Narin Güran cinayeti davası üçüncü gününde| Mahkeme sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi
Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşmasında mahkeme sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 26 Aralık 2024 tarihine erteledi.
Fotoğraf: Elif Ekin Saltık/Evrensel
Diyarbakır Bağlar ilçesine bağlı Tavsantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos’ta kaybolan 19 gün sonra katledilmiş cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran’ın failleri hakkında açılan davanın 1'inci duruşması üçüncü gününde devam ediyor.
Tutuklu sanıklar anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve amca Salim Güran ile komşu Nevzat Bahtiyar "Çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanıyor. Tutuklu sanıklar sabah saatlerinde Diyarbakır Adliyesine getirildi.
Duruşmanın üçüncü gününde de benzer ifadeler veren tanıklar, Baba Arif Güran ile Narin'in Cansız bedenini dereye sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar arasındaki araba satışı anlaşmazlığını anlattı.
"Hatırlamıyorum", "bilmiyorum" yanıtları verilmeye devam ederken Salim Güran da çelişkili ifadelerini sürdürdü.
Duruşmanın bir bölümünde Nevzat Bahtiyar hariç tüm tutuklu sanıklar ve aile üyeleri salondan çıkarıldı. Eski Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Narin'in cansız bedenine ilişkin ATK raporlarına dikkat çekerek Bahtiyar'a sorular sordu. Hakimin "Eksik anlattığın bir şey var mı?" sorusuna Nevzat Bahtiyar "Bilmiyorum" diye yanıt verdi. Duruşmanın özellikle bu bölümünde yaşananlar Bahtiyar'ın bir şeyleri saklamaya devam ettiği izlenimi oluşturdu.
Duruşmaya verilen arada baba Arif Güran, ağlayarak tutuklu bulunan oğlu Enes Güran ve eşi Yüksel Güran'a sarılması dikkat çekti.
Aranın ardından savcı tutukluluğun devamını talep etti.
Daha sonra bu talebe katıldıklarını söyleyen Diyarbakır Barosu Avukatı Aydın Özdemir "Narin Güran’ın cenazesine ulaşılmaması için ailenin maddi gerçeği açığı çıkaracak delilleri kararttığı, cenazesinin bulunmamasını bizzat sağladıklarını düşünüyoruz" diyerek aile üyelerinin ifadelerindeki çelişkileri sıraladı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 6284 sayılı yasa kapsamında dosyaya müdahillik taleplerini iletti.
Mahkeme heyeti sanık avukatlarının savunması sonrası verdiği ara sonrasında ara kararını açıkladı. Mahkeme tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 26 Aralık'a erteledi.
Duruşmanın üçüncü gününde yaşananlar şu şekilde:
3 TANIK BENZER İFADE VERDİ
Duruşma, tanık ifadeleriyle başladı. Tanık Cahit Kaya, Arif Güran ile Nevzat Bahtiyar arasında satışı yapılan arabaya dair tartışmayı anlattı. Kaya, "Arif Güran beni çağırdı. Nevzat ile Arif arasında bir araba meselesi vardı. Araba meselesini anlattılar. Önce Nevzat sonra Arif Güran anlattı. Araba Nevzat’ındı. Biz ikisini de dinledik. ‘Nevzat araba senindir. Arif 10 bin TL sen ödeyeceksin, 50 bin TL de Nevzat ödeyecek' dedim. Olayın ne zaman olduğunu hatırlamıyorum. Bu olayla ilgili bir daha görüşmedik” dedi.
Nevzat Bahtiyar’ın söylenilen miktarı kabul ettiğini söyleyen Kaya, mahkeme başkanının "Yani çıkarken, 'ben bu paranın hesabını sorarım' dedi mi” sorusunu yanıtladı. Kaya, "Ben görmedim, günahını alamam, gördüğümü anlatıyorum” dedi.
Tanık Veysel Subatan, olaya dair şunları söyledi: "Nevzat'ı çağırdılar, o da geldi. 'Arif'e haksızlık yapıyorsun' dedik. ‘80 bini ödemezsen mahkemede avukat masrafı daha fazla olacak’ dedim. ‘Aranızda anlaşın’ dedim. Nevzat Bahtiyar yanaşmadı. ‘Ben bu parayı ödemiyorum’ dedi. Soy isimleri Kaya olan kişileri de çağırdı. Nevzat Bahtiyar kabul etmedi. 'Ben arabayı satmışım, gitmiş' dedi. Nevzat’a da bir haksızlık olmasın diye orta yolu bulmaya çalıştık. Salim Güran da ‘Madem bizim evde toplanmışsınız, bu meseleyi çözelim' dedi. Nevzat ödemesi gerekeni kabul etmişti. Nasıl etti bilmiyorum" diye kaydetti.
Mahkeme başkanının “Nevzat’ın üzerine 50 bin TL kaldı, kabul etti ama nasıl kabul etti” sorusuna Subatan, “Zor bela kabul etti” karşılığını verdi. Subatan, Nevzat Bahtiyar’ın ondan sonra herhangi bir tehditte bulunmadığını belirtti.
Tanık Rubbettin Kaya ise, Güran ile Bahtiyar arasındaki "araba meselesini" anlattı. Diğer tanıklarla benzer ifadeler kullanan Kaya, "Bizim evimize gelebilir misin' dedi. Gittim, Nevzat, Salim ve Arif oradaydı. Dava nedir dedim. Araba konusunun nedenini sordum. Arif Güran, Nevzat Bahtiyar kendisine araba getirdiğini söyledi. 80 bin liralık bir araba meselesinden bahsettiler. Orada biraz ağız dalaşı oldu. 10 bin lira Salim, 10 bin lira Arif verecek dendi. Nevzat, 'Bizim aramızda dava olmaz' dedi."
İddianamede kapalı olduğu iddia edilen bakkalla ilgili Salim Güran’ın kardeşi İbrahim Halil Güran tanık olarak dinlendi. Güran, saat 18.00’a doğru bakkala gittiğini, bakkalın açık olduğunu ve buzlaç alarak, çocuklara dağıttığını söyledi. Güran, "Sofi, gece yarısı 50 kuruş için bakkalı açan biri. Bir gün boyunca bakkalı açmadığına hiç şahit olmadım. Bakkala 18.00’a doğru gittim, açıktı” dedi.
Ardından sanık avukatlarının talebi üzerine zihinsel engelli Süleyman Kaya tanık olarak dinlendi. Kaya, Enes Güran ile birlikte Narin’in kaybolduğu gün bakkala giderek, enerji içeceği aldığını kaydetti.
'HATIRLAMIYORUM' YANITLARI
Narin Güran'ın kaybolduğu gün Enes Güran’ın yanında olan M.Y. (çocuk tanıklardan), saat 16.30-17.00 arası Enes Güran’ın yanına geldiğini söyledi. Muhammet ve Süleyman Kaya ile birlikte Enes Güran ile evlerinin önünde sohbet ettiklerini belirten M.Y., 10-15 dakika sonra Enes Güran’ı caminin oraya bırakıp, geri döndüğünü kaydetti. M.Y., Enes Güran ile o gün başka sohbetlerinin olmadığını dile getirdi.
Sanık avukatları, Nahit Eren’in M.Y.’ye sorduğu sorulara tepki göstererek, soruların soruşturmayla alakası olmadığını iddia etti. Nahit Eren, çapraz sorgulama yapıldığını söyleyerek, müdahale edilmemesini istedi. M.Y., Eren’in sorduğu bir çok soruya “Hatırlamıyorum” yanıtı verdi.
NARİN'İN 6 YAŞINDAKİ KARDEŞİNİN İFADESİ
Dün ağladığı için ifadesi alınamayan Narin'in 6 yaşındaki kardeşi E.G'nin tanıklığına ilişkin çekilen video izletildi.
Video kaydında çocuk özetle şunları söyledi:
"Narin evden 15.00'te çıktı. Camiye gitti, daha gelmedi. Biz karpuz yiyorduk. Sonra teyzemgile gittik. Annem evdeyken uyuyordu. Yengem geldi, çamaşırları bana verdi, gitti. Annem klima odasında uyuyordu. Yengem ikinci defa geldi, kızgın degildi, normaldi. Narin evde yoktu sonra kimse bana bir şey demedi."
SALİM GÜRAN ÇELİŞKİLİ BEYAN VERMEYE DEVAM ETTİ
Dün tanık olarak getirilip beyan vermek istemeyen 15 yaşındaki tutuklu sanık R.A.'nın Salim Güran ile gerçekleştirdiği telefon konuşmasının ses kaydı dinletildi.
Salim Güran, R.A'ya: "Sol tarafta senin bir şeyin düşmüş, sınırın orada"
R.A: "Ben gidip bakıyorum."
Ses kaydının ardından Salim Güran'a söz verildi. Salim Güran, görüşmeyi "Son fıskiyeye uzatma vurmuşuz düşmüş, onun gidip kaldır diyorum ben" diye açıkladı.
Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren söz aldı, Eren, "Bunun fıskiye olduğunu söyledi, daha önce bu konuşmanın kaçak elektrik için bir alet ile ilgili olduğunu söylemişti ama şimdi fıskiye olduğunu söyledi, bu çelişkiyi gidersin" dedi.
Salim Güran söz alarak, "Son fıskiyeye pislik giriyor, sorun yaratıyor. Benim üzerim uygun değildi, R.A. gelsin çıkarsın dedim. O bahsettiğim cihaz da fıskiyenin oradadır" diye konuştu.
NAHİT EREN ISIRIK İZİNE DİKKAT ÇEKTİ
Ardından Nahit Eren yeniden söz alarak Enes Güran'a soru sormak istediğini söyledi. Enes Güran huzura getirildi. Eren, Enes Güran'a, diş izine dair hareketi sordu, Enes Güran duruşmanın önceki gününde olduğu gibi kolunu ısırma hareketi yaptı. Tekrar söz alan Eren bunu talep etmesini şöyle açıkladı: "Diş uç kısmından bir ısırık izi olarak rapor yapılmıştı, onu görmek kayda geçmesini istedik. Diş izi raporunda bir yetişkine mi bir çocuğa mı ait olduğu tespit edilemez çünkü dişlerin uç kısmı ile bir ısırık var."
AİLE ÜYELERİ SALONDAN ÇIKARILDI
Nevzat Bahtiyar hariç aile üyesi sanıklar ve yine duruşmayı izleyen aile üyeleri salondan çıkarıldı. Nahit Eren konuşmaya başladı, "DSİ kanalındaki su bir hafta 10 gün kadar tamamen Eğertutmaz deresine yöneltilmiş ancak Narin in bedeninde canlı-cansız lavralar vardı ATK raporuna göre. Yani Narin'in vücudunun bir kısmının karada kaldığı değerlendirilmiştir."
Daha sonra yer tespiti videosunu izletmek için Nevzat Bahtiyar huzura getirildi. Video tüm salona izletildi.
Raporu tekrar izah eden Eren, "Narin’in naaşından ne zaman öldürüldüğüne dair tespiti yapabilmemiz için cesetteki lavralarin incelenmesine göre tespit yapılır. Suyun içinde bu lavralar oluşmaz. Sen ilk gün suyun altına mı koydun?" diye sordu.
Nevzat Bahtiyar, "Ben ilk gün suyun içine koydum, bir daha gidip bakmadım. Ancak vücudun tamamı suyun altında kalmadı" diye yanıtladı.
Soru cevap şöyle devam etti:
Nahit Eren: "Taş koyduğunda üzeri ıslandı mı?"
Nevzat Bahtiyar: "Islanmadı"
Nahit Eren: "Peki DSİ suyu açılınca ne kadar artmıştır? Dışarıda kalan kısım toprakta mı suyun içerisinde üstte mi kaldı?
Nevzat Bahtiyar: "Suyun üstünde kaldı."
Hakim cübbesini çıkararak Nevzat Bahtiyar'a sordu: "Yeni görüntüler kayıtlar gelebilir, izletebiliriz. Geçen celse vermiş olduğun beyanlar doğru mu?"
Nevzat Bahtiyar: "Doğru?"
Hakim: "Bizden sakladığın bir şey var mı?"
Nevzat Bahtiyar: "Hayır"
Hakim: "Eksik anlattığın bir şey var mı?"
Nevzat Bahtiyar: "Bilmiyorum"
Nahit Eren: "Narin'in dışarıda kalan uzvunun canlılar tarafından yenildiği raporda tespit edilmiş. Bacağı ve kemiği yenilmiş, parçalanmış. Vücudun üst kısmı suyun altında ancak bacağın olduğu kısım dışarıda, ne tür bir canlı yemiş olabilir bir tespiti var mı?"
Nevzat Bahtiyar: "Bilmiyorum"
EŞİNE VE OĞLUNA SARILDI
Soruların ardından duruşmaya 1 saat ara verildi. Ara sırasında baba Arif Güran, ağlayarak tutuklu bulunan oğlu Enes Güran ve eşi Yüksel Güran'a sarıldı.
SAVCIDAN TUTUKLULUĞA DEVAM TALEBİ
Aranın ardından duruşmaya Adli Tıp Kurumu önünde "Gidin yalan konuşun" diye tepki gösteren Oya Yorulmaz'ın beyanlarıyla devam edildi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine inlenen Oya Yorulmaz, ifadelerinin ATK önündeki basın çalışanlarına yönelik olduğunu savundu, "Güran ailesine ilişkin demedim" dedi.
Yorulmaz'ın beyanlarının ardından iddia makamı sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti ve savunmalara geçildi.
Arif Güran'ın avukatı Berat Kocakaya, "Olayda fail ya da failler kimse açığa çıkarılıp cezalandırılmasını istiyoruz. Ailenin hassasiyetlerinin göz önünde bulundurulamsını istiyoruz. Arif Güran acılı bir baba, nasıl her şeyi biliyor ama saklıyorsun denilebiliyor. Fail ve faillerin en ağır cezayı almasını istiyoruz ancak eşi ya da oğlundan 'şüphelenmiyorum' demesi bir şey sakladığı, bilip konuşmadığı anlamına gelmiyor. Bunun hassasiyetle dikkate alınmasını istiyoruz" dedi.
BARO AVUKATLARI ÇELİŞKİLERİ TEK TEK SAYDI
Köyü sabit açıdan çeken kameranın iyileştirilmiş görüntüleri gösterildi. Ardından Diyarbakır Barosu Avukatı Aydın Özdemir, savcının tutukluluk talebine katıldıklarını ileterek "Narin Güran’ın cenazesine ulaşılmaması için ailenin maddi gerçeği açığı çıkaracak delilleri kararttığı, cenazesinin bulunmamasını bizzat sağladıklarını düşünüyoruz. Bir terlik bulunuyor ve Narin'e ait olduğu düşünülüyor ama terliği bulan Muhammet Kaya, Narin'e ait olduğu düşünülen terliği kollluğa vermiyor. Bu çok ciddi şüphedir" dedi.
Özdemir konuşmasının devamında ise "Aile meclisi toplantısı yapıldı mı yapılmadı mı? Buna dair ifadeler de çelişkili, kimi yaptık kimi yapmadık diyor. Peki bunun dosya ile ilgili önemi ne ya da aile bunu niye gizler? Toplantı gerçeğin bulunmasına yönelikse bir aile bunu niye saklar, bu da bir çelişkidir. Telefon kayıtlarının silinmesi, bunu aileden birçok kişinin yapmış olması tesadüf değil" dedi.
Aile üyelerinin ifadelerine dikkat çeken Özdemir şöyle devam etti: "Salim Güran'ın bütün ifadeleri çelişkilerle dolu. Aile bireyleri ile çelişkili, yemek yedi-yemedi, eve geldi-gelmedi, saatlerle ilgili yanlış beyanlar... Bunların hepsi dikkat çekici. Salim olay günü bir sürü görüşme yapıyor, kayboldu diyor, çingeneler kaçırdı diyor. Beyanında 15.00-16.00 diyor ama bu tespit sonradan yapıldı. Salim Güran bu saati nereden biliyordu? Mahkemede ısrarla 'üstümü değiştirmedim' dedi ama önceki beyanlarında 'değiştirdim' dedi. Neden çelişti? Narin'in araçta bulunan DNA'sı da açıklanmamıştır, bununla ilgili çelişkiler de devam ediyor, Yüksel Güran'ın çelişkilerinden bahsetti daha sonra. Jandarmanın annenin, Enes'i korumaya çalıştığı tespiti var bu kuşku vericidir. Eşarba ilişkin çelişkiler de devam ediyor.
Enes'in beyanında bir sürü çelişki mevcut. Hediye'yi görüp görmediği beyanı, kadınların kavgasında bir kadının ağzını kapatması, kardeşinin nasıl öldürüldüğünü öğrendiğinde 'Ben nasıl çıkacağım?' diye sorması hayatın olağan akışına aykırı bir tutumdur.
Diş izine ilişkin örnek alındığı zaman en az 3 gün olmuş, o diş izi ve Enes'in onu kendi kendine yapmış olması mümkün değil."
Diyarbakır Barosundan bir başka avukat olan Metin Ertaş da çelişkilere dikkat çekti, "Dosyadaki sanıkların çoğu gerçeği açığa çıkarmak yerine yakınlarını koruma derdinde. Maşallah, M.G ve B.G'nin ifadeleri özellikle çok çelişkili" dedi. Ertaş da bu üç kişinin çelişkili beyanlarına dikkat çekerek "Bir senaryo halinde herkesin ortak beyan verdiğini gösteren ibareler" dedi.
Diyarbakır Barosu Avukatı Erdem Kaya da Vecdi (Vedat) Bahtiyar'ın çelişkilerini ortaya koydu. "Biz Diyarbakır Barosu ailesi, Narin Güran'ı da bir aile bireyimiz olarak kabul ettik ve maddi gerçeğin açığa çıkarılması için elimizden geleni yapacağız" diyen Kaya, "Ramazan Atasoy dosyadaki kilit tanıklardan biri ama dinlenemedi. Bizce Narin saklanırken babası, Mehmet Selim Atasoy ile birlikte gözcülük yapıyorlardı" dedi ve Ramazan'ın ifade vermesi halinde dosyanın seyrini değiştirebileceğini söyledi.
Kürtçe ses kaydını hatIrlatan Kaya, "Bahsettikleri sınır, Narin'in cansız bedeninin saklandığı yer de olabilir" dedi ve son olarak "Mahkemenize iyi bir yargılama yürüttüğünüz için teşekkür ederim. Kamuoyu vicdanını rahatlatacak adil bir karar vereceğinizden kuşkumuz yok" dedi.
CİNAYETE 4'TEN FAZLA KİŞİNİN İŞTİRAK ETTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ
Diyarbakır Barosu Avukatı Nahit Eren dosyada kasten öldürmeye iştirakten 4 kişinin olduğunu ancak şu an daha fazla kişinin buna iştirak ettiğini düşündüklerini belirterek; "Belki ilerleyen süreçte ortaya çıkacak delilerle bu değişebilir. Narin'in kaybolduğunu kaybettirildiği gün ben ne yaptım yaptım diye düşünüp her saniyesi ile ifade etmesi gereken bütün o sosyal çevre, her günü bir başka biçiminde ifadeler veriyor. Her yeni olgu, her yeni delil, organize, stratejik bir değişikliğe sebep verdi. Arif beyin istediği bütün görüntüleri biz de istedik. Uydu görüntüsünü bile istedik. Neydi o strateji? Narin'in öldüğü anı bilmemek."
Nahit Eren şöyle devam etti; "Biz Narin'in öldürüldüğü saati 18 olarak biliyoruz ama Narin o köyde 15.11 de o patika yolda eve gidiyor. Narin'i öldürenler bize şu izlenimi verdi, Narin kursa gitti sonrasında ilk ayrıldığı o sosyal çevresine hiç geri dönmedi, bize bu izlenim verilmeye çalışıldı.
Narin'in koşan görüntüleri olmasa 14'te arkadaşlarının eve gittiğini de bilmeyecektik. Bunu bilen insanlar 17.40'a dair inanılmaz bir kurgu kurdu. Neden 17.40 kurgusu yapıldı? Birilerinin 17.40'a kadar nerede olduğu kurgusu yapıldı. Yüksel evdedir dosyada tutuklu olan Enes evdedir. Muhammet evdedir bir de dışarıdan birine ihtiyaç vardı o da Hediye'dir. Kurgusal anlamda herkes tembihlendi. Eğer Salim, eşi ve çocuklarının mahkemelerdeki ifadeleri doğruysa evin önündeki aracı görmeme şansı yok."
"Biz Narin'in kim kimler ne şekilde öldürüldüğü dolayısıyla faillerin ceza alacağından yanayız, sanıklar fail değillerse bunun da açığa çıkarılmasından yanayız" diyen Nahit Eren bu aşamada 4 sanığın da suçlu olduğu kanaatinde olduklarını ve tutukluluk halinin devamını talep ettiklerini belirtti.
Diyarbakır Barosu Avukatı Asya Cemre Işık da dosyadaki eksikleri dile getirerek, kimi delil olabilecek bulguların dosyaya girmesini talep etti. Dinlenmeyen Ramazan Atasoy'un 14.09.2024 tarihli görüşmesi nedeniyle tanık olarak dinlenmesini talep etti. Jandarmanın da tanık olarak dinlenmesini talep eden Işık, kayalıklar üzerindeki kan lekelerine ilişkin tespit belgesinin dosyaya girmesini istedi.
Duruşmkaya verilen ara sonrası davanın görülmesine devamm edildi.
AİLE BAKANLIĞI MÜDAHİLLİK TALEBİNİ İLETTİ
Duruşmada söz alan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Avukatı Abdullah Yılmaz, 6284 sayılı yasa kapsamında dosyaya müdahillik taleplerini iletti.
İddianamenin eksik hazırlandığını ve mahkemeye düşen çok zor bir görev olduğunu söyleyen Yılmaz; “İlk resmi ihbarı ağabey Baran Güran tarafından 20.43'te gerçekleşiyor. Narin'in son görüldüğü saatteki çelişkiler, bulunan terliğin teslim edilmemesi, kolluğu yanlış yönlendirme, çıkan yangın, Enes'in kolundaki diş izi ve gözünün altındaki morluk, telefon incelemeleri, Salim Güran'ın fiilen kullandığı araç ve aracın şoför koltuğundan bulunan DNA ve yine arka kısımdan bulunan Narin'e ait DNA, arama çalışmaları devam ederken kızının öldüğünden emin ve sürekli Enes'i koruma derdinde olduğu jandarma tutanaklariyla mevcut, Narin'in cenazesinin bulunması, bedeninde tahribat, Nevzat Bahtiyar'ın aracının eğertutmaz deresi yakınında görülmesi görüntü... ve Narin cinayetine ilişkin bütün deliller pek çok şeyi söylüyor. Kilit noktanın Enes Güran olduğunu düşünüyoruz
Gerek mahkeme gerek aile üyeleri buradaki herkese adalet yerini bulsun gerekirse kıyamet kopsun diyorum" dedi.
Duruşma sanık avukatlarının savunmasıyla sürdü.
SANIK SALİM GÜRAN BERAAT İSTEDİ
Öncelikle söz alan Sanık Salim Güran savunma yaptı, iddianame ile ilgili “Çoğu senaryo, bu çocuğu 4 kişi evde öldürmüş diyorlar, baz kaydı diyorlar, bu melek nasıl olur ya, beraatimi istiyorum dedi.
Salim Güran sonrası savunma yapan avukatı, soruşturma dosyasında başından beri bir devlet aklının olduğunu söylerek; “Soruşturma başından beri Güran ailesi üzerine kurulmuş aile şeytanlaştırılmıştır. Savcılar Nevzat'ın etkisinde kalmıştır. Narin'in hakkı yerde kalmasın ama bir masum varsa o da aklansın.
Biz bu caniliğin Nevzat Bahtiyar tarafından yapıldığına yüzde yüz eminiz. Nevzat Salim'den korktuğunu söylüyor, ancak hiçbir şekilde kimseden korkmuyor." dedi
Avuakat tüm savunması boyunca cinayetin tek faili olarak Nevzat Bahtiyar’ı işaret etti.
NEVZAT BAHTİYAR: SUÇLUYUM AMA ÜZERİME ATILAN SUÇLARI KABUL ETMİYORUM
Savunması alınan Nevzat Bahtiyar, ben de suçluyum itiraz etmiyorum ama benim üzerime atılan suçlar var onları kabul etmiyorum dedi.
Bahtiyar'ın CMK'dan zorunlu müdafii olarak atanan avukat, “Bir kadın, bir kız çocuğu olarak dosyadan çekilmeyi düşündüm ama Narin’in öldürülmesinin maddi gerçeğinin ortaya çıkması için buradayım” diyerek yaptığı savunmada; “Nevzat hatırladığı ve söylemek istediği kadarıyla itirazlarına söyleyeceğimiz bir husus bulunmuyor ancak Nevzat kızımızı öldürmediğini, öldürülmesi sonrası gömdüğünü ortaya koymuştur. Nevzat’ın öldürdüğü algısı oluşturulmuştur. Herkes gerçek faillerin ortaya çıkarılmasını istiyor. Adaletin en kısa sürede tecelli etmesini talep ediyorum” dedi.
YÜKSEL GÜRAN: BİZ SUÇSUZUZ GERÇEĞİ ORTAYA ÇIKARIN
Duruşmada Narin’in annesi Yüksel Güran savunma yaptı. Narin Güran dünyanın en acılı en mağdur annesi olduğunu söyleyerek şöyle devam etti; “Hem kızımı vahşete verdim, hem namusumla suçladılar, hem mezarına gidemedim. Ben ne çektim, beni ne ile suçluyorlar, ben suçlu olsaydım o şalı göstermezdim. Bu anne yüreği, kızını kaybetmiş kimse demedi ‘iftira attılar’, ‘Enes'e ne olacak’ diye sormuşum. Karakolda kayınlarımın çocuklarımın sesini duyuyorum ‘yapmayın’ diye, dayak yiyorlardı. Ben suçsuzum, beni asın öldürün idam edin namusuma leke sürmeyin. Ben kızımı kaybetmişim. Şu anda herkes yalanla dolanla Güran ailesini limon gibi sıkıyor. Gidin çıkartın görüntüleri, biz suçsuzuz. Çıkartın gerçeği, beni asın, çıkartın bu cinayet nerede olmuş. Nevzat o gece biliyordu erkekler davetiye dağıtacak, Narin kuran kursuna gidecek. Allah'm Güran ailesinin hakkını bırakmasın. Kızım gitti benim namusumla oynamayın. Onlar bunlar yanlış söylemiş konuşmuş deyip bizi suçluyorlar. Narin'in kanı yerde kalmasın katili ortaya çıksın.”
YÜKSEL GÜRAN’IN AVUKATI: BİZİM TEZİMİZ NARİN’İ NEVZAT BAHTİYAR ÖLDÜRDÜ
Yüksel Güran avukatı Yüksel Güran'a dönerek “Benim sizin masumiyetinize inancım sonsuz” dedi. Sosyal medya üzerinden yapılan kirli operasyona değil somut delilerle göre savunma yapacağız diyen avukat şöyle devam etti: "Suçluların en ağır ceza ile cezalandırılacağına dair kuşkum yok. Türkiye'nin Yüksel Güran’a bir özür borcu, dayanışma borcu vardır. Eğitim hakkından yoksun kalmış bir Kürt kadını olarak kendisini anlatamayan bir anne, kızının mezarını dahi görememiştir. Dar alan Hts kayıtları üzerinden oluşturulan bilirkişi raporuna dayanarak hazırlanmış bir iddianeme var. Dar alan baz kayıtları ile insanları töhmet altında bırakmak ya da bunu delil olarak kabul etmek mümkün değil.
Bir senaryo uydurulmuş. Yüksel ile Salim'in olası yasak aşkı ve bunu Narin'in gördüğü, öldürüldüğü. Nevzat Bahtiyar’ın sinyali 15.10 civarında, Arif ile Salim Güran'ın evi arasındaki yolda görünüyor. Bu tespit neyi gösteriyor? Narin henüz patikaya girmeden Nevzat'ın hareketlendiği belli; Narin camiden çıkıp kuzenlerinden ayrıldığı zaman, Nevzat Bahtiyar bizim tezimize göre kızı aldı, ağız burun kapama suretiyle biriketlerin orada boğdu. Daha sonra ahırda cansız bedeni sakladı, gömülecek yeri düşündü ve cansız bedeni araca koyup götürdü, böyle düşünüyoruz.
Masumiyet karinesi ayaklar altına alındı bu dosyada. Herhangi bir tahliyede linç olur mu kaygısını biz taşıyoruz.
Müvekkilimin veya Enes'in hiçbir şekilde mesaj silmesi söz konusu değil. Bu bilgi tamamen yalandır. Telefon kapatılmış deniliyor iddianamede. Ama hiçbir bilirkişi raporunda böyle bir bilgi yok. Müvekkilim istismar edildi. Kızının bulunması için her yolu deniyor. Aile bireylerinin süreci yanlış yönlendirdiği söyleniyor, bu iddianamede de yer almış. Salim Güran'ın ilk konuşması jandarma personeliyle. Kayıp saatini 3-3.30 olarak söylüyor. Kamerayı da gösteriyor. Daha ilk gün. Doğru bilgi verilmiş jandarmaya. Peki bu delil bugüne kadar neden dosyaya sokulmadı? Bunun delilin dosyaya girmesini istiyoruz.
Başlangıçta doğru saatler verilmiş. Sonra köydekilerden bilgi alınmaya başlanınca herkes farklı söylemiş. Değişik kaynaklardan gelen bilgiler jandarmaya aktarılmıştır. Burada kötü niyet algılanmamalı.
Bir kadına yapılabilecek her türlü kötülük yapıldı. İtibarsızlaştırma yürütüldü. Enes arkadaşıyla birlikte köpeği istismar etti denildi, madde bağımlısı diye suçlandı, ilişkiler iddia edildi, babalık testi yapıldı.
Bu davada tüm gerçeklerin açığa çıkması bizim boynumuzun borcudur. Yüksel Güran bu zincirin hiçbir yerinde yoktur. Tüm bu sebepler karşısında Yüksel Güran'ın tutukluluğu için tek bir delil yoktur, tahliyesine karar vermesini talep ediyoruz.”
"TUTUKLULUK HALİNİN KALDIRILMASINI İSTİYORUZ"
Yüksel Güran'ın bir diğer avukatı ise dosyaya sunulmayan bilgilerin, eksik bilgilerin, yanlış bilgilerin olduğunu bunlar ince ayrıntılara çalışılması gerektiğini söyleyerek devam etti "Tutanaklarda her akrabaya değinilmiş de Nevzat Bahtiyar’ın evine, annesinin evine neden değinilmemiş? Anne Güran, annelik testi için rapora gönderildi. Anneliğine ilişkin bir atıf bile yoktu. İddianamede yorumun da yorumu yapılarak 'kızının öldüğünden adeta emin olarak' denilmiş. İddia makamının neden bir kesinliğe gitti. Müvekkilin iffetine, namusuna göz diken beyanları var Nevzat'ın. Düşünüyor, tasarlıyor, harekete geçiyor ve revize ediyor ifadelerini."
Baz kayıtlarına da değinen avukat, bilirkişinin gerçek anlamda rapor duzenlemedediğini söyledi. "Tek derdimiz Narin kızımızın fail ya da faillerinin bulunması" diyen avukat, Yüksel Güran'ın tutukluluk halinin kaldırılmasını, aksi durumda adli kontrol şartlarının uygulanmasını talep ediyoruz" dedi.
Mahkeme başkanı kendine ulaşan mesajı da paylaşarak Enes Güran'ın uyuşturucu madde kullanımı ya da uyuşturucu madde kullanıp kullanmadığına ilişkin testinin sonucunun negatif olduğunu söyledi.
ENES GÜRAN: BANA İŞKENCE YAPILDI
Duruşmada Enes Güran savunmasına geçildi. Enes Güran, "Baro avukatları hani şu an ‘çelişkili beyanlar verdiler’ diyorlar ya bana karakolda işkence edenler burada gözümün içine bakıyorlar. Ben kardeşimi rüyamda gördüm diye intihar aşamasına geldim cezaevinde. Ben ne laflar ne küfürler yedim. Şimdiye kadar devlet arkamızda dedik. Benim annemin videosunu gelip önüde izleyip gülüyorlardı. Annenle yengenle ilişkin mi var diye sordular. Annemdir ha. Beni bir iki yıl 20 yıl cezaevine koyun ama beni kardeşimle suçlamayın" dedi.
Yüksel Güran da ağlayarak “Bunu da yayınlayın bunu da gösterin” diye haykırdı.
Arif Güran da ağlarken salondan çıkarıldı.
Sonrasında sözlerine devam eden Enes Güran “Beni 4. Gün aldıklarında gözümdeki morluğu sorup ‘amcan mı yaptı’ dediler. ‘Annenle amcan arasında ilişki mi var’ diye sordular il jandarmada. Kolumun ısırığını ben kendim gösterdim. Bana getirdikleri çorbaya uyku ilacı koyuyorlardı, sabah uyanınca ağzımdan salya akıyordu. Bana sahte avukat getirdiler, her şeyi ona anlattım Bana ‘itiraf et cezaevine girmezsin’ dedi. Ben kardeşimin cenazesi bulunduğunda camideydim Bana gelip bir basın ‘kardeşinin cenazesi bulunmuş’ dedi. Ben kardeşimin cenazesini görmek isterken ağlarken ‘ben ölseydim’ derken bana sen ‘niye ölüyorsun çakal’ dediler. Beni darbettiler, vurdular. Raporu çıkarttık ‘Annenle ilişkin var’ dedi bir komutan, ‘Yalan söylüyorsun’ dedim kafama kafama vurdular. ‘Canım istiyor’ deyip bana vurdular. Annemi darbettikleri videoyu önümde izleyip gülüyorlardı. Ne Salim Güran ne Nevzat Bahtiyar gelip Narin'imi benim evimden alamaz. Narin'im için ağlıyorum. Her kim suçluysa cezasını çeksin” ifadelerini kullandı.
ENES GÜRAN'IN AVUKATI TAHLİYE VE ADLİ KONTROL TALEP ETTİ
Enes Güran'dan sonra savunma yapan avukatı, dar alan baz kayıtlarını kastederek "Diyarbakır Barosu bir hafta, bir ay sonra inkar edeceği savunmalar yapmasın. Savunmaları yarın karşınıza getirirler" diyerek devam etti: "İddianameye iki kişinin görüşmesi yansıyor, bilirkişi raporuna göre yansıdığı söyleniyor ama sayfaları çeviriyorsun bir bilirkişi raporu yok. Biz erişebileceğimiz delilleri talep ettik. Tarih çetelesini de takip ediyoruz. Bir süre görüşmelerden sonra talebimiz reddedildi. Raporun tarihi yemin tutanağının tarihi uyuşmaz noktada" diyerek soruşturma süreci ve iddianamedeki eksiklere ilişkin eleştirilerini sundu.
“Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı iddianamesi yayımlandığı zaman barkodlu evrak basındaydı. Biz oradan aldık" diyen avukat "Enes Güran’ın lehine hiç delil toplanmadı mı? Hiç delil yok muydu? Neden sadece aleyhe deliller seçildi?" diye sorup bunun yasaya aykırı olduğunu söyledi. Avukat "Enes Güran suçsuz ise bu çok büyük bir mesuliyet" diye konuştu.
Avukat şöyle devam etti: "Ailenin evde çok şu tükettiği, birden fazla kez banyo yaptığı, tüm halı ve battaniyelerin yıkandığı söylendi. Ailenin Hizbullah üyesi olduğu pompalandı, ailenin iktidar bağlantılı olduğu, evin altında cephanelik olduğu, hücreler olduğu pompalandı. Aile içinde çoklu ilişki, yasak ilişki, bir iktidar vekilinin aileyi koruduğu söylendi. Güran ailesi kavramı diye bir şey yok. Aşiret algısı yaratıyorlar. Nevzat kadar soğukkanlı bir adam görmedim hayatımda. Bakıyorum ara ara, üç günün yarısında onu konuşuyoruz yüzünde kıl oynamıyor. Muhtemelen içinden gülüyor. Müvekkilim hakkında tahliye ve adli kontrol talep ediyorum."
AVUKATLA MAHKEME ARASINDA İŞKENCE İDDİALARI TARTIŞMASI
Enes Güran'in ikinci avukatı savunma yaptı. İddianameyi eleştiren avukat, "Şüpheden sanık yararlanır ilkesi tersine işliyor. Sistem doğru işlemiyor, buradakiler de bunu biliyor. Sanıklara ne yapıldığını herkes biliyor" dedi.
Bu sözlerinden sonra savcı ve mahkeme başkanı ile işkence iddialarına dair diyalog yaşandı. Savcı işkence iddialarının çok dile getirilip davanın merkezi olan Narin cinayetinden uzaklaşıldığını söyledi. Mahkeme Başkanı da “İşkence varsa suç duyurusunda bulunsunlar, bu mahkemenin görevi değil” dedi.
Savunmasına devam eden avukat baz kayıtlarına dair teknik detaylar verip "böyle rapor olmaz" dedi. Avukat şöyle devam etti: "Nevzat Bahtiyar hayalet gibi, salonda ama kimse farkında değil. JASAT tutanağı da aynı şekilde, herkesin evinin yeri tutanakta yazılmış ama Nevzat'ın evi yazılmamış. Bahtiyar ailesinin dosyada korunduğunu düşünüyoruz. Güran ailesi insani yardımlarını bile Bahtiyar'lara yapıyormuş. Narin'in cenazesi bulunduğunda Bahtiyar'lar başsağlığı dileme gereğinde bile bulunmamış."
Baz sinyali ayak izidir dediler. Çok iddialı bir laf. Görüntüler çıksa bile toplumun bir kısmı hâlâ suçlamaya devam edecek, 'bunlar yaptı' diyecek. Çünkü buna inandılar, bunu değiştirmek çok zor" diyen avukat hts raporlarındaki eksiklikler üzerinden tespitlerini dile getirdi. “Bu ayak izi böyle bir ayak izi şaşıyor mu şaşıyor mu göreceğiz. Bilirkişi hayata payı yok derse suç duyurusunda bulunacağız. Bilirkişi ben silinmiş olan şeyleri geri getirdim burada şu kadar saat kayma var demedi, savcılık da buna dikkat etmedi ve iddianameye WhatsApp araması diye yazıldı. Ama böyle bir WhatsApp araması yok. Ancak Nevzat Salim'i aramış böyle bir WhatsApp araması var" dedi.
Ailenin hedef haline getirildiğini söyleyen avukat, "Biraz vicdan, Biraz sağduyu. İnsanın hesap vereceği tek yer kendi vicdanıdır günün sonunda. Kendi vicdanımızı da bir düşünelim. Medyada bir kampanya var ve bu kampanya bitmeyecek. Herkes biliyor ama susuyor deniliyor. Bir köyün bilip susması mümkün mü?" diye sordu.
Dosyada Nevzat Bahtiyar’ın hts kayıtlarının olmadığını söyleyen avukat kamuoyu baskısıyla adalet bakanının dosyayı hemen açtırmak istediğini söyledi. Enes'in gözünün o gece morarmadığı buna dair ambulans görüntülerinin istediklerini dile getirdi.
Sanık avukatlarının savunmaları sonrası mahkeme duruşmaya 00:45'e kadar ara verdi.
DURUŞMA 26 ARALIK'A ERTELENDİ
Ara karar için müzakere yapan mahkeme heyeti mahkeme salonuna dönerek kararını açıkladı.
Mahkeme verdiği kararda Müşteki Arif Güran ve vekilinin katılma taleplerinin kabulüyle UYAP’ta katılan sıfatı olarak değiştirilmesine
Diyarbakır Barosu’nun ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davaya katılma talebi kabulüne
Baran Güran’ın müşteki olarak eklenmesinin reddine
Duruşmanın SEGBİS kayıtlarının çözümünün yapılmasına
Harici bir kamera ile kayıt alınan görüntülerin disk ile mahkemeye gönderilmesine
Duruşma öncesi ve sırasında dosya taraflarının kamera görüntülerinin istendiği, duruşma sırasında söz konusu görüntülerin Hard disk ve flash ortamında mahkemeye gönderildiğinden örneklerinin taraflara verilmesine
7 nolu ara kararda belirtilen görüntülerin yer aldığı flaş belleklerin dosya taraflarınin taleplerini karşılamadıgı tespiti ile gelecek celse beklemeksizin bu konuda ivedi karar verilip söz konusu eksikliğin giderilmesine
Dosya taraflarının tutuklu Ramazan Atasoy’un tanık olarak dinlenmesi talebinin kabulüne, şahsın 18 yaşından küçük olduğu için ve kendini rahat hissetmeyecegi gözleminden uzman eşliğinde ifadesi alınmasına, tutuksuz ise zorla getirilmesine
Daraltılmış baz olarak adlandırılan raporun içeriği dikkate alındığında Diyarbakır Başsavcılığına müzakere yazılarak raporu hazırlayanların kullandıkları yöntemlerin bilimsel tekniklerin neler olduğuna, sapma payının ihtimalinin belirtildiği ilişkin rapor aldırılmasına
22.08.2024 tarihinde 01-02 saatlerine ait memoriel hastanesinin kamera görüntülerinin mahkemeye gönderilmesine
Dosyada talep edilen kamera görüntülerin dosyada olup olmadığı sanık mudafiiler tarafından kontrolü ve yoksa talepte bulunmalarına
Sanıklar mudafiinin talep ettikleri sahingöz kamerasının kayıt yapmadığı bilgisi dahilinde 15-17 saatleri arasini gösterir varsa kamera kayıtlarının yoksa neden kayıt yapılmadığını gösterir bilgilerin bağlar ilçe jandarmadan istenmesine
Yukarıda kurulan ara kararlar dışında dosya taraflarının dosyada belirttikleri talepler dışında başka talepler varsa mahkememize bildirmelerine
Yukarıdaki cevabi yazılar geldiğinde mütalaa için cumhuriyet Başsavcılığına iletilmesini
Duruşmanın 26 Aralık Perşembe günü saat 09’a ertelenmesine
Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi
İLK İKİ GÜN NELER YAŞANDI?
Diyarbakır'da 19 gün sonra cesedi Eğertutmaz Deresi kenarında bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetinin ilk duruşması 7 Kasım Parşembe günü Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde başladı.
İlk gün tutuklu sanıklar amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve Narin'in cesedini taşıyan komşuları Nevzat Bahtiyar, hakim karşısına çıktı. Tutuklu sanıklar hakkında "İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
Gazeteciler, avukatlar ve duruşması olanlar dışında kimse duruşma salonuna alınmadı. Diyarbakır Barosu dışındaki baroların katılma talebi reddedildi.
Söz alan sanıklar çelişkili ifadelerinin yanı sıra, sorulan birçok soruya "bilmiyorum, hatırlamıyorum, kafam karışıktı..." gibi cevaplar verdi
Salim, Yüksel ve Enes Güran beyanlarında Bahtiyar’ın şüpheli olduğunu savundular. İlk duruşmada cinayeti hiçbir sanık itiraf etmedi.
Sanık Nevzat Bahtiyar, olayı anlatmak istemediğini söyledi. Salim Güran’in kendisinden Narin'in cesedini parçalanmasını istediğini söyleyen Bahtiyar, "Fakat ben cenazeye karışmadım” dedi.
Bahtiyar'ın ardından ağabey Enes Güran'ın beyanlarına geçildi. Enes Güran, mahkeme başkanının, "Salim Güran’ın öldürme ihtimali var mı?" sorusunu "Onu bilmiyorum", "Nevzat’ın öldürme ihtimali var mı?" sorusunu ise "Araba satışından olabilir. Büyüklerin olduğu cemaatte, babam kendisine 'o parayı nereye getireceksen getir' dedi” diye yanıtladı.
HTS (Arama trafiği kayıtları); Nevzat Bahtiyar, Salim, Yüksel ve Enes Güran’ın olay günü birlikte aynı yerde, Arif Güran’ın evinde olduklarına işaret ediyor.
4 sanığın yargılama sürecinin ilk günü, gece yarısından sonra sona erdi.
İkinci günde de tanıklar tıpkı bir önceki günde olduğu gibi birçok soruya "bilmiyorum" ve "hatırlamıyorum" gibi muğlak cevaplar verdi. Aile üyeleri, Nevzat Bahtiyar'ı ya cinayetten sorumlu tuttu ya da ima etti.
İkinci günün ilk saatlerinde aile üyeleri sanıklara ve tanıklara sorular soran eski Diyarbakır Barosu Başkanı Avukat Nahit Eren'e tepki gösterip salondan çıkartmak istedi. (HABER MERKEZİ)