Çanakkale’de miting: Cengiz Defol Kazdağları bizimdir
Çanakkale Bayramiç’te bulunan Halilağa Bakır Madeni şantiyesinde toplanan köylüler ve çevre savunucuları doğa talanına karşı miting yaptı: "Cengiz defol"
![Çanakkale’de miting: Cengiz Defol Kazdağları bizimdir](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/276207.jpg)
Fotoğraf: Evrensel
İLGİLİ HABERLER
![Cengiz’e arkeolojik alanlar da feda edilmiş!](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/275793.jpg)
Cengiz’e arkeolojik alanlar da feda edilmiş!
![Çevre savunucuları Eskişehir’den seslendi: Binlerce Reşit Kibar karşınıza dikilecek](https://staimg.evrensel.net/images/840/upload/dosya/276206.jpg)
Çevre savunucuları Eskişehir’den seslendi: Binlerce Reşit Kibar karşınıza dikilecek
Çanakkale Bayramiç’te bulunan Halilağa Bakır Madeni şantiyesinde toplanan köylüler ve çevre savunucuları doğa talanına karşı miting yaptı.
Fotoğraf: Evrensel
Cengiz Holding, Halilağa Bakır-Altın işletmesi mahkeme süreçleri devam etmesine rağmen tesislerini hızla tamamlayarak geçtiğimiz hafta içerisinde ağaç kesimlerine başlamıştı. Kortej yaparak yürüyüşe geçen kitle, kesim alanına doğru yürüyüşe geçti.
Fotoğraf: Evrensel
"Cengiz Defol Kazdağları bizimdir”, Direne direne kazanacağız”, “Altıncı şirket Kazdağını terk et”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atarak yürüyen kitle adına açıklama yapıldı
EMEP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI SELMA GÜRKAN: ÜLKENİN HER YANINDA DOĞA KATLİAMI SÜRÜYOR
EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan mitingte yaptığı konuşmada Mehmet Cengiz’in, sanki kendi alınteriyle dikmiş gibi çamları devirerek doğa katliamına devam ettiğini belirterek; “Aslında ülkenin her tarafında doğa katliamı devam ediyor. Orman ve maden yasalarıyla ülkenin her noktası talan alanına çevrilmiş durumda. Ülkenin yeraltı, yerüstü kaynaklarını yağmaya ve talana açanlar kayyum rejimiyle aslında kentte halkın yarattığı, halka ait olan kaynaklara da çökme peşindeler. Talan politikalarıyla kayyum rejimi asla birbirinden bağımsız değildir” dedi.
Zeytinlikleri yok ederek, tütün yasasıyla, çay politikalarıyla tarım ürünlerini yok edip, halkı Soma ve Ermenek'te olduğu gibi sömürü sistemine mahkum eden sömürü politikalarının devam ettiğini belirten Gürkan şunları söyledi; “İşçilerin, emekçilerin; iş ve aş mücadelesi, 'Havama, suyuma, toprağıma, dokunmayın!' diyen üretici köylülerin, çevre örgütlerinin çevre mücadelesi, demokrasi mücadelesi, halkın iradesine sahip çıkan demokrasi mücadelesi hiç birbirinden ayrı değildir. Emekçiler ve işçiler için işleyen bir demokrasiyi hep birlikte kuracağız. Bu talan, yalan, sömürü ve çökme politikalarına karşı mücadelemizde kararlıyız.” (Balıkesir/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et