TBB’den “etki ajanlığı” tepkisi: Hukuk devleti ilkesine aykırıdır
“Etki ajanlığı” düzenlemesine tepki gösteren TBB, “Düzenleme hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkeleri yönünden demokratik hukuk devleti ilkesine aykırıdır” dedi.
Fotoğraf: ANKA
Türkiye Barolar Birliği (TBB), ‘etki ajanlığı’ düzenlemesine ilişkin “Demokratik bir hukuk devletinde, kişi özgürlüğü ve güvenliği ile ifade özgürlüğü hakkını yakından ilgilendiren ceza hukuku alanında belirsiz, muğlak, müphem, ne şekilde yorumlanacağı öngörülebilir olmayan ifadelere yer verilmesini kabul etmek mümkün değildir” açıklamasını yaptı.
Açıklamada, “Etki ajanlığı düzenlemesi hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkeleri yönünden demokratik hukuk devleti ilkesine aykırıdır” denildi.
“DÜZENLEMENİN HAYATA GEÇİRİLMEMESİNİ TALEP EDİYORUZ”
Bu hafta TBMM Genel Kurulunda görüşmelerine başlanılması beklenen teklifte yer alan maddeye değinilen açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Teklif’te yer alan 'yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları' ibaresi, ceza hukuku sistematiğimizde yer almayan, keyfi değerlendirmelere imkân tanıyacak nitelikte bir ifadedir. Söz konusu ifadenin hukuki olarak öngörülebilir olmadığı açıktır. Demokratik bir hukuk devletinde, kişi özgürlüğü ve güvenliği ile ifade özgürlüğü hakkını yakından ilgilendiren ceza hukuku alanında belirsiz, muğlak, müphem, ne şekilde yorumlanacağı öngörülebilir olmayan ifadelere yer verilmesini kabul etmek mümkün değildir.
Yasa Teklifi TBMM Genel Kurulunda değerlendirilirken anılan unsurlara dikkat edilmesini, hukuka açıkça aykırı ve hak ihlallerine sebebiyet verecek bir düzenlemenin yüce Meclis eliyle hayata geçirilmemesini talep ediyoruz. Düzenlemenin ve sürecin yakın takipçisi olduğumuzu kamuoyunun bilgisine sunarız.”
BASIN KONSEYİ: ‘CADI AVI’NA DÖNÜŞME POTANSİYELİ TAŞIYAN BU TASLAKTAN VAZGEÇİLMELİ
Basın Konseyi'nden "etki ajanlığı" düzenlemesi içeren kanun teklifiyle ilgili yapılan açıklamada, "Yeni tip casuslukla mücadele amacıyla Meclis’e getirildiği iddia edilen ancak sadece gazetecilere değil tüm topluma yönelik bir ‘cadı avı’na dönüşme potansiyeli taşıyan bu taslaktan vazgeçilmesini ivedilikle bekliyoruz” denildi.
Basın Konseyi'nin açıklamasında şunlar kaydedildi:
“Bu yasanın yürürlüğe girmesi durumunda, gazetecilik faaliyeti keyfî bir şekilde’ etki ajanlığı’ olarak nitelendirilebilecek, eleştirel habercilik yapan gazeteciler ve medya kuruluşları yargı ve hapis tehdidiyle karşı karşıya kalacaktır. Şeffaflıktan, hesap verebilirlikten uzak uygulamalarla iktidara geniş takdir yetkisi tanıyan söz konusu düzenleme, gazeteciliğin temel unsuru olan sorgulamayı 'Devletin güvenliği veya siyasal yararları aleyhine suç’ kapsamına almaktadır. Demokratik toplumlarda kabul edilemez bu suç üretme çabaları, Türkiye'nin de altında imzası bulunan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 9. ve 10. maddelerini ihlâl eder niteliktedir. Geniş biçimde yorumlanabilecek, son derece muğlak bu yeni suç tanımı tüm muhalif kesimleri sözde ajanlık kıskacına alarak sindirmeyi amaçlamaktadır. Yeni tip casuslukla mücadele amacıyla Meclis’e getirildiği iddia edilen ancak sadece gazetecilere değil tüm topluma yönelik bir ‘cadı avı’na dönüşme potansiyeli taşıyan bu taslaktan vazgeçilmesini ivedilikle bekliyoruz.”
MEDYA DAYANIŞMA GRUBU: GAZETECİLERİ SOYUT VE BELİRSİZ SUÇLAMALARLA HEDEF ALACAKTIR
Medya Dayanışma Grubu da “etki ajanlığına” ilişkin yaptığı açıklamada, “Etki ajanlığı düzenlemesi, ifade ve basın özgürlüğüne yönelik bir başka tehdit olarak karşımızdadır. Bu düzenleme, gazetecilik mesleğini adeta kriminalize ederek, gazetecileri 'casusluk' ve 'devlet güvenliğine tehdit' gibi soyut ve belirsiz suçlamalarla hedef alacaktır'' dedi.
Açıklamada son dönemde gazetecilere ve basın özgürlüğüne karşı artan baskıların toplumun haber alma hakkına ve ifade özgürlüğüne yönelik ciddi tehditler oluşturduğunu belirten Medya Dayanışma Grubu, “Gazeteci Furkan Karabay’ın mesleğini icra ederken tutuklanması, Amberin Zaman’ın Twitter (X) hesabına erişimin engellenmesi ve siyasi bir lidere halkın gerçekleri öğrenme hakkı adına soru sorduğu için Hilal Köylü’ye 'mesleği bırak' denilmesi, tahammülsüzlüğün ve basın özgürlüğüne yönelik müdahalelerin son örnekleri olmuştur. Bu olaylar, Türkiye’nin demokratik değerlerden uzaklaştırıldığını göstermekte ve kamuoyunda derin bir endişe yaratmaktadır” dedi.
Anayasa’nın 26. Maddesinin hatırlatıldığı açıklamada, “Her bireyin özgürce düşüncelerini ifade etme ve yayma hakkına sahip olduğunu güvence altına alır. Ancak anayasal bir hak olan ifade özgürlüğü, giderek daha fazla baskı altına alınmakta, gazeteciler hukuki güvenceden yoksun bırakılmaktadır. Hukuk devletinde suç ve ceza kanunla öngörülebilir olmalı; gazetecilik mesleği, suçluları koruma aracı değil, kamuoyunu bilgilendirme ve hakikati ortaya çıkarma görevidir. Meslektaşlarımız, sadece görevlerini yaptıkları için suçlu ilan edilemez” denildi.
“Etki ajanlığı” düzenlemesinin de ifade ve basın özgürlüğüne yönelik bir başka tehdit olduğu ifade edilen açıklamada, “Bu düzenleme, gazetecilik mesleğini adeta kriminalize ederek, gazetecileri 'casusluk' ve 'devlet güvenliğine tehdit' gibi soyut ve belirsiz suçlamalarla hedef alacaktır. Ekonomi, kamu sağlığı, savunma, teknoloji ve kamu düzeni gibi birçok konuda yapılan haberlerin, bu yasayla 'suç' kapsamında değerlendirileceğine dair endişelerimiz büyüktür” diye kaydedildi.
“GAZETECİLERE YÖNELİK BASKICI UYGULAMALARDAN DERHAL VAZGEÇİLMELİDİR”
Medya Dayanışma Grubu olarak çağrı yapılan açıklamada son olarak şu ifadeler yer aldı:
“Gazetecilik suç değildir. Halkın haber alma hakkı, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne olan inancımızla korumamız gereken temel değerlerdendir. Bu nedenle, basın özgürlüğünü kısıtlayıcı yasal düzenlemelerden ve gazetecilere yönelik baskıcı uygulamalardan derhal vazgeçilmelidir.
Medya Dayanışma Grubu olarak çağrımızdır: Tüm kişi ve kuruluşları ifade özgürlüğüne, hukukun üstünlüğüne ve demokrasinin temel değerlerine sahip çıkmaya davet ediyoruz. Gazeteciler, halka gerçeği ulaştırmak adına görevlerini yapmaya devam edecektir.”
Bildiriyi imzalayan Medya Dayanışma Grubu üyeleri; Basın Konseyi, Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Diplomasi Muhabirleri Derneği (DMD), DİSK Basın İş Sendikası,Gazeteciler Cemiyeti, İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC), KESK Haber Sen, Parlamento Muhabirleri Derneği (PMD), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği. (HABER MERKEZİ)