06 Kasım 2024 10:55

Narin Güran davasında yanıt bekleyen sorular

Aydınlatılmayı bekleyen Narin Güran cinayetinin ilk duruşması yarın görülecek. "Hiçbir sorunun cevabı verilmiş değil” diyen avukat Berfin Polat, duruşmaya katılım çağrısı yaptı.

Narin Güran

Paylaş

Şilan ÇİL

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı kırsal Çûlî Mahallesi’nde kaybolduktan 19 gün sonra cenazesi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın katledilmesine dair Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, tutuklu amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar hakkında "İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Davanın ilk duruşması yarın (7 Kasım) görülecek.  Ancak, cinayetle ilgili sis perdesi henüz tam anlamıyla aydınlatılmış değil. 

19 GÜNLÜK SÜREÇTE NELER OLDU?

Narin'in kaybolmasının ardından jandarma, AFAD ve belediye personellerince mahallede arama çalışmaları başlatıldı. İhbar üzerine çalışmalar 8'inci günde Selmi Çayı'nda yoğunlaştırıldı. Aynı gün Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Selçuk Yıldırım Tavşantepe İlkokulu'nda oluşturulan Hareket Merkezi'nde gazetecilere “Allah nasip ederse kısa bir zamanda Narin'imize ulaşacağız" açıklamasında bulundu. Bunun dışında kamuoyuna dönük herhangi bir açıklama yapılmazken, Narin’in cenazesi 8 Eylül’de bulundu. Tüm süreci magazinleştiren ana akım ise gözleri “yasak ilişki” üzerinden amca ve anne üzerine yoğunlaştırdı. 

Kamuoyunun ilgisinin arttığı 9’uncu günde (29 Ağustos) Diyarbakır 5’inci Sulh Ceza Mahkemesi yayın yasağı kararı aldı. Kararın getirildiği gün Narin'in 18 yaşındaki ağabeyi Enes Güran, kolundaki ısırık izlerinin Narin’e ait olabileceği şüpheleri üzerine gözaltına alındı. İzlerin kime ait olduğu tespit edilemeyince de serbest bırakıldı. 

AMCA GÜRAN TUTUKLANDI

Narin'in kayıp olduğu 11'inci gün (31 Ağustos) amca Salim Güran şüphe üzerine gözaltına alındı. Amcaya ait aracın şoför koltuğunda bulunan DNA ile Narin’in kıyafetleri ve battaniyesinden alınan DNA örneği eşleşti. Bunun üzerine amca Güran, 2 Eylül’de “Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" ve "Kasten öldürme" suçlarından tutuklandı. Güran, jandarmadaki ifadesinde Telefonundaki WhatsApp mesajları ile görüşmeleri neden sildiği sorusuna "Kardeşim Arif'in mermileri yakalandığında arayıp, 'Tanıdık yok mu?' diye sordum. Bu sebeple o tarihte tüm WhatsApp kayıtlarını sildim" diyen amca Güran, telefonundaki ses kayıt özelliğini ise Çarıklı'ya baskın olduğu akşam (23 Ağustos) sildiğini itiraf etti. 

Amca tutuklanırken yeni adli yıl açılış resepsiyonuna katılan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Asıl temennimiz Narin kızımıza sağ salim ulaşılabilmesi" açıklaması yaptı. İbre hep "Narin Van'da görüldü", "Terlik Narin'e mi ait?", "Amcanın aracında DNA tespit edildi" gibi kısımlara çevrilerek, nehirdeki aramanın yönü değiştirildi. 

CENAZE ÜÇ KEZ ARANAN DEREDE BULUNDU 

Narin’in cenazesi, daha önce 3 kez aranan Eğertutmaz Deresi'nde 8 Eylül'de bulundu. Ölüm haberini, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından duyurdu. Mahalleye giriş çıkışlara yasak getirilirken, Diyarbakır Valiliği, Narin’in öldürüldükten sonra cenazesinin dereye bırakıldığını açıkladı. Başlatılan soruşturma kapsamında mahalleden 22 kişi gözaltına alındı. 

AİLENİN, HÜDA PAR- AKP İLİŞKİSİ

Sosyal medyada, ailenin HÜDA-PAR ve AKP'ye yakınlığının ortaya çıkması ardından kimi siyasetçiler bu ilişkiyi reddetti. Arama çalışmaları sırasında bir televizyon programına katılarak, Güran ailesi ile 40 yıllık dost olduklarını belirten AKP'li Galip Ensarioğlu’nun "Bizlerin bazen bilmediği, bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var çünkü aile bizim dostlarımızdır" sözleri kamuoyunda geniş yankı buldu. 8 Eylül'de Adli Tıp Kurumu (ATK) önüne gelen HÜDA PAR Genel İdare Kurulu üyesi Vedat Turgut, "Bunlar bizim kültürümüz değil; bunlar Avrupa'nın, Amerika'nın, İsrail'in kültürü" diyerek, suçu batılı devletlere atması dikkat çekti.  

8 KİŞİ TUTUKLANDI

Kadınlar öncülüğünde başlatılan protestolar tüm ülkeye yayılırken, AKP'li Galip Ensarioğlu'nun dinlenmesi talep edildi. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Nevzat Bahtiyar, amca Salim Güran’dan 200 bin TL aldığını ve Narin'i torbaya koyarak, suya gömdüğünü ifade etti. Bahtiyar, sevk edildiği mahkemece tutuklandı. Aralarında Narin'in anne ve ağabeyinin de olduğu 8 kişi de 4 gün sonra 13 Eylül’de sabaha karşı tutuklandı. Gözaltına alınanların birbirini görmediği, tekli yerlerde tutulduğuna dair ana akımda algı yaratılsa da serbest bırakılan baba Arif Güran, "Biz misafirdik, gözaltında değildik" sözleri soruşturmadaki şüpheleri daha da arttırdı.

GİZLİLİK KARARINA RAĞMEN…

Soruşturma boyunca dosyada gizlilik kararı olmasına rağmen gözaltına alınanların emniyet ve savcılık ifadeleri ana akım medya tarafından kamuoyuna servis edildi. Birçok spekülasyonun yapıldığı haberlerde, failin kim olduğu, derede iki kez yapılan aramaya rağmen üçüncü aramada cenazenin bulunmasına dair sorular ise sorulmadı.

Soruşturma kapsamında adli kontrol şartıyla serbest bırakılan 15 yaşındaki R. Atasoy, 14 Eylül’de yeniden gözaltına alındı. Jandarmadaki ifadesinin ardından Diyarbakır Adliyesi’ne sevk edilen Atasoy, savcılık ifadesi ardından çıkarıldığı Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı. Yenge Hediye Güran’da soruşturma kapsamında tutuklanırken, dosya kapsamında tutuklu sayısı 12’ye yükseldi.

AĞABEY BAROYA YAPTIĞI BAŞVURUYU ÇEKTİ

Narin’in öldürülmesinde aileden tek şüpheli olmayan ağabey Baran Güran, 16 Eylül’de Diyarbakır Barosu’na başvurarak, hukuki yardım talebinde bulundu. Ardından talebini geri çeken ağabey, 28 Ekim’de ağabeyi ve annesine sahip çıkarak, sosyal medya hesabından paylaşımlarda bulundu. Baran Güran’ın talebini çekmesi soru işaretlerini artırdı.

İSTANBUL ADLİ TIP RAPORU

İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun 20 Eylül’de açıklanan raporunda, Narin’in kaybolduğu gün (21 Ağustos) boğularak öldürüldüğü yer aldı. Rapor, daha sonra soruşturmanın yürütüldüğü Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.

OLAY YERİ GÖRÜNTÜLERİ 

27 Eylül’de Narin’i dere yatağına gömdüğünü itiraf eden Nevzat Bahtiyar’ın aracının olay günü (21 Ağustos) saat 15.40 ile 16.30 saatleri arasında dere yatağının bulunduğunu tespit eden bölgedeki askeri üsse ait kamera kayıtlarında, Bahtiyar’ın dışında 2 kişi daha bölgede olduğu tespit edildi. İddianamenin hazırlanmasının ardından amca Salim Güran’ın da olay günü Eğertutmaz Deresi’nde olduğuna dair görüntüler kamuoyuna yansıdı.

GECİKEN KRİMİNAL İNCELEME

Narin’in evde öldürülme ihtimali cenazesi bulunduktan 11 gün sonra tahmin edilebildi. Ancak Narin’in ikametinden 17 Eylül’de alınan halılar, yolluk parçaları ve halı parçalarına dair incelemede bir bulguya rastlanmadı.

AKP-MHP ARAŞTIRMA ÖNERGESİNİ REDDETTİ

Narin’in katledilmesinin araştırılması için 2 Ekim’de Meclis’e verilen araştırma önergesi, AKP-MHP oylarıyla reddedildi ve tepkiler üzerine geri adım atıldı. 9 Ekim’de iktidar ve muhalefet partileri, “Çocukların her türlü şiddet, ihmal ve istismardan korunarak sağlıklı gelişimlerini destekleyici tedbirlerin belirlenmesi amacıyla verilen Meclis araştırması önergelerinin” birleştirilmesi üzerinde uzlaştı. Söz konusu Araştırma Komisyonu’nun 3 ay çalışması ve gerekli görüldüğünde bu sürenin uzatılması oylamaya sunuldu. Bu talep de Meclis tarafından kabul edildi. 

DİYARBAKIR BAROSU MÜŞTEKİ SIFATIYLA KATILACAK

Müşteki sıfatıyla başvuran Diyarbakır Barosu’nun talebi 3 Ekim’de kabul edildi. Narin cinayetinin aydınlatılması baro tarafından da bir komisyon kuruldu.

ŞÜPHE VAR AMA ARAŞTIRMA YOK

27 Ekim’de kabul edilen iddianamede birçok ihmal yer alırken, asıl fail ya da faillere yer verilmedi. İddianamede, yaşanan ihmalkarlıklara dair de herhangi bir soruşturma ya da idari işlem yapılıp, yapılmadığı da yer almadı. 14 sayfalık iddianamede, olay örgüsü anlatılırken, sadece amca Salim Güran’dan 9 gün sonra şüphelenilmesi ve fail olarak yer alan ağabey Enes Güran’ın kolundaki ısırık izinin 5 gün sonra fark edilmesine yer verildi. 

MAHALLEDEKİ YANGIN 

İddianamede, mahallede 24 Ağustos’ta çıkan yangına dair “ (…), Mahalde Güran ailesine mensup kişilerin olması, hava şartları düşünüldüğünde dış bir müdahale olmaksızın yangın meydana gelmesinin mümkün olmaması (…)” ifadeleri yer alsa da yangına dair bir rapor tutulup, tutulmadığı belirtilmedi. Narin’i arama çalışmalarının sürdüğü 9 gün boyunca aile bireylerinin telefonlarına el konulmadığı da iddianamede yer alan önemli detaylardan oldu. Aramalarda yer alan ve 9 gün boyunca şüphelenilmeyen amca Salim Güran’ın aracında da 9 gün sonra arama yapıldı.

EĞERTUTMAZ DERESİ’NDEKİ ŞAİBE 

İddianamede, amca Güran’ın tutuklanmasının ardından mahalledeki 13 mezarda 4 Eylül’de tarama yapıldığı yer alsa da aile bireyleri tarafından yönlendirme ile mi gerçekleştiğine dair detay bulunmadı. Ayrıca iddianamede, arama-kurtarma çalışmalarının 8 Eylül’de neden bir kez daha Eğertutmaz Deresi’nde yapıldığı, derede daha önce iki kez yapılan aramalarda neden Narin’in bulunmadığına dair sorular da aydınlatılmadı. 

Narin’in bulunmadığı 19 gün boyunca ailenin beyanlarıyla yürütülen arama çalışmaları sırasında incelenmeyen kamera görüntüleri Narin’in cansız bedeni bulunduktan sonra yeniden incelenmesine karar verildi. İddianamede, “(…) mahalleye 21 Ağustos günü saat 15.41.56'da şüpheli bir aracın girdiği, aracın 15.44.43 sıralarında Eğertutmaz Deresi’nin yakınında bulunan toprak yolda durduğu, kamera saatine göre 38 dakika 11 saniye sonra Eğertutmaz Deresi civarından ayrıldığı” belirtilerek, aracın sahibinin Nevzat Bahtiyar olduğunun tespit edildiği kaydedildi. 

ENSARİOĞLU’NUN SÖZLERİ ARAŞTIRILMADI

İddianamede, AKP’li Galip Ensarioğlu’nun “Bazen bilip söylemememiz gereken şeyler var. Aile bizim dostlarımız. Onları da çok fazla üzecek bir şey söylemek istemiyoruz” sözlerine dair de bir inceleme ya da araştırma yer almaması da dikkat çekti.

YANITLANMAYI BEKLEYEN SORULAR

Birçok soru işaretleriyle yürütülen soruşturma neticesinde iddianamenin hazırlanması sonrası da birçok bilgi ana akım medya üzerinden kamuoyuna yansıdı. Ancak hala arama-çalışmalarında neden Narin’in ailesinden şüphelenilmediği, “bulmaya çok yaklaştık” diyen komutanın sonraki sessizliği, cenazenin Eğertutmaz Deresi’nde 3’üncü aramada bulunması, ailenin HÜDA-PAR-AKP ilişkisinin cinayetin örtülmesindeki etkileri ve Narin’in neden öldürüldüğüne dair sorular hala yanıtlanmayı bekleyen sorular olarak önümüzde duruyor.

DESTEK VE DAYANIŞMA ÇAĞRISI

Yarın görülmeye başlanacak duruşmaya, çocuk ve kadın örgütlerinin yanı sıra 50’den fazla baronun katılması bekleniyor. Rosa Kadın Derneği üyesi Avukat Berfin Polat, tüm kesimlere çağrıda bulundu. Cinayete dair birçok detayın hala aydınlatılmadığını hatırlatan Polat, “Narin’in cansız bedenine ulaşılınca karşı karşıya kalınan o tablo, bu cinayetin ne denli organize bir şekilde, profesyonelce ve birden fazla kişi tarafından gerçekleştiğinin bir kanıtıydı. Etkin bir şekilde yürütülmeyen bu soruşturma neticesinde bizler hala Narin'e ne olduğunu, hangi yöntemlerle kimler tarafından katledildiğine dair net bir bilgiye sahip değiliz?  Yetkililer tarafından hiçbir sorunun cevabı verilmiş değil” dedi. 

Yarın Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde olacaklarını belirten Polat, davaya müdahil talebinde bulunacaklarını söyledi. Polat, “Tüm demokratik kamuoyunu duruşmaya destek ve dayanışma çağrısında bulunuyoruz” diye belirtti. (Diyarbakır/MA)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Emek Partisi: Kocaeli'nin sağlığı, TÜPRAŞ'ın hisselerinden daha değerli

SONRAKİ HABER

Şırnak’ta şüpheli hemşire ölümü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa