kendilerini bile geride bırakacak radikallerle biz öğrencilerin eleştirel ve seküler akıllarını zehirlemeye çalışıyorlar ama başarısız olacaklar ve hesap verecekler” dedi. Başka bir öğrenci ise “Yetersiz olacak bir ismin, fikirleri de okulun ve öğrencilerin değerleriyle örtüşmediğini düşünüyorum. IŞİD'in hilafet iddialarının meşruluğunu savunan bir akademisyenin okulumuzda varlığı kabul edilemez” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)