08 Kasım 2024 13:23

35. Ankara Film Festivali’nin açılışı gerçekleşti

35’inci Ankara Film Festivali açılış töreniyle başladı. 15 ülkeden 43 yönetmene ait 58 filmin izleyici ile buluşacağı festivalin açılış gecesinde onur ödülleri sahiplerini buldu.

35. Ankara Film Festivali açılış gecesi | Fotoğraf: ANKA

Paylaş

35. Ankara Film Festivali Ankara Devlet Tiyatrosu Şinasi Sahnesi’nde düzenlenen törenle başladı. Gecede Aziz Nesin Emek Ödülü Sanatçı Müjdat Gezen’e, Sanat Çınarı Ödülü de flüt virtüözü Şefika Kutluer’e, Kitle İletişim Ödülü Kurtuluş Özyazıcı'ya, Vakıf Özel Ödülü Berkay Ateş ve Selda Taşkın'a verildi.

Gecede konuşma yapan Oyuncu Berkay Ateş, “Güzel bir kız çocuğu üzerime koşarken, artık öldürülen kız çocuklarını düşünüyoruz. Güzel bir köpeği severken başına neler gelebileceği ihtimalini düşünüyoruz. Bir gün denize girerken, ‘burada acaba neler olacak bir sonrakinde’ diye düşünüyoruz. Güzel bir ormanda yürürken, ‘acaba başına ne gelecek’ diyoruz. Sadece başına ne gelecek diyerek bir hayat geçmez. Bu yorgunluk böyle devam etmez” şeklinde konuştu.

Gecede Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner’e de teşekkür plaketi takdim edildi.

FESTİVAL’DE İNCİ DEMİRKOL UNUTULMADI

Festivalin açılış gününde yaşamını yitiren festival başkanı sinemacı ve yapımcı İnci Demirkol, açılış gecesinde unutulmadı. Gecede konuşan Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner, “Bu yıl 35’incisi düzenlenen Ankara Film Festivali; gerçekten sinema, kültür ve sanat açısından Ankara'nın üzerine bir güneş gibi her yıl doğuyor. Bu yıl bu etkinliğin tam da bu arefesinde İnci Hanım’ı kaybetmiş olmanın büyük üzüntüsünü yaşıyoruz. Ben hem İrfan Bey’e hem tüm Ankara Film Festivali ekibine baş sağlığı dileklerimi iletiyorum. Ama umuyorum ki bu yıl bu etkinlik onun da arzu ettiği gibi coşkuyla geçecektir. Festival ilgiyle takip edilecektir. Çankaya Belediyesi olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Ankaralıların sanatseverlerin sinemayla buluşması için elimizden gelen tüm çabayı göstereceğimizi, var gücümüzle çalışacağımızı ve bu etkinlikleri, festivalleri sonuna kadar destekleyeceğimizi bilmenizi istiyorum” diye konuştu. Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı da konuşmasında İnci Demirkol’u unutmayarak, baş sağllığı diledi. 

“SADECE BAŞINA NE GELECEK DİYEREK HAYAT GEÇMEZ”

Gecede yapılan konuşmalar şöyle:

Müjdat Gezen: "Baş sağlığı diliyorum. Bu gece acılı bir gecedeyiz yas da var ama mutlu da bir gecedeyiz çünkü ödül aldım. Hoşuma da gitti doğrusu bu ödül. Özellikle de Aziz Nesin adını taşıdığı için çok hoşuma gitti. Adana Film Festivali’ne gidemedim Menderes aldı. Son Antalya Adana Film Festivali’ne gidemedim ödülümü Selçuk aldı getirdi. Geçen gün burada Sağlık İş Sendikası’nın Fakir Baykurt Ödülü vardı, çok sevdiğim bir dostumdu ağabeyimdi ona da gelemedim ama burada Aziz Nesin adı geçince dayanamadım kalktım geldim. Aziz Nesin, çok saydığım sevdiğim ağabeyimde de öte bir dostumdu. Çok güzel günlerimiz geçti birlikte çalıştık, oyunlar yazdık.Çok başka bir adamdı uzun uzadıya anlatılması gereken biriydi. Bu ödülü bizim Çatalca'daki Nesrin Vakfı'nın küçük çocuklara miniklerine adamak istiyorum.”

Menderes Samandağ şu ifadeleri kullandı:“İnanıyorum ki artık bundan sonraki yıllarda festival logosunun yanında bir 'İnci' tanesi parlayacak. Daha önce parlıyordu. Gerçekten bir inci tanesinin her yıl parladığını göreceğiz ve biz İnci'yi unutmayacağız. Bütün coşkumuza ve acımıza rağmen biz yine de ülkemizdeki kadın katliamlarını, çocuk tecavüzlerini, çocuklara yapılan zulmü, sokaktaki canlara yapılan zulmü eleştiriyorum. Sanatçılar ve festivalciler olarak da sonuna kadar bu mücadelenin arkasında olacağız. Ankaralılar bu bayrağı en öne taşıyacak meclis üyeleridir. Size güveniyoruz. Yolumuz açık olsun. Saygılar, sevgiler."

Berkay Ateş: "Ankara Film Festivali benim için çok önemli bir festivallerden biri. Bugün de böyle bir onur ödülüne layık görülmek çok önemli bir gurur. Çok önemli bir festival. Bu festivallerin zor koşullarda yapıldığını bilen biri olarak, çok kıymetli buluyorum. O yüzden festivali düzenleyen herkese çok teşekkür ederim. Burada olmak her zaman çok güzel. Ankara'da olmak çok güzel. Güzel bir kız çocuğu üzerime koşarken, artık öldürülen kız çocuklarını düşünüyoruz.  Güzel bir köpeği severken başına neler gelebileceği ihtimalini düşünüyoruz. Bir gün denize girerken, ‘burada acaba neler olacak bir sonrakinde’ diye düşünüyoruz. Güzel bir ormanda yürürken, ‘acaba başına ne gelecek’ diyoruz. Sadece başına ne gelecek diyerek bir hayat geçmez. Bu yorgunluk böyle devam etmez.” (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

İsrail'in Gazze’ye saldırılarında 6 Filistinli yaşamını yitirdi

SONRAKİ HABER

Muğla’da Yat Bağlama İskelesi projesine tepki: İptal edilsin!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa