07 Kasım 2024 11:56

DEM Parti Sözcüsü Doğan: "Sözün gereği yapılmalı ve artık ertelenmemeli"

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Bahçeli'nin Öcalan'a çağrısı için "Buyurun, biz hazırız, buradayız. Sayın Öcalan da hazır olduğunu söyledi. Devlet hazır mı? Sözün gereği yapılmalı" dedi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Esenyurt, Halfeti, Batman ve Mardin belediyelerine kayyım atanmasına ve Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan'a yönelik çağrısını yenilemesine dair açıklamalarda bulundu.

Kayyımlara dair "Mesajlar açık, net. Alıyoruz biz bu mesajları" diyen Doğan, "Hepimize geçen duygu şu: Kürt seçemez, seçilemez, konuşamaz. Dilsiz kardeşlik olur mu? Susturulan, tüm kazanımları tehdit olarak görülen, eşit yurttaşlık hakkını kullanmayan bir yurttaşlık hukuku olabilir mi" diye sordu. Görevden alınan belediye başkanlarının hiçbir suçu olmadığını söleyen ve bu yoldan dönülmesi çağrısı yapan Doğan, "Yeniden düzenleme yapılması gerekiyor. Verilmiş kanun teklifi var. Eğer bu kişilerle ilgili gerçekten kesinleşmiş mahkeme kararları varsa Belediye Meclisinin seçmesi gerkiyor" dedi.

Doğan, Bahçeli'nin açıklamalarına dair ise "DEM Parti mi iktidar? Kim çağrıyı yapıyor? İktidar. Tecridi kim kaldırabilir? İkridardakiler. Ne duruyorsunuz? Yetmiyor heybenizden kayyım çıkıyor. Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Buyurun biz hazırız, buradayız, çözüme varız, diyaloğa varız. Devlet bu konuda kararlı mı, hazır mı, bütüncül bir yaklaşımı var mı diye sorduk, yineliyoruz. Sözün gereği yapılmalı ve artık ertelenmemeli bu" dedi.

"GÜNLERDİR SOKAKLARDAKİ BU ŞİDDETİN NEDENİ NE?"

Kayyım rejiminin 2016 yılından bu yana sürdürüldüğünü belirten Doğan, "Seçim sürecinde adeta iğne ile kuyu kazar gibi çalıştık. AKP, hemen her yerde devletin tüm imkanlarını kendi partisinin çıkarları için kullandı. Tarafsız olması gereken valiler, kaymakamlar, neredeyse tüm mülki amirlikler, il ve ilçe başkanı gibi davrandılar, çalıştılar" hatırlatmasında bulundu. Taşımalı seçmenlere rağmen halkın iradesine sahip çıktığını ve kayyımları gönderdiğini anımsatan Doğan, bunu başaranları ve halen sokaklarda demokratik protesto haklarını kullananları selamladı.  

Türkiye'de bir anayasasızlık hali olduğunu söyleyen Doğan, "Mevcuttaki darbe anayasası dahi hayata geçirilmiyor. İnsanlar vazgeçmeyecekler. Boşuna bu çabalar. İnsanlar 'Kayyım değil yerel demokrasi' diyorlar. Darbe değil özgürlükler için bu demokratik protesto haklarını kullanıyorlar. Peki siz ne yapıyorsunuz? Ters kelepçe, çocuklara gözaltı…" sözleriyle yaşananlara tepki gösterdi.

Doğan, "Siz seçemezsiniz, seçilemezsiniz, demokratik siyaset yapamazsınız, deniliyor. Hem gasbedeceksiniz hem de bu gasba karşı demokratik direniş hakkını kullanan insanlara, antidemokratik muameleyi bırakın işkence uygulamaya kalkışacaksınız. Bereli ve maskeli, pervasızca insanlara işkence uygulayan, kim oldukları belirsiz insanları da sokağa indireceksiniz, sonra da hiçbir şey olmamış gibi susacaksınız. Günlerdir soruyoruz, sokaklardaki bu şiddetin nedeni ne? Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Bu yolun yol olmadığını gayet iyi biliyorsunuz" dedi.

"MESAJLAR AÇIK NET, ALIYORUZ BU MESAJLARI"

31 seçimlerinden hemen sonra iktidarın Van'da kayyım denemesi yaptığını, direnişle karşılaştığını, ardından Hakkâri'ye kayyım atandığını, Esenyurt'ta 'kent uzlaşısı'nın hedef alındığını söyleyen Doğan, "Mesajlar açık, net. Alıyoruz biz bu mesajları. Buna rağmen, farklılıklarımızla ve özgünlüklerimizle bir arada yaşamak için demokratik bir biçimde protesto hakkımızı kullanıyoruz, bunu da engellemeye çalışıyorsunuz" dedi.

"DARBECİ BİR İKTİDAR OLARAK HER GÜN YENİ BİR SAYFA AÇIYORSUNUZ"

"Kayyımlar iktidarınıza ne kazandırıyor" diye soran Doğan, "Yolsuzlukla, irade gasbıyla, darbeyle anılıyorsunuz. Darbelere karşıyız, diyerek iktidara gelip darbeci bir iktidar olarak tarihte her gün yeni bir sayfa açıyorsunuz darbeciliğinizle. Bu mudur sandık yoluyla seçilene saygı" ifadelerini kullandı.

"GECİCİ GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMA FALAN DEĞİL"

İktidarın "Kayyım" dememek için "Geçici görevden uzaklaştırma" kavramını kullandığını belirten Doğan, "Bugüne kadar kayyım atanıp yerine geri dönebilmiş kaç belediye başkanı var? Yok. Demek ki 'geçici görevden uzaklaştırma' falan değil. Demek ki hukuk yok. Zaten bunu Cumhurbaşkanı da söylemişti. 'Hukuku konuşturuyoruz, kayyımları atıyoruz' demişti. Ama vazgeçmeyeceksiniz, kamuoyunu aldatmaya çalışacaksınız. Tüm Türkiye kamuoyuna şunu söylüyoruz: Geçici görevden uzaklaştırmaya dahi gerekçe olabilecek, hukuken yaslanılan herhangi bir mahkeme kararı ya da iddia edildiği gibi bir durum söz konusu değil" dedi.

"KÜRT SEÇEMEZ, SEÇİLEMEZ, KONUŞAMAZ… DİLSİZ KARDEŞLİK OLUR MU?"

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Eğer Esenyurt'taki Belediye Başkanı, CHP'li bile olsa Kürt kimliğinden dolayı suçlanırsa ve ardından Kürtlerin seçme ve seçilme hakkına doğrudan bir irade gasbı gelirse mesaj açık bir biçimde anlaşılır. Hepimize geçen duygu şu: Kürt seçemez, seçilemez, konuşamaz. Dilsiz kardeşlik olur mu? Susturulan, tüm kazanımları tehdit olarak görülen, eşit yurttaşlık hakkını kullanmayan bir yurttaşlık hukuku olabilir mi? Batman'da 'En yüksek oyu alarak seçilen belediye başkanı olursan dahi kayyım atarım'… Şimdi buradan gelin buradan kardeşlik yorumları yapmaya çalışın. Nasıl yapalım? Bir daha soruyoruz; asıl kararı vermesi gereken sizlersiniz, bizim kararımız açık ve net Kürt sorununun çözümüyle ilgili. Olduğumuz yerde duruyoruz. Ama siz her defasında 'Kürtsen yoksun, Kürt kimliğinle yaşayamazsın' mesajını verirseniz  buna karşı demokratik direnme hakkımızı kullanırız. Tabii ki belediyelerimizi koruyacağız. Binbir zorlukla kazandık o belediyeleri. Kanun teklifi verelim, bunu da gözardı edin. Meclis toplamasın… Böyle bir şey olabilir mi?"

"HİÇBİR SUÇLARI YOK"

"DEM Parti de niye böyle adaylar gösterdi ki" tartışması da yürütüldüğünü söyleyen Doğan, şöyle cevap verdi:

"Gün gün açıklamalar yaptık. Adaylarımızı nasıl belirlediğimizi tüm Türkiye kamuoyu biliyor. Gizli saklı bir süreç yürütmedik seçim süreci boyunca. Kazandığımız seçim tekrar edildi. Yine kazandık. Yine kazanacağız. Vazgeçmeyeceğiz. Ne suçları varmış belediye başkanlarımızın? Hiçbir suçları yok. Halfeti Belediye Eş Başkanımız ile ilgili hiçbir kesinleşmiş karar yok. Türkiye'de hakkında soruşturma olmayan, dosyası olmayan insan kalmadı neredeyse. Ama herhangi bir mahkeme kararı yok kendisiyle ilgili. Mardin, Ahmet Türk ile ilgili, Kobane davasında kesinleşmiş karar yok. Batman, kesinleşmiş karar yok. Aynı iddia ile ilgili yargılananlar beraat ediliyor. Dosyaları istinafta, Yargıtayda…"

"BU YOLDAN DÖNÜN, MECLİS SORUMLULUK ÜSTLENMELİ"

Çağrılarını tekrar eden Doğan, "Bu yol Türkiye'yi daha demokratik, adil, eşi, özgür bir yere götürmeyecek. O yüzden bu yoldan bir an önce dönün. Meclis de bu konuda sorumluluk üstlenmeli. Yeniden düzenleme yapılması gerekiyor. Verilmiş kanun teklifi var. Eğer bu kişilerle ilgili gerçekten kesinleşmiş mahkeme kararları varsa Belediye Meclisinin seçmesi gerkiyor. Bu süreci tamamlamadan yerine kayyım atayamazsınız" dedi.

"DEM PARTİ Mİ İKTİDAR? NE BEKLİYORSUNUZ? SÖZÜN GEREĞİ YAPILMALI"

Doğan, Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan'a yönelik "Gelsin TBMM'de DEM Parti grubunda konuşsun, terörün bittiğini, örgütün lağvedildiğini açıklasın" çağrısını yinelemesine dair de şunları söyledi:

"Sayın Öcalan'a yaptığı çağrı önemli bir çağrı. Muhataplığının kabulü tabii ki kritik. Teklifinde ısrarcı olduğunu söylemesi yine öyle. Yıllardır söylediğimiz tecrit tespiti önemli. Siyasette bir uzlaşıya dikkat çekmesinin önemsiz olduğunu kim söyleyebilir. Satır aralarından okumaya çalıştığımız şeyleri tabii ki biz de dikkatle izliyor ve önemli buluyoruz. Fakat haftalardır sürüyor bu tartışmalar. Bu konuya iliştin tavrımızı, tutumumuzu açıkça ifade ettik. Buna rağmen DEM Parti'nin tavrında sanki bir belirsizlik varmış gibi tartışmalar yapılıyor. Bu doğru değil. Bu bir çarpıtma. DEM Parti diyor ki madem bu çağrılar yapılıyor, kime yapılıyor? Biz Sayın Öcalan'ı duymuyoruz. Tecrit sürüyor. Kendisi bunu açıkladı. Tecridi kaldırmıyorsunuz, Öcalan'ın mesajında dikkat çektiği koşullar sağlanmıyor… KCK açıklama yaptı, 'Koşulları sağlanırsa varız' dediler. Çözüme dair önerilerini kamuoyu duymuyor. Sonra da DEM Parti gereğini yapmıyor gibi yorumlar yapılıyor. DEM Parti mi iktidar? Kim çağrıyı yapıyor? İktidar. Tecridi kim kaldırabilir? İkridardakiler. Ne duruyorsunuz? Niye yapmıyorsunuz? Niye oluşturmuyorsunuz bu koşulları? Kamuoyunu niye bu tartışmalarla endişe umut arasında getirip götürüyorsunuz. Yetmiyor heybenizden kayyım çıkıyor. Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Zaten güven duygusu zedelenmiş bir toplumdan bahsediyoruz. Bunu daha fazla zedelemenin ne anlamı var? Buyurun biz hazırız, buradayız, çözüme varız, diyaloğa varız. Ne bekliyorsunuz? Devlet bu konuda kararlı mı, hazır mı, bütüncül bir yaklaşımı var mı diye sorduk, yineliyoruz. Sözün gereği yapılmalı ve artık ertelenmemeli bu."

"EŞ BAŞKANIMIZ MAKSATLI HEDEF GÖSTERİLDİ"

"Tuncer Başkan bir kaç gün önce 'Bizim heybemizde barış var, diyalog var, müzakere var. Bunun için ödenmiş bedeller, acılar, kayıplar, sürgünler var. Bunların son bulmasını istiyoruz' demişti. Demek ki gerçekten Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan’ın dediği gibi heybelerinde kayyım var, soruşturma var. DEM Parti'yi susturma girişimi var. Eskiden geçen yıllardan hiçbir şey öğrenilmediği, aynı politikalarda ısrar edileceği ortada. İçişleri Bakanlığı, Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan'ın yaptığı konuşma dolayısıyla yasal işlem başlatmış. Bu konuşmada ne söylendiği son derece açık. Fakat bu konuşma farklı bir biçimde çarpıtıldı. Birileri çıkıp, Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan'ın konuşmasını maksatlı bir biçimde çarpıtıyor. Üstelik suç işleyerek. Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan'ın sözleri, ima etmediği bir bağlama çevrilmeye çalışılıyor. Tabii ki Eş Genel Başkanımız şunu söylüyor: Biz bu gasba karşı bu demokratik protesto hakkımızı ve direniş hakkımızı koruyacağız, mücadele edeceğiz." (POLİTİKA SERVİSİ)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Gebze'de nöbet tutan yaşam hakkı savunucularına müdahale: 5 gözaltı

SONRAKİ HABER

Kadın cinayetinde yine sanık iddialarıyla “haksız tahrik” indirimi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa