Kadınlar bilinci örüyor

Yeri mi şimdi, sırasını bekleyen bir kadının kızgın sardunya öfkesinin yoksa değil mi.

Evet yeri, Yüzüncü Yıl üniversitesi’nde de kadınlara dair yeni bir kıpırtı var şimdi. Dingin bir hareketlilik.

Şu an kurulma aşamasında olan Kadın Hakları Bilinci Topluluğu. Bu topluluğun oluşturucularından Leyla Ermiş’le topluluğu kurma nedenlerini, üniversitedeki kadınların kendilerine alan yaratamama sorununu, kadın emeğini ve barışı konuştuk. İstekler neler ve bundan sonrası için nereye?

TECAVÜZE UĞRAMAK KADININ SUÇU!

Suriye kamplarında kalan Ayşe teyzenin ve kızının tecavüze uğraması sonucunda, bu durumun kadınların suçu kabul edilip bir namus davasına kurban gitmiş olması Leyla’yı bu topluluk fikrine yöneltmiş.

Bir kadının başka bir kadını korumasını beklemiyoruz diyor. Çünkü bu anayasada düzenlenmeli. Ve yetersiz gelen yasalara hergün yeni bir kadın cinayeti ekleniyor. Dolayısıyla annesiz kalan ve katil bir babayla yaşamak zorunda bırakılan bireylerin ilerleyen dönemlerde kendisine ve ailesine faydasız kılınması.

Üniversitedeki kadınların kendilerine alan yaratamamakla birlikte tacize maruz kaldığını belirtiyor. Kadınlar yaşanan olayların ardından asosyal bireyler olmakla beraber zamanla kendisine olan özgüvenlerini de yitiriyorlar. En basitinden kampüs içerisinde olan sahile kadınlar yalnız başlarına gidemiyorlar.

HOCALAR DA DESTEK OLUYOR

Topluluk kurma fikrine kadınların büyük destek olduğunu söylüyor Ermiş. Özellikle yurtta kalan kadınların. Daha sonra sosyoloji bölümünde Doç. Dr. Suat Perin hocanın ve Araştırma Görevlisi Sebahat Ölçer hocanın her türlü konuda maddi-manevi desteklerini esirgeyemeyeceklerini söylediğini ekliyor.

Ev kadınları da emek sömürüsünü yoğun yaşıyorlar. Topluluk olarak amaçlarının hakları korumaktan ziyade var olan hakların bilincini yayarak, bu bilincin farkına varan özgür kadınlar yaratmak olduğunu özellikle belirtiyor. “Yasaları korumak genel itibariyle bizim vazifemiz değil, devletin vazifesidir. Herkes kendi üstüne düşen görevi yaptıktan sonra ortaya bir sorun çıkacağını sanmıyorum” diyor Leyla Ermiş.

YYÜ’deki bu ilham verici çalışma için arkadaşlarımızı kutluyoruz. Yapılmak istenen çalışma bir ihtiyacın merkezinde duruyor. Ve eminiz ki birçok kadın bunun için harekete geçecektir...

BARIŞA EN ÇOK İHTİYACI OLANLAR

“BARIŞA en çok ihtiyacı olan kadınlar. Çünkü kadın iki taraftan da bir çöküntü içerisine giriyor.

Çünkü eşini ya da çocuklarını kaybeden kadınlar yaşamış oldukları maddi ve manevi eksikliklere göğüs geremeyip yetememezlik duygusuna kapılıyorlar. Bu aynı zamanda sosyolojik bir eksiklik. İlla bir acıyı yaşamak için yakınından birini kaybetmek gerekmiyor. Onurlu ve vicdani bir duygu içerisine giren her kadının yaşamış olduğu ortak bir acı. Kadın emeğini önemsiyoruz. AKP iktidarı kadınları Alevi-Sünni, türbanlı –açık ayrımı yaparak emek sömürüsüne maruz kılıyor.”