Son zamanlarda ülke gençliğinde uyuşturucu (bağımlılık yapan maddeler) kullanımı bir hayli arttı ve toplumu ilgilendiren, çoğu insanın ölümüne neden olan bir sorun olarak önümüzde duruyor. Gençliğin politikayla ilgilenmesinin de engeli olduğu çok açık. Biz de önceden uyuşturucu kullanan, daha sonrasında durumunun kötüye gittiğini farkedip bırakan bir üniversiteli arkadaşımızla uyuşturucuyu neden kullandığı, bunun ne gibi sıkıntılara yol açtığı üzerine sohbet ettik.
İlk uyuşturucuyla nasıl karşılaştığını sorduğumuzda, “Erkek arkadaşım kullanıyordu ve ben bu durumu ilk öğrendiğimde ağza alınmayacak laflar ettim ona. Ama daha sonra farkettim ki erkek arkadaşım kendisini yalnız hissetmeye başlıyor ve yalnızlığından dolayı uyuşturucuyu kullanıyor ben de yalnız hissetmemesi için uyuşturucuyu kullanmaya başladım, aslında merak da etmiyor değildim.” diye cevap veriyor.
Uyuşturucuyu ilk kullandığında neler hissettiğini sorduğumuzda, “Nedensiz gülme ihtiyacı duyuyordum. Daha sonrasında korku, hızlı yaşanan bir mutluluk ve mutsuzluğu aynı anda tadıyordum. Ölüm korkusu bir anda bedenimi sarıyordu. Vakit ilerleyince rahatladığımı, acılarımdan az da olsa uzaklaştığımı farkettim. Maddeyi kullanınca artık kimse bana zarar veremeyecek gibi duruyordu. Nelerin içinde olduğunu daha sonra anladım.” diyerek karmaşık duygular içinde olduğunu ifade ediyor.
Kullandığın maddeden kaynaklı hastaneye kaldırıldın mı sorumuza ise, “Tozu fazla kaçırdığımda hastaneye götürüldüm. Yapılan tedaviler oldukça aşağılayıcıydı. Yaptığım şeyin farkına varıp kurtulmak istiyordum ama bana yapılan müdahalenin beni kazanmaya yönelik olmadığını gördüm” diyerek cevap veriyor. Hastaneye kaldırıldıktan sonra nereye baksa ailesini, onların ona verdiği emeği hatırladığını bu yüzden de uyuşturucuyu bırakma adımını ilk öyle attığını söylüyor. Uyuşturucu deyince aklına ne geliyor dediğimizde, “Adı üstünde uyuşturucu! Babam emekçi bir insandı. Birçok sıkıntı içerisinde bizleri okutmaya çalıştı. İçtiğim zaman özgür olacağım ve sıkıntılarımdan bir nebze de olsa uzaklaşacağım kanaatindeydim. Oysa ki hayatın bambaşka olduğunu gördüm. Birçok sıkıntılarla dolu olduğunu anladım” diyor.
Uyuşturucunun sorunları çözmediğini “Hayatımı sadece uyuşturucu üzerine kuruyor yani başka hiçbir şey ile ilgilenmiyordum. Ve sonunda fark ettim ki hayatım iyice sarpa sarıyor, uyuşturucuyu bıraktım. Acılarımla yüzleşmeyi seçtim, bundan sonra kaçak dövüşmeyi düşünmüyorum. Sorunların üstüne gideceğim, sorunları çözmenin tek yolu o!” şeklinde ifade ediyor.
FARKINDAYIZ
BURJUVA iktidarların istediği ve yaptığı işlerden bir tanesi gençliği politikadan ve aldıkları kararlardan uzak tutmak oluyor. Gençler esrarını içsin, uyuşturucusunu kullansın bir köşede sızıp kalsın ve burjuvaziye karşı çıkmasın istiyorlar. İnsanların acılarını bir günlük unutmasından ziyade her gün hatırlayıp onun için mücadele etmesi gerektiğinin bilincinde olmalıyız.
Bizler biliyoruz ki uzaydan uydudan devlet insanları takip edebiliyor, görebiliyor. Öyleyse neden yoksul emekçi mahallelerinde dağıtılan uyuşturucuları kimlerin dağıttığını bulamıyorlar? Gençliğimizi bir an önce bu durumdan kurtarmak için sıkıntılarından ve acılarından kurtulmasının tek çözümünün mücadele etmesi olduğunu anlatmamız gerekiyor. Arkadaşımızın yaşadıklarından çıkartacağımız sonuç bu olmalıdır.
“ACILARIMDAN AZ DA OLSA UZAKLAŞTIĞIMI FARKEDİYORDUM”
“SORUNLARI ÇÖZMENİN TEK YOLU ÜZERİNE GİTMEK!”
3 Nisan 2013 14:20
Ahmet Akarsu
Evrensel'i Takip Et