İsmail Güzelsoy'un ‘Rölanti Çıkmazı’ üzerine | Üç farklı zamanda aynı İstanbul…
Büyülü gerçekçilik akımının temsilcilerinden İsmail Güzelsoy’un Everest Yayınlarından çıkan “Rölanti Çıkmazı” kitabı, okuyucuyu farklı bir dünyaya götürüyor.
"Rölanti Çıkmazı" kitap kapağı
Gözde TÜZER
Bir ses kayıt cihazı olan Yaren’e hayatını anlatan Perizad, Kosta, Tatyos Hoca, Madam Anabel, Taş Muzo, Cumali ve diğerleri… Konuşan kargalar, flüt sesi çıkarak binalar, hayatlarını devam ettirmeye çalışan cüceler, sirkten kaçan kaplanlar… Hemen hepsi ve daha fazlası İstanbul’un Kurtuluş semtindeki “Rölanti Çıkmazı”nda buluşuyor. Büyülü gerçekçilik akımının temsilcilerinden İsmail Güzelsoy’un Everest Yayınlarından çıkan “Rölanti Çıkmazı” kitabı, okuyucuyu farklı bir dünyaya götürüyor.
Ebu Firas el Hamdani’nin “Toprağın üstünde ne varsa o da topraktır”, Gulam Usta’nın “Hikaye dediğin nedir, biliyor musun? Dünyanın en riskli kumarı… Vallahi öyle… Ama oynamaya değer” ve Mahzuni Şerif’in “Bazı acılardan al ilacını” sözleriyle başlayan kitap hemen ardındaki “Kaybettiğini sandığın oyun henüz başlamamış olabilir” diye devam ediyor.
OYUNLAR SADECE ÇOCUKLAR İÇİN MİDİR?
Kitabın arka yazısında “Üç farklı zamanın ama aynı İstanbul’un hikayesi Rölanti Çıkmazı; kabadayıların hüküm sürdüğü İstanbul'dan, gen aktarımının tartışıldığı İstanbul'a…” denirken, okuyucu da gerçek ve gerçek dışı bir kurmacaya doğru yol alıyor. Kitaptaki karakterlerde bilinmezliği, korkuyu, karmaşayı, öfkeyi, kent yaşamının çeşitliliğini, zamanlar ve kuşaklar arasındaki etkileşimleri okurken, bir yandan umutsuzlukla umudun nasıl bir araya geldiğini, “rastlantı” sonucu ortaya çıkan olayların insanların hayatlarını nasıl değiştirdiğini görmek de mümkün oluyor. Çocuk oyunlarının büyükler için de var olduğu bu “Rölanti Çıkmazı”nda gizli geçitlerde dolaşmak, müzik çalan binaların sesini duymak, çiçekler üzerine kumar oynamak de oldukça keyifli.
