Tarım Bakanı Yumaklı’dan “pembe tablo”lu bütçe sunumu
Tarım ve Orman Bakanlığının bütçe görüşmesinde çizilen “pembe tablo”ya CHP’li vekillerden tepki: İktidar algı oyunlarına girişse de veriler gerçeği tokat gibi iktidarın yüzüne çarpıyor!
Fotoğraf: Anka
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçelerine ilişkin sunum yaptı.
Yumaklı’nın aktarımlarının yer aldığı sunumdan öne çıkan maddeler şöyle:
- Ormanların geliştirilmesi ve genişletilmesi amacıyla 7,5 milyar tohum ve fidan toprakla buluştu. Orman varlığı son 22 yılda 23,4 milyon hektara çıktı, 2013'te başlatılan endüstriyel odun ham madde çalışmaları kapsamında 114 bin hektar alanı ağaçlandırıldı
- 2003'te uygulamaya başlanan Orman ve Köy İlişkileri (ORKÖY) projeleriyle orman köylüsünü, yüzde 20'si hibe, yüzde 80'i faizsiz kredilerle desteklendi. Bugüne kadar 284 bin aileye ve 236 kooperatif projesine 30 milyar lira destek verildi.
- Sunumda orman yangınlarıyla mücadele kapasitesi artırıldı, alevlere çok daha kısa sürede müdahale edilmeye başlandığı da iddia edildi. Bu kapsamda 2002'de 73 ton olan havadan su atma kapasitesini, rezerv güçler dahil 27 uçak ve 105 helikopterle toplam 438 tona; arazöz sayısını 650'den 1686'ya, iş makinesi sayısını ise 140'tan 831'e çıkardıkları belirtildi. 2 bin 655 yangına ilk müdahale aracı ile 14 insansız hava aracını hizmete alındı.
- Türkiye'de kullanılan sertifikalı tohumluğun yüzde 97'si yurt içinde üretilen tohumla karşılandı. 2002'de 17 milyon dolar olan sertifikalı tohum ihracatının, 2023'te 19 kat artışla 327 milyon dolar seviyesine yükseldi.
- İhracatın ithalatı karşılama oranı 2002'de yüzde 31 iken, geçen yıl itibarıyla yüzde 131 olarak gerçekleşti.
- -Son 22 yılda, 2,2 milyon hektar alanda Çayır Mera Islah ve Amenajman Projesi uygulandı, yem bitkileri ekiliş alanı 760 bin hektardan 2,7 milyon hektara yükseltildi.
- Son 22 yılda hayvan varlığı; büyükbaşta yüzde 67,7 artışla 16,6 milyona, küçükbaşta yüzde 64,3 artışla 52,4 milyona, kanatlıda yüzde 48,9 artışla 373,8 milyona ulaştı. Arılı kovan sayısı ise yüzde 119 artışla 9,2 milyon adede çıktı.
- Damızlık ve besilik varlığın artırılması için ESK ve TİGEM işbirliğiyle büyükbaş hayvan rezervi oluşturduklarını söyleyen Yumaklı, Ankara ve Kocaeli'deki gen bankalarında 19'u küçükbaş, 7'si büyükbaş ve 5'i at olmak üzere 31 ırka ait 82 bin 868 genetik materyali muhafaza ettiklerini söyledi.
- Hayvan hastalıklarıyla mücadele kapsamında, şap hastalığına karşı her yıl rutin olarak Bakanlık tarafından üretilen aşılarla uygulanan 2 doz, bu yıl 3 doza çıkarıldı. Hayvan hareketlerinin kontrolü ve hastalıklarının yayılımının engellenmesi amacıyla üç ilde "Veteriner Yol Kontrol Denetim Noktaları" kuruldu. Yapılan çalışmalarla şap hastalığı vaka sayısını yüzde 78 azaltıldığı belirtildi.
- Su ürünleri üretiminde 2002'de 61 bin ton olan yetiştiricilik üretiminin, 2023'te 9 kat artışla 556 bin tona ulaştığı
- Üreticileri afetlere karşı korumak ve sürdürülebilir tarımsal üretimi sağlamak amacıyla Tarım Sigortaları kapsamında sigorta poliçe bedelini yüzde 67'ye varan oranda karşılandığı belirtildi.
- Genç ve kadın çiftçiler, gazi ve şehit yakınları, engelli çiftçilere ve sözleşmeli tarım yapan üreticilere TARSİM'de prim indirimleri sağlandığını belirten Yumaklı bu kapsamda 2023'te 8 milyar lira, bu yıl ekim ayı itibarıyla 11 milyar lira hasar tazminatı ödendiğini belirtti.
- Yumaklı gıda denetimi konusunda da, 2024 yılı Ekim sonu itibarıyla 1 milyon 100 bin denetim gerçekleştirdiklerini söyledi.
- Yumaklı ayrıca 3 yıllık planlama dönemi sonunda et ithalatını ülke gündeminden çıkaracağını iddia etti.
- Gelecek yıl için Bakanlığın ve bağlı kuruluşların 178 milyar lira yatırım yapmasını, tarımsal destek tutarını 135 milyar liraya çıkarmayı ve depremden etkilenen iller için 11,5 milyar lira kaynak kullanmayı hedeflediklerini kaydeden Yumaklı, Tarım ve Orman Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin, bir önceki yıla göre yüzde 55 artışla 438 milyar lira olacağını bildirdi.
CHP'li AYGUN’DAN BAKANLIĞA TEZEKLİ TEPKİ
CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında, hayvancılığın sorunlarına yanında getirdiği tezek ile dikkati çekti.
Aygun elindeki tezeği iktidar milletvekillerinin oturduğu sıralara doğru göstererek, "Bir kahve 120 TL. Adalet mi bu? Çiftçi 1 litre süt yapacak, primiyle beraber 13 lira. Sayın Bakan daha dün primi 1 lira yaptılar. Köylerde artık hayvan kalmadı. Tezek kokusu kalmadı. Hayvancılık bitti. Bunu bulana kadar akla karayı seçtim. Kaç tane yer aradım. Köylerde hayvan kalmadı" diye tepki gösterdi.
“ÜRETİCİYİ PERİŞAN ETTİNİZ”
Bütçe Komisyonu toplantısına ekmek, süt ve su ile gelen CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut ise, yarım litre suyun marketlerde 15 liraya satıldığını, bir litre sütün ise üreticiden 13 liraya alındığına işaret ederek, “Üreticiyi perişan ettiniz, halkı da şu kuru ekmeğe muhtaç ettiniz" diye tepki gösterdi.
Yumaklı'nın sunumunu eleştiren Barut, "Öyle bir pembe tablo çizdi ki Bakan, dinlerken şaşırdım ve hayret ettim. Acaba ben mi başka bir ülkede yaşıyorum, yoksa Sayın Bakan mı başka bir ülkenin bakanı. Gerçekleri bir de bizden dinleyin. Üreticilerimiz şu an kan ağlıyor. Türkiye bir tarım ülkesi ama AKP eliyle tarım bitirildi, çiftçi her ektiğinden zarar etti. Artık bıçak kemiğe dayandığı için Türkiye'nin her yerinde çiftçilerimiz eylemler yaptı. Gıda egemenliğimizi tehlikeye atan, tarımsal üretimi ve çiftçiyi bitirenlerin amacı bellidir. Amaçları ülkemizi tümüyle çok uluslu şirketlerin ve emperyalist ülkelerin pazarı haline getirmek. Bütçe neden yapılır, niçin hazırlanır? Dertlere derman olmak, sorunları çözmek, refahı arttırmak için yapılır. Oysa AKP iktidarı bırakın sorun çözmeyi, bırakın çare olmayı, sorunu büyütmeye yeminli gibi davranıyor. Neden bunları söylüyorum, çünkü matematik yalan söylemez. İktidar algı oyunlarına girişse de veriler gerçeği tokat gibi iktidarın yüzüne çarpıyor”
“KANUNUN EMREDİCİ HÜKÜMLERİ YOK SAYILIYOR”
Barut, ortaya koyduğu verilerle çizilen pembe tabloyu şöyle eleştirdi:
“2023 yılında bütçeden tarıma ayrılan kaynak 142,3 milyar lira iken 2024 yılında 384 milyar liraya çıkarılmıştı. 2025 bütçesinde ise tarıma toplamda 706 milyar lira. Daha vahimi ise tarımsal destek programları için yalnızca 135 milyar lira kaynak ayrılıyor. Çiftçinin en temel maliyetlerinden birisi olan mazot fiyatları bile 3 senede 7 liradan 45 liraya çıktı. Tarıma geçen sene 63 milyar, bu sene 91 milyar, gelecek yıl ise 135 milyar destek vereceklerini söylüyorlar. Maliyetler en az 5-6 kat artarken tarımsal desteklerin adeta yerinde sayması tarıma ve çiftçiye darbedir. Tarım Kanunu'nun 21'inci maddesine göre, tarımsal desteklerin gayrisafi milli hasılanın yüzde 1'inden az olmaması şart. Gelecek yıl gayrisafi milli hasılanın 61 trilyon 540 milyar olacağı öngörülüyor. Çiftçilerin 615 milyar 400 milyon lira destek alması gerekiyor. Oysa 135 milyar lira reva görülen çiftçilerin alamadığı destek miktarı 480 milyar 400 milyon liraya ulaşıyor. 2006 yılından bu çıkan kanuna hiç uymadılar, çiftçiye yüzde 1 destek verilmedi, en fazla yüzde 0.5 ve altında oran veriyorlar. Bunu söylediğimizde OECD, Uluslararası Ekonomik İşbirliği Örgütü rakamlarını öne sürüp banka kredilerini, özel sektörün tarıma katkılarını, ilacı, tohumu her şeyi bunun içine koyup verilen desteği fazla gösteriyorlar. Bu doğru değildir. Kanunun emredici hükümlerini yok sayıyorlar. Tarımı desteklenmeyen bir ülkede tarım yapmak mümkün değildir. Tarım desteklenmediği için üretici üretemiyor, ithalata sevdalı AKP iktidarı ithalatı yapıyor.”
“ÇİFTÇİ BORCA BATMIŞ DURUMDA”
“Madem güçlü Türkiye ve tarım diyorlar o zaman çiftçinin ürünü niye para etmiyor, emektar çiftçimiz borca batmış durumda?” diye soran Barut, “Limon dalında çürüdü, kimse oralı olmadı. Neden yüz binlerce çiftçi tarımdan uzaklaşıyor, niye üreten bir Türkiye yerine ülkemizi ithalat cennetine çevirdiniz? Madem güçlü tarım ve güçlü Türkiye istiyorlar, öyleyse 2011 yılından bu yana bütçeden tarımsal desteklemeye verilen pay niye düşüyor? 2011'de yüzde 2,2 olan destekleme ödemeleri oranı, 2024'de geldiğimizde yüzde 0,8'e kadar geriledi. 2002'de ÇKS'ye kayıtlı 2 milyon 800 bin çiftçi vardı, bu sayı 700 bin düştü, yüz binlerce çiftçi tarımdan uzaklaştı. Madem güçlü bir Türkiye deniyor, o zaman tarıma, üretime, üreticiye ve halka destek olun” diye seslendi.
Barut, her yıl on binlerce ziraat, gıda, orman, balıkçılık teknolojisi mühendisi, veteriner hekim, tekniker ve teknisyenin mezun olarak kamuya atama beklediğini hatırlatarak, “Bütçede atamayla ilgili alım kaynağı görünmüyor, bu yanlışı düzeltin" dedi.(EKONOMİ SERVİSİ)