Çemaş Döküm'de işçiler kazandı: Ücretler ortalama 65 bin TL oldu
Kırşehir Çemaş'ta BMİS üyesi işçiler toplu sözleşmede ücretlerine yüzde 93 oranında zam aldı.
Fotoğraf: Birleşik Metal-İş
Kırşehir’de bulunan Işıklar Holdinge ait Çemaş Döküm’de 1 Eylül 2024-31 Ağustos 2026 dönemini kapsayan toplu iş sözleşmesi imzalandı. Ücretlere yüzde 93 oranında zam yapılan sözleşme ile ortalama ücretler 65 bin lira oldu.
Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu Çemaş Döküm’de 600’e yakın işçi çalışıyor. Yeni sözleşmeyle en düşük işçi ücreti ikramiyelerle beraber 58 bin 527 lira olurken en yüksek işçi ücreti 102 bin oldu. Fabrikadaki ortalama ücretler ise 65 bin lira oldu. Ücretler, ikinci altı ay enflasyon artı 5 puan, üçüncü altı ay enflasyon artı 5 puan, dördüncü altı ay enflasyon artı 3 puan oranında artacak.
SOSYAL HAKLARDA YÜZDE 102 ARTIŞ
Sosyal haklarda ise birinci altı aylık dönemde ortalamada yüzde 102 artış sağlandı, Kurban Bayramı tutarı ise yüzde 136 oranında artırıldı. Daha önce yıllık artış yapılan sosyal haklar yeni sözleşmeyle birlikte ücret zamları gibi 6 aylık dönemlerde ve ücret zamları oranında artırılacak. Bunların yanı sıra birçok başkaca kazanım da elde edildi. Bu kapsamda, daha önce yılda 4 defa alınan erzak artık her ay net 1500 TL olarak alınacak. Ayrıca bankadan promosyon alınmaması nedeniyle ‘ek ödeme’ adı altında patron tarafından 25 bin TL net olarak ödenecek.
“TALEPLERİMİZDEN VAZGEÇMEDİK”
Ford, Omega gibi sanayilere yan tedarik sağlayan Çemaş Döküm’ün Baştemsilcisi Hüseyin Altuntaş, işçilerin sözleşmeden memnun kaldığını ve iradelerini temsil ettiğini belirtti. Altuntaş, “Üç aylık mücadelemizin meyvesini aldık. Sözleşmeden önce en düşük ücretler 32 bin liraydı. Üç ay boyunca gece gündüz tüm işçilerle görüştük. Dik durmamız gerektiğini konuştuk. İşçinin bir nebze de olsa rahat nefes alabilmesi için masada kararlılığımızı gösterdik. Taleplerimiz konusunda geri adım atmadık. Ara bulucu süreci bittikten sonra giriş çıkışlarda alkışlara ıslıklarla karşılık verdik. İşçiler de patronun ‘Şu olursa bu olur’ gibi laflarla düşük ücret zammı oranlarına itibar etmedi. Çemaş işçisi dirayetiyle kazandı. Sendikasına güvendi, sendikası da işçisine güvendi. İşçiler dirençli ve kararlı oldukça, her zorluğa göğüs gerer. İşçiler usanmayacak, bıkmayacak, direnen işçi her zaman kazanır” dedi.
ATAR: ‘YÜZDE 25’ ALGISINA BİR CEVAP
Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Özkan Atar da asgari ücrete azami yüzde 25’lik zammın tartışıldığı, düşük oranlı sözleşmelerin imzalandığı, Erdoğan-Şimşek programıyla devreye sokulan ekonomi politikasıyla işçilerin ekmeğinin her gün daha da küçüldüğü bir atmosferde, Çemaş’taki ücret artışı oranının önemine dikkat çekti. Daha önce farklı iş yerlerinde de önemli kazanımlar sağladıklarını vurgulayan Atar, bu sözleşmenin sonraki sözleşmeler açısından da olumlu etkide bulunacağını bildirdi. Atar, “Özellikle son üç yıl içerisinde AKP iktidarının uygulamış olduğu ekonomik politikalar dolayısıyla emekçilerin, işçilerin reel ücretleri önemli ölçüde düştü. Şu an asgari ücretin belirlenmesi noktasında IMF, uluslararası finans çevreleri ve yerli sermaye örgütleri, Merkez Bankası başkanı da dahil olmak üzere sermaye çevrelerinden asgari ücretin yüzde 25’ler düzeyinde belirlenmesi doğrultusunda bir algı oluşturmaya çalışıyor. Çemaş’taki sözleşme bu oluşturulmaya çalışılan algıya ve işçi sınıfına yönelik saldırıya bir cevap ve uyarı niteliği de taşıyor” dedi.
“SÖZLEŞMELER İŞÇİYE SORMADAN İMZALANMAMALI”
Enflasyonun artmasına neden olarak ücret zamlarının gösterilmesine de cevap veren Atar, “Enflasyon Türkiye’de ücretler arttığı için ortaya çıkmadı. Aksine enflasyonun yükselmesiyle birlikte reel ücretler cumhuriyet tarihinde görülmedik düzeyde geriledi. Ve halen enflasyon yüksek seyrediyor. Enflasyonun 2025 ve sonraki yıllarda da hükümetin bu politikaları devam ettiği sürece düşmeyeceğini bilmemiz gerekiyor. Ücretlerin, işçinin enflasyonla kaybını telafi edecek ve ürettiği değerden refah payı anlamında kazanımlarını arttıracak düzeyde ücret geliştirilmesi gerekiyor. Sermaye kendi sebep olduğu krizi fırsata çevirerek kârlarını arttırmaya ve krizin bedelini emekçilere ödetmeye çalışıyor. 2025 yılı içinde kamu işçilerinin sözleşmesi süreci de var. IMF’nin direktifleri doğrultusunda iş birlikçi AKP hükümeti kamu işçilerinin de reel ücretlerini ve yaşam standartlarını geriletmeye, krizin bedelini işçi sınıfına ödetmeye çalışıyor. Bunun karşısında tüm sendikalar başta üyeleri olmak üzere işçi sınıfının haklarını ve yaşam koşullarını korumak ve iyileştirmek adına kararlı olunması ve mücadele içerisinde olunması gerekiyor” dedi.
Atar ayrıca toplu iş sözleşmelerinin kesinlikle işçilerin onayı olmadan imzalanmaması gerektiğini vurguladı. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)