12 Kasım 2024 16:18

Avukat Nahit Eren: Kimin ne tür dahli varsa hak ettiği cezayı almalı

Avukat Nahit Eren, Narin Güran cinayeti davasını değerlendirdi: "Bir çocuğun yaşam hakkı ihlal edildi. Bunu yapan, gizleyen, yardım eden, bugünlere kadar getiren kim varsa hak ettikleri cezayı almalı"

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Elif Ekin SALTIK
Diyarbakır

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kayıp ilanı verilip 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran cinayeti davasının 1. celsesi 7-8-9 Kasım tarihlerinde 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. “Kasten öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan sanıklar anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, amca Salim Güran ve komşu Nevzat Bahtiyar dışında 8’i tutuklu toplam 26 tanık dinlendi. Savunma yapan sanıklar ile beyanda bulunan tanıklar önceki ifadeleriyle çelişen ifadeler verdi. Her bir sanık ve tanık çapraz sorguda sıkıştıkları yerlerde “Bilmiyorum", "Hatırlamıyorum” cevabına sığındı.

Eski Diyarbakır Barosu Başkanı ve Narin Güran Cinayeti Dosyası Takip Komisyonu üyesi Avukat Nahit Eren, duruşma sürecini gazetemize değerlendirdi.

Birinci celse olması itibarıyla duruşmanın verimli geçtiğini söyleyen Eren, "Verimlilikten kastım tüm sanık ve tanık ifadeleri alındı. Ancak gerek biz katılan tarafın gerekse sanık avukatlarının teşhisi, tahkikat talepleri vardı. Bir kısım hususların araştırılması ve tanıkların getirilmesi konusunda özellikle bizlerin de talebi direkt kabul edilmişti. Şu anda o ara kararların gereğinin yerine getirilmesini bekliyoruz. 26 Aralık’taki duruşma biraz da bu yeni talep edilen delillerin tartışılacağı bir duruşma olacak. Talep edilenler gelince yeni bir araştırma talebi olmadığı takdirde esas hakkında mütalaa için dosyanın savcıya teslim edilmesi olasılığı yüksek” dedi. Nevzat Bahtiyar’ın ailesinin koruma talebini sorduğumuz Eren, başvuru gerekçesini bilmemekle birlikte ailenin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına başvuru yaptığı bilgisinin kendilerine de ulaştığını söyledi.

"KATILMA TALEBİMİZİN KABULÜ ÖNEMLİ VE ÖRNEK BİR KARAR"

Diyarbakır Barosu Narin Güran Cinayeti Dosyası Takip Komisyonu üyesi 15 avukatın dosyaya başlık başlık çalıştığına, her ifadeye hakim bir komisyon ekibi olduğuna dikkat çeken Eren, “Türkiye’de özellikle toplumun yargıya olan güveninin bu kadar düşük oranlara geldiği bir süreçte kamuoyunun mahkeme heyetine yönelik olumlu izlenimi de çok kıymetli. Yargıya güven açısından bu davanın yeni bir kapı araladığını da söyleyebiliriz. Mahkeme heyetinin böyle bir cinayeti aydınlatma konusundaki şeffaflığı, bu konuda gösterdiği tutum bu ve benzeri davalarda, hatta Türkiye’deki bütün davalarda örnek bir nitelik kazanır” dedi. Diğer önemli ve örnek bir hususun da mahkemenin Diyarbakır Barosunun katılma talebini kabul etmesi olduğuna dikkat çeken Eren, “Bu talebi kabul ederken Diyarbakır Barosunun soruşturma aşamasında soruşturmaya sunduğu katkıyı gerekçe göstermesi, ailenin birçok üyesinin dosyada şüpheli olması gerekçe oluşturmuştu. Ancak ilk gerekçe hukuk sistemimiz açısından örnek bir karar gerekçesi. Bu dava Narin’in faillerinin adalet yönünde hak ettikleri cezayı alma konusunda yarattığı kamuoyu duyarlılığının yanı sıra yargıya, toplumun yeniden güveni konusunda da önemli bir dava” diye konuştu.

"GÖRÜP MÜDAHALE ETMEYEN, SUSAN HERKES SORUMLU"

Kamuoyunun en çok merak ettiği konu başlığının Narin’in neden ve kim tarafından öldürüldüğü sorusu olduğuna dikkat çeken Eren sözlerini şöyle sürdürdü: “8 yaşında bir çocuğun yaşam hakkı ihlal edildi. Bizler açısından önemli olan şey sebep ne olursa olsun bunu yapan, gizleyen, buna yardım eden, bugünlere kadar getiren kim varsa hak ettikleri cezayı almaları. Sebep konusunda kamuoyunda çok şey tartışıldı. İnanın bizim açımızdan sebebin hiçbir önemi yok. Kendi sosyal çevresinde 8 yaşında bir çocuğun nasıl korumasız kalıp öldürüldüğü bizim asıl meselemiz. Bu anlamda şu anki mevcut dosyada tartışmalara konu olsa da bir baz çalışması var. Olay saatleriyle örtüşen ve orada bulunan herkesin doğrudan, dolaylı bu cinayetten sorumlu olduğunu düşünüyorum. Görüp ses çıkarmamak, görüp müdahale etmemek, eğer yargılama sonunda bu hususlar sabit bir aşamaya gelirse herkesin cezalandırılması gerektiğini düşünüyoruz."

"ÇELİŞKİLER GİDERİLMEDİ"

Dava Takip Komisyonu Üyesi Avukat Aydın Özdemir de Mezopotamya Ajansına davaya dair değerlendirmede bulundu. Sanık ve tanıkların beyanlarının duruşmaya gelen evraklara göre değiştirildiğine dair ciddi şüphelerinin olduğunu belirten Özdemir, “Birçok çelişki mevcut ve bu çelişkiler açıklanamadı. Olay örgüsünün nasıl olduğu, Narin’in saat kaçta kaybettirildiği, kaybolduğu bilgisinin ne zaman paylaşıldığı, ailenin ne zaman aramaya başladığı, arama çalışmaları esnasındaki yanlış yönlendirmeler, bunların hangi amaçla yapıldığıyla ilgili ciddi çelişkiler mevcut. Bir hazırlık yaptıklarını düşünüyorum. Öyle ya da böyle bu çelişkiler bir cevap bulmadı” dedi. 

Ceza soruşturmalarında ilk ifadelerin olay daha iyi hatırlandığı için en güvenilir ifadeler olduğuna dikkat çeken Özdemir, sanık ve tanıkların ilk ifadeleriyle sonradan verdiği ifadelerin çok fazla çeliştiğini dile getirerek, “Muhtemelen gelen bilgilere ve elde edilen verilere göre ifadelerin değiştirildiği ve revize edildiği gibi bir sonuç ortaya çıkabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Narin’in ailesi tarafından katledildiğine dair ciddi iddialar olduğunu kaydeden Özdemir, “Narin’in gerçekten ailesi tarafından katledildiğiyle ilgili bir gerçek varsa Diyarbakır Barosu tabii ki bu sürecin içerisinde olacak” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Bir uyuşturucu baronu daha İstanbul’da yakalandı

SONRAKİ HABER

Derin Yoksulluk Ağından 5 çocuk için açıklama: Derin yoksulluğun sessiz çığlığıdır

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa