Ahmet Türk: Çözüm için sofra kurmuşsunuz ama üzerinde bir şey yok
Mardin’deki kayyım protestosunda konuşan Ahmet Türk, yeni süreç tartışmalarına işaret ederek, "Bir sofra kurmuşsunuz, sofranın üzerinde bir şey yok" dedi.
Fotoğraf: MA
Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasının ardından belediye binası önünde başlatılan eylemler devam ederken, heyetlerin destek ziyaretleri de sürüyor. Büyükşehir Belediye binası önünde sürdürülen eylemi, sabah saatlerinde Mardin Barosu, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve yurttaşların yanı sıra Kürt siyasetçiler Çağlar Demirel ile Ayla Akat Ata ile çok sayıda kişi ziyaret etti. Belediye Eş Başkanları Ahmet Türk ile Devrim Demir’in karşıladığı heyetler desteklerini iletti.
Destek ziyareti sonrası açıklama yapıldı.
Belediye Eş Başkanı Devrim Demir, halkın direnişini selamlayarak mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti. Demir, “İrademize el koyanlar, direnişimiz karşısında geri adım atacaklar. İrademize sahip çıkıp mücadelemize inanalım. Bizler her şart altında kazanacağız” dedi. Ayla Akat Ata da Mardin’e 3’üncü defa kayyım atanmasını "çaresizlik" olarak değerlendirerek, "Devlet bu güç karşısında çaresiz. Elindeki tek araç zulüm ve bunu kullanıyor. Elindeki tek araç hukuksuzluk ve bunu kullanıyor. Burada güçlü olan biziz" diye konuştu. Çağlar Demirel de Türkiye halklarına Kürt halkını yalnız bırakmama çağrısı yaptı.
TÜRK: HAKLI TALEPLERİ GÖREMEYENLER ÇÖZÜM İRADESİNİ GÖSTEREMEZ
Ahmet Türk, 1980 askeri darbesinden bu yana yaşadıklarını ve cezaevlerinde geçirdiği süreci anlattı. Türk, “Bütün bunları yaşadık ama asla ödün vermedik. Dünden daha güçlüyüz. Bugün halkımızla daha büyük bir dayanışmanın içindeyiz. Bizler hakkın, adaletin olduğu ve demokratik cumhuriyetin olduğu bir ülkede bütün halklarla kardeşçe, ortak demokratik değerlerde buluşarak bir yaşamı esas alıyoruz. Mücadelemizin amacı budur. Onun için kayyım atamakla, zindanlara atmakla, Kürt halkını asla ama asla susturamazlar ve asla ama asla geri adım attıramazlar” ifadelerini kullandı.
“Bir elini uzatırken, diğer elinde sopa tutan anlayış asla Kürtleri anlayamaz” diyen Türk, “Kürtlerin haklı taleplerini göremezler, bunu çözme iradesini de gösteremezler. Eğer siz bir halkın halk olduğunu, bir dilinin olduğunu, bir kimliğinin olduğunu ve bir kültürünün olduğunu içselleştirmezseniz, onu çözemezsiniz. O iradeyi ortaya koyamazsınız. Çünkü siz bugün Kürt halkının varlığını bile kabul etmeyen bir mantıkla hareket ediyorsunuz ve bu ülkeyi yönetiyorsunuz. Bugün Ortadoğu’daki gelişmelere baktığımızda, İran’da oluşacak gelişmelere baktığımızda, Ortadoğu’da oluşacak kaostan Türkiye’nin nasıl bir döneme geçeceğini bildikleri için bir tarafta el uzatmaya çalışıyorlar. Biz gerçekten bugüne kadar uzatılan her eli tuttuk. Çözüm için her zaman düşüncemizi ortaya koyduk. Ama bir sofra kurmuşsunuz, sofranın üzerinde bir şey yok. Ne yapacağınız konusunda bir şey söylemeden, sadece bazı söylemleri dile getirerek, Kürt halkını ne ikna edebilirsiniz, ne de Kürt halkının haklı ve makul taleplerini karşılayabilecek bir süreci başlatabilirsiniz” diye konuştu.
Doğru projelerle gelinmesi durumunda uzatılan elin tutulacağını söyleyen Türk, “Ama kandırmaya yönelik bir anlayış ile gelirseniz kendinizi kandırırsınız. Bunun ötesinde bir şey olmaz” dedi.
KIZIKTEPE’DE YÜRÜYÜŞ: İRADEME DOKUNMA
Mardin Büyükşehir Belediye binası önünde nöbet eylemi başlatan halk, Kızıltepe’de yürüyüş gerçekleştirdi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, Mardin Büyükşehir Eşbaşkanları Ahmet Türk ve Devrim Demir’le birlikte yüzlerce kişi yürüdü. "Kayyım darbedir irademe dokunma" pankartıyla yürüyen yüzlerce kişi sık sık, “Bijî berxwedana gelê Kurd" sloganları attı.
Kitle Özgürlük Meydanı’na kadar yürüdü. Burada Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk açıklamalarda bulundu. İrade gasbına karşı tavır alan herkesin mücadelelerine destek vermesi gerektiğini ifade eden Türk, şu çağrıda bulundu: “Bizim mücadelemiz demokratik bir gelecek mücadelesidir. Bizim mücadelemiz sadece Kürtlerin özgürleşmesi mücadelesi değildir. Türk halkının da özgürleşme mücadelesidir. Çünkü bu ülkede demokrasi olmadan ne Kürdü, ne Türkü demokratik bir gelecekle kucaklaşamaz. Türkiye'de demokrasiden yana olan herkese buradan sesleniyoruz; gelin halkın iradesine saygılı olun, halkın iradesini ipotek altına alan zihniyete karşı demokrasi gücü olarak demokratik birliği oluşturarak yüksek sesle itirazımızı yayalım.”
Açıklama atılan sloganlarla son buldu. (MA)