Narin Güran cinayeti | Sanık Nevzat Bahtiyar: "Narin'in cansız bedenini yok et" dediler
Narin Güran cinayetinde ilk duruşma başladı. Amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar hakim karşısında.
Diyarbakır'da 19 gün sonra cesedi Eğertutmaz Deresi kenarında bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetinin ilk duruşması görülüyor. Gazeteciler, avukatlar ve duruşması olanlar dışında kimse alınmadı. Diyarbakır Barosu dışındaki baroların katılma talebi reddedildi. Sanık Nevzat Bahtiyar, olayı anlatmak istemediğini söyledi. Salim Güran’in kendisinden Narin'in cesedini parçalanmasını istediğini söyleyen Bahtiyar, "Fakat ben cenazeye karışmadım” dedi.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan duruşmada, tutuklu sanıklar amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve Narin'in cesedini taşıyan komşuları Nevzat Bahtiyar, hakim karşısına çıktı. Tutuklu sanıklar hakkında "İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
ADLİYE ETRAFI BARİYERLERLE KAPATILDI
Yoğun katılımın olduğu duruşma öncesi adliye etrafı polis bariyerleriyle kapatıldı. Gazeteciler, avukatlar ve duruşması olanlar dışında kimse alınmadı. Ayrıca adliyenin iç kısmına da bariyerler kuruldu. Yüzlerce avukatın yanı sıra çocuk ve kadın örgütleri, milletvekilleri ve sivil toplum örgütü temsilcileri, duruşmayı izlemek için erken saatlerde adliyeye geldi. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, DEM Parti'li milletvekilleri, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav da duruşmayı izlemek için gelenler arasında yer aldı. AKP ve HÜDA-PAR milletvekillerinin de duruşmaya katıldığı öğrenildi.
Yaklaşık 300 kişilik kapasitesi olan Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinin duruşma salonunda görülen duruşmaya müşteki sıfatıyla Diyarbakır Barosu avukatları ve Baro Başkanları dışında avukatlar alınmadı.
Gazetecilere ayrılan bir bölümde 30’a yakın ulusal ve yerel basın temsilcisi katılım sağladı. Turkuaz basın kartı olmayan gazetecilerin duruşmaya takip etmesine izin verilmedi.
ADLİYE ÖNÜNDE UZUN KUYRUK OLUŞTU
Yoğun kalabalık nedeniyle adliye önünde ve içinde uzun kuyruk oluştu. Bazı avukatlar duruma “Sadece başkanlar alınacaksa duruşmaya neden çağrı yapıyorsunuz" sözleriyle tepki gösterdi.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve CHP, adliye önünde açıklama yaptı. DEM Parti de adliye önünde ayrı bir açıklama gerçekleştirdi.
DURUŞMA BAŞLADI
Duruşma, kimlik tespitiyle başladı. Tutuklu sanıklar askerler eşliğinde duruşma salonuna alındı. Narin Güran’ın babası Salim Güran da duruşmada hazır bulundu.
TTB'DEN DAVAYA KATILMA TALEBİ
Mezopotamya Ajansının aktardığı bilgilere göre, kimlik tespitinin ardından konuşan TBB Başkanı Erinç Sağkan, yargılama sürecine katkıda bulunmak istediklerini belirtti. Davaya katılma talebinde bulunan Sağkan, "Soruşturmanın adil bir şekilde yürütülmesini istiyoruz" diye kaydetti. Tahir Elçi davasında katılma taleplerinin kabul edildiğini hatırlatan Sağkan, "Gerçekten insan haklarını savunmak TBB’ye görev olarak verilmişse böyle bir yargılamaya katkı sunmak için katılma talebimize izin verirseniz sevinirim” dedi.
GÜLEÇ: BULGULAR KARARTILDI
Sağkan’ın ardından Diyarbakır Barosu Başkanı Abdülkadir Güleç söz aldı. "Narin Güran cinayeti vahşice işlenmiş cinayet, toplumun adalet duygusunu örseleyen vahim bir durum" diyen Güleç, "Bizim toplum olarak Narin gibi çocukların ya da kadınların katledilmemesi için ne yapabilirizi tartışmamız gerekiyor" diye kaydetti.
Güleç, "Kamera kayıtlarına göre, Narin’in daraltılmış baz istasyonu çalışmasında, huzurda bulunan sanıkların 4’ü Narin Güran'ın evinde. Bu soruşturmada belli eksiklikler var. Bunu şuna bağlıyorum. Adli kolluk yok, idari kolluk var. Olayın başından itibaren Narin’in kaybolma ihtimali üzerinde duruldu. Son görülme anı 15.15. İhbar yapılan saat akşam 20.00. Yani 5 saat sonra ihbar yapılıyor. 8 yaşında kız çocuğunun 5 saat bulunmaması akıllara başka şeyler getiriyor. Ben hukukçu olarak ilk duyduğumda Narin’in katledildiğini düşündüm. ‘Köyde herkes akraba ve kız çocuğu 5 saat bulunmuyorsa katledilmiştir’ dedim. 19 gün boyunca Narin’in cesedi tespit edilemedi, bedenine ulaşılamadı. Narin’in cenazesinin saklandığı için, bütün bulgular ve DNA bulguları karartıldı. Bu bağlamda iddianamenin o tespitini önemsiyoruz. Baz istasyonu çalışmaları bizce de çok önemli. Toplumda bu tespitten kaynaklı siz ve mahkeme heyetinden toplumun vicdanını belirleyen hakkaniyetle karar beklemektedir” ifadelerini kullandı.
SANIK AVUKATLARI: KATILMA TALEBİNE ESNEK YAKLAŞILSIN
Sanık avukatları, cinayetin aydıntılması için kendilerinin de çaba sarf ettiklerini ileri sürdü. Katılma taleplerine karşı mahkemenin esnek davranmasını istediklerini belirten avukatlar, "Biz şu dengenin korunmasını istiyoruz. Sanığın AİHS 6’ncı madde kapsamında adil yargılanma hakkı vardır. Sanığın yeterli imkanı elde edebilmesi ve bu kolaylığın sağlanması gerektiği kuşkusuzdur. Bu denge de gözetilerek biz baronun ve hukuk örgütlerinin katılma talebinin daha esnek yapılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
BAROLARIN TALEBİNE RET
Baroların taleplerini değerlendiren mahkeme başkanı, Diyarbakır Barosunun katılma talebini kabul etti. Diğer baroların katılma talebi reddedildi.
NEVZAT BAHTİYAR İFADE VERİYOR
Duruşma sanık Nevzat Bahtiyar'ın ifade vermesi ile devam etti.
Bahtiyar “Susma hakkı" oluğ olmadığını sordu. Mahkeme başkanı “Var” diye yanıt verdi. Bahtiyar, mahkeme başkanının olayı anlatıp anlatmak istemediğine dair soruya "Yok” yanıtı verdi. Mahkeme başkanı, Bahtiyar’ın verdiği iki ifade olduğuna işaret ederek, hangi beyanının doğru olduğunu sordu. Bahtiyar, “Son verdiğim beyanım doğrudur” dedi.
"İLİŞKİ" İDDİASI
Olay günü Salim Güran'ı 15.08 sularında su kesik olduğu için aradığını iddia eden Bahtiyar, "Narin Güran’ın evine yaya olarak çıktım. Arabam aşağıdaydı. Salim Güran da o zaman yukarıdaydı, bizim evimizin üstündeydi. Burası ahırın orasıydı. Salim ve ben tek vardım. Salim dışında kimseyi orada görmedim. Salim Güran yukarıdaydı, ben aşağıda sulama yapıyordum. Salim Güran açıkta bekliyordu, arabası yoktu” dedi.
Bahtiyar, “Salim sana gel işin var dedi, sen oraya gittin. Sen o esnada evin içinde bağrış, çağrış, çocuğun ölümüne dair ses duydun mu?” sorusunu “Yok” şeklinde yanıtladı. Bahtiyar, “Eve girdim. Bir odaya gittim baktım Narin yatıyordu. Bana söyledi. Böyle bir olay var. Annesi ile ilişkim olduğu için. 'Ben ilişkideydim, Narin gördü, öldürdük' dediler bana” iddialarında bulundu.
Bahtiyar, evde Narin’in cansız bedenini gördükten yaşananlara dair “Bana bunu götürüp kaybettireceksin. Bunu götür bir yere at dedi Salim” dedi.
Arif Güran, Nevzat Bahtiyar konuşurken fenalaşması üzerine polisler tarafından salondan çıkarıldı.
"YÜKSEL GÜRAN TEPEDE BİZE BAKIP AĞLIYORDU"
Mahkeme başkanının sorusu üzerine hayatında hiç ceset görmediğini söyleyen Bahtiyar, "Nasıl bu kadar soğukkanlı kaldın?" sorusuna "Beni silahla tehdit etti" cevabını verdi. Narin Güran'ın cesedini battaniyeye sardığını belirten Bahtiyar, anne Yüksel Güran'ın tepede kendilerine bakıp ağladığını ifade etti.
"PARA TEKLİF EDİLDİ"
Salim Güran’in çuvalı alarak “Göl” diye tarif ettikleri yerde parçalanmasını istediğini söyleyen Bahtiyar, "Fakat ben cenazeye karışmadım” dedi. Bu esnada baba Arif Güran ağlamaya başladı.
Bahtiyar, Salim Güran’ın korkusundan dolayı olayı anlatamadığını öne sürdü. Narin’in nasıl öldürüldüğüne dair soruya, “Bilmiyorum, bağlayarak öldürmüş olabilir diye düşünüyorum” yanıtı verdi.
Bahtiyar, mahkemenin neden itirafta bulunduğu sorusuna, “Vicdanım kabul etmediği için itirafta bulundum” dedi.
Bahtiyar, kardeşinin geçen hafta görüşüne geldiğini, kendisine suçu üstlenmesi halinde para teklif edildiğini aktardığını söyledi. Bahtiyar, “Ben kabul etmedim” dedi.
'HATIRLAMIYORUM' YANITLARI
Ses ve Görüntülü Bilişim Sisteminin (SEGBİS) kaydının yapılması için duruşmaya ara verildi. Ardından Diyarbakır eski Baro Başkanı Nahit Eren, Bahtiyar’a bazı sorular yöneltti. Bahtiyar, “Salim’i ne zamandan beri tanıyorsun” sorusuna “30 yıldır tanıyorum. Çok yakın dostuz. Birbirimizi aradık, kahvede en çok buluşurduk. Olaya yakın onun evine gitmedim” yanıtı verdi.
Narin’i odada cansız gördüğü anda bir tepki göstermediğini belirten Bahtiyar, birçok soruyu “Görmedim” ve “Hatırlamıyorum” şeklinde yanıtladı. Bahtiyar, “Cesedi battaniye sararken bir ucunu Salim, bir ucunu ben tuttum. Sonra cesedi ben aldım. Salim terliği de al deyince onu da alıp, battaniyeye koydum” dedi.
Bahtiyar, Salim’in battaniyeyi kime verdiğini sorusuna “Bilmiyorum” şeklinde yanıtladı. Nahit Eren, "Siz yer tespitinize gittiğinizde Narin’in bulunduğu çukurda su vardı. Sen Narin’i götürdüğün gün su altında mıydı?" diye sordu. Bahtiyar, buna dair önce "Su altında değildi” dedi, sonrasında “Su vardı” dedi.
Bahtiyar, “Salim’in telefonundaki sildiği tüm kayıtlar geri getirildi. Özellikle WhatsApp mesajları. Bir bilgin var mı?" sorusunu, “Bir bilgim yok”; "17.46’da onu aramışsın?" sorusunu “Bilmiyorum. Sadece 15.08’de aradım”; “17.46’da konuşunca Salim sana ne dedi? 41 saniye ne konuştunuz?" sorusunu ise “Hatırlamıyorum” diye yanıtladı.
Hatay’da çalışan akrabaları "Vecdi" adlı kişiyle yaptıkları görüşmeye dair soruya yanıt veren Bahtiyar, "Beni aramış olabilir de bilmiyorum. Ne konuştuğumuzu bilmiyorum” diye kaydetti.
"SALİM BOĞDU"
Diyarbakır Barosu avukatlarından Aydın Özdemir, "Narin’i siz mi boğdunuz" diye sordu. Bahtiyar, "Yok, Salim boğdu, kendisi söyledi” dedi.
Bu sırada ayağa kalkan baba Arif Güran, "Seni Allah’a havale ediyorum” dedi. Mahkeme baba Arif Güran’ın sakinleştirilmesi için dışarı çıkarılmasını istedi. Baba Güran, "Beni öldürün artık" dedi. Baba Güran, salondan çıkarıldı.
Bahtiyar, Aile Sosyal Politikalar Müdürlüğü avukatlarının sorularına da “Bilmiyorum” şeklinde yanıtar verdi.
CENAZENİN GÖTÜRÜLME BİÇİMİ
Enes Güran müdafi avukatı, “İlk başta Yüksel Güran’dan bahsetmediniz. Şimdi ise bahsetmenizin gerekçesi nedir?” sorusunu sordu. Bahtiyar, bu soru ve birçok soruya, “Hatırlamıyorum”, “Görmedim” yanıtını verdi. Kolluk ifadelerinde herhangi bir baskı görüp görmediği sorusuna da Bahtiyar, “Görmedim” dedi.
Bahtiyar, cesedi nasıl götürdüğüne dair soruyu da, şöyle yanıtladı: "Kimse beni görmesin diye ahıra yukarıdan cesedi koydum, bende pencereden girdim."
"CENAZENİN BULUNACAĞINI BİLİYORDUM"
Ardından söz alan anne Yüksel Güran'ın müdafileri, Bahtiyar'a "Salim Güran’ın evine gitmek istediğinizde önce Arif Güran mı Salim Güran evi mi gelir?” diye sordu. Bahtiyar, “Arif Güran” dedi. Bahtiyar, Salim’in arabası varken neden cenazeyi battaniye ile taşıdıkları sorusuna “Bir bilgim yok” yanıtı verdi.
Bahtiyar, cenazenin bulunduğu odanın boş olup olmadığı sorusuna “Hatırlamıyorum” şeklinde yanıt verdi. Bahtiyar, aramaların olduğu zaman neden polislere yardımcı olmadığına dair soruya ise şu yanıtı verdi: "Yerini biliyordum. Ben de cenazenin bulunmasını istiyordum. Bulununca yakalanacağımı biliyordum, kaçmadım. Cenaze bulunsun diye onu yola çıkaracaktım."
Ayrıntılar geliyor...
DURUŞMA ÖNCESİ AÇIKLAMA YAPILDI:BU DAVA HESAP SORMA DAVASIDIR
CHP Kadın Kolları Başkanı Asu Kaya, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Genel Temsilcisi (KDCP) Gülsüm Kav, Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı ve Amed Çocuk Çalışmaları Ağı, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Serra Bucak, DEM Parti Çocuk Çalışmaları Komisyonu adına Beritan Güneş ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Bektaş duruşma öncesi adliye önünde açıklama yaptı.
Adliye önündeki açıklamada konuşan CHP Kadın Kolları Başkanı Asu Kaya, şunları söyledi: "Savcıların hazırladığı iddianameyi incelediğimizde şikayetçi olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve sadece Diyarbakır Baro Başkanlığının haricinde Narin'in aile fertlerinden hiçbirinin şikayetçi olmadığını da maalesef tespit etmiş durumdayız. Buradan anlıyoruz ki Narin’in haklarını cesurca arayacak hiçbir aile ferdi yok maalesef. Nedenini hâlâ bilmediğimiz bir cinayete Narin kurban gitmiş durumda."
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformundan (KDCP) Gülsüm Kav da şöyle dedi: “Bu bir hesap sorma davasıdır. Bu iddianamenin bu şekilde çıkmasını sağlayanlar da bundan vazgeçsin. Gerçekler ortaya çıksın. Bu kadar sağlıksız bir soruşturma yürütülmesi normal değil.”
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Serra Bucak da şöyle dedi: "Narin’in duruşmasını takip etmek için, failler cezalarını bulana kadar davanın peşinde olduğumuzu açıklamak için buradayız. Bu cinayetler Narin'le de son bulmadı. Roza’yı kaybettik, Şirin’i kaybettik. Bunun devamının gelmemesi için tüm sivil toplum kuruluşlarının, eşitlik alanında bir arada çalışması gerekiyor."
BEŞTAŞ: BİZ BU DOSTLUKLARI TANIMIYORUZ
Meral Danış Beştaş ise şöyle konuştu: “Çocuk yararının çocuğun yaşam hakkının olduğu bir yerde hiçbir şeyin önemi yoktur. Dostlukları tanımıyoruz. Dostlukların çocuğun yaşam hakkı karşısında ifade edilmesi bile aslında büyük bir büyük bir utanmazlıktır. Biz dostlarımız için biz siyaset için biz birilerini korumak için biz başka düşünceleri işte ortaya dökülmesin diye Narin gibi çocukları kimlerin öldürdüğünü saklıyorsak bu toplum var olan durumdan çok daha ağır bir travmaya dönüşecektir. Çocuk yararının çocuğun yaşam hakkının olduğu bir yerde hiçbir şeyin önemi yoktur. Dostlukları tanımıyoruz."
DEM Parti Mardin Milletvekili ve Çocuk Komisyonu Üyesi Beritan Güneş de "AKP-MHP iktidarı yüz yıldır mücadele ederek bedel ödeyerek kazandığımız bütün kazanımlarımıza savaş açmış durumda. Hayatın her alanındaki kazanımlarımız için bizler mücadele etmek zorundayız. Bizler Narin'i, Ceylan'dan, Enes'ten, Davut Altunkaynak'tan farklı değerlendirebiliriz. Bizler dost failleri ve meçhul failleri bağımsız ele alamayız. Tam da bu gerçeklikle birlikte bizler bir kez daha bu mesajı buradan vermek istiyoruz. Demokrasi, adalet, hak, barış en çok da çocuklar için gereklidir” şeklinde konuştu (HABER MERKEZİ)