07 Kasım 2024 04:26

107. yıl dönümünde Ekim Devrimi’nin güncelliği:

Büyük Ekim Devrimi’nin 107. yıl dönümünde, emperyalist sistemin önümüze koyduğu korkunç bakiye, bu gezegen üzerinde insanca bir varoluş için insanlığın sosyalizme duyduğu ihtiyacın göstergesidir.

Paylaş

Olcay GERİDÖNMEZ

Dünyanın çivisinin çıktığı, insanlığın yörüngesini yitirdiği izleniminin her geçen gün güçlendiği bir çağda ve ülkede neye tutunmalı insanlıktan umudu kesmemek için? Bu soruyu her bir okurumuzun zaman zaman aklından geçirdiği soruların başında geldiğini varsayacak yeterince neden var. Umutsuzluğu dağıtacak, onu açık, tutarlı, nesnel bir umuda çevirecek olan, emekçi sınıfların kendi yaşam koşullarına aktif, eyleyen devrimci, yaratıcı tepkisi olacaktır yine de.

Bugün, büyük sosyalist Ekim Devrimi’nin 107. yıl dönümünde, emperyalist kapitalist sistemin önümüze koyduğu korkunç bakiye, bu gezegen üzerinde insanca bir varoluş için insanlığın sosyalizme duyduğu yakıcı ihtiyacın göstergesidir açıkça.

Emperyalist güçlerin meta sürümü ve sermaye ihracı için pazarlar, ham madde kaynakları uğruna giriştiği kapitalist çıkar kavgalarının nasıl kanlı çatışmalara, savaşlara, iç savaşlara yol açtığı gözlerimizin önünde cereyan ediyor. Uluslararası burjuva hukukunun bile hiçe sayılarak yaşanan çatışmalar, askeri operasyonlar, Filistin halkına uygulanan soykırıma varan katliam bitmiyor. Ulusal baskı, inkar ve şoven milliyetçilikle halklar birbirine karşı kışkırtılıyor, halkların iradesi hiçe sayılıyor. Neoliberal politikalar, dünya çapında baskıcı gerici rejimlerin yükselişiyle iyice tırpanlanan sosyal haklar, demokratik hak ve özgürlükler; kapitalist emek sömürüsünün, kâr hırsının, servet dağılımındaki inanılmaz eşitsizliğin neden olduğu açlık, yoksulluk, sefalet ve işsizlik; doğanın döngüsü, yaşam türleri üzerindeki yıkım…

Bu bakiye, kapitalist dünyanın insanlığa ekonomik, siyasal ve ekolojik çöküş dışında başka seçenek sunmadığı, sunamayacağının en açık göstergesi.

Sınıflı toplumların varlığından itibaren sömürülen ve ezilen emekçi kitlelerin temel özlemi insanca bir yaşam olmuş, bu uğurda mücadele etmişlerdir. Bilimsel sosyalizmin sömürünün olmadığı insanca yaşanacak bir dünya tasarımı bu mücadeleye programatik biçimini vermiştir.

EKİM DEVRİMİNİN SÜREN KAZANIMLARI

Büyük Ekim Devrimi’nin Önderi Vladimir İlyiç Lenin, birinci emperyalist paylaşım savaşı sırasında yazdığı Emperyalizm; Kapitalizmin En Yüksek Aşaması’nda emperyalizmin yalnızca açık gerici karakterini sergilemekle kalmadı, aynı zamanda “kapitalizmin son aşaması” olarak, sosyalist devrimin olanaklarını geliştiren yönlerini de açıklığa kavuşturdu. Tek bir ülkede sosyalizmin zaferinin mümkün olduğuna, zaferin koşullarına dair yeni teorik anlayışı geliştirdi. Tek tek ülkelerin proleterlerine iktidarı kendi eline almak için inisiyatif geliştirip savaş halinden yararlanmasını öğretirken proleter devrimin zaferine olan inançlarını sağlamlaştırdı.

Birinci Dünya Savaşı’nın ateşi içinde 1917 Ekim Devrimi’yle tarihte ilk kez işçiler, ezilen ve sömürülen emekçi kitleler, Rusya’da Bolşevik Partinin önderliğinde kendi iktidarını kurarak sosyalizmin inşasına girişti. Halkı yoksulluğa, işsizliğe ve adaletsizliğe mahkum eden üretim araçları üzerindeki kapitalist özel mülkiyet ortadan kaldırıldı. Tüm fabrika, büyük topraklar ve bankalar emekçilerin kolektif mülkü ilan edildi, onların denetim ve yönetimine devredildi. İşçi sınıfı ve emekçiler, kadınlar ve ezilen uluslar tarihin en ileri haklarına, kazanımlarına kavuştu. Bu haklarla kazanımlar yasal güvence altına alınmakla kalmadı, emekçi halkın bunlardan en etkin şekilde yararlanması için çok çeşitli mekanizmalar yaratıldı. Dünya savaşının sonlandırılıp barışı sağlayan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği, 20 yıl gibi kısa bir süreçte dünyanın altıda birini kapsayan geniş bir coğrafyada yoksulluğun, sefaletin ve işsizliğin olmadığı, eşitlik esasına dayalı bir toplum kurdu. Kapitalist ekonomilerde görülmesi mümkün olmayan bir büyüme ve ilerlemeyle SSCB dünyanın en gelişmiş ülkelerinden birisi haline geldi. Öncülüğünde kurulan Komünist Enternasyonalin de etkisiyle kapitalizmin hüküm sürdüğü ülkelerin emekçilerinin, ezilen halkların mücadelelerine muazzam bir güç ve ilham kaynağı olduğu gibi, sömürücülerin sosyalizm korkusunu besledi, emekçilere ciddi tavizler vermelerine, ‘sosyal devlet’ uygulamalarına, reformlarına yol açtı. İkinci Dünya Savaşı’nda SSCB ana yurt savunmasıyla Hitler faşizmini durdurdu, dünyayı faşizm belasından kurtardı.

İnşasına önadım olduğu sömürünün ortadan kaldırılması mücadelesinde yenilgiye uğratılmış olsa da bugüne dek süren etkileriyle Ekim Devrimi ve SSCB’nin kurduğu onlarca yıllık sosyalizm deneyiminden işçi ve emekçi sınıfların öğreneceği çok şey, alacağı çok ders var.

DEVRİMCİ PARTİ, ÖRGÜTLÜ SINIF, ENTERNASYONALİZM

Her şeyden önce Çarlık Rusya’sında Lenin önderliğindeki Bolşevik partinin oluşum ve gelişim süreçlerinin tarihsel önemine vurgu yapmak gerekir. Lenin kapitalizmin emperyalist aşamasını tahlil ettiği dönemde Bolşevik Partiyi taşıdığı ideolojik, teorik ve pratik düzey; devamında kaleme aldığı Nisan Tezleri’yle partinin stratejik hattını güçlendirmesi; emperyalist savaş ve devrimci mücadele bağlamında II. Enternasyonal partileriyle yürüttüğü tavizsiz teorik ve politik tartışmanın, devrimci enternasyonalist güçleri bir arada tutma, Komünist Enternasyonalin kurulmasına öncülük ederek dayanışmayı güçlendirme çabalarının; partinin işçiler arasında yıllar öncesinden başlayarak saldığı köklü bağların; kurduğu işçi basınının günlük, ısrarlı etkisiyle yükselen işçi hareketinin sınıfın politik mücadele taleplerini benimsemesindeki belirleyici önemi göz ardı edilmemeli.[1]

Günümüzde işçi ve emekçilerin artan mücadele pratiklerine rağmen dağınıklığı, güçlerini ulusal ve uluslararası düzlemde birleştirmede, sendikal ve politik örgütlerde bir araya gelerek kendi çıkarlarını savunma ve harekete geçmedeki zayıflıkları, sınıfın fikri ve eylemi etrafında birleşmedeki ciddi eksiklikleri, işçi sınıfı partisinin eksiklikleridir aynı zamanda. Uluslararası sermayenin karşısında ulusal ve uluslararası örgütlenme, güçlü sınıf partileriyle örgütlerinin oluşumu, devrimci enternasyonalist dayanışma ve güç birliğinin yükseltilmesinin vazgeçilmez bir sorumluluk olduğu aşikardır.

[1] Bk. Sovyetler Birliği Komünist Partisi (Bolşevik) Tarihi -Kısa Ders-; Kor Kitap, 2. Basım 2023

ÖNCEKİ HABER

Okul çıkışı alıkonulan çocuk kaçarken inşaattan düşerek yaralandı

SONRAKİ HABER

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Atina’ya gidecek 

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa